Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/509 E. 2023/139 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2021/509 – Karar No:2023/139
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/509
KARAR NO : 2023/139
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/02/2021
NUMARASI : 2019/244 E-2021/134 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 02/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/02/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasında mahkemece davanın reddine dair verilen kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkili şirketin davalı şirket ile 13/04/2016 tarihinde KDV dahil 540.000,00 TL götürü bedel üzerinden “Zemin Kat Toplantı ve Balo Salonu Sabit Mobilya ve Duvar Kaplaması Lambri Ahşap Dekorasyon” işlerinin malzeme ve işçilik dahil yapılması için anahtar teslimi sözleşme imzaladığını, sözleşmede yapılacak olan imalatlar ve sözleşme bedelinin belirlendiğini, davalı iş sahibinin, sübjektif estetik yaklaşımı doğrultusunda, sözleşme konusu projenin tasarım ve uygulama nitelikleriyle ilgili olarak bir takım yapısal değişiklikler talep ettiğini, yüklenici müvekkilinin, sözleşme ve proje dışı işbu istekleri yerine getirerek eksiksiz ve ayıpsız olarak teslim ettiğini, sözleşmenin 12. maddesinde davalının sözleşmede yer almayıp, sonradan talep ettiği işler için nasıl bir yol izleneceğinin düzenlendiğini, sözleşmedeki işbu değişikliklerin maddi karşılığının müvekkiline ödenmemesinin, davalı şirketin haksız şekilde zenginleşmesine neden olacağını, müvekkili şirketin işi karşı tarafın taleplerine uygun olarak yerine getirerek teslim etmesine rağmen davalı tarafın sözleşme farkını ödemediğini, davalı tarafça müvekkili şirkete ödeme yapılmaması ve söz konusu ek imalatların sözleşme kapsamında olduğu beyanı nedeniyle müvekkili şirket tarafından yapılan imalatların ve sözleşmedeki değişikliklerin tespiti için Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/7 D. İş sayılı dosyası nezdinde delil tespiti yaptırıldığını, tanzim olunan 12/02/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporunda, yapılan imalatların sözleşmede değişiklik yaptığı ve sözlü mutabakata dayandığı, sözleşme harici fazladan yapılan imalatların bedelinin tespit istenen 10/01/2019 tarihi itibariyle 280.857,00 TL olduğu ve işin sözleşmede belirlenen tarihten geç teslim edilmesinin sebebinin işin niteliğinden kaynaklandığı ve tarafların bu hususta sözlü mutabakatla anlaştığı ve bu nedenle teslimin uzadığının açıkça belirtildiğini belirterek; müvekkili şirket ile davalı arasında yapılan 13/04/2016 tarihli sözleşmede yer almayan, ancak davalının talebi ile yapılan işlerin bedeli olarak 10.000,00 TL ile, müvekkili şirketin faturalı olup, davalıya eksiksiz teslim ettiği, ancak davalı tarafça ödenmemiş olan bakiye 84.688,05 TL iş bedeli olmak üzere şimdilik toplam 94.688,05 TL’nin sözleşme dışı işler yönünden işin teslim edildiği 03/10/2016 tarihinden itibaren, faturalara ilişkin alacağının ise ilk faturanın tanzim edildiği 25/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt (avans) faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 14/12/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile; müvekkili şirket ile davalı taraf arasında yapılan 13/04/2016 tarihli sözleşmede yer almayan, ancak sözleşmenin eki niteliğinde olan, karşı tarafın talepleri ile müvekkili şirketçe yerine getirilen ifaya karşılık olarak dava dilekçesinde talep ettikleri 10.000,00 TL’yi 12.433,51 TL artırarak 22.433,51 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili; taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümleri dikkate alındığında davacının metraj ve imalat artışı olduğu iddia ve gerekçesiyle alacak isteminde bulunmasının hiçbir maddi ve hukuki dayanağının olmadığını, zira davacının yapılacak işi görüp inceleyip gerekli hesapları buna göre yaparak götürü bedelle ve böylece sabit fiyatla teklif verdiğini, bu teklifi kabul edilerek sözleşme imzalandığını, imalat ve montajı da buna göre yaptığını, bu nedenle davacının metraj artışı, malzeme fiyat farkı vb gibi gerekçeler ileri sürerek bakiye alacak iddiasında bulunmasının yersiz ve mesnetsiz olduğunu, davacının sözleşme dışı işler de yaptığını iddia ederek bu yönden de alacak isteminde bulunduğunu, bu iddianın da mesnedi olmadığını ve sözleşmeye konu işler dışında ek bir imalat ve montaj yapmadığını, yaptığı işlerin sözleşme kapsamında olduğunu ve bu işlerin bedelinin de sözleşme ile götürü fiyat olarak kararlaştırılmış olduğunu, bu nedenle ek alacak isteminde bulunamayacağını, taraflar arasındaki sözleşmeye göre, davacının ek iş yapması ve bu gerekçe ile alacak isteminde bulunabilmesi için, önce fiyat teklifinde bulunması, bunu davalı işverenin kabul etmesi ve buna ilişkin ek sözleşme yapılmasının gerekli olduğunu, böyle bir ek iş teklifinin ve yapılmış ek bir sözleşmenin olmadığını, müvekkili işverenin, davacının işi geç teslim etmesinden kaynaklanan zararlarını talep hakkını saklı tuttuğunu belirterek; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın, eser sözleşmesi nedeniyle alacak istemine ilişkin olup davadaki uyuşmazlığın, taraflar arasında imzalanan 13/04/2016 tarihli eser sözleşmesine göre sözleme dışı işler yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise bu nedenle sözleşme bedelinin artıp artmadığı, artış bedelinin davalıdan talep edilip edilemeyeceği, işin tesliminin gecikmesinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı, hakedişten gecikme cezası kesilmesinin yerinde olup olmadığı, sözleşme nedeniyle davacının davalıdan bakiye alacağının bulunup bulunmadığı konularına ilişkin olduğu, somut olayda; taraflar arasında 13/04/2016 tarihinde KDV dahil 540.000,00 TL bedelli “Zemin Kat Toplantı ve Balo Salonu Sabit Mobilya ve Duvar Kaplaması Lambri Ahşap Dekorasyon” işlerinin malzeme ve işçilik dahil olarak üretilmesi için, sabit birim fiyat teklifi üzerinden anahtar teslimi sözleşme imzalandığı, davacının, davalı işveren tarafından sözleşmede yer almayan malzeme ve işlerin eklendiği, sözleşme bedelinin arttığı ve müvekkili tarafından sözleşme ve sözleşme dışında işverenin bildirdiği tüm işlerin eksiksiz yapılmasına rağmen müvekkilinin hakedişinin işveren tarafından ödenmediği iddiası ile iş bu davanın açıldığı, dosya içerisinde toplanan deliller alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, sözleşmede bulunmayan işler için yüklenicinin birim fiyat teklifinde bulunacağı, işveren ile ek bir sözleşme yapıldıktan sonra işe başlanacağı, iş miktarının işverenin onayı ile sözleşmenin 9.3 maddesi kapsamında artabileceği ve azalabileceği, bundan dolayı yüklenicinin işi bırakamayacağı, taahhüdünü aynı şart ve fiyatlarla tamamlamak zorunda olduğu, kâr mahrumiyeti talebinde bulunamayacağı, sözleşmenin imzalanmasından sonra projelerde, detaylarda, mahal listelerinde, sözleşme konusu işlerin cins ve miktarında yüklenici tarafından değişiklik yapılmamasının esas olduğu, sadece teknik zorunluluk olduğu takdirde, yüklenicinin, işverenin onayını almak kaydıyla, bu tür değişiklikler yapabileceği, yüklenicinin işverenin bu konudaki kararına uymak zorunda olduğu, bu değişiklikler için yükleniciye herhangi bir bedel ödenmeyeceği, bununla birlikte yüklenici malzeme değişikliği yapmak ister ve bu değişiklik işverence uygun bulunursa yüklenicinin kendisinin teklif edeceği malzeme değişikliğinden dolayı malzeme veya işçilikle ilgili herhangi bir fiyat farkı talep edemeyeceği hükümlerinin kararlaştırıldığı, taraflarca imzalanan sözleşmeye göre; davalı işverenin onayı olmadan proje değişikliği, imalat değişikliği ve ilave iş yapılamayacağı, süre uzatımı ile ilgili de davalı iş verenin herhangi bir oluru ve ilave işlerle ilgili taraflar arasında imzalanmış bir belge de bulunmadığı, davacı tarafından, metraj artışından kaynaklanan ve proje ve sözleşme dışı yapılan ilave işlerin bedelinin talep edilemeyeceği, davacı tarafın sözleşmeye göre yapılan işlerden kaynaklı 84.688,05 TL alacaklı bulunduğu, davalının da bu miktar davacının kendilerinden alacaklı olduğunu ancak taraflar arasında yapılan sözleşme gereği işin 01/08/2016 tarihinde bitirileceği kararlaştırılmasına rağmen, davacı tarafın da kabulünde olduğu üzere işin 03/10/2016 tarihinde teslim edildiği, yine sözleşme hükümlerine göre “… Anahtar teslimi yapılacak işlerin gecikmesi halinde her gün için günlük 10.000,00 TL ceza uygulanacaktır.” hükmünün kararlaştırıldığı, davalı tarafın yaklaşık iki aylık gecikme nedeniyle davacı tarafın alacağı olan 84.688,05 TL’yi ödemediği, bu ödemeyi yapmamasının sözleşme hükümlerine uygun olduğu gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf başvurusunda; bilirkişilerce hakim gözetiminde keşif yapılmaksızın ve tutanağa bağlanmaksızın, sadece yerinde incelemeye dayanan ek rapor tanziminin 6100 sayılı HMK’nın 197. maddesine açıkça aykırı olup, anılan raporun hükme esas alınamayacağını, hakimlik yetkisinin bilirkişilere devredilemeyeceğini, mütenakız değerlendirmeler içeren kök ve ek raporlarda açıklığa kavuşturulmayan hususların bulunduğunu ve ilgili eksikliklerin Mahkemece giderilmediğini, eksik araştırma ve hatalı değerlendirme ile yetersiz bilirkişi raporunun Mahkemece hükme esas alınmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bilirkişi heyetinde serbest muhasebeci mali müşavir bulunmasına rağmen kök raporda ve ek raporda, tarafların defter ve belgelerinin mukayeseli olarak incelenmediğini, bilirkişi kurulu ek raporunda, kök raporda olduğu gibi, Mat Cila ve Parlak Cila farkı ile bunların üretim sürecinin hava koşulları nedeni ile uzun sürmesi ve parlak cilanın maliyetinin mat cila ile mukayese edildiğinde çok daha yüksek olması hususunun hiçbir şekilde değerlendirilmediğini, birim fiyatların uygun bulunduğundan bahisle konunun geçiştirildiğini, bilirkişi ek raporunda mahallinde özellikle dikkat çeken kapitone duvar panolarının dikkate alınmadığını, projede (…) spor endüstriyel makine dikişi belirtilmişken, üretim sürecinde davalı işverenin karar değiştirmesi ile kapitone (yoğun el işçiliği gerektiren) döşeme uygulandığını, davalı işveren temsilcisi …’ın, üretim sürecini bizzat atölyede gördüğünü ve davalı işverene sözlü rapor verdiğini, idari bölümde, satış ofisi ve SPA bölümünde yapılan ilave işler ile diğer yükleniciler tarafından yapılan kat koridorları tadilatlarının (72 YEV.) gözardı edildiğini, ayrıca güseli kolonlar (2) adet sürme kapı kanadı ile birlikte bir iş iken, güseli kolonlar görüldüğü halde kanatların dikkate alınmadığını, … firması kaynaklı bölme duvar panellerinin deformasyonunun giderilmesi için harcanan mesai ve maliyet kaynaklı gecikmenin, süre ve tutar hesaplamalarında dikkate alınmadığını, bilirkişi kurulundan gerçek ve fiili duruma uygun olarak fazla imalat hesaplaması beklenirken, davacının eksik imalattan dolayı 10.994,53 TL borçlu duruma getirilmesinin anlaşılır yönü olmadığını, gerekçeli kararda sözleşme hükümlerine atıf yapılarak iş sahibi ile müvekkili arasında imzalanmış bir belge olmadığı ve sözleşme dışı işler hakkında da iş sahibinin bir oluru bulunmadığı belirtilmekte ise de, sözleşme maddeleri incelendiğinde, müvekkili şirket tarafından yapılan imalatların ve işlerin davalı iş sahibince denetleneceğinin ve onaylanacağının defaatle belirtilmiş olup, müvekkilinin iş sahibinin talimatları doğrultusunda eserini meydana getirdiğini, her ne kadar sözleşmenin 12.2. maddesinde sözleşmede olmayan işler için ek bir sözleşmenin varlığı aranmışsa da, bu ek sözleşmenin yazılı olacağı şeklinde bir şekil belirlenmediğini, taraf iradelerinin karşılıklı ve birbirine uygun olması şartıyla sözleşmenin sözlü olarak da yapılabileceğini, tarafların ek işler konusunda sözlü olarak mutabakata vardıklarını, Mahkemece, iş sahibinin olurunun bulunduğunu gösteren emarelerin gözardı edildiğini, sözleşmenin 6. maddesinden de anlaşılacağı üzere, müvekkili şirketin, iş sahibince sıkı bir denetime tabi tutulmuş olup, iş sahibinin onayı dışında hiçbir iş yapılmadığını, tarafların ticari defterleri mukayeseli olarak incelendiğinde, davalı iş sahibinin aralıklarla müvekkiline ödeme yaptığının görüleceğini, bu durumun da anılan değişikliklerle ilgili olarak yapılan işin beğenildiği, imalatlarda hiçbir sıkıntı olmadığı ve sözleşme dışı işlerin kabul edildiği sonucunu gösterdiğini, 6098 sayılı TBK’nın 480/1 maddesinin yüklenicinin sadece eserin meydana getirilmesinde sözleşmede öngörülenden fazla sarf edilen emek ve masrafını kapsadığını, oysa iş sahibinin talep ve yönlendirmesi ile sözleşme dışında fazladan sarf edilecek emek ve masraf neticesinde yapılacak imalat, sözleşme ile kararlaştırılandan önemli derecede farklı ise, iş sahibinin kararlaştırılan bu bedele direnmesinin dürüstlük kuralının açıkça ihlali olduğunu, davalı tarafla yapılan sözleşmeye göre ürünlerin Mat Cilalı olarak fiyatlandırıldığını, ancak davalı tarafın sözleşme devam ederken ve imalat ciddi bir aşamaya ulaşmışken bunu Parlak Cila olarak değiştirdiğini, mimarlık firmasından müvekkili şirkete gelen projede deri göbeklikler baklava spor dikiş düz panolar şeklinde çizilmiş ve tariflenmiş iken, davalı tarafın isteği üzerine her düğmesi tek tek el ile çekilen sık döşemeli kapitone pano ile değiştirildiğini, mimarlık projesinde taç yüksekliği 40 cm iken uygulamada bu yüksekliğin 52 cm’ye çıkartıldığını ve tacın ortasındaki lambri alanın 14 cm büyütüldüğünü, mimari projede lambiri üzerinde herhangi bir metal şerit veya derz yokken, daha sonra pirinç renkli şerit dekoratif metal derz yapılmasının istendiğini, 2 numaralı cephede makine dairesi geçidinde profil sırtlarına yapılacak olan alçıpan yerine suntalam kaplama yapılmasının istendiğini, fuaye alanında yapılan sanatsal çalışma için üç kat profilden çerçeve imalatı yapılmasının istendiğini, mimari projede yer almadığı halde koridora çıkış alanına koridorun renk ve malzemesine uygun sistemde oyma guseli kolunlu kapı istendiğini, mimari projede yer almayan koridor alanlarında ekstra kapı, süpürgelik ve sahne odası ile sahne arası doğrama yapılmasının istendiğini, projede ve sözleşmede yer almayan, lambrisi yapıldığı halde iptal edilen orman figürlü ayna uygulaması, sahne arkası logo uygulaması, diğer ayna uygulamaları apsen ve alçı tavan uygulamaları, apsen bölme panellerinin 80x80x4 mm profillerin alınması, 6 rıht ve 4 basamak sahne merdiveni yapılmasının istendiğini, alçıpan tavanın … firması rayları ile birleşim detaylarının, alçıpan işçiliği problemlerinin kapatılması için elektrostatik boyalı 108 m profilin alınması ile sözleşmede önemli oranda değişiklik meydana geldiğinin açık olduğunu, yukarıda sayılan değişikliklerin maddi karşılığının müvekkiline ödenmemesinin, davalı iş sahibinin haksız zenginleşmesine neden olacağını, davalının sözleşmede bu denli önemli değişiklikler yaptırıp, hiçbir bir bedel ödememesinin ticari örf ve adetlere, hakkaniyet ve nesafete, dürüstlük kuralına tümüyle aykırılık teşkil edeceğini, 6100 sayılı HMK’nın 33. maddesi gereği hakimin Türk hukukunu re’sen uygulayarak, 6098 sayılı TBK’nın 529. maddesine göre vekaletsiz iş görme hükümlerine gidilmesi gerektiğini, Mahkemenin sözleşmenin 17. maddesine atıf yaparak davalı tarafın yaklaşık iki aylık gecikme nedeniyle davacı tarafın alacağı olan 84.688,05 TL’yi ödememesinin sözleşme hükümlerine uygun olduğu kanaatine ulaştığını, ancak kararda işin gecikmesine nelerin sebebiyet verdiğinin açıklanmadığını, Mahkemenin gecikme cezasının şartlarını irdelemeksizin hüküm kurmasının hatalı olduğunu, sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın ifaya eklenen cezai şart olduğunu, ceza koşuluna ilişkin talep hakkının elde edilebilmesi için iş sahibinin aynen ifayı ve gecikme tazminatını talep etmiş olması gerektiğini, iş sahibinin buna ilişkin herhangi bir mehili olmadığı gibi müvekkili şirket eseri teslim ettiğinde de ceza koşuluna ilişkin herhangi bir çekince koymadan iş sahibinin eseri kabul ettiğini, eserin kabulü ile birlikte müvekkilinin borcu sona ermekle birlikte asıl borcun fer’isi niteliğindeki cezai şartın da ortadan kalktığını, iş sahibinin teslimden sonra müvekkili şirketin son hakedişine cezai şart bahanesi ile el koymasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, kaldı ki işin geç teslim edilmesinin sebebinin, iş sahibinin talimatları doğrultusunda yapılan ve yukarıda sayılan sözleşme dışı işler olduğunu, dava dosyasında mübrez, … firmasından kaynaklanan bölme duvar panellerinin deformasyonunun giderilmesi için harcanan mesai ve maliyetten doğan gecikmenin, süre ve tutarının, mahkemece dikkate alınmadığını, projedeki diğer yüklenici olan … firmasının işi geciktirmesi nedeni ile müvekkili davacının yüklendiği işin süresinde de gecikme yaşandığının sabit olduğunu, davalı tarafından … firmasına gecikme tutanağı tanzim edildiğini, işin uzayan süresi yönünden de kök ve ek rapor arasında çelişki olup, kök rapordaki 20-30 gün süre uzatımından ek rapordaki 6 gün süre uzatımına nasıl ulaşıldığının anlaşılamadığını belirterek; mahkeme kararının kaldırılarak müvekkili şirket ile davalı taraf arasında yapılan 13/04/2016 tarihli sözleşmede yer almayan, ancak mezkur sözleşmenin eki niteliğinde olup karşı tarafın talepleri doğrultusunda müvekkili şirketçe yerine getirilen ifaya karşılık olarak sözleşme bedelinin artması nedeniyle 14/12/2020 tarihli ıslah dilekçesi uyarınca 22.433,51 TL’nin işin teslim tarihi olan 03/10/2016 tarihinden itibaren, müvekkili şirketin faturalı olup karşı tarafa eksiksiz teslim ettiği, davalı tarafça ödemeyen işlerin bedelini teşkil etmek üzere 84.688,05 TL’nin ilk faturanın tanzim edildiği tarihten itibaren işleyecek ticari (avans) faizi le birlikte tahsilini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan, sözleşme ve sözleşme dışı iş bedeli nedeniyle alacak istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında “Zemin Kat Toplantı ve Balo Salonu Sabit Mobilya ve Duvar Kaplaması Lambri Ahşap Dekorasyonu” işini konu alan 13/04/2016 tarihli sözleşme imzalandığı ihtilafsızdır. Bu sözleşme 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi olup, davacı yüklenici, davalı iş sahibidir.
Sözleşmenin 2/1 maddesinde yüklenicinin ürünleri projesine göre yapacağı, tüm ürünlerin sabit birim fiyatlı olup, birim fiyata her türlü malzemenin temini, fire kaybı, boşaltma, yükleme, yatay ve düşey taşıma, işçilik, işçi sağlığı ve güvenliği, genel giderler ve yüklenici kârının dahil olduğu, sözleşmenin 5.maddesinin 2.bendinde sözleşmenin eklerinin gösterildiği, Ek-1 olarak yapılacak imalatların miktar- birim fiyatı gösterilerek keşfinin, Ek-3’de de projelerin gösterildiği, sözleşmenin 9.3 maddesinde kesin hesabın sabit birim fiyat üzerinden, sabit mobilyaların projesine göre anahtar teslim götürü bedel yapılacağı, yüklenicinin gerçekleştirdiği işlerin yerinde ölçümünün yapılmayacağı, keşif bedelinin KDV dahil 540.000,00 TL olduğu kabul edilmiştir. Sözleşmenin 12.maddesinde ise sözleşmede öngörülen birim fiyatların sabit olup, keşif listesinde belirtilen imalatlara yönelik fiyat farkı ve ek ödeme talebinde bulunulmayacağı, 12/2 maddesinde sözleşmede bulunmayan işler için yüklenicinin birim fiyat teklifinde bulunacağı, işveren ile ek sözleşme yapılarak işe başlanacağı, yine sözleşmenin 17.maddesinde ise, yüklenicinin sözleşmenin imzalanmasından sonra taahhüdünden sebepsiz olarak vazgeçer ve işini istenildiği gibi yerine getirmez, sözleşmenin herhangi bir maddesine aykırı davranır ise hakedişlerinden kesilen nakit teminatların, yüklenicinin verdiği teminatların ve avans teminat banka teminat mektubunun işveren tarafından irat kaydedileceği, ayrıca verilmiş avans var ise geri isteneceği, anahtar teslimi yapılacak işlerin gecikmesi halinde gecikilen her gün için günlük 10.000,00 TL ceza uygulanacağının kararlaştırıldığı görülmüştür.
Davacı yüklenici, sözleşme kapsamındaki hakediş bedelinin bir kısmının ödenmediğini, sözleşme ve projesinde yer almayan imalatlar yaptığını, yine sözleşme ve projede yer alan imalatlardan daha nitelikli ve davalı iş sahibine değer katıcı imalatlar da yaptığını iddia ederek sözleşme kapsamında bakiye hakediş alacağı ile sözleşme dışı imalat ve sözleşmede kararlaştırılandan daha nitelikli imalat yaptığı iddiası ile bu kalemlere ilişkin alacak talebinde bulunmuştur. Davalı tarafça, sözleşme dışı iş yapıldığı iddiasına karşı çıkılarak, yapılan tüm imalatların sözleşme ile kararlaştırılan imalat kapsamında olduğu, davacının bakiye 84.688,05 TL alacağı olduğu, ancak edimin süresinde yerine getirilmemesi nedeniyle sözleşme gereği gecikilen süreye ilişkin gecikme cezası alacağı dikkate alındığında talepte bulunulmasının mümkün olmadığı belirtilerek, davanın reddi savunulmuştur.
Yargıtay içtihatlarında da kabul edildiği üzere götürü bedel sözleşmede, sözleşme ile kararlaştırılan imalatlar yönünden taraflar, maliyetin daha az veya fazla olduğu iddiasına dayalı bedelden indirim veya artırım talep edemezler. Ancak; Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesi’nin 18/01/2021 tarih ve 2019/3439 Esas-2021/85 Karar sayılı kararında da içtihat edildiği üzere; götürü bedelli sözleşmelerde sözleşme kapsamında bulunmadığı halde iş sahibi yararına gerçekleştirilen işlerin bedelinin yapıldıkları tarihteki mahalli piyasa rayiçlerine göre, piyasa rayiçleri içerisinde KDV ve yüklenici kârı da bulunduğundan rayiç bedellere ayrıca ekleme yapılmaksızın belirlenmesi, sözleşmeye göre yapılması gereken imalatlardan farklı olarak, daha nitelikli ve maliyetli olarak gerçekleştirilen işlerin ise, yine piyasa fiyatlarına göre yapılması kararlaştırılan ve fiilen yapılan imalatlar arasındaki bedel farkının tespit edilmesi suretiyle yüklenicinin sözleşme dışı (ilave) iş bedeli alacağının belirlenmesi gerekir.
Mahkemece taraf iddia, beyan ve delilleri ve alının bilirkişi raporuna karşı itirazlar da değerlendirilmek suretiyle, taraflar arasındaki sözleşme eki proje ve keşif özeti de değerlendirilmek suretiyle, sözleşmeye göre yapılması gereken imalatlardan farklı olarak daha nitelikli ve maliyetli olarak gerçekleştiği iddia edilen işlere ilişkin varsa yapılan imalatların piyasa fiyatlarına göre bedelinin belirlenmesi, kararlaştırılan ve fiilen yapılan imalat arasındaki bedel farkının tespit edilmesi ve yine davacının sözleşme eki proje ve keşif özetinde yer almayan sözleşme dışı iş yaptığı iddiası yönünden inceleme ve değerlendirme yapılarak varsa bu imalatların da işin ifa edildiği tarihteki piyasa rayiçleri ile bedelinin belirlenmesi, davalının gecikmeye dayalı cezai şarta ilişkin mahsup talebinde bulunup bulunamayacağı, tarafların ödemeye ilişkin delilleri de toplanmak suretiyle mahallinde usulüne uygun olarak keşif de yapılarak denetlenebilir nitelikte bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile sözleşmenin 9.3 maddesi ve gecikme cezasının iş bedeli alacağından mahsubu gerektiği gerekçe gösterilerek talepte bulunulamayacağı kabulü ile hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden görülmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,

2-Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/02/2021 tarih ve 2019/244 Esas- 2021/134 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Dairemiz kararına uygun şekilde davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,

4-Davacı tüketici harçtan muaf olup, yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcı ile 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının talep halinde kendisine iadesine,

5-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
6-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak 02/02/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır