Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/431 E. 2022/1289 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2021/431 – Karar No:2022/1289

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/431
KARAR NO : 2022/1289

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/12/2018
NUMARASI : 2016/864 E-2018/890 K

DAVACI : …
VEKİLİ :
DAVALI : …
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 22/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/12/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari iş ilişkisi bulunduğunu, muavin kayıtlardan da anlaşılacağı üzere davalı şirketin müvekkiline borçlu bulunduğununu, bu nedenle Ankara 23.İcra Müdürlüğü’nün 2016/4362 esas sayılı icra dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, haksız itiraz üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek, davalı itirazının iptalini, takibin devamını ve alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; ticari defterlerin izafi olduğunu ve gerçek alacağı göstermediğini, yanlar arasında … da turizm kompleksine ait mühendislik ve mimari proje işinini üstlenilip toplam 65.000,00 TL ve ilave KDV olmak üzere iş yapımının kararlaştırıldığını, davalının sözleşme içerisinde yaklaşık 25.000,00 TL + KDV olan iş bölümünü yapmadığını, bu nedenle alacağı değil aksine 12.000,00 TL borcu bulunduğunu, sözleşme ve asıl sözleşmenin bu davadaki taraflar arasındaki anlaşmanın da eki mahiyetinde bulunmakla işin bilirkişiler aracılığı ile incelenmesinin gerçekleştirilmesi ve haksız açılan davanın reddine ve davacı aleyhine tazminata karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece; tarafların tüm delilleri toplanarak ticari kayıt ve defterlerinin incelenmesi sonucu alınan 01/08/2018 tarihli Mali Müşavir bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında 2010 yılı ve sonrası cari hesap ilişkisinin süre geldiği, davacının ticari kayıtlarının incelenmesine göre icra takip tarihinde, davacının davalıdan gösterdiği alacak bakiyesinin 17.760,99 TL olduğu, davalı yanın ticari defterlerinde ise, yapılan ödemeler neticesi davalının davacıya 17.777,70 TL borçlu bulunduğunun belirlendiği, buna göre ticari kayıtların mutabakat içersinde bulunduğu, davacı yanın davalıyı temerrüde düşürücü nitelikte bir ihtarı bulunmadığından işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı , diğer yönden davalı yanın taraflar arasında cari hesap ilişkisinin dayanağı sözleşme gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği şeklindeki savunmasının uyuşmazlığın ön inceleme duruşmasında saptanan uyuşmazlık kapsamı çerçevesinde sürdürülüp sonuçlandırılması ilkesi ile davalı yanın da açık bir sözleşmenin varlığını ve eksik icra edilen bir ifanın varlığını kanıtlayamadığının nazara alındığı, itiraz beyanlarına ve ek savunmaya kazanılmış hakları ihlal edeceğinden bahisle değer verilmediği, tahkikatın genişletilmeksizin tamamlandığı, kaldı ki eksik veya kusurlu iş yönünden davalı yanın davacıyı ihtar ettiğine dair bir bulguyada dosyada rastlanılmadığı, ticari kayıtların biribirini teyit ettiği, bu kapsamda davacının eksik miktarlı ticari kaydındaki hesap aleyhine delil teşkil edeceğinden bu miktara değer verildiği, davalı yana temerrüde düşürücü nitelikte ihtar tebliği kanıtlanamadığından davacının takipteki faiz isteğinin yerinde görülmediği, faturalandırılan ve ticari kayıtlara geçen meblağın likit nitelikte olduğundan davacı lehine İİK’nun 67/2.madde hükmüne göre %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği, davacı aleyhine istenilen kötüniyet tazminatını koşullarının bulunmadığı belirtilerek, davanın kısmen kabulü ile, davalının itirazının 17.760,69 TL asıl alacak için iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin isteğin reddine, kabul edilen alacağın %20’si oranında hesaplanan 3.552,13 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; mahkemece verilen kararın hukuka ve usule aykırı olduğunu, karara dayanak bilirkişi raporunun gerçeği yansıtmadığını, davacının ticari defter ve kayıtlardaki alacak kalemini dayanak gösterdiğini, ticari defterlerin izafi olup, davacının davasının haklı olmadığını, tartışma konusunun davacının müvekkili davalıdan ne kadar alacaklı olduğu olup, defterlerin incelenerek sonuca varılmasının hatalı olduğunu, davacının davalıdan alacağı olmadığını, davacının müvekkili ile ; … … parsel üzerinde yapılacak turizm kompleksine ait Mühendislik ve Mimari proje hizmetleri sözleşmesinde anılan tüm mekanik ve elektrik tesisat uygulama projesini, kalorifer tesisatı uygulamasını ( bahçe sulama , alt yapı mekanik , doğalgaz projeleri hariç) sıhhi tesisat uygulama projesini , ısı yalıtımı projesinin hazırlanmasını, metraj ve keşiflerinin yapılmasını , her türlü rapor , tüm elektrik alt yapı ve çevre aydınlatma projeleri ve hesaplama yapılmasını ve ilgili oda yapı denetim firması belediyeye tasdik edilmesini, 4 takım çıktı cd ortamında işverene teslimini, tüm asbuilt sözleşmelerinin yapılıp, cd dijital ortamda işverene teslim edilmesi işini konu alan sözleşme akdedildiğini, bu işlerin toplam bedelinin 65.000,00 +KDV olduğunu, sözleşme içerisinde yaklaşık 25.000,00 TL + KDV bedel oluşturan “tüm Elektrik alt yapı ve çevre aydınlatma projeleri ve hesaplama yapılmasını, ilgili oda yapı denetim firması belediyeye tasdikini , 4 takım çıktı cd ortamında işverene teslimini, işini ve tüm asbuilt sözleşmelerinin yapılıp cd dijital ortamda işverene teslim edilmesi işini” davacının yapmadığını, davcının alacaklı değil yaklaşık 12.000,00 TL fazla ödenen para nedeniyle davalıya borçlu olduğunu, asıl işveren … arasındaki sözleşmenin ayrılmaz eki olduğunun düzenlendiğini, davacıyla bir çok kez konunun paylaşıldığını ancak davacının işi yapmamakta direndiğini ve müvekkilin asıl işveren olan … A.Ş. ile işinin sonlanmasına neden olduğunu, davacının yaptığı tüm işlerin sözleşme kapsamında değerlendirilip alacağı varsa ne kadar olduğunun tespiti gerektiğini, davacının cevaba cevap dilekçesinde bahse konu … işini kabullendiğini ve borçlarının bulunmadığını, yükümlülüklerini yerine getirdiğini ifade ettiğini, bu davada alacağın olup olmadığının teknik bilirkişiler tarafından kanıtlanmasının zorunlu olduğunu, ispat külfetinin davacı üzerinde olduğunu, bilirkişi incelemesinin salt muhasebe kayıtlarıyla ilgili düzenlendiğini ve izafi durumu yansıttığını, öncelikle cevap dilekçesinde belirtilen hususların aydınlatılabilmesi için teknik yönden inceleme yapılması gerektiğini, bir mimar bir inşaat mühendisi ve makine mühendisi aracılığıyla gerçek alacağın tespitinin gerekli olduğunu belirterek, istinaf başvurusunun kabul edilerek kararın kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı deliller, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında kararda usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığının ve özellikle dava konusu alacağın tarafların usulüne uygun tutulan ticari defterlerinde kayıtlı bulunmasına ve davacı tarafça delil olarak dayanılıp, içeriğine açıkça itiraz edilmeyen 30.01.2014 tarihli mutabakat metninde de davalı tarafça takip konusu miktarın kabul edilmiş olmasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.213,23 TL istinaf karar harcından peşin alınan 304,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 909,23 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 22/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır