Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/503 E. 2021/562 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: ….

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/04/2021
NUMARASI :….

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
TALEP KONUSU : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 10/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/03/2021

İhtiyati haciz talep eden davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan ihtiyati haciz talepli itirazın iptali davasında mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 02/12/2020 tarihli dilekçe ile; taraflar arasındaki sözleşme gereğince müvekkili şirketin edimini yerine getirdiğini ancak davalı tarafın sözleşmeden doğan edimini yerine getirmediğini, borcun vadesinde ödenmemesi üzerine yapılan takibe davalının haksız itirazı nedeniyle itirazın iptali davası açıldığını, İİK’nun 257/1 maddesinde belirtildiği şekilde alacağın rehin ve teminat altına alınmamış olduğunu ve vadesi gelmiş para alacağı olduğundan ihtiyati haciz şartının bulunduğunu, ayrıca borçlu hakkında haricen yapılan araştırmalar sonucunda mallarını kaçırma çabası içerisinde olduğunun tespit edildiğini, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin emsal içtihatlarında belirtildiği üzere müvekkilinin alacağının güvence altına alınması için teminat karşılığında ihtiyati haciz talebinde bulunulduğunu belirterek, davalı şirketin taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına teminat karşılığı 219.025,03 TL tutarında ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, 05/04/2021 tarihli ara kararı ile; davacının, taraflar arasında akdedilen sözleşme ile dava konusu faturaları ve sevk irsaliyelerini, BS formlarını, … mutabakat formunu, cari hesap ekstresini ve banka dekontlarını dava dilekçesi ekinde dosyaya sunduğu, davalının ise takip dayanağı fatura konusu ürünlerin teslimini inkar etmediği ancak ürünlerin ayıplı olduğunu ve ayıp ihbarının süresinde yapıldığını savunduğu, taraflar arasında mutabakat metninin düzenlenmiş olmasının alacağa muaccelliyet kazandırmayacağı gibi davalı yan teslim edilen ürünlerin ayıplı olduğunu savunduğuna göre, alacağın muaccel olmadığı, varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle İİK’nın 257/1. maddesinde yazılı şartların oluşmadığı, bununla birlikte borçlunun kaçtığı, mal kaçırdığı ya da mal varlığını gizlediği ve bu yönde hileli işlemlerde bulunduğu yönünde de bir delil bulunmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İhtiyati haciz talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalının faturalara süresinde itiraz etmediğini, davalının ayıplı olduğunu ileri sürdüğü malları teslim aldığını ve yurtdışına satışını da yaptığını, sözleşmeye göre davalı kerpiççi ambalaj malzemelerini yani ayıplı olduğunu iddia ettikleri kolonya şişelerinin kendilerinin tedarik ve temin ettiklerini, müvekkilinin sadece gerekli alkol ve deiyonize suyu sağlamakla mükellef olduğunu, müvekkili ve davalı firma yetkilisi ile yapılan whatsapp görüsmesinde görüleceği gibi davalı firmanın kendisinin özelikle başka bır kolonya firmasının kolonya şişesinin resmini müvekkiline göndererek birebir aynısının yapılmasını istediğini, ayıba ilişkin delillerin bulunmadığını, zira davalı tarafından gönderilen 15.06.2020 tarihli ihtarnamede …müşterilerden iadesini alacakları ürünlerinin nakliye ve geri iade masraflarının fatura edileceği bildirilmiş olduğu halde ihtarnamede iddia edilen hususlarla ilgili davalının bugüne kadar hiç bir girişimi olmadığını, yine davalının herhangi bir fikri-sınai davası veya türk patent kurumuna yapılmış bir basvuru da sunamadığı gibi iddialarının soyut, dayanaksız ve tamamen kötüniyetle borcu ödemekten kaçınmaya yönelik olduğunu, davalının davacıdan almış olduğu tüm malları yurt dışına sattığını ve iade söz konusu olmadığını, buna rağmen ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinin hak ve adalet anlayışına aykırı olduğunu,dosyada mevcut tüm somut deliller karşısında (faturalar, ba-bs mutabakat formları ve sair tüm belgeler) sadece davalının soyut ve dayanaksız iddialarına dayanarak ısrarla taleplerinin reddedilmesinin kötüniyetli borçluların borcunu ödememelerinin adeta ödüllendirilmesi olduğunu, faturalar nedeniyle tüm vergisel yükümlülüklerini yerine getiren müvekkilinin de çok zor duruma düşürdüğünü ve davalı mallarını kaçırarak 1 seneden beri alacağını tahsil etmek için uğraşan müvekkilinin adalete inacını da kaybettirdiğini, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olmasının yeterli olduğunu, mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gerekenin alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi olmadığını, alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesinin aranmadığını, bu konuda mahkemeye kanaat verecek delillerin gösterilmesinin yeterli kabul edilmekte olduğunu belirterek hiç bir haklı ve hukuki gerekçeye dayanmayan Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05.04.2021 tarih ve…. sayılı ihtiyati haciz taleplerinin reddine dair kararın, İstinaf yolu ile incelenerek kaldırılarak talebin kabulüne, borçlu .. … ….
Talep, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasında ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen karara karşı ihtiyati haciz talep eden davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Talep, ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, mahkemece, ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiştir.
Ancak, İİK’nın 257. maddesinde ihtiyati haciz talep edilebilmesinin koşulları sayılmıştır. İİK’nın 257. maddesine göre, ihtiyati haciz istenebilmesi için alacağın vadesinin gelmesi ve rehinle temin edilmemiş olması yeterli olup, tam ispat gerekmeyip yaklaşık ispat yeterlidir.Dosya kapsamından taraflar arasındaki sözleşme gereğince davacı tarafça ürün ve fatura teslimin yapıldığı iddia edilmiş , davalı tarafça teslime karşı çıkılmadığı ancak teslim edilen ürünlerin ayıplı olduğunun savunulduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafından sözleşme kapsamında teslim edilen malların ayıplı olup olmadığının yargılamayla belirlenebileceği ve bu kapsamda faturalarının tebliği ve mal teslimi ile alacağın İİK’nun 257/1 maddesi kapsamında muaccel olduğu ve yaklaşık ispat şartının gerçekleşmiş olduğu kabul edilerek takdir edilecek teminat karşılığı ile ihtiyati haciz talebinin kabulü gerekirken yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, Dairemiz kararına uygun şekilde davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,
2-Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/04/2021 tarih ve …. E. sayılı ara kararının HMK’nın 353/1-a.4 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılması gereken 59,30 TL istinaf karar harcı yatırılmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yapılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 353/1-a.4.6 maddesi uyarınca KESİN olarak 03/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır