Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/429 E. 2021/834 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/04/2018
NUMARASI ….
ASIL VE BİRLEŞEN
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 06/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/10/2021
Asıl ve birleşen davada davacılar vekili tarafından davalılar aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit davalarında mahkemece asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ……Ltd.Şti. vekillerince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkilinin dava dışı arsa sahipleri ile, Ankara ili,…. kain arsa vasıfı taşınmaz ile ilgili Altındağ 6. Noterliğinin 29/01/2014 tarih, ….. yevmiye nolu … akdettiğini, davalı şirketin bu inşaatın bazı işlerini yapmak üzere müvekkili şirkete taşeronluk yaptığını, bu kapsamda kendisi ile sözleşme imzalanarak, banka hesabına 5.000,00 TL havale yapıldığını, 30/11/2015 tarihli çek ile 15.000,00 TL’nin bankadan tahsil edildiğini, yine 12/12/2015 tarihli çek ile 10.000,00 TL banka hesabına havale yapılmak sureti ile 5.000,00 TL’nin tahsil edildiğini, ayrıca mevcut davaya konu … …. nolu 5.000,00 TL tutarlı çeki ile, yine … …. nolu 25.000,00 TL tutarlı çekinin davalıya verildiğini, davalının inşaatta bazı ufak tefek işleri yaptığını ancak sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmeden inşaatı terk ettiğini, buna ilişkin Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … sayılı dosyası ile mahallinde keşif de yapılarak tespit raporunun düzenlendiğini, müvekkili şirketin davalı şirkete yapmış olduğu ödemelerin yapılan işten zaten daha fazla olduğunu belirterek; dava konusu … ….. nolu 5.000,00 TL tutarlı çeki ile, yine ……nolu 25.000,00 TL tutarlı çekinden ötürü müvekkilinin davacıya borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalı vekili; taraflar arasındaki ticari ilişkinin, Ankara ili, ….üzerindeki inşaatın mekanik işlerini yapmakla sınırlı olmayıp aynı inşaata ilişkin …. …. …. işine ilişkin ve yine daha önceki tarihli taşeronluk sözleşmelerine dayandığını, taraflar arasında mevcut 25/06/2015 tarihli taşeronluk sözleşmesi kapsamında müvekkili şirketin üzerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirdiği gibi getirmeye de devam ettiğini, davacı şirketin sözleşmede kararlaştırıldığı üzere 30/12/2015 tarihinde ödenmesi gereken 15.000,00 TL nakit ve 30.000,00 TL tutarlı çek bedelini ödemeyerek sözleşmeyi ihlal ettiğini ancak müvekkilinin her aşamada sözleşmeyi korumaya çalıştığını, davacı şirketin kusuru nedeni ile inşaatın diğer bölümlerini ilerletemediği için, müvekkili şirketin de inşaatın mekanik işlerini diğer işler ile bağlantılı olduğu için ilerletemediğini, tespit raporunun yetersiz ve eksik incelemeye dayalı olduğunu belirterek; davanın reddini savunmuştur.
BİRLEŞEN ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN… KARAR SAYILI DOSYASINDA;
Davacı vekili; asıl davaya konu olan ……nolu 25.000,00 TL tutarlı çekinin, davalı ……Ltd.Şti. tarafından iyiniyetli alacaklı yaratmak için diğer davalı … ……Ltd.Şti.’ye devredildiğini, çek karşılığı işin davalı taşeron tarafından yerine getirilmediği gibi, diğer davalı şirketin de çeki karşılıksız olduğunu bilerek aldığını belirterek; her iki davalı şirketi kapsayacak şekilde mezkur çekten ötürü borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalılardan … …… şirket arasında, müvekkili şirketin diğer davalı şirketin araçlarına benzin satması şeklinde ticari ilişki bulunduğunu, söz konusu çekin bu … alımlarına karşılık müvekkili şirkete ciro edildiğini, çekin tahsil edilememesi üzerine, keşideci olan davacı şirket ile lehtar olan diğer davalı şirket aleyhine Ankara 16. İcra Dairesi’nin …sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, dava konusu çekin mücerretlik ilkesi gereğince doğumuna neden olan ilişkiden bağımsız ve soyut olup, müvekkilinin iyi niyetli hamil olduğunu belirterek; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; taraflar arasında yapılan ödemeye ilişkin çekişme olmadığı, asıl davada davalı alt yüklenici şirket aleyhine açılan davada, iddia, savunma, sözleşme içeriği, delil tespit raporu, mahallinde yapılan keşif sonrası, taraf ticari defter ve kayıtları da incelenmek sureti ile sözleşmenin ilgili maddeleri de değerlendirilerek, düzenlenen gerekçeli ve denetime elverişli rapor içeriği ile, davalının sözleşme kapsamında alt yüklenici sıfatı ile yaptığı işin tutarı ve tarafına ödenen bedelin tutarı dikkate alındığında, dava konusu yapılan 5.000,00 TL ve 25.000,00 TL tutarlı çeklerden ötürü davacının davalı alt yükleniciye borçlu olmadığının anlaşıldığı, birleşen davada; davalı … … …. Ltd. Şti. vekili tarafından 2015 yılı ve 2016 yılları arasında, alt yüklenici şirket kaşe ve imzasını taşıyan akaryakıt satışına ilişkin “senet “başlıklı makbuz asıllarının aralarındaki ticari ilişkinin dayanağı olarak dosyaya sunulduğu, dava konusu çekin kambiyo senedi olmasından kaynaklanan mücerretlik ilkesi gereğince doğumuna sebep olan ilişkiden bağımsız ve soyut olduğu, söz konusu akaryakıt alımına ilişkin makbuzlardan ötürü taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu ve çekin karşılıksız olduğu bilinerek kötü niyetli olarak iktisap edildiği yönünde davacı tarafça yeterli kanıt sunulamadığı ve özellikle bu davalı tarafından alt yükleniciyi de kapsayacak şekilde yapılan icra takibinin içeriğinin de gözetildiği, birleşen davada alt yüklenici aleyhine esas davanın da konusunu oluşturan 25.000,00 TL tutarlı çek ile ilgili olarak ise derdestlik oluşturacak şekilde dava açılmış olduğu gerekçesiyle; asıl davanın kabulüne, davacının davalıya … …. nolu 28/02/2016 vade tarihli 5.000,00 TL bedelli çekten ve ….. vade tarihli 25.000,00 TL bedelli çekten dolayı borçlu olmadığının tesipitine, birleşen davada davalılardan …. Ve Tic. Ltd. Şti aleyhine açılan davada, davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulen reddine, davalılardan … … … San. Ve Tic. Ltd. Şti aleyhine açılan davanın ise esastan reddine karar verilmiştir.
Asıl ve birleşen davada davacı vekili istinaf başvurusunda; keşifle belirlenen eksiklikler yönünden bir hesaplama yapılmadan, taraflarınca kabul görmeyen tespit bilirkişi raporuna atıfta bulunularak, bu raporda belirlenen miktarın tekrarı şeklinde düzenlenen bilirkişi raporunun hukuka aykırı olduğunu, mahkemenin, ayrı bir davanın konusunu oluşturan ve halihazırda Ankara 27. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ….Esas sayılı dosyası ile incelenmekte olan ve yargılamayı gerektiren bahsi geçen 3 dairenin müvekkili davalıya devrinin haklı olup olmadığının, yine kabul görmeyen tespit raporundaki belirlemelere dayanılarak müvekkili davalının devri hak etmediği ve bu nedenle ilgili taşınmazların bedelinin de hesaba katılması yönündeki görüşünün hakkaniyete aykırılık teşkil ettiğini, dava konusu mekanik işlerin yapılacağı inşaatın davacının kusuru nedeniyle durduğunu, müvekkilinin bu nedenle edimlerini yerine getiremediğini, sözleşmeye aykırı davranarak müvekkilin yerine getirmesi gerekli edimlerin önünü kapatmaya çalışan, sözleşmeyi haksız olarak kendi inisiyatifiyle yok sayan davacı şirketin, vadesi gelmiş borçlarının kendisinden tahsilinin hukuka uygun olduğunu, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelendiğini ve müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtlarına göre davacı şirkete 44.996,32 TL tutarında borcunun olduğunun, bu suretle de ticari defter ve kayıtlara göre davacı şirketin müvekkili davalıya borcunun olmadığının belirlendiğini, ancak davacı ile müvekkili davalının taşeronluk ilişkisinin yalnızca dava konusu Ankara…….l üzerindeki inşaatın mekanik işlerini yapmakla sınırlı olmayıp, aynı inşaata ilişkin ısı camlı …. doğrama işine ilişkin ve yine daha önceki tarihli inşaatlara ilişkin taşeronluk sözleşmelerine dayandığını, ticari defterlerde yer alan çeklerin ve müvekkili davalı tarafından düzenlenen faturaların, uyuşmazlık konusu sözleşmeden değil, taraflar arasında yapılan başkaca sözleşmelerden ve işlerden kaynaklandığını, söz konusu faturalar incelendiğinde bu hususun açıkça görüleceğini, müvekkili şirketin, davacı yanın haksız olarak üzerine düşen edimleri yerine getirmemesi nedeniyle inşaata devam edemediğini, bu nedenle imalatlar tam olarak yapılamadığı için dava konusu Ankara… üzerindeki inşaatın mekanik işlerine ilişkin davacı tarafa fatura kesilmediğini, bu nedenle de inşaatın yapımından kaynaklı alacağının ticari defter ve kayıtlarda yer almadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte; bilirkişi raporunda müvekkili davalının inşaattaki işlerin yapımından kaynaklı 29.880,00 TL alacağının olduğu belirtilmişse de; bu işlemlerden kaynaklanan alacağa yönelik herhangi bir faturalandırma yapılmadığının defter ve kayıtlar incelendiğinde görüleceğini, uyuşmazlık konusu çekin kambiyo senedi olup, illetten mücerret olduğunu, müvekkili davalının, davacı şirketten olan alacağını elinde olmayan nedenlerle faturalandırılıp ticari defterlerine kaydetmemiş olmasının, davacının kambiyo senedine bağlı alacağının olmadığı şeklinde yorumlanmasının mümkün olmadığını, birleşen davada, davalı müvekkili yönünden verilen red kararının ise usul ve yasaya uygun olduğundan birleşen dava hükmünü istinaf etmediklerini belirterek; mahkemenin asıl davanın kabulüne ilişkin kararının kaldırılmasını, yeniden yargılama yapılarak asıl davanın reddine karar verilmesini, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılması için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir.
Asıl ve birleşen davada davacı vekili katılma yoluyla istinaf başvurusunda; asıl ve birleşen davada davalı vekilinin istinaf talebinin reddini, davanın istinaf edilen kısım yönünden onaylanmasını, birleşen davada aleyhlerine olan kısımların istinaf incelemesi sonucu kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılması için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir.
Asıl ve birleşen dava eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli olarak verilen çekler nedeniyle menfi tespit istemine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın kabulüne, birleşen davanın husumet yokluğu ve esastan reddine dair verilen kararına karşı asıl ve birleşen davada davacı ……Ltd.Şti. ve asıl ve birleşen davada davalı ……Ltd.Şti.vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Dairemizin 11/03/2021 tarih ve…Karar sayılı geri çevirme kararı gereğince asıl ve birleşen davada davacı vekilinin istinaf harçları eksikliği mahkemesince ikmal edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasından düzenlenen 25/06/2015 tarihli sözleşme niteliği itibariyle 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi olup, davacı … … …. (…) yüklenici, davalı …… taşerondur. Bu sözleşme ile davalı taşeron … …, davacı …’in taahhüdünde olan Ankara…anik işler (yangın tesisatı, doğalgaz tesisatı, pis su tesisatı, temiz su tesisatı, kalorifer tesisatı) yapım işini üstlenmiştir. Sözleşmenin “Yapılacak İşlerin Fiyatları” başlıklı 2. Maddesine göre, toplam 54 daire+2 dükkan+ kapıcı dairesi olmak üzere 57 bağımsız bölüm yönünden her bir bağımsız bölüm için 8.800,00 TL + KDV bedel ile toplam 591.888,00 TL üzerinden iş bedeli belirlenmiştir. Sözleşmenin “Ödeme Şekli” başlıklı 3. Maddesine göre, iş karşılığında yapılan inşaatta … 75.000,00 TL bedelle, zemin kat 53 nolu daire 120.000,00 TL bedelle ve zemin kat …. nolu büro 120.000,00 TL bedelle taşerona satış yapılacaktır. Bunun yanısıra yüklenici tarafından temel aşamasında 5.000,00 TL nakit + 15.000,00 TL bedelli 120 günlük çek,
30/10/2015 tarihinde 15.000,00 TL nakit ve 30.000,00 TL bedelli 120 günlük çek,
30/12/2015 tarihinde 15.000,00 TL nakit ve 30.000,00 TL bedelli 120 günlük çek,
30/04/2016 tarihinde 15.000,00 TL ve 30.000,00 TL bedelli 120 günlük çek,
30/06/2016 tarihinde 15.000,00 TL nakit ve 31.888,00 TL bedelli 120 günlük çek verilmesi kararlaştırılmıştır. İşin karşılığı olarak taşerona verilecek dairelerin satışlarının; 30/12/2015 tarihinde 1 daire tapusu, 30/03/2016 tarihinde 1 daire tapusu, 30/06/2016 tarihinde 1 daire tapusu, işin tamamı bittiğinde ve tesisatların çalışır vaziyette tesliminden sonra sona kalan dairenin satış yetkisinin verileceği kabul edilmiştir.
Davacı …, davalının sözleşme kapsamındaki edimlerini yerine getirmeden iş yerini terk ettiğini, buna ilişkin Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin…. sayılı dosyası ile mahallinde keşif de yapılarak tespit raporunun düzenlendiğini, müvekkili şirketin davalı şirkete yapmış olduğu ödemelerin yapılan işten zaten daha fazla olduğunu belirterek; dava konusu … ….. nolu 5.000,00 TL tutarlı çeki ile, yine … ….. nolu 25.000,00 TL tutarlı çekinden ötürü müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini talep etmiş, davalı …, davacının üzerine düşen edimleri yerine getirmemesi nedeniyle işe devam edilemediğini, taraflar arasındaki ticari ilişkinin dava konusu mekanik işler ile sınırlı olmayıp, aynı inşaatın ısıcamlı ….. Doğrama işine ilişkin ve yine daha önceki tarihli taşeronluk sözleşmeleri kapsamında da ilişkilerinin bulunduğunu, davacının sözleşmeye göre 30/12/2015 tarihinde ödenmesi gereken 15.000,00 TL nakit ve 30.000,00 TL tutarlı çek bedelini ödemeyerek sözleşmeyi ihlal ettiğini, D.İş dosyasında alınan tespit raporunun yetersiz ve eksik incelemeye dayalı olduğunu belirterek; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; tarafların ticari defter kayıtlarına ve alınan bilirkişi raporuna göre davalının yaptığı işin tutarı ve tarafına ödenen bedelin tutarı dikkate alındığında, dava konusu yapılan 5.000,00 TL ve 25.000,00 TL tutarlı çeklerden ötürü davacının davalıya borçlu olmadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine karar verilmiştir.
Öncelikle, mahkemece hükme esas alınan 13/12/2017 tarihli bilirkişi heyeti raporuna davalı … tarafından yapılan imalat miktarı ve bedeli yönünden itiraz edilmiştir. Bu raporda, daha önce davacı … tarafından Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …..İş sayılı tespit dosyası üzerinden alınan 22/02/2016 tarihli raporda belirlenen imalat bedeline atıf yapılmak suretiyle yapılan işin bedeli tespit edilmiştir. Tespit raporu 10/03/2016 tarihinde … … tebliğ edilmiş olup, davalı vekili 31/03/2016 tarihli davaya cevap dilekçesinde tespit raporuna itiraz edildiğini belirtmiştir. Bu durumda, davalının cevap dilekçesi ile birlikte tespit raporuna itirazlarını da karşılar şekilde rapor alınması gerekirken, davalının tespit raporuna itirazlarını karşılamayan denetime de elverişli olmayan rapora dayanılarak hüküm kurulması doğru olmamıştır. Bunun yanısıra, sözleşme hükümlerinden de anlaşılacağı üzere taraflar arasındaki sözleşme her bir dairede yapılacak işler yönünden daire başı 8.800,00 TL + KDV bedel ile düzenlenmiş olup, bedel daire başı götürü bedel olarak kararlaştırılmıştır. Bu durumda sözleşmede kararlaştırılan her bir daire ve binanın geneline yönelik imalatların, daire başı götürü bedele oranlanması suretiyle yapılan imalat bedelinin tespit edilmesi gerekirken, bir kısım dairelerde yapılan pis su ve temiz su imalatlarının, işçilik ve gelen irsaliyeli malzeme bedeli toplanmak suretiyle bedel tespit edilmesi de taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine aykırı olmuştur.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre; davacı … tarafından davalı …’a keşide edilmiş olan toplam 12 adet çek, her iki tarafın da ticari defterlerinde kayıtlıdır. 12 adet çek toplamı 142.865,00 TL olup, bu çeklere karşılık davalı … tarafından davacı …’a düzenlenen 1 adet 57.820,00 TL tutarlı faturanın da yine taraf defterlerinde kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Bilirkişi heyeti; bu faturanın 12 adet çek bedeli toplamından düşülmesi sonucu davalının davacıya 85.045,00 TL borçlu olduğunu, dava konusu 2 adet çekin de 85.045,00 TL’lik borç içinde olduğunu, davalı …’ın sözleşme kapsamında yaptığı imalat miktarı olan 29.880,00 TL’ye göre, davacının dava konusu çekler yönünden davalıya borçlu olmadığını belirtmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 3. Maddesine göre çeklerle yapılacağı belirtilen toplam ödeme tutarı 136.880,00 TL iken, davacı tarafça toplam 142.865,00 TL tutarında 12 adet çek verildiği anlaşılmaktadır. Her iki tarafın da ticari defterinde kayıtlı olan 57.820,00 TL bedelli faturanın ise, taraflar arasında birden fazla eser sözleşmesi ilişkisi olduğunun her iki tarafın da kabulünde olduğu da gözetildiğinde hangi işe ait olduğu da belli değildir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden davaya konu sözleşme kapsamında verilmesi kararlaştırılan ve davalıya devri gerçekleşen 1 nolu daire ile ilgili Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ….. Esas sayılı dosyası ile davacı … tarafından davalılar … …, …hakkında tapu iptali ve tescil davası açıldığı, Mahkemesinin davanın kabulüne dair verilen 08/05/2018 tarih ve … Karar sayılı kararına karşı davalılar tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi’nin 08/04/2021 tarih ve …. Karar sayılı kararı ile, mahkeme kararının davacı … ile davalı … arasındaki tüm sözleşmeler kapsamında kesin hesap çıkartılarak yapılan imalatlar ve ispatlanan ödeme ile tapu devirleri yönünden sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a4-6 maddeleri uyarınca kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, Mahkemesince tarafların davaya konu sözleşme kapsamındaki iddia ve delilleri ile rapora karşı itiraz ve beyanları değerlendirilmek suretiyle yukarıdaki açıklamalar kapsamında yeni bir heyetten rapor alınarak, Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin önceki esası ….. Esas olan dava dosyasında, taraflar arasındaki tüm sözleşmeler kapsamında kesin hesap çıkartılarak karar verileceği hususu da göz önünde bulundurulmak suretiyle, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, ticari defter ve kayıtlar üzerinden kesilen faturalarla sınırlı değerlendirme yapılarak ve sözleşme hükümlerini dikkate alınmaksızın düzenlenen bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; Dairemizce verilen kararın niteliğine göre asıl ve birleşen davada davacı … vekilinin istinaf başvurusunun bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, asıl ve birleşen davada davalı … vekilinin diğer istinaf nedenleri incelenmeksizin asıl davaya yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden görülmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl ve birleşen davada davalı … vekilinin asıl davaya yönelik istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/04/2018 tarih ve ….Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Dairemiz kararına uygun şekilde davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Asıl ve birleşen davada davacı … vekilinin istinaf başvurusunun verilen kararın niteliğine göre incelenmesine YER OLMADIĞINA,
5-Asıl ve birleşen davada davacı … tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının ve 162,10 TL istinaf başvuru harcının talep halinde kendisine iadesine,
6-Asıl ve birleşen davada davalı … tarafından yatırılan 512,33‬ TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
7-İstinaf talep eden … … tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile taraflarca yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 06/10/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır