Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/475 E. 2022/314 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2021/475 – Karar No:2022/314
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/475
KARAR NO : 2022/314

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/12/2019
NUMARASI : 2017/72 E-2019/1114 K

DAVACILAR :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 17.03.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 17.03.2022

Eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili özetle; yüklenicisi oldukları 2 parseldeki inşaat işi kapsamında mini kazık ve ankraj işinin 26.08.2016 tarihli sözleşmeyle davalıya taşere edildiğini, … tarafından pis su hattına beton şerbeti kaçtığı belirtilerek zararın giderilmesinin talep edildiğini, müvekkilleri tarafından 2016/254 D.iş sayılı dosyada yaptırılan delil tespitinde muayene bacasında pis su biriktiğinin tespit edildiğini, hattın davalı tarafça onarılmadığını, onarım işinin dava dışı …’a KDV dahil 70.800 TL bedelle yaptırıldığını öne sürerek bu miktarın faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili özetle; işin 2016 yılı Ekim ayı sonunda bitirildiğini, …’nin 18.11.2016 tarihli yazısına dayanılarak davacı tarafça 25.11.2016 tarihli ihtarname ile hattın onarımı için ödediklerini belirttikleri 33.000 TL’nin KDV ile birlikte ödenmesini talep ettiklerini, işin şantiye şefi ve yapı denetim firmasının bilgi ve talimatı doğrultusunda yapıldığını, müvekkilinin kusurlu olmadığını, 2016 /254 D.iş sayılı dosyada hattın tıkalı olup olmadığının belirlenemediğini, iddianın doğru olmadığını, zira kanal kotu ile ankraj kotunun aynı düzlemde olmadığını, çimento şerbetinin 1-2 gün sonra sertleşeceğini, hat şerbetle dolmuş olsaydı 1-2 gün içerisinde tıkanması ve pis suların rögarlardan taşmasının gerektiğini, ihtarnamede 33.000 TL+ KDV ödendiği belirtilmişken dava dilekçesinde 70.800 TL talep edildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesi nitalep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; “…Mahkememizce resen belirlenen bilirkişiler tarafından düzenlenen bilirkişi raporu ve ek raporları ile de belirlendiği üzere; dosya muhtevasında yer alan ve … Genel Müdürlüğü tarafından çekildiği belirtilen fotoğraflarda hatta çimento şerbetinden kaynaklı birikmelerin olduğu açık ve net olarak tespit edildiği, şerbet birikmelerinin hat kenarlarında daralmalara sebebiyet vermiş olup zamanla gelen diğer atıkların birikmesiyle de hattın tamamen tıkandığının görüldüğü, bu durumda davalı tarafın savunmasının yerinde olmadığı ve hattaki arızanın çimento şerbetinin hatta dolması sonucu oluştuğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır. Öte yandan, taraflar arasında düzenlenen 26.08.2016 tarihli sözleşmenin C maddesine göre; “Yayılacak olan imalatların dışına çıkılmayacaktır imalatların sorumlulusu taşerona aittir.’’şeklindeki hüküm nedeniyle dava konusu imalat hatasının sorumluluğu da davalı taşerondadır. Diğer yandan, davacı taraf arızanın giderilmesini müteakip Ankara 28.Noterliğinin 25.11.2016 tarilvve … yevmiye numarası ile davacılar tarafından muhatap davalıya keşide edilen ihtarnamede; …’ye verilen zararın tazmini için davacı şirketler ile … (… İnş. Taah. Harf. Ve Nak.) firması arasında sözleşme akdedilmiş olup verilen hasarın onarım bedeli olan 33.000.00 TL+KDV’nin 3 gün içinde ödenmesinin istendiği anlaşılmaktadır. Ancak davacı taraf iş bu dava ile toplamda 70.800,00 TL ödeme yaptığını belirterek bu miktarın davalıdan tahsilini talep etmekte olup, ihtarnamede belirtilen miktarlar için davacıların dava dışı firma ile yaptığı ek bir sözleşmenin bulunmadığı, bu nedenle davalının sorumluğunun 33.000,00.- TL + KDV kadar olduğu …” gerekçesiyle “Davanın kısmen KABULÜ ile toplam 34.860,00-TLnin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacılara tarafa VERİLMESİNE, Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE…” karar vermiştir.
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; hat tıkanıklığının onarılması için dava dışı …’a toplam 70.800 TL ödendiği ispatlandığı halde ihtarnamede talep edilen 33.000 TL + KDV’nin hüküm altına alınmasının doğru olmadığı, ödenen 70.800 TL’nin tahsili gerektiği nedeniyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; delil tespitinde hattın tıkalı olup olmadığının dahi tespit edilmediği, bilirkişi heyetinin kök raporunda hattın çimento şerbeti nedeniyle tamamen tıkandığının … tarafından çekilen fotoğraflarla belirli olduğunun bildirildiği, ancak fotoğrafların … tarafından çekilip çekilmediğinin belirli olmadığı, fotoğraflarda hangi tarihte çekildikleri ve nereye ilişkin olduklarına dair kayıt bulunmadığı, tespit raporuyla bilirkişi raporunun çelişkili olduğu nedenleriyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) Taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK 353/1-b.1 madde gereğince esastan reddine,
2-) Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-) Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınması gereken 2.381,29 TL istinaf karar harcından peşin alınan 595,32 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.785,97 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-) İstinaf başvurusunda bulunan taraflarca yapılan istinaf yargılama giderleri ile ödenen istinaf başvurma harçlarının kendileri üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1-a madde gereğince KESİN olmak üzere 17.03.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…

Üye…

Üye…

Katip…