Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/477 E. 2023/100 K. 27.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2021/477 – Karar No:2023/100

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/477
KARAR NO : 2023/100

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/02/2021
NUMARASI : 2019/610 E-2021/64 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 27/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/01/2023

Eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali talepli davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; müvekkilinin … Üniversitesi ile akdettiği bina inşası işine ilişkin sözleşme kapsamındaki 40 adet WC ve duş kapılarının montaj dahil yapımının davalıya taşere edildiğini, davalının proje ve şartnameye aykırı olarak aksesuarlarda paslanmaz çelik malzeme yerine alüminyum malzeme kullandığını, imalatın davalı tarafça düzeltilmediğini, müvekkilince dava dışı şirkete 16.681,89 TL bedelle yaptırıldığını, cari hesap ilişkisine göre müvekkiline 12.159,61 TL borçlu olduğunu, tahsil için başlatılan icra takibinin haksız itiraz sonucu durduğunu, davalı tarafça icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise de, sözleşmenin 17. maddesi gereğince Ankara İcra Dairesinin yetkili olduğunu öne sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili özetle; müvekkilinin imalatı sözleşmeye uygun olarak yaptığını, teslimden sonra davalı görevlisi olan mühendisin aksesuarların paslanmaz çelik olmasını talep ettiğini, iki model arasında fiyat farkı bulunduğunu, müvekkilinin sektöründe tanınan kurumsal bir şirket olduğunu, kendisine ait marka ve modellerin internet ortamında ve yazılı kataloglarda belirli olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; “Asıl bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi, taraflar arasındaki sözleşmeye konu işin bedeli 26.259,71 TL’dir. Davacının iddiasına göre davalı tarafından sözleşmeye aykırı biçimde yapılan imalatın sözleşme hükümlerine uygun hale getirilmesi için dava dışı … Şirketine yapılan ödeme ise 16.681,89 TL’dir. Bilirkişilerin inceledikleri sözleşme, protokol ve yapılacak işlerin niteliklerini belirten poz tarifesi incelendiğinde poz listesinin 14.sırasında dava konusu işin 29.922/1A poz numaralı 12 mm compact laminat ile bölünme panosu ve kapısı yapılması şeklinde yer aldığı, yine proje birim fiyat poz tarifesi bölümünde yukarıda belirtilen poz nolu imalatın teknik tanımında da tüm imalattan 12 mm kalınlıklı compact laminat kullanılacaktır. Kilit, ayak, tutamak, stopajlı askılık, menteşe, paslanmaz çelik, başlık U profili ve bini profili alüminyum eloksal olacaktır. Kilit içeriye açılan kapılarda sabit panoya, dışarı açılan kapılarda ise kapıya monte edilecektir… şeklinde belirleme mevcut olduğu için kilit, ayak, tutamak, stopajlı askılık, menteşe, paslanmaz çelik olması gerektiği kabul edilmiştir. Davalı taraf paslanmaz çelik olması gereken malzeme yerine başka malzeme kullanmış olup sözleşme ve protokolün eki niteliğindeki şartnameye aykırı imalat ve işlerden kaynaklanan ayıplı işi düzeltmemesi, yenilememesi nedeniyle doğacak zararlardan sorumlu olacağı gibi bahsedilen iş kendi nam ve hesabına 3.kişiye yaptırılacaktır şeklindeki düzenleme nedeniyle oluşan zarardan davalı alt yüklenicinin sorumlu olması gerektiği kabul edilmiştir. Bu aşamadan sonra davacı tarafından sözleşmeye aykırı imalatların sözleşmeye uygun hale getirilmesi için yapıldığı ve 3.kişiye bu amaçla ödendiği söylenilen miktarın piyasa fiyatlarıyla uyumlu olup olmadığının denetlenmesi gerekmektedir. Bu amaçla bilirkişilerimiz tarafından yapılan değerlendirme sonucu asıl rapordaki hesaplamaya yönelik itirazlar üzerine hazırlanan bilirkişi raporunda sözleşmeye aykırı işlerin sözleşmeye uygun hale getirilmesi amacıyla yapılan işlerin bedelinin 5.835,62 TL olması gerektiği, davacı defterinde davalıya olan borç 4.522,29 TL olup davacı alacağından davacının davalıya olan borcu mahsup edildiğinde davacının davalıdan 1.313,33 TL alacak talep hakkı bulunduğu, bu miktara yönelik itirazın iptali gerektiği kabul edilmiştir. Davacının alacağı eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, alacak miktarının bilirkişi incelemesi sonucu belirlenmesi mümkün olduğu için davacı alacağı likit nitelikte değildir. Bu nedenle davacını koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin, davacı fazla miktar yönünden takip yapmakta haksız olmakla birlikte cari hesapta gözüken borcunu alacağından mahsup ederek icra takibi yaptığı için kötüniyetli olarak icra takibi yaptığının söylenemeyeceği, bu nedenle kötüniyet tazminatı isteme koşullarının oluşmadığı…” gerekçesiyle ” Davanın kısmen kabulüne, Davalının Ankara 27. İcra Müdürlüğü’nün 2019/10881 esas sayılı icra takibine yönelik itirazının 1.313,33 TL asıl alacak üzerinden iptaline, davacı alacağına takip tarihinden itibaren yıllık % 9 oranından başlayan ve değişen oranlı yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, davacı alacağı likit olmayıp ancak bilirkişi incelemesi ile belirlenebilir nitelikte olduğu için davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin, fazla miktar yönünden davacı icra takibi yapmakta haksız olmakla birlikte kötüniyetli olarak icra takibi yapıldığı kanıtlanamadığı için davalı tarafın kötüniyet tazminatı isteğinin reddine” karar vermiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi kök ve ek raporunda iş bedelinin piyasa fiyatına göre tespit edildiğine dair görüşün dayanaksız olduğu, itirazların ek raporda değerlendirilmediği, dava dışı şirket tarafından müvekkiline kesilen kapı aksesuar değişim birim bedeli 353,43 TL’nin fahiş olduğu ile bedelin ortalama olarak kapı bedelinin %20’si dolayında olduğuna dair değerlendirmenin hiçbir bilimsel ve teknik açıklaması bulunmadığı, kapı aksesuarı değişiminin sök-tak işlemi olmadığı, davalının taktığı aksesuarlar ile paslanmaz çelik malzemenin montaj yerleri farklı olduğundan dava dışı şirket tarafından kapıların Ankara’daki atölyesine taşınmak zorunda kalındığı, iş bedeline aksesuarların montaj ve demontaj bedelinin dahil olduğu, sözleşme, protokol ve eki olan şartnameye aykırı imalat halinde ayıplı işin düzeltilmesinden davalının sorumlu olduğu nedenleriyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali talepli olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 355. madde uyarınca istinaf nedenleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 madde gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 madde gereğince esastan reddine,
2-) Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-) İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve ödediği istinaf başvuru harcının kendisi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1-a madde gereğince kesin olmak üzere 27/01/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Katip
e-imzalıdır

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır