Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/507 E. 2023/134 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2021/507 – Karar No:2023/134
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/507
KARAR NO : 2023/134
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/02/2021
NUMARASI : 2019/630 E-2021/168 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 02/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/02/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan alacak davasında mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkili şirketin …kapsamında işveren …. Şti.’nin alt yüklenicisi sıfatıyla hizmet sunduğunu, işin ifası amacıyla TEDAŞ Hermetik Tip Dağıtım Transformatörü Teknik Şartnamesine uygun 2 adet transformatör almak üzere davalı şirket ile anlaşma sağlandığını, davalı şirket tarafından kullanılacak malzeme ve imal edilecek tesislerin Elektrik Piyasası mevzuatına uygun olması gerektiğini, müvekkili şirket tarafından 2 adet transformatör için, davalı şirkete 06/12/2018 tarih ve … tarihli fatura gereği 16.824,44 TL ödeme yapıldığını, akabinde satın alınan transformatörlerin müvekkili şirkete Ankara’da teslim edildiğini, transformatörlerin kullanıldığı tesisin kabul ve kontrol yetkisinin Karaman ve Konya illeri için MERAM Elektrik Dağıtım A.Ş (MEDAŞ) yetkisinde olduğunu, davalıdan temin edilen, transformatörlerin MEDAŞ tarafından incelenmesi sonucu, 01/04/2018 tarihinde yürürlükte bulunan “Hermetik Tip OG/AG Dağıtım Güç Transformatörleri Teknik Şartnamesi”ne aykırı olarak imal edildiğinin tespit edildiğini ve kabullerinin yapılmadığını, müvekkilince gizli ayıbın ivedilikle davalı şirkete bildirildiğini, değişim yahut iade talep edildiğini, değişim taleplerine esas konunun TEDAŞ tarafından yayınlanan TEDAŞ-MLZ-99-032.E Teknik Şartnamesi sebebiyle olduğunun belirtildiğini, bu şartnameye göre kabulü ilgilendiren 2 büyük değişiklik yapılmış olduğunu ve bu şartnamenin müvekkilinin siparişi öncesi yürürlüğe girdiğini, bu değişikliklerin büyük değişiklik olmayıp kullanıcı tarafından fark edilmesinin son derece zor teknik değerler olup gizli ayıp mahiyetinde olduğunu, ancak davalı şirketin değişim taleplerini kabul etmediğini, davalı şirketin anlaşma konusu transformatörlerin TEDAŞ HERMETİK Tip Dağıtım Transformatörü Teknik Şartnamesine uygun olduğunu belirtmesine rağmen, ilgili şartnameye aykırı ürün teslimi yaparak müvekkilin dava dışı yükleniciye yapması gereken kabul işlemlerinin gecikmesine sebebiyet verdiğini, transformatörler için ödenen bedelin yanısıra, ek depolama, montaj-demontaj masrafı, nakliye masrafı gibi zararlar oluştuğunu, davalı firmanın teklifte paylaştığı dokümanda trafonun TEDAŞ-MLZ-99-032.C şartnamesine göre olduğunu belirttiğini, ancak yayınlanan en son yönetmeliğe uygun olmadığı hususunda müvekkilini bilgilendirilmediğini, ayrıca TEDAŞ-MLZ-99-032.E Teknik Şartnamesi yayınlandıktan sonra müvekkiline teslim edilen trafoların Türkiye sınırları içerisinde kullanılması ihtimalinin bulunmadığını, trafo renginin TEDAŞ-MLZ-99-032.C Şartnamesi’ne göre müvekkili ile paylaşılan belgede görüldüğü üzere RAL 7033 olması gerekirken firmanın gönderdiği ürünün yeni şartname olan TEDAŞ-MLZ-99-032.E Teknik Şartnamesi’ne uygun olarak RAL 9006 rengine boyanarak gönderildiğini, bu hususun ağır bir kusur olup, ayıbın davacının bilinçli hareketleriyle örtülmeye çalışıldığını, eğer renk değişimi yapılmamış olsa idi, trafonun güncel şartnameye uygun olmadığının ilk anda anlaşılacağını, transformatörlerin nicelik ve nitelik olarak yürürlükteki şartnameye uygun olmadığını, davalı şirketin tüm iyi niyet, dürüstlük kuralları ve ticari teamüllere aykırı olarak, sipariş tarihinden 8 ay önce yeni şartnamenin yürürlüğe girmesiyle yasal olarak kullanım imkanı kalmayan eski tip transformatörleri gönderdiğini belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava konusu transformatörlerin iadesi ile birlikte şimdilik ödenen bedelin 200,00 TL’sinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini ayrıca, müvekkilinin yapmış olduğu nakliye, montaj-demontaj, personel, kiralama masrafları karşılığı şimdilik 50,00 TL’nin davalıdan tahsilini talep etmiş; 29/01/2021 tarihli dilekçesi ile alacak taleplerini toplam 19.724,44 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin Malatya mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin tüm edimlerini sözleşmeye uygun olarak ifa ettiğini, müvekkili şirket tarafından söz konusu transformatörlerin teknik değerleri, test bilgileri ve kalite kontrol belgelerinin davacı firmaya kontrol ve onay için sunulduğunu ve davacı tarafından onay verilerek transformatörlerin özelliklerinde mutabık kalındığını, davacı şirkete teslim edilen transformatörlerin TEDAŞ -MYD-99-32C şartlarına uygun olduğunu ve bu tür trafoların piyasada aktif olarak üretildiğini ve kullanıldığını, dava konusu transformatörlerin boya renklerinin değişmesinin davacı firmayı yanıltmaya yönelik olmadığını, eski şartnameye göre trafolar yeşil renk üretilirken yürürlükte bulunan TEDAŞ şartnamesine göre trafolar tek tip renk üretilmek zorunda olduğunu, ürünlerin standardının boyadan değil sunulan teknik değerler tablosundaki teknik değerlerden anlaşıldığını, dava konusu edilen transformatörlerin ayıplı olmadığını, davacı tarafın ayıp ihbar yükümlüğünün kanuna uygun olarak kanuni süresinde gerçekleştirmediğini, ayıp ihbarı süresinde yapılmadığından davacı tarafın seçimlik hakkını kullanamayacağını, müvekkili şirketin garanti kapsamında sorumluğu bulunmadığını belirterek; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın, taraflar arasında yapılan eser sözleşmesine konu ürünlerin ayıplı imal edildiğinden bahisle sözleşmeden dönme, ürünlerin iadesi ile bedelinin ve yapılan masraflarının tahsili istemine ilişkin olduğu, davacının, davalı tarafından imal edilerek teslim edilen dava konusu 2 adet transformatörün TEDAŞ şartnamesine ve standartlara uygun olmadığını, davalı yanın borcuna aykırı davranarak ayıplı ifada bulunduğunu ileri sürerek, 2 adet transformatör bedeli ile ayıplı ürünler nedeniyle yapılan nakliye, montaj-demontaj, personel ve araç kiralama ücretlerinin davalıdan temerrüt faiziyle birlikte tahsilini, ayıplı malzemelerin davalıya iadesini talep ettiği, davalının ise; transformatörlerin teknik değerlerinin, test bilgilerinin ve kalite kontrol belgelerinin davacı yanın kontrol ve onayına sunularak ve onayı alınarak imal edildiğini, transformatörlerin ayıplı olmadığını, davacı tarafın ihbar yükümlülüğünü süresinde yerine getirmediğini ileri sürerek davanın reddini savunduğu, somut olayda; davacı şirketin, davalıya gönderdiği 27/11/2018 tarihli mail ile, 25 kVA 33/04-0231 hermetik tip 8 adet trafo için fiyat teklifi ve teslimat tarihi talep ettiği, davalı şirketin, aynı tarihli cevabi mailinde; fiyatın 1.350,00 USD+KDV/adet olduğunu, 2 adedinin derhal, 6 adedinin ise 45 günde teslim edilebileceğini, ödemenin peşin ve USD olacağını, teslimatın Ankara’da yapılacağını bildirdiği, 30/11/2018 tarihli mail ile de; 5 adet trafonun sevkiyata hazır olduğunu, 3 adedinin ise 25-30 gün içinde teslim edileceğini ve istenilen kalite belgelerinin en kısa sürede davacıya ulaştırılacağını belirterek, aynı gün Maksan Kalite Belgelerini mail yoluyla davacıya gönderdiği, davalı şirket tarafından, davacı yana gönderilen 03/12/2018 tarihli mailde ise; “Stokta hazır olan trafoların teknik ve ölçü resimlerini gönderiyorum. Sargılara dikkat ederseniz YG tarafı bakır, AG tarafı AL sargılıdır. Eğer istemiş olduğunuz trafolar bunlar ise formu oluşturalım” denildiği, aynı gün sipariş formunun davacıya gönderilerek ödeme dekontunun iletilmesine müteakip sevkiyatın yapılacağının bildirildiği, oluşturulan sipariş formunda; teklif talebinde bulunulan transformatörün, TEDAŞ hermetik tip dağıtım transformatörü teknik şartnamesine uygun, YG tarafı CU, AG tarafı AL sargılı ve seramik izolatörlü olduğunun, garanti süresinin 2 yıl olduğunun, transformatörlerin daha önce gönderilen teknik değerler tablosuna göre imal edildiğinin bildirildiği, davalı şirket tarafından 2 adet trafo için 06/12/2018 tarihli ve 21389 nolu 16.824,44 TL tutarlı fatura düzenlenerek sevk irsaliyesi ile birlikte davacı şirkete ulaştırıldığı, fatura bedelinin davacı tarafından ödendiği, davalı tarafından, sipariş aşamasında davacıya gönderilen “Transformatör Teknik Değerleri” incelendiğinde, “transformatör tipinin harici/yağlı/hermetik olduğu, uyulması gereken şartnamenin TEDAŞ MYD/99.032.C, anma gücünün 25 kVA, boşta kaybın 800 W, yükte kaybının 160 W, boya renginin RAL 7033 olduğu ve buna göre teklif formunun oluşturulduğu, oluşturulan sipariş formunda ise transformatörlerin “TEDAŞ hermetik tip dağıtım transformatörü teknik şartnamesine uygun olduğu ve daha önce mail ile gönderilen teknik değerler tablosuna göre imal edildiği”nin davacıya bildirildiği, davalı tarafından davacıya gönderilen teknik değerler tablosunda yer alan “TEDAS MYD/99.032.C şartnamesinin, taraflar arasında sözleşme ilişkisinin kurulduğu tarihten yaklaşık 7 ay önce yerini “TEDAŞ MLZ/99.032.E” şartnamesine bıraktığı, davacının trafo üreticisi olarak, ürettiği trafoların sadece dağıtım sisteminde kullanıldığını bilmek ve basiretli tacir gibi davranmak zorunda olup, dağıtım ile ilgili güncel TEDAŞ şartnamelerinden haberdar olmak ve trafoları bu şartnameye göre imal etmek, yanı sıra verilen siparişlerin güncel teknik şartnameye uygun olup olmadığı konusunda da müşterilerini uyarmakla yükümlü olduğu, davalının, davacıyı bu konuda uyarmadığı gibi oluşturulan sipariş formunda transformatörlerin “TEDAŞ hermetik tip dağıtım transformatörü teknik şartnamesine uygun olduğunu belirterek, transformatörlerin güncel şartnameye uygun yapıldığı noktasında davacıyı yanılttığı ve trafoları yürürlükteki güncel şartnameye göre imal etmeyerek ayıplı ifada bulunduğu, her ne kadar davalı tarafça, teklif formunda üretilecek transformatörlerin “TEDAŞ MYD/99.032.C” şartnamesine göre imal edileceği konusunda davacı ile mutabık kalındığı, dolayısıyla ayıplı ifadan bahsedilemeyeceği savunulmuş ise de, “TEDAŞ MYD/99.032.C” şartnamesine göre imal edilecek transformatörlerin, dış boya renginin RAL 7033 olması gerekirken, “TEDAŞ MLZ/99.032.E” şartnamesinde öngörülen RAL 9006 renginde üretilip, davacıya teslim edildiğinin tespit edildiği, bu hususun davalı tarafından da kabul edildiği, bu durumda, davalının bu halde dahi ayıplı ifada bulunduğunun açık olduğu, sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 474. maddesi hükümlerine göre iş sahibinin açık ayıplarda eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz (makul süre içerisinde) eseri muayene ve açık ayıpları ihbar etmek zorunda olduğu, TBK’nın 472/son maddesi hükümleri gereğince ayıbın gizli olup sonradan ortaya çıkması halinde gecikmeksizin (derhal) ayıbı yükleniciye bildirmek zorunda olduğu, aksi halde eseri olduğu gibi kabul etmiş sayılacağı, bu hükümler gereğince gerek açık gerek gizli ayıplarda iş sahibinin ihbar zorunluluğu bulunmakta ise de yüklenicinin, eserdeki işçilik, malzeme ve yapımla ilgili açık ve gizli ayıplardan dolayı sorumluluğu, garanti ettiği süre için önceden kabul ettiğinden, yüklenici lehine olan iş sahibinin ihbar zorunluluğunu aramaktan vazgeçtiği ve garanti süresi içinde ortaya çıkan bu ayıpları ücretsiz olarak gidermeyi sözleşme tarihinde peşinen kabul ve taahhüt ettiği kabul ettiği, iş sahibinin ihbar zorunluluğu olmaksızın garanti süresi içinde ortaya çıkan açık ve gizli ayıplarla ilgili zamanaşımı süresi içinde seçimlik haklarını kullanarak yükleniciden ayıpların giderilmesini talep edebileceği gibi, aleyhine dava açabileceği ve iş bedelini ayıp giderim bedeli miktarınca ödemekten kaçınabileceği, somut olayda; davaya konu transformatörlerden birincisinin… Köyündeki E.N. Hattı tesisi için kullanıldığı, her iki tesis için dava dışı … tarafından yapılan kontrollerde transformatörlerin TEDAŞ-MYD/99-032-E standardına uygun görülmediğinin anlaşıldığı, transformatörlerin, davacı tarafından kullanamayacak derecede ayıplı olduğu ve şartnameye uygun hale getirilmesinin mali açıdan mümkün görünmediği bilirkişi raporu ile belirlendiğinden, hakkaniyet kaideleri gereği davacının transformatörleri kabul etmesinin kendisinden beklenemeyeceği, sözleşmeden dönebileceği ve ödemiş olduğu bedel ile yaptığı masrafları talep edebileceğinin kabul edildiği, her ne kadar davalı tarafından ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı savunulmuş ve hükme esas alınan bilirkişi raporu ile davacı şirketin en geç 11/03/2019 tarihinde ayıptan haberdar olduğu belirlenmiş ise de, davalı şirket tarafından oluşturulan sipariş formunda; transformatörlerin TEDAŞ hermetik tip dağıtım transformatörü teknik şartnamesine uygun ve garanti süresinin 2 yıl olduğunun belirtildiği, söz konusu ayıplar teslimden itibaren garanti süresi içerisinde ortaya çıktığından, davacı iş sahibinin kanunda öngörülen sürelerle bağlı olmayıp, ayıp ihbarını garanti süresi içinde her zaman yapabileceği, davacı garanti süresi içinde sözleşmeden dönme seçimlik hakkını kullanarak bedel iadesi ve masraflarını talep ettiğinden, artık ayıp ihbarının süresinde yapılmadığına ilişkin davalı savunmasının dinlenemeyeceği, bilirkişi kurulunca her iki trafonun yerlerine nakliye bedeli ile trafoların direğe montajı için gerekli iş makinesi giderinin rayiç değerlere göre belirlendiği, trafoların metal ağırlığı 205 kg ve içinde bakır ve alüminyum bulunmasına bağlı olarak rayiç değerinin 4,5 TL/kg olarak taktir edildiği, buna göre davacının 2 trafoyu edinme bedeli olarak 16.824.44 TL, nakliye bedeli olarak (700 x 2) 1.400,00 TL, trafo montajı (iş makinesi dahil) bedeli olarak (2×750) 1.500.00 TL olmak üzere toplam 19.724,44 TL zararı oluştuğunun belirlendiği, bilirkişi kurulu raporunun dosya ve delil durumuna uygun bulunarak hükme esas alındığı, davacının dava tarihinden önce davalıyı temerrüde düşürdüğü iddia ve ispat olunmadığından 2 adet transformatör bedelinin 200,00 TL’sine 18/11/2019 dava tarihinden, bakiye 16.624,44 TL’sine ise 29/01/2021 ıslah tarihinden, nakliye, montaj-demontaj, personel ve araç kiralama ücretinin 50,00 TL’sine 18/11/2019 dava tarihinden, bakiye 2.850,00 TL’sine ise 29/01/2021 ıslah tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, sözleşme konusu 2 adet transformatörlerin mevcut haliyle davalıya iadesine karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf başvurusunda; Türk Hukuk Lügatı (3.Baskı Ankara 1991) s.27’de ayıbın, bir malın sakatlık gibi maddi veya bir başkasına aidiyet gibi hukuki bir sebeple kıymetini veya maldan kasdolunan menfaati giderme veya ehemmiyetli bir surette azaltma hali, ehil ve erbabı arasında satılan bir şeyin pahasına noksanlık veren hal olarak tanımlandığını ayrıca Prof.Ejder Yılmaz tarafından hazırlanan Hukuk Sözlüğü (Genişletilmiş 5.Baskı Ankara 1996) s.91’de “Ayıplı Mal ve Hizmet’in; ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda yeralan veya satıcı tarafından vaadedilen veya standardında tespit edilen nitelik ve/veya niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydayı azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mal ve hizmet olarak tanımlandığını, işin en başında, davacı şirket personeli elektrik mühendisi … tarafından, müvekkili şirketten teklif istendiğini, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından, daha sözleşme kurulmadan önce, sipariş ve teklif formu hazırlanarak davacı tarafa 03/12/2018 tarihli e-posta ile iletildiğini, hazırlanan bu belgelerde, uyulması gereken Özel Şartnamenin TEDAŞ MYD/99.032.C olduğunun, cihazların anma gücünün 25 kVA boşta kaybın 800 W. yükte kaybın 160 W. olduğunun, buna göre teklif formunun oluşturulduğunun açıklandığını, yani müvekkili şirketçe, tam da davacı tarafın dava dilekçesinde açıkladığı vasıf ve niteliklerdeki ürünlerin, davacının dikkat ve tercihine sunulduğunu, bu konuda herhangi bir tartışma da olmadığını, yukarıdaki ayıp ve ayıplı mal tanımları dikkate alındığında, müvekkili şirketin üretip teslim ettiği ürünlerde herhangi bir ayıp olmadığını, kaldı ki, davacı tarafın, söz konusu trafoları nerede ve ne amaçla kullanacağı konusunda müvekkili şirketin bilgilendirilmediğini, bu cihazların “çok büyük ölçüde dağıtım sisteminde kullanıldığını bilerek” müvekkili şirketin bu durumu önceden öngörmesinin mümkün olmadığını, ayrıca müvekkili şirketten alınan bilgiye göre, Karayolları Genel Müdürlüğü, Devlet Su İşleri, Devlet Hava Meydanları ve farklı özel şirketlerin, dava tarihinde ve halen, farklı trafo şartnamelerine göre alım yapmakta olup, bilirkişilerin standarda uygun olmadığı, yani ayıplı oldukları iddiasında oldukları dava konusu trafolarla tamamen aynı vasıflardaki trafoların, halen farklı firmalarca üretilip serbestçe satılmakta olduğunu, ayrıca henüz sözleşme müzakeresi aşamasında, tacir olan davacıya açık bir şekilde belirtilen bu vasıf ve niteliklerin, trafolar üzerindeki büyük boy ürün etiket plakalarında da açıkça belirtildiğini, yani, davaya konu trafoların davacı tarafça dava dilekçesinde iddia edildiği gibi, “kullanıcı tarafından fark edilmesi son derece zor teknik değerler olup gizli ayıp niteliğinde olduğu” iddiasının dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili şirketçe cihazlarla birlikte gönderilen teknik değerler ve test raporlarının incelenmesi bir yana, sadece cihazların üstlerindeki etiketlere bakılsa dahi, müvekkilince vaat ve taahhüt edilen vasıfların görülüp anlaşılabileceğini, ayıp iddiasını kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacı tarafın ayıp ihbar yükümlülüğünü de yasaya uygun sürede ve şekilde yerine getirmediğini, cihazların 06/12/2018 tarihinde teslim edildiğini, ancak davacı tarafça tam 5 ay sonra, yani Mayıs 2019’da müvekkili şirketle telefonla bağlantı kurulduğunu ve ilk defa trafoların kabulünün TEDAŞ MLZ/99.032.E şartnamesine uygun olmadığı için yapılmadığının bildirildiğini, TTK’nın 2/c maddesine göre ihbarın süresinde olmadığını, hal böyleyken bile, müvekkili şirketçe iyiniyet gösterilerek, teslim edilen cihazların fiyatı ile talep edilen cihazların fiyatı arasında 300,00 USD farkın ödenmesi koşuluyla cihazların değiştirileceğinin açıklandığını, ancak davacı tarafın, bilerek satın aldığı, basitçe üstlerindeki etiketleri bile 150 gün boyunca incelemediği ürünlerin ayıplı olduğunu iddia ederek, dava açma yoluna gittiğini, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, mahkemece verilen kararın dosya kapsamına ve ilgili yasal düzenlemelere uygun olmadığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı imalat nedeniyle iş bedelinin iadesi ve zararın tazmini istemlerine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle davalı tarafça verilen teklifte, teklif edilen transformatörlerin Tedaş Hermetik Tip Dağıtım Transformatörü Teknik Şartnamesi’ne uygun olduğunun belirtilmiş olmasına, dosya kapsamına ve alınan bilirkişi raporu ile teklif tarihi itibariyle geçerli olan ve uygulanan şartnamenin TEDAŞ-MLZ/99.032.E şartnamesi olduğunun ve teklife göre imal edilen transformatörün bu şartnameye uygun olması gerektiğinin anlaşılmasına, davalının davacıyı, TEDAŞ-MLZ/99.032.E şartnamesinin uygulanması gerektiği hususunda basiretli tacir olarak uyardığını iddia ve ispat edememiş ve yapılan imalatın mevcut şartname gereği kabul edilebilir nitelikte olmadığının anlaşılmasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,

2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.347,38 TL istinaf karar harcının 337,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.010,38‬ TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 02/02/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır