Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/518 E. 2021/580 K. 09.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: …

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 01/02/2020
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
TALEP KONUSU : İhtiyati Haciz

KARAR TARİHİ : 09/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/06/2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan ihtiyati haciz istemli itirazın iptali davasında mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; Taraflar arasında yapılan anlaşma uyarınca davalının 35 adet Jeneratör römorkunun teslimini 470.000 USD karşılığında üstlendiğini, davalıya 352.000 USD’nin peşin ödendiğini, ancak davalının anlaşmadan tamamıyla farklı ve yalnızca 8 adet römorku müvekkiline teslim ettiğini, müvekkili ile davalı arasında ücreti ödenmiş römorkların modifiye edilmesine dair harcamaların kalan ücretten düşüleceği ve kalan 27 römorkun da Ocak 2019 ayı itibariyle teslim edileceği kararlaştırılmış olsa da anlaşma yükümlülüklerinin davalı yanca ihlal edildiğini, bu nedenle müvekkilince gönderilen 27/01/2020 tarihli ihtarnameyle sözleşmenin feshedildiğini ve davalıya ödenen 239.002 USD’ nin tahsili amacıyla Ankara 32. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında takip yapıldığını, davalının itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalının aleyhine İİK’nın 257 vd. maddeleri hükümleri uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesine, bunun yanı sıra mal kaçırma kastı olduğundan davalının malvarlığı üzerine ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; Taraflar arasındaki anlaşma gereğince müvekkilince imal edilen 8 adet römorkün davacıya teslim edildiğini, diğer römorkların ise üretimine geçildiğini, ancak davacının siparişine uygun üretilen römorkların istenilen özelliklere uygun olmadığını belirterek modifiye edilmesi ve maliyetin de müvekkiline yansıtılması konusundaki talebinin müvekkilince kabul edilmediğini, bunun üzerine müvekkilince imalatların durdurulup römorkların imalatına ilişkin masrafları ve anlaşmanın karşılığını talep ettiklerini, dava dilekçesinde belirtilen müvekkilinin yazışmalarında açıklanan sebepler nedeniyle herhangi bir rakam belirtilmemiş olduğunu, ödeme miktarı konusunda belirsizlik olup anlaşma sağlanamadığını belirterek davanın ve ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; Para alacağına ilişkin davada davacının talebinin ihtiyati tedbir değil ihtiyati haciz istemi olarak kabul etmek gerektiği ve İİK’nun 258/2. maddesi gereğince tarafları dinleme gereği duyulmaksızın evrak üzerinde karar verilmesi cihetine gidildiği, İİK.’nın ihtiyati haciz şartlarını düzenleyen 257/1. maddesinde, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısının borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceğinin düzenlendiği, anılan maddenin ikinci fıkrasında da, vadesi gelmemiş borçtan dolayı hangi hallerde ihtiyati haciz istenebileceğinin düzenlendiği, somut olayda, davacının dava dilekçesi ile ekinde alacağın varlığını ve ihtiyati haciz kararı verilmesini gerektirecek düzeyde asgari delil ibraz edilmediği, İİK’nın 257. maddesindeki ihtiyati haciz isteminde bulunabilmek için aranan koşulların somut olayda gerçekleşmediği gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;Davada İİK’nın 257. maddesinde yer alan ihtiyati haciz koşullarının oluştuğunu, ……tarafından davalı şirkete iletilen soruya istinaden 15 Nisan 2019 tarihinde davalı şirket sahibinin e-mail adresinden gönderilen postada müvekkiline borçlu olduklarının açıkça ikrar edildiğini ve dava konusu ödemenin yapılacağının belirtildiğini, davalının resmi makamlar önünde borcunu ikrar etmesine rağmen borcunu ödemekten sürekli olarak kaçındığını, müvekkilinin 100.825,00TL tutarındaki dava teminatını mahkeme nezdinde depo ederek davasında haklı ve ısrarcı olduğunu kanıtladığını, mal kaçırma ihtimali yüksek olan davalı tarafın borcunu ikrar etmesinin ancak ödeme yükümlülüğünü yerine getirmemesi sebebiyle davalı aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiğini, haricen müvekkili tarafından alınan duyumlar doğrultusunda, borçluunun mallarını kaçırmasından endişe edildiğinden, buna engel olmak için takibin kesinleşmesine kadar geçecek süre içinde alacağın tahsilinin imkansız hale gelmemesi adına borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini isteme mecburiyetinin doğduğunu belirterek mahkeme ara kararının kaldırılmasına, ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Talep, eser sözleşmesinden kayanaklanan itirazın iptali davasında ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, ihtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati haciz isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
2- Alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3- İstinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin ve ödenen başvuru harcının istinaf talep eden davacı üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK.’nın 362/1.f maddesi gereğince KESİN olmak üzere 09/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır