Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2021/470 – Karar No:2023/281
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/470
KARAR NO : 2023/281
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/03/2021
NUMARASI : 2018/170 E-2021/186 K
DAVACI :
VEKİLİ : Av. … – E-TEBLİGAT
DAVALI : … -…
VEKİLLERİ : Av. …- E-TEBLİGAT
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 09.03.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 09.03.2023
Eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali talepli davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; taraflar arasında 25.07.2017 tarihinde 1 yıl süreli fason üretim sözleşmesi imzalandığını, davalının 10.000 kutu, 30 poşetli kahve üretmesinin kararlaştırıldığını, iş bedeli 75.000 TL’nin müvekkili tarafından banka havalesi ve elden verilmek suretiyle ödendiğini, ödemenin 25.11.2017 tarihinde tamamlandığını, müvekkilinin ürünlerin teslimi için 26.12.2017 tarihli ihtarnameyi keşide ettiğini, davalı tarafın cevabi ihtarnamesinde mesnetsiz beyanlarda bulunduğunu, ürünlerin teslim edilmemesi ve yapılan ödemenin iade edilmemesi üzerine müvekkilinin icra takibi başlattığını, takibin haksız itiraz sonucu durduğunu, davalının sadece 850 kutu, 30 poşetli kahve teslim ettiğini, bu ürünlerin bedeli dışında kalan 66.625 TL’nin iadesi gerektiğini öne sürerek itirazın 66.625 TL anapara ile 250 TL işlemiş faiz için iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini dava etmiştir.
Davalı vekili özetle; tarafların 25.07.2017 tarihinde 1 yıl süreyle 10.000 kutu, 30 poşetli kahve üretimi konusunda anlaştıklarının doğru olduğunu, hatta davacının hazırlanan sözleşme taslağını imzalamadığını, ancak sözleşmeyi kabul ettiğini, müvekkiline toplam 75.000 TL ödeme yapıldığını, davacının kendi kahveleri için ambalaj tasarım örneklerini de imzaladığını, 850 kutu teslim edildiğinin davacının kabulünde olduğunu, sözleşmenin ifası için cevap dilekçesinde listelediği işler için toplam 99.700 TL harcama yapıldığını, dava dışı … firmasına müvekkilinin 21.235,16 TL borcu bulunduğunu, müvekkilinin cebinden 49.000 TL harcama yaptığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; ” Ankara 29. İcra Müdürlüğü’nün 2018 /1217 E. sayılı takip icra dosyasının incelenmesinden ; alacaklısının …. Şti, borçlusunun … olduğu, 31.01.2018 tarihinde ilamsız icra takibi başlatılarak; 73.000,00.TL. Asıl alacak (15.01.2018). 292,50.TL. İslemiş faiz (ticari), 73.292,50.TL. toplam alacağın asıl alacağa işleyecek (yıllık %9,75 (ticari)) faiziyle tahsilinin talep edildiği, borcun sebebi olarak “73.000,00 TL asıl alacak (tarih:15.01.2018 yersiz ödemenin iadesi” şeklinde gösterildiği ve ödeme emrinin 01.02.2018 tarihinde davalı borçlunun imzasına tebliğ edildiği, davalı borçlunun 06.02.2018 tarihinde borca itiraz ederek takibi durdurduğu iş bu davanın yasal süresinde açıldığı; her iki tarafın ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasaya uygun olarak yapılmış olduğu, davacının bilanço esasına göre, davalının işletme hesabı esasına göre defter tuttuğu, tarafların 2017 yılı kayıtlarının birbiri ile örtüştüğü, davacının ticari defterlerinde 2018 yılında davalıya banka yoluyla 70.000 TL ödeme yaptığının kayıtlı olduğu, bu ödemeye ilişkin davalının işletme defterinde bir kayda rastlanılmadığı, taraf defterlerine göre 2017 ve 2018 yılında davacı şirketin davalıya 70.000,00 TL ödeme yaptığını, davalının da davacı adına düzenlenen 20.11.2017 tarihli 12856 sıra nolu 2.000TL’lik faturanın kayıtlı olduğu, başkaca bir kayıt bulunmadığının anlaşıldığı, 25.07.2017 tarihli üretim sözleşmesinde, 30’lu poşet olarak toplam 10.000 kutu poşet kahvenin kutusu 7,50 TL’den toplam 75.000,00 TL olarak belirlendiği, söz konusu siparişten 850 kutu kahvenin davalı tarafından davacıya teslim edildiğine dair bir teslim tesellüm belgesine rastlanmamış ise de ancak davacı tarafça dava dilekçesinde 850 kutusunun teslim alındığı ve bu kısmı mahsup edilerek kalan kısmının bedeli yönünden itirazın iptalinin talep edildiğini, taraflar arasındaki mail yazışmalarından kahve dışında krema üretimi de bulunduğunun anlaşıldığını, davacı şirketçe davalıya keşide edilen ihtarnamede 25.07.2017 tarihli sözleşme ile birlikte 10.000 kutu 30 poşetli kahve ve 2.000 adet krema talep edildiği, sözleşmeden sonra ayrıca 2.500 adet 30 poşetli kahve talep edildiğinin belirtildiği, taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin icra takibi başlatılması nedeniyle icra takibi 31.01.2018 tarihi itibari ile sona erdiği; davalı tarafça davacıya teslim edildiği ispatlanmayan ve depoda bulunduğu anlaşılan poşet, kutu ve etiketler ödemeden mahsup edilmediği gibi davalı tarafça dava dışı firmalara ileri sürülen ödenen bedellerin iş davacının alacağına ilişkin olduğu ispatlanamadığından mahsup edilmemiş; davacı şirket tarafından sözleşme bedeli olan 75.000,00 TL’nin ödendiği ancak bu bedelden davacının kabul beyanına göre teslim edilen 850 kutu kahve bedeli olan 6.375,00 TL ile yapılan inceleme sonucunda davacı tarafın sorumluluğunda olduğu düşünülen 5.015,00 TL’lik tasarım bedeli ile 210,00 TL’lik çıktı bedeli mahsup edilmiş,Alacağın likit olmadığı ve yargılama gerektirdiği anlaşılmakla icra inkar tazminat talebinin reddine ve icra takibinde davacının kötüniyeti tespit edilmediğinden ve yasal koşulları oluşmadığından bu yönde hüküm kurulmamış; davacının davalıdan (75.000,00-(6.375,00+5.015,00+210,00))=63.400,00 TL alacaklı olduğu anlaşılmış olmakla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki gibi hüküm kurmak “gerektiği gerekçesiyle “1-Davanın Kısman Kabulü ile; 2-Davalının Ankara 29. İcra Müdürlüğünün 2018/1217 Esas sayılı takip dosyasında yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 63.400,00 TL asıl alacak olmak üzere devamına 3-Alacağın likit olmadığı ve yargılama gerektirdiği anlaşılmakla icra inkar tazminat talebinin reddine, “karar vermiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; sözleşmenin 5 ve 7. maddeleri gereğince Türk Gıda Kodeks’ine uygun üretim yapma, bildirim ve onay işlemlerinin davalı yükümlülüğünde olduğu, etiketlerdeki kusurun davalıdan kaynaklandığı, etiketin hatalı olmasının üretime engel teşkil etmediği, bu nedenle bilirkişilerin ortak kusur belirlemesine katılmadıkları, davanın 25.07.2017 tarihli sözleşme kapsamıyla sınırlı olduğu, sözleşmenin sadece kahve üretimiyle ilgili olduğu, krem üretiminin sözleşmenin konusu olmadığı ve bu hususun 21.11.2018 tarihli duruşmada belirtildiği, davalı tarafın delil bildirme süresinden sonra dosyaya sunduğu belgeleri kabul etmedikleri, davalı tarafça düzenlenen 27.02.2018 tarihli dava dışı …. Şirketine ait faturanın fesihten sonra düzenlendiği, belirtilen 5.015 TL’nin ödendiğine dair belge bulunmadığı, faturada kahve krem kutusu tasarımı ibaresinin yer aldığı, kahve krem adlı ürün üretimi ile ilgili sözleşme bulunmadığı, … firmasıyla ilgili fatura veya ödeme belgesi bulunmadığı, müvekkili tarafından keşide edilen ihtarname üzerine davalının gönderdiği 09.01.2018 tarihli cevabi ihtarnamede üretim için gerekli ham maddelerin alındığı belirtilmekle birlikte tasarım çıktı giderleri ile ilgili hiçbir iddianın yer almadığı, müvekkili alacağından indirim yapılmasının doğru olmadığı nedenleriyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; raporda bazı alacak kalemlerinin mahsup edilmesinin teslim şartına bağlandığı, mahkemece de bu alacak kalemlerinin hükme esas alınmadığı, teslim şartına bağlanan klişe poşet bedeli, kutu bedeli, etiket bedeli gibi alacak kalemlerine ilişkin olarak yer teslimi talep ettikleri, bu ürünlerin bulunduğu deponun adresini de ayrıca ifade ettikleri, davacının ürünleri depodan almadığı, müvekkilinin 19 yıldan beri mevcut üretim izinleri ile çalışmakta olduğu, 2004 yılından bugüne topix markası ile üretim yaptığı, aynı zamanda firmalara özel tasarım fason üretim yaptığı, fason üretim yapılan firmaların yasal işlemleri kendilerinin yaptıkları, fason üretim yapılırken alınan avansın ham madde, ambalaj, tasarım vs için harcandığı, müvekkilinin kahve üretimini ilk kez yapmadığı, ilgili makamlar tarafından onaylı ve satışı yapılan ürünlerinin mevcut olduğu, mahkemece kahve- krema ve süt tozu bedelinin başka yerde kullanılabileceği, gerekçesiyle değerlendirme dışı bırakıldığı, oysa sözleşmenin 15 ve 16. maddelerinde belirtildiği üzere davacı firmaya özel yapılan formüle edilmiş ürünlerin içerikleri itibariyle başka firmalar tarafından kullanılamayacağı ve başka firmalarla paylaşılamayacağı, ürünlerin müvekkili deposunda halen mevcut olduğu, kullanılmadığı, e-posta yazışmalarından anlaşılacağı üzere teslim alınmalarından ve miadın dolmasından davacının sorumlu olduğu, kullanılması mümkün olmadığından mahsup edilmesi gerektiği, yine mahkemece kutu bedelinin hesaplamaya dahil edilmediği, mahsup edilmesinin teslim ve ödemenin ispatına bağlandığı, müvekkilinin kutu temini için dava dışı…. ile düzenlenen sipariş formunu sunduğu, kutuların dava dışı bir firmaya yaptırıldığı sabit olduğundan harcama gerektirdiği, kutu maliyetlerinin mahsup edilmesi gerektiği, davacının kutuların teslimi için adres bildirmediği, davacının krem talep ettiğinin Whatsapp yazışmalarıyla belirli olduğu, davacı firmanın sözleşmede yer alan miktarları dilekçesinde belirttiği şekilde değiştirdiği, müvekkilinin ek maliyetlerle karşılaştığı, sözleşmenin 10. maddesinde 300.000 adet kahve poşeti için 1 ton saşe kullanılması öngörülmüş iken 1.2 ton saşe kullanıldığı, müvekkilinin fazladan 200 kilogram saşe tükettiği, maliyetin davacı tarafça ödenmesi gerektiği, yine saşelerin içereceği kahve miktarının artırılması sonucu beşi bir arada kahve için 150 kilogram ve yedisi bir arada kahve için 750 kilogram fark oluştuğu, 5.000 adet olan kutu sayısının 2.500 adet artarak 7.500 adet olduğu, toplam 900 kilogram kahve içeriği ve 2.500 kilogram kutu farkı oluştuğu, … 50 ml ürünün 1.000 adet yerine 2.000 adet olduğu, toplamda ise 50 kilogram yerine 100 kilogram olduğu, belirtilen artan maliyetlerin mahsubu gerektiği, beşi bir arada arada ürün için 5.000 adet kutu ve 600 kilogram kahve saşesi ile yedisi bir arada ürün için 7.500 adet kutu ve 600 kilogram kahve saşesinin depoda bulunduğu, 5.000 adet … karton kutunun teslim edildiği, bu ürünlerin bedelinin mahsubu gerektiği, mahkemece klişe poşet üretiminin de teslim ve yapılan ödemenin ispatı şartına bağlandığı, sözleşmenin 10. maddesinde 1.000 kilogram kahve poşeti üretimi ve klişe masraflarının ürün sahibine ait olduğunun kararlaştırıldığı, ancak klişe ve poşet üretimi için kalıp yapılması dahil ödemenin müvekkili tarafından yapıldığı, … firmasına 2.865,65 USD ödendiği, klişe, bıçak ve benzeri ürünlerin davacının demirbaşı olduğu, başka bir firma tarafından kullanılmasının mümkün olmadığı, firmaların en az 1 ton üretim yaptıkları, 300.000 adet kahve için 300 kilogram kahve poşeti gerektiği, ancak firmaların en az 1 milyon adet üretim yaptıkları, müvekkilinin işinin sürekliliğini de düşünerek her iki üründe 600’er kilogram olmak üzere 1.200 kilogram üretim yaptırdığı, teslim edilen kutular dışındaki ürünlerin … firması deposunda bulunduğu, borç ödenmediği için kendilerine de teslim edilmediği, mahkemenin Whatsapp yazışmalarını değerlendirmediği, davacının 9 kez tasarım değişikliği talep ettiği, mahkemece etiket basım bedeli ile teslim edilen kremlerin değerlendirmeye alınmadığı, müvekkilinin 3 farklı tarihte teslim ettiği …’lerin maddi karşılığının 13.500 TL olduğu, 50 ml kavanoz bedelinin de hesaba alınmadığı, oysa kavanozların kremlerde kullanıldığı, kremlerin de teslim edildiği, kavanozların bedelinin 3.788,51 TL olduğu, hesaba dahil edilmeyen yaka-boru bedeline ilişkin olarak başka ürün dolumunda da kullanılabileceğinin gerekçe gösterildiği, bu ürünün belirtilen depodan teslim alınabileceği, bedelinin 4.130 TL olduğu, 850 adet ürün teslim edildiği kabul edilmiş ise de, müvekkilinin 2.001 kutu …, 994 kutu beşi bir arada kahve ve 76 kutu yedisi bir arada kahve olmak üzere daha fazla ürün teslim ettiği, teslim edilen ürünlerin bedelinin 23.665 TL olduğu, konuşma içeriklerinden ve teslim evraklarından durumun anlaşıldığı nedenleriyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali talepli olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 355. madde uyarınca istinaf nedenleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) Taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK 353/1-b.1 madde gereğince esastan reddine,
2-) Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-) Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınması gereken 4.330,85 TL istinaf karar harcından peşin alınan 1.082,71 TL’nin mahsubu ile bakiye 3.248,14 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
4-) Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderleri ile ödenen istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının kendileri üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1-a madde gereğince kesin olmak üzere 09.03.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır