Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/500 E. 2023/243 K. 01.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2021/500 – Karar No:2023/243
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/500
KARAR NO : 2023/243
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/01/2021
NUMARASI : 2017/38 E-2021/42 K

DAVACI : …
VEKİLLERİ :
DAVALI : … A.Ş.
VEKİLİ
DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 01/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/03/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan alacak davasında mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; taraflar arasında 28/12/2016 tarihinde imzalanan “… Parselde Kain Gayrimenkul Üzerine Kaba ve İnce İşlerin İnşası İşine İlişkin Sözleşme” gereği müvekkilince işe başlandığını, ancak davalı tarafça iş kapsamının daraltıldığını, 03/03/2013 tarihli ek sözleşme ile imalatı yapılacak olan konut sayısının 454 adetten, 342 adete düştüğünü, daha sonra 03/03/2013 tarihli ek sözleşme ile müvekkilince yapılması kararlaştırılan bloklardan, … nolu iki adet bloğun sözleşmesinin feshedildiğini, bu feshin müvekkilince şartlı olarak kabul edildiğini, böylece konut sayısının 342 adetten 197 adete düştüğünü, sözleşmeye ek olarak bir çok sözleşme imzalandığını, davalı tarafın haksız uygulamaları sonucunda müvekkilinin mağdur olduğunu ve kayıplarının arttığını, müvekkilinin feshedilen ve kapsamdan çıkarılan işler ve işin gecikmesi nedeniyle genel gider ve kâr kaybına uğradığını, davalının haksız yere ve gerekçesiz olarak kesin kabulü yapmadığını, hazırlanan hakedişlere müvekkilinin bir kısım alacak kalemlerinin girmediğini, davalı tarafça müvekkilinin nakit teminat ve cari hesap alacağı olmak üzere toplam 1.447.770.19 TL’lik alacağının sebepsiz yere ödenmediğini, geçici kabul tutanağı eksik işler listesinde tespit olmamasına rağmen davalı tarafça müvekkili şirkete ayıp ihbarı dahi yapılmadan, keyfi bir şekilde daire önü kat istasyonları ve mekanik aksamlarının değiştirildiğini, bu işin bedeli karşılığında nakit teminatın 550.000,00 TL’lik kısmının bloke edildiğini, ayrıca sözleşmeye göre aylık hakedişlerden kesilen nakdi teminatların geçici kabul tutanağının onayladığı tarihten ve hakediş tutarının %100’e tamamlandığı tarihten itibaren 90 gün içerisinde davalı şirket tarafından iade edilmesi gerektiği halde davalı uhdesinde kalan 320.739,92 TL’lik nakit teminatın sebepsiz yere iade edilmediğini ve hiçbir gerekçe olmadan müvekkili firmanın nakit teminat hariç 585.878.17 TL’lik cari hesap alacağının ödenmediğini belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik, müvekkili şirketin feshedilen ve kapsamdan çıkarılan işler nedeniyle genel gider ve kâr kaybının tazmini için 5.000,00 TL; davalı tarafın kusuru nedeni ile işin gecikmesinden kaynaklı müvekkili şirketin genel gider kaybının tazmini için 5.000,00 TL; müvekkili şirketin kesin hakediş alacağına mahsuben 5.000,00 TL; müvekkili şirketin haksız yere iade edilmeyen nakit teminatlarının ve cari alacağının tazmini için 5.000.00 TL olmak üzere toplam 20.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, taraflar arasındaki muarazanın giderilmesi ile işin 05/08/2016 tarihi itibarı ile kesin kabule hazır olduğunun ve müvekkili şirketin garanti süresinin bu tarih itibariyle başladığının tespitini, müvekkili şirketten mükerrer olarak iş kazaları teminatı olarak alınan … Şubesinin 05/12/2013 tarihli … no’lu 100.000,00 TL bedelli, … Şubesi’nin 17/03/2016 tarihli … no’lu 150.000,00 TL bedelli iki adet teminat mektubunun bedelsizliğinin tespiti ile müvekkili şirkete iadesini talep etmiş, 05/07/2017 tarihli açıklama dilekçesinde müvekkili şirketin 250.000,00 TL teminat mektubu iadesi talebi olduğunu ve talep gereği harcın tamamlandığını, davalı şirketin kusuru nedeniyle işin gecikmesinden kaynaklı olarak müvekkili şirketin genel gider kaybı mevcut olduğunu, bunun için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL talep edildiğini, müvekkili şirketin bazı işlerinin haksız feshedildiğini, bazı işlerinin ise kapsam dışı bırakıldığını, 49B ve 50A nolu iki adet bloğun sözleşme kapsamından çıkarılması nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.500,00 TL talep ettiklerini, yine yapılan haksız fesih ve iş azalışlarından sonra kalan 197 dairenin, 132 adedinde elektrik, mekanik ve tesisat işlerinin yaptırılmamasından kaynaklı zararları için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.500,00 TL talep edildiğini, müvekkilinin kesin hakediş alacağı olduğunu, bunun için dilekçede fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL talep edildiğini, ayrıca 08/06/2017 tarihli beyan dilekçesinde kesin hakediş alacağına ilişkin detaylı açıklama yapıldığını, sözleşmeye göre geçici kabulden itibaren davalının hakedişlerden kestiği nakit teminatları iade etmesi gerektiği halde iade etmemesi nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.500,00 TL talep edildiğini, müvekkili şirketin cari hesap alacağının kesin hakediş alacağından farklı olup bunun için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.500,00 TL talep edildiğini, bunların dışında kesin kabule hazır olmalarına rağmen davalı tarafın kesin kabule 05/08/2016 tarihi itibariyle yanaşmadığını ve bu yönde oluşan muarazanın giderilmesini ve kesin kabulün mahkeme kanalıyla yapılmasını talep ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı vekili; davacının yapılacak konut sayısının 454 adetten, 342 adete düştüğüne ilişkin iddialarına yönelik olarak; taraflar arasında düzenlenen davalı şirketin … Projesi kapsamında bulunan bir kısım imalatların davacı tarafından yapılmasına ilişkin 28/12/2012 tarihli sözleşme kapsamında olan bir kısım işlerin, tarafların iradeleri ile düzenlenen 03/03/2013 tarih ve … numaralı sözleşme ile kapsam dışına çıkarıldığını, 03/03/2013 tarihli sözleşme ile; 28/12/2012 tarih ve … numaralı sözleşme kapsamında bulunan… parseldeki faz 3 Blokları … yarı açık otopark imalatlarının yapılmasının kararlaştırıldığını, davacının mutabakata vardığı ve kabul ettiği konuda bu dava ile yakınmasının dinlenemeyeceğini, davacının 03/03/2013 tarihli ek sözleşme ile kapsama dahil edilen … bloklardaki davacı faaliyetlerinin durdurulması ve sözleşmenin 30. maddesine göre fesih edilmesi ve bu fesih ile de konut sayısının 197’ye düşmesi nedeniyle uğradıkları zarar ve kâr kaybına ilişkin olarak; davacının programın gerisinde kaldığını, kendisine, defalarca, hem şifaen, hem de yazılı olarak bildirim yapıldığını, ancak bu bloklara ilişkin işleri süresinde tamamlayamadığını, nihayetinde sözleşmenin bu bloklara ilişkin kısmının 29/09/2014 tarihli ihtarname ile feshedildiğini, fesih sonrasında yapılan görüşme ve yazışmalar sonrasında tarafların fesih konusunda mutabık kaldıklarını, bu kere de … bloklarının kapsam dışına çıkarılmasına ilişkin 16/01/2015 tarih ve … numaralı sözleşmeyi imzaladıklarını, davacının, zaten mutabık kaldığı ve sözleşme imzaladığı bir konuyu, sanki böyle bir sözleşme hiç yapılmamış gibi ileri süremeyeceğini, davacının iş kapsamının daraltılması kapsamındaki diğer iddiası olan kalan 197 adet bağımsız bölümün sadece 65 adedinin dekorasyon işlerinin kendisine yaptırılması, 132 konutun dekorasyonunun ise yaptırılmaması sebebi ile uğradığı zarar ve kâr kaybına ilişkin olarak; müvekkili şirketin satış politikası gereği, müşterilerine dekorasyon alternatifli konut sattığını, bu satış politikasının sonucu olarak, imalatı davacı tarafından yapılan 197 adet konutun 65 adedi müşterilere dekorasyonlu olarak satıldığı için bu bağımsız bölümlerin inşa ve ikmalinin davacı tarafından dekorasyonlu olarak yapıldığını, 132 adet konutun ise müşterilere dekorasyonsuz olarak satıldığı için davacının herhangi bir dekorasyon yapmasına gerek kalmadığını, nitekim, ana sözleşme ekinde belirtilen keşif tutarı içinde de bütün dairelerin dekorasyonlu yapılacağına ilişkin bir keşif bedeli olmadığını, davacının işin gecikmesi nedeni ile uğranılan gider kaybının tazmini talebine ilişkin olarak; müvekkili şirketin davacıya sözleşme gereği taahhüt ettiği herhangi bir süre edimi bulunmadığını, eğer belirli bir iş konusunda müvekkili şirketin ihlal ettiği bir süre var ise, davacının, hangi olayda, ne şekilde bir gecikme olduğunu, o somut olaydaki gecikmenin müvekkili şirketin hangi eyleminden kaynaklandığını, bu gecikme sonrasında o somut olaya ilişkin davacının nasıl bir kaybı bulunduğunu ortaya koyması gerektiğini, asıl davacının üstlendiği işi zamanında yerine getirmediği için … bloklarının mutabakatla kapsam dışına çıkarıldığını, sözleşme ve işin gereği için nitelikli ve gerekli personeli istihdam edemediğini, kalitesiz ve özensiz iş yaptığını, bütün bunların sonucu olarak da işin süresinin aşılmasına ve kendisine ceza kesilmesine neden olduğunu, kesin kabulün gereklerini yerine getirmeyerek kesin kabulden kaçınan tarafın davacı taraf olduğunu, zira müvekkilinin kesin kabulden önce davacıyı yapması gerekenler konusunda uyardığını, davacının kesin kabule başlanmasına ilişkin yazısı üzerine birlikte sahadaki imalatların gezildiğini, 18/10/2016 tarih ve … sayılı yazışma ile tespit edilen eksikliklerin giderilmesinin istendiğini, nihayet 17/12/2017 tarihli yazı ile eksiklerin giderilerek kesin kabule başlanması için tekrar uyarıldığını, üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmeyerek kesin kabulü gerçekleştirmeyen tarafın davacı olduğunu, davacının kesin hakediş ve cari hesap alacak talebine ilişkin olarak; davacının 1.244.978,034 TL tutarındaki alacak iddiasına yönelik olarak, öncelikle bu tutarın bir kısmının taraflar arasındaki sözleşmelere göre davacının kendi sorumluluğunda olan masraf kalemleri olduğunu, bir kısmının ise davacının farklı sayılı hakedişlerine girerek o kapsamda zaten hesaba dahil edildiğini, sonuç olarak davacının bahsettiği şekilde bir alacağı bulunmadığını, davacının, haksız yere iade edilmediğini iddia ettiği nakit teminat ve cari hesap alacaklarına ilişkin olarak; taraflar arasındaki sözleşmenin 7.maddesinde nakdi teminatların ve teminat mektuplarının neleri teminat altına alındığının, teminatlardan hangi hallerde kesinti yapılabileceğini, teminatların hangi hallerde iade edilemeyeceğinin düzenlendiğini, yine aynı maddeye göre; zararın yada gerekli ödemenin, bu şekilde giderilmesi için doğmasının şart olmayıp muhtemel olmasının da bu kesintilerin yapılması için yeterli olduğunu, sözleşmenin 29.maddesinde de müvekkilinin, yüklenicinin hakkedişleri ve teminatları üzerindeki haklarının gösterildiğini, davacının geçici kabul ile teslim ettiği bağımsız bölümlerdeki daire önü kat istasyonlarında kullanılan malzemeden kaynaklı olarak tesisatlarda patlamalar olduğunu, tesisatlardaki patlamalar nedeniyle bir çok daireyi su bastığını, müşterilere teslim edilen dairelerde ciddi müşteri zararları oluştuğunu, müvekkili şirketçe bu zararların karşılanmak zorunda kalındığını, davacının alt müteahhidi olan ….Şti. tarafından müvekkili şirkete toplam 905.252,34 TL bedelli 3 ayrı dava açıldığını, davacının sorumluluğu altındaki işçilerle ilgili iş kazalarından kaynaklı iki ayrı dava söz konusu olduğunu, teminat mektuplarının ve nakit teminatların müvekkili şirket tarafından bu teminatların alınış amacına uygun olarak yüklenici davacının müvekkili şirkete yapmayı taahhüt ettiği ve risklerini temin ettiği işler için tutulduğunu, hepsinin tutulması için gerek sözleşmeye göre, gerek hukukun genel prensiplerine göre müvekkili şirketin haklı nedenleri olduğunu, bu teminatların sözleşmeye uygun olarak ve sözleşmede belirtilen koşullarda bizzat davacı tarafından tevdi edildiğini belirterek; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller değerlendirildiğinde; davanın davacının … nolu 2 adet bloğun sözleşme kapsamında çıkarılması iddiası kapsamında alacaklı olup olmadığı, davacının 132 adet dairenin ince işleri ile bir kısım elektrik mekanik tesisat işlerini kapsamda çıkarıldığı iddiası kapsamında davalıdan alacaklı olup olmadığı, sözleşmeye göre işin bitmesi gereken tarih ile geçici kabulün yapıldığı tarihler arasındaki süre bakımından bir gecikme yaşanıp yaşanmadığı, bu gecikmeye kimin sebep olduğu, bu gecikmeden dolayı davacının somut bir zararının olup olmadığı, zararın varlığı halinde bunu davalıdan isteyip isteyemeyeceği, davacının kesin hak ediş alacağının hesaplanması talebi kapsamında 15.06.2016 tarihli 29, aynı tarihli 32, ve 15.08.2016 tarihli 23 nolu hakedişler kapsamında hakedişe giren ve girmeyen imalat işleri ile ilgili olarak davalıdan bakiye alacağı olup olmadığı, bloke konulduğu bildirilen 550.000 TL ve 320.730,92 TL’lik nakdi teminatların iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı, davacının cari hesap bakiyesinde gözüken 585.878,17 TL alacağın gerçeği yansıtıp yansıtmadığı, dava konusu olan 100.000 ve 150.000 TL’lik teminat mektuplarının iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı, dava tarihi itibariyle işin kesin kabule uygun olup olmadığı noktalarında toplandığı, taraflar arasında akdedilen sözleşmede; 8.1. Geçici kabul; işlerin finansal olarak %95’inin bitirilmesi halinde geçici kabul başvurusunda bulunulacağının, geçici kabulü yapılan kısımlar için … Projeleri yüklenici tarafından hazırlanarak iş sahibine teslim edileceğinin, 8.2. Kesin kabul, özel idari teknik şartnamede başka bir tarih belirlenmişse de geçici kabul tarihinden en az 1 yıl sonra kesin kabulün yapılacağının, geçici kabuldeki eksikliklerin tamamlanması sonrasında yüklenici bir dilekçe ile kesin kabulü talep edebileceğinin, 8.3 garanti süresi sonu kesin kabul tarihinden itibaren 4 yıl sonra garanti süresi sonu kabulü yapılacağının belirtildiği, davalı şirketin, davacının kesin kabul başvurusundan önce; 17/06/2016 tarihli yazışmasıyla; kesin kabul işlemine başlanılabilmesi için kesin kabul tarihi öncesinde; alt yüklenicilerin geçici kabul tutanaklarının hazırlanarak sunulması, diğer alacakların faturalandırılarak ödenmesi ve ısıtma ve sıcak su sistemi ve daire önü kat istasyonlarındaki tamir ve değişim işlemlerinin tamamlanması gerektiğini bildirildiği, davalı tarafından, geçici kabul ile teslim edilen bağımsız bölümlerdeki daire önü kat istasyonları ve tesisatlarda patlama olduğunun belirtildiği, davacı alt müteahhidi olan …. Şti. tarafından davalı şirkete toplam 905.252,34 TL bedelli 3 ayrı dava açıldığı, davacının sorumluluğu altındaki işçilerle ilgili iş kazalarından kaynaklı davaların olduğu, alacak davaları nedeniyle teminat hesabının bekletildiği, davacının 1.160.000,00 TL bedelli teminat mektubunun nazım hesaplarda kaydının olduğu, sözleşmenin 7. maddesi gereği verildiği, ifa edilen işin kesin kabulünden itibaren 4 yıllık teminat süresinin dolmasından sonra iade edileceği, 100.000,00 TL tutarlı teminat mektubunun, davacı işçisinin 28/09/2013 tarihinde iş kazası geçirmesi nedeniyle Ankara İş Mahkemesi 2016/247 Esas sayılı dosyası ile 100.000,00 TL değerinde dava açıldığı, 150.000,00 TL tutarındaki teminat mektubunun ise davacı işçilerinden …’in 10/12/2014 tarihinde iş kazası geçirmesi nedeniyle; Ankara 8. Asliye Ceza Mahkemesinde 2016/451 Esas sayılı dosya ile 150.000,00 TL değerinde dava açıldığından bu davaların teminatı olarak alındığı, davalı tarafından bu kaza ile ilgili yaptığı sigortanın manevi tazminat davalarında; sonradan rücu ettiği zararlar, sigorta teminatının limitinin yetmemesi gibi nedenlerle mektubun iade edilmediği, taraflar arasındaki 28/12/2012 tarihli yüklenici ana sözleşme kapsamında bulunmayıp … no’lu blokların kapsamdan çıkarılarak sözleşme konusunun daraltılmasında, taraflar arasında bir mutabakat olduğu, davacı tarafın 2.500,00 TL tutarlı zarara yönelik alacak isteminin yerinde olmadığı, taraflar arasındaki ana sözleşmede ve 03/03/2013 tarihli Ek Sözleşmenin ve 16/01/2015 tarihli zeyilnamenin eklerinde yer alan tablolarda ince işlere, bir kısım mekanik ve elektrik tesisata ilişkin imalat kalemlerine yer verilmediği, bu nedenle davacı tarafın imalat kalemlerinin yaptırılmamasından kaynaklı 2.500,00 TL tutarlı zarara yönelik alacak isteminin yerinde olmadığı, 31/07/2015 tarihli kaba imalat işleri hariç diğer imalatların diğer imalatların tamamına ait geçici kabul tutanağının herhangi bir ihtirazi kayıt konulmadan davacı tarafça imzalanmış olması karşısında somut bir zararın olmadığı, bu nedenle davacı tarafın kabullerin gecikmesinden kaynaklanan 5.000,00 TL tutarlı gelir kaybı zararı talebinin yerinde olmadığı, yine 15/06/2016 tarihli ve 29 nolu hakediş raporunun, 15/08/2016 tarihli, 23 nolu hakediş raporunun, davacı şirket tarafından ihtirazi kayıtla imzalandığına ilişkin itiraz dilekçeleri verilmiş ise de, kanıtlayan belgelerin olmadığı ve bu nedenle davacı şirketin 5.000,00 TL tutarlı kesin hakediş alacağı isteminin yerinde olmadığı, davacının ve davalının mali kayıtları incelendiğinde; cari hesaplarında alacak-borç ilişkisi yönünden kayıtların uyumlu olmadığı ve aralarında 1.002.327,28 TL fark oluştuğu, taraflar arasında cari hesap mutabakatının bulunmadığı, bu nedenle davacının 2.500,00 TL tutarlı cari hesap alacak isteminin yerinde olmadığı, imalat mahallinde yapılan inceleme sonucu sunulan ek bilirkişi kurulu raporunda; 2017 yılından itibaren sitenin tamamında oturumun bulunduğunun, ancak 16/01/2017 dava tarihindeki mahallin durumuna ilişkin bir gözlem yapılamadığının, yerinde incelemenin 29/6/2020 tarihinde yapıldığının, inceleme tarihi itibari ile projenin kesin kabule uygun olduğunun değerlendirildiği, esas sözleşmesinden ayrı ve tamamen bağımsız bir garanti sözleşmesi niteliğinde olan teminat mektubu ile sözleşme metninde belirtilen ve muhatap için faydalı bir durumun gerçekleşmemesi veyahut zararlı bir durumun gerçekleşmesi sonucunda ortaya çıkacak risklerin garanti veren banka tarafından güvence altına alındığı, teminat mektuplarında garanti ne için verilmişse o koşulun gerçekleşip gerçekleşmediğine göre ödeme yapılacağından, garanti sözleşmesi ile üstlenilen risklerin hangi ilişkiden kaynaklanan riskler olduğunun, taraflarca önceden belirlenmesi gerektiği, banka teminat mektuplarının üçüncü kişinin edimini sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirmesine hizmet eden bir tür garanti sözlemesi oldukları, teminat mektubu ile bankanın üstlendiği borcun, asıl borcun varlığı ve geçerliliğinden tamamen bağımsız olduğu, davalı şirketin, davacının kesin kabul başvurusundan önce; 17/06/2016 tarihli yazışmasıyla; kesin kabul işlemine başlanılabilmesi için kesin kabul tarihi öncesinde; alt yüklenicilerin geçici kabul tutanaklarının hazırlanarak sunulması, diğer alacakların faturalandırılarak ödenmesi ve ısıtma ve sıcak su sistemi ve daire önü kat istasyonlarındaki tamir ve değişim işlemlerinin tamamlanması gerektiğini bildirildiği, geçici kabul ile teslim edilen bağımsız bölümlerdeki daire önü kat istasyonlarında tesisatlarda patlama olduğunun belirtildiği, davacı alt müteahhidi olan …. Şti. tarafından davalı şirkete toplam 905.252,34 TL bedelli 3 ayrı dava açıldığı, davacının sorumluluğu altındaki işçilerle ilgili iş kazalarından kaynaklı davaların olduğu; alacak davaları nedeniyle teminat hesabının bekletildiği, alınan teminat mektupları hesabında, davacının 1.160.000,00 TL bedelli teminat mektubunun kaydının olduğu, sözleşmenin 7. maddesi gereği verildiği, ifa edilen işin kesin kabulünden itibaren 4 yıllık teminat süresinin dolmasından sonra iade edileceği, 100.000,00 TL tutarlı teminat mektubunun, davacı işçisinin 28/09/2013 tarihinde iş kazası geçirmesi nedeniyle; Ankara İş Mahkemesi 2016/247 Esas sayılı dosyası ile 100.000,00 TL değerinde dava açıldığı, 150.000,00 TL tutarındaki teminat mektubunun ise davacı işçilerinden …’in 10/12/2014 tarihinde iş kazası geçirmesi nedeniyle; Ankara 8. Asliye Ceza Mahkemesinde 2016/451 Esas sayılı dosya ile 150.000,00 TL değerinde dava açıldığından alındığı, teminat mektuplarının bu davaların teminatı olarak alındığı, davalı tarafından bu kaza ile ilgili yaptığı sigortanın manevi tazminat davalarında; sonradan rücu ettiği zararlar, sigorta teminatının limitinin yetmemesi gibi nedenlerle iade edilmediği, davacı işçiler yönünden devam eden davalar da olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf başvurusunda; bilirkişi raporunda müvekkil tarafından yaptırılan tespite yer verilmediğini, yapılan itiraz sonucu düzenlenen 08/02/2019 tarihli ek raporda yaptırılan bu tespite yer verilmiş ise de, aynı raporda yine sadece davalı tarafından yaptırılan tespitlere yer verildiğini, taraflarınca delil olarak sunulan, Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/186 D. İş dosyasına ise yine yer verilmediğini, bu tespitin bilirkişilerce ve dolayısıyla mahkemece görmezden gelindiğini, ayrıca davalı şirket tarafından Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/61 D. İş dosyasından yaptırılan tespite itiraz etmiş olmalarının, Ankara 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nden yaptırılan tespitte alınan bilirkişi raporunun taraflarına tebliğ edilmemiş olmasının da bilirkişi raporunda ve mahkeme kararında değerlendirilmediğini, mahkemenin kendisinin yaptırdığı bilirkişi inceleme raporuna da uygun karar vermediğini ve buna ilişkin bir gerekçe de göstermediğini, yine davalı şirkete karşı 905.252,34 TL’lik devam eden bir dava olduğu, iş kazalarına karşı yaptırılan sigorta teminatının yeterli olmadığı gibi gerekçeler gösterilmiş ise de, bahsedilen 905.252,34 TL’lik dava dosyalarının getirtilerek incelenmediğini, dosyanın ne aşamada olduğunun, bu dosyadaki taraf beyanları ve bu davanın davalı açısından bir risk yaratıp yaratmadığının ve bekletici mesele yapılıp yapılmamasının mahkemece değerlendirilmediğini, ayrıca yaptırılan sigortanın teminatlarının ne kadar olduğunun ve gerekçede gösterilen iş kazalarının boyutunun ve bu kazalar için teminatın yeterli olup olmadığının dosyalar getirtilmediği için mahkemece bilinmediğini, davalı beyanları kabul edilerek karar verildiğini, mahkemenin dava konusu teminat mektuplarına ilişkin olarak verdiği ihtiyati tedbir kararında, davalı tarafın dahi itiraz etmediği “kuvvetle muhtemel gördüğü haklılığın” hangi delille değiştiği konusunda bir gerekçe göstermeden, 100.000,00 TL’lik ve 150.000,00 TL’lik olmak üzere 250.000,00 TL’lik teminat mektuplarının iadesi talebinin reddine karar verdiğini, oysa mahkemenin tedbir kararında belirttiği hususun ve edindiği kanaatin dosya kapsamına uygun ve doğru olup, teminat mektuplarının iadesi taleplerinin haklı olduğunu, bu teminat mektuplarının müvekkiline iadesine, sonrasında davalı tarafından nakde çevrilmesi nedeniyle davalıdan tahsili ile taraflarına verilmesine karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bilirkişilerce geçici kabulün yapıldığı 2015 ve 2016 yıllarında oturumun başladığının, 2017 yılında ise tüm dairelerde oturumun tamamlandığının tespit edildiğini, yine bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan kök ve ek raporlarda 31/07/2015 tarihinde geçici kabulün yapıldığının, hakediş tutarının %100’e tamamlanmadığına yönelik olarak davalının bir itirazının bulunmadığının, böylece nakit teminatın iadesi koşullarının gerçekleştiğinin tespit edilerek, davalı tarafça bloke edilen 550.000,00 TL ve 320.000,00 TL bedelli nakit teminatların iadesi gerekip gerekmediği hususunun mahkemenin takdirinde olduğunun belirtildiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmede de nakit teminatların ne şekilde ve ne zaman iade edileceği kararlaştırılmış olup, nakit teminatların iadesi şartları tamamen gerçekleşmesine rağmen mahkemece bilirkişi raporundan ayrılınarak bu kalem taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, mahkemeye sunulan 15/04/2019 tarihli dilekçelerinde belirtildiği üzere, taraflar arasında hesap mutabakatının oluştuğunu, müvekkiline ait defter ve kayıtlarda 585.878,17 TL alacak, verilen depozito ve teminatlar kısmında ise 870.739,92 TL alacak bulunduğunu, yani bu kayda göre müvekkilinin, davalı şirketten 1.456.618,09 TL alacaklı olduğunu, davalının defter ve kayıtlarında teminatlar hesabında müvekkiline 1.870.739,92 TL borçlu olduğunun görüldüğünü, satıcılar hesabında ise müvekkilinden 416.449,11 TL alacaklı göründüğünü, davalı tarafından muhtemelen açılacak bir davaya karşı hazırlık yapıldığını ve müvekkilinin tüm hakediş ve alacaklarının teminat hesabına aktarılarak nakit teminat haline getirildiğini, teminat hesabında görünen 1.870.739,92 TL’den satıcılar hesabında görünen 416.449,11 TL borç çıkarıldığında kalan rakamın 1.454.290,81 TL olup, aradaki 2.327,28 TL’lik farkın müvekkili defter ve kayıtlarında haklı olarak olmayan, davalının yaptırdığı tespit masraflarını müvekkilinin cari hesabına borç olarak yazmasından kaynaklandığını, dolayısıyla davacı müvekkili ile davalının kayıtlarının bu anlamda birbirini tutmakta olup, hesap mutabakatının oluştuğunu, bununla birlikte davalı şirket tarafından yaptırılan tespite dayalı olarak müvekkili adına düzenlenen 467.421,76 TL’lik faturaya hem bilirkişi raporunda hem de gerekçeli kararda yer verilmiş ise de bu faturaya karşı müvekkili tarafından düzenlenen iade faturasına gerekçeli kararda yer verilmediğini belirterek; mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan teminat mektupları, nakdi teminatlar, haksız uygulamalar nedeniyle müspet zarar ve hak ediş bedeli nedeniyle alacak istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen 28/12/2012 tarihli “Yüklenici Ana Sözleşmesi” başlıklı sözleşme niteliği itibariyle sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi olup, davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir.
Bu sözleşme taraflar arasında düzenlenen ana sözleşme olmakla birlikte, bu sözleşmeden sonra ek nitelikte sözleşmeler ve zeyilnameler de düzenlendiği tarafların kabulündedir.
Ana sözleşmenin 7.maddesi teminatlara ilişkin olup;
7.1 “Yüklenici Tarafından Temin Edilen Riskler”
Yüklenici iş sahibine aşağıda belirtilen konularla ilgili teminat vermeyi kabul ve beyan eder;
a.Yüklenicinin sözleşmeye aykırı davranışları ve sözleşmeden doğan yükümlülüklerinin ihlalinden doğan her türlü iş sahibi zararlarını,
b.işlerin eksik, kusurlu ve ayıplı olmasından doğan iş sahibi zararlarını,
c.Proje kapsamındaki işçilerin uğradığı iş kazaları ve meslek hastalıkları ile sosyal güvenilk kurumunun rücu ettiği zararlardan doğan maddi, manevi tazminat talepleri ile işçilik haklarından doğan alacak talepleri,
d.Geçici kabulden garanti süresi sonuna kadar olan sürede ortaya çıkan ayıplardan doğan zararlar,
e.Kamu kurum ve kuruluşların yapılan işe ilişkin kestiği cezalar, vergi, prim, harç, resim veya sair borçlar,
f.İşbu sözleşmeye göre iş sahibinin kestiği ceza ve cezai şartları,
7.2 “Teminat Türleri”
Yukarıda belirtilen konuları teminat altına almak için verilecek teminat türleri şunlardır;
7.2.1 Nakdi teminat,
Yüklenicinin geçici aylık hakedişlerinden özel, idari ve teknik şartnamede belirtilen oranlarda teminat kesilecektir.
7.2.2 Geçici kabul teminatı,
Yüklenici iş başlangıcından geçici kabul tutanağının iş sahibi tarafından imzalandığı tarihe kadar geçerli toplam keşif bedelinin özel, idari ve teknik şartnamede belirtilen oranında, gayrikabilirücu banka teminat mektubu verecektir.
7.2.3 Kesin kabul teminatı,
Yüklenici, geçici kabul tutanağının iş sahibi tarafından imzalandığı tarihten kesin kabul tutanağının iş sahibi tarafından imzalanacağı tarihe kadar geçerli, yaptığı işin toplam bedelinin özel, idari ve teknik şartnamede belirtilen oranında gayrikabili rücu banka teminat mektubu verecektir.
7.2.4 Garanti Süresi teminatı,
Yüklenici, kesin kabul tutanağının iş sahibi tarafından imzalandığı tarihten garanti süresi sonuna kadar geçerli, yaptığı işin toplam bedelinin özel idari ve teknik şartnamede belirtilen oranında ve sürede gayrikabili rücu banka teminat mektubu verecektir.
7.3. Sözleşme gereği yüklenici tarafından verilecek olan banka teminat mektupları kesin ve süresizdir, bununla birlikte iş sahibi süreli bir teminat mektubunu kabul etmiş ise yüklenici bu teminat mektubunun süresinin dolmasından en geç 1 ay önce süresi dolmakta olan mektubun süresini uzatacak veya yeni bir mektup verecektir. Yüklenici belirtilen sürede süre uzatımı yapmaz yada yeni bir mektup vermez ise iş sahibi sürenin dolmasını beklemeden, riskin gerçekleşip gerçekleşmediğine bakmaksızın teminatı paraya çevirerek nakit teminat olarak tutabilir.
7.4 Teminat iadesi;
7.4.1 Nakdi teminat iadesi, aylık hakedişlerden kesilen nakdi teminat geçici kabul tutanağının iş sahibi tarafından onaylandığı tarihten ve hakediş tutarının %100’e tamamlandığı tarihten itibaren 90 gün içerisinde
7.4.2 Geçici kabul teminatın iadesi, geçici kabul teminatı geçici kabul tutanağının iş sahibi tarafından onaylandığı tarihten itibaren 90 gün içerisinde
7.4.3 Kesin kabul teminatın iadesi, kesin kabul teminatı kesin kabul tutanağının iş sahibi tarafından onaylandığı tarihten itibaren 90 gün içerisinde
7.4.4 Garanti süresi teminatının iadesi, işbu sözleşme gereği alınan garanti süresi teminatı işin kesin kabulünden itibaren 4 yıldır, teminatın iadesi garanti kabul tarihinden itibaren 90 gün içerisinde iade edilecektir.
Özel idari teknik şartnamede de daha uzun bir teminat yada garanti süresi belirlenmiş ise o süreler dikkate alınır.
7.5 Teminatın iade edilemeyeceği haller
Aşağıdaki hallerden herhangi birinin varlığı teminatların iade edilmemesi için yeterli olacaktır.
a.Bu sözleşme kapsamında yüklenici işçilerinden iş kazasına uğramış olanların bulunması durumunda, iş kazasına uğramış işçi veya bu işçinin vefatı durumunda 1.derece yakınları ve yasal mirasçılarına yüklenici tarafından maddi ve manevi tazminat ödendiğine dair alınan ibraname ile SGK’dan işçiye yapılan kurum yardım ve ödemelerinin yüklenici tarafından ödendiğine dair evrakların iş sahibine ibraz edilinceye kadar olan süre boyunca,
b.Yüklenici işçilerinin iş kazası nedeniyle veya işçilik hakları nedeniyle iş sahibi aleyhinde açılmış veya açılması muhtemel bir dava bulunması durumunda dava neticeleninceye kadar,
c.Yüklenicinin sözleşme gereği taahhüt ettiği bütün edim ve yükümlülüklerin gereği gibi yerine getirilmemesi ve yapılan işlerden doğan ayıpların bulunması durumunda işlerin gereği gibi yerine getirileceği ve ayıpların giderileceği süre boyunca,
d.Yüklenicinin kamusal bir yükümlülüğünü yerine getirmemesinin yüklenici tarafından tespiti halinde bu yükümlülük yerine getirilinceye kadar,
e.SGK tarafından veya kamu adına herhangi bir nedenle açılan rücuen tazminat davalarının süresi boyunca,
f.Yüklenici imalatları nedeniyle veya haksız bir fiil nedeni ile 3.kişiler tarafından açılan davalar neticeleninceye kadar,
g.Kesin kabul teminatı iş sahibine teslim edilinceye kadar,
h.Garanti süresi kabul teminatı iş sahibine teslim edilinceye kadar,
i.Teminat sürelerinin dolmasından önce,
j.Sözleşmenin işbu sözleşmede belirtilen nedenlerle iş sahibi tarafından haklı fesih edilmesi halinde, tutulan teminatların iş sahibinin ön göreceği risk miktarı kadarı iade edilmeyecektir.
İş sahibi yüklenici tarafından yapılan sigorta teminatlarını ve sürelerini dikkate alarak, risk miktarını belirleyecektir.
7.6 Teminattan yapılacak kesintiler,
a.İş kazaları nedeniyle iş sahibinin uğradığı maddi ve manevi zararlar,
b.SGK tarafından veya kamu adına herhangi bir nedenle açılmış veya açılacak rücuen davalar nedeniyle uğranılan zararlar,
c.Yüklenicinin sözleşme gereği edim ve yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirmemesinden kaynaklı ayıpların, iş sahibi veya 3.kişiler tarafından giderilmesinden kaynaklanan zararlar, herhangi bir şekilde nefaset ve bundan dolayı doğacak malzeme bedeli kesintileri,
d.Yüklenicinin kamusal bir yükümlülüğü yerine getirmemesinden doğan zararlar, kesilen cezalar, yapılması gereken ödemeler ve belirlenen cezai şartlar,
e.Yüklenici edim ve ifalarının gereği gibi yerine getirilmemesi veya haksız bir fiil nedeniyle 3.kişiler tarafından yapılan taleplerden kaynaklı zararlar,
f.İş sahibinin iştirak firmalarının alacakları,
g.İş sahibinin takdirine bağlı olarak yüklenicinin alt iş verenlerinin yükleniciden olan ve yüklenici tarafından süresinde ödenmeyen kesinleşmiş hakediş alacakları,
h.Yukarıda belirtilen zararlar sınırlı olarak belirtilmiş olup, burada açıkça sayılmamış olsa bile yüklenicinin iş bu sözleşme gereği edim ve yükümlülüklerinin gereği gibi veya hiç yerine getirmemesinden kaynaklı olarak iş sahibinin uğrayacağı her türlü zararlar iş sahibi tarafından yüklenici teminatlarından kesilerek giderilebilir, iş sahibi zararı alacağı yada ödemeyi gerektiren durumu öğrendikten sonra yükleniciye söz konusu zararı alacağı yada gerekli ödemeyi yapması için 5 gün süre verir, bu süre zarfında yüklenici gerekli ödemeleri yapmaz ve söz konusu zararları gidermez ise iş sahibi doğrudan bu konudaki kesintileri yüklenicinin hakedişinden kesebilir.
Yine ana sözleşmenin 29.maddesi ise “İş Sahibinin Teminatlar, Hakedişler Üzerindeki Yetkileri” başlıklı olup;
29.1 Yüklenicinin bu sözleşme gereği yükümlü olduğu halde ödemediği işçilik hakları, her türlü vergi, sosyal sigorta primleri, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili her türlü ödemeler, iş kazası neticesinde ödenmek zorunda kalınan veya kalınması muhtemel maddi, manevi tazminatlar, mali mesuliyet sigortası, ferdi kaza sigortası, inşaat All-Risk sigorta primleri, SGK’nın rücuen talep ve tazminatı, damga vergisi, stopaj, iş sahibinin ve 3.kişilerin uğramış olduğu zararlar, alt yüklenici hakediş bedelleri, ceza kesintileri ve iş bu sözleşme gereği bu ve bunlara benzer ödeme ve yükümlülüklerle ilgili olarak bu yükümlülüklerin yüklenici tarafından süresinde yapılmadığının iş sahibi tarafından tespiti durumunda, iş sahibi bu yükümlülüklerin yerine getirilmesi için gereken bedelleri doğrudan yüklenici hakedişlerinden hakediş bulunmaması durumunda teminatlarından keser.
29.2 Yapılan kesintiler iş sahibi tarafından ilgili şahıs ve kurumlara ödenebilir, eğer yapılan kesinti iş sahibinin işbu sözleşme gereği tahakkuk eden kendi alacakları için kesilmiş ise doğrudan yüklenici alacağından mahsup edilir.
29.3 İş sahibi, yukarıda belirtilen yüklenici yükümlülüklerinin yüklenici tarafından yerine getirilmemesi nedeniyle bu yükümlülükleri kendisi yerine getirmek durumunda kalırsa, uğradığı zarar ve ödemiş olduğu bedelleri yüklenici hakedişlerinden, hakediş alacağının bulunmaması halinde teminatlarından keserek tahsil edebilir.
29.4 İş sahibi, bu sözleşme gereği yükleniciden almaya hak kazandığı tazminat, alacak, ceza ve sair alacaklarını yüklenici hakedişlerinden, hakediş alacağının bulunmaması halinde teminatlarından keserek tahsil edebilir.
29.5 İş sahibi, yüklenici nam-ı hesabına yaptırdığı işlerle doğan masraf, gider, tazminat ve bedellerini yüklenici hakedişleriden, hakediş alacağının bulunmaması halinde teminatlarından keserek tahsil edebilir.
29.6 Bu sözleşme kapsamında iş sahibinin iştiraki olan şirketlerden herhangi birinin yükleniciden doğmuş ve doğacak olan alacağının anlaşılan vadeler içerisinde ödenmemesi durumunda iş sahibi, doğrudan yüklenicinin hakedişinden yeteri kadar kesinti yaparak alacaklı iştirake ödeyebilir veya alacağın muaccel olacağı tarihte iştirak firmasına ödenmek üzere teminaten bekletebilir.
29.7 İş sahibi, işbu sözleşme kapsamında tarif edilen işlerin yüklenici tarafından yerine getirilmesi gereken yükümlülükleri yerine getirecek ödemelerin yapılmaması nedeniyle, iş sahibi olarak kendisinin de yükümlülüğünün doğduğu veya doğması muhtemel durumlarda, söz konusu durum nedeniyle doğan yükümlülük, ihtilaf, dava, icra takibi, talep ve saire hukuki sonuç ve durumların iyi niyetle, uzlaşı ve sulh yolları ile yükleniciden talep eder. Bu talebin yerine getirilmesi için iş sahibinin belirleyeceği sürede çözümünü yüklenici tarafından sağlanacaktır. Bu çözümün sağlanması için bu konuda başlatılan hukuki süreçlerin sonuçlarını beklemeye zorunlu olmayıp, bu süreçler tamamlanmadan basiretli bir tacir gibi uzlaşı sağlayabilir ve uzlaşı neticesinde ödemesi gereken bedelleri ödeyebilir. Yüklenici buna peşinen muvafakat etmiştir. Şu kadar ki, iş sahibi bu süreçte yüklenicinin emsallerine uygun haklarını gözetmekle ve kötü niyetle hareket etmemekle yükümlüdür. Bu uğurda iş sahibi tarafından yapılan veya yapılması icap eden ödemeler, yüklenici hakediş ve/veya teminatlarından karşılanır.
29.8 İş sahibinin kendi alacağı veya teminat gereksinimi yok ise yüklenici ile ilgili kamu kurumu, icra dairelerinden gelen haciz ihbarnamelerinde belirtilen doğmuş veya doğacak alacakları, iş sahibi yükleniciden herhangi bir onay almaksızın doğrudan ilgili kurum ve/ veya icra dosyasına ödeyebilir. Yüklenicinin haciz ihbarının geldiği tarih itibariyle doğmuş bir alacağının bulunmaması ancak eğer doğacak bir alacağının bulunması durumunda iş sahibi bu alacağı da doğduğu tarihte ilgili dosyasına bildirerek ödeyebilir. Söz konusu bedeller, yüklenici hakedişlerinden hakediş alacağının bulunmaması durumunda yüklenici teminatlarından karşılanır…. şeklinde düzenlenmiştir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarından, davacı ticari defterlerindeki hakediş alacağının 585.878,17 TL, nakdi teminat miktarının 870.739,92 TL olduğu, davalı ticari defterlerinde ise davacı borcunun 416.449,11 TL, nakdi teminat alacağının ise 1.870.739,92 TL olduğu, nakdi teminatlarla birlikte davacı ticari defterlerine göre toplam alacağının 1.456.618,09 TL olup, davalı ticari defterleri ile arasındaki 2.327,28 TL farkın ise davalının, davacı ticari defterlerinde olmayan kayıtlarından kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığının anlaşılmasına ve özellikle taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin yukarıya da alınan 7. ve 29. maddeleri düzenlemeleri kapsamında, sözleşme konusu iş nedeniyle davacının işçileri ve taşeronu tarafından açılmış ve devam eden hukuk ve ceza davalarının bulunması nedeniyle gerek tutulan hakediş bedelinin ödenme, gerekse nakdi teminatların iade koşullarının dava tarihi itibariyle oluşmadığının anlaşılmasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,6‬0 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 361. madde gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere 01/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır