Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/397 E. 2023/103 K. 27.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2021/397 – Karar No:2023/103

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/397
KARAR NO : 2023/103

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/10/2020
NUMARASI : 2018/176 E-2020/561 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 27/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/01/2023
Eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali talepli davada mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; taraflar arasında akdedilen 18.07.2017 tarihli sözleşme gereğince müvekkilinin 1. ve 2. hakedişler gereğince %6 oranındaki teminat kesintisi hariç 739.082,98 TL bedelli iş yaptığını, hakedişlerin davalının şantiye yetkilisi tarafından imzalandığını, hakedişlere istinaden müvekkilinin düzenlendiği faturaların davalıya gönderildiğini, davalının faturalara itiraz etmediğini, faturaları defterlerine kayıt ettiğini, 739.082,98 TL borçlu olduğuna dair cari hesap mutabakatnamesini kaşeleyip imzaladığını, sözlü ve e-posta yoluyla yapılan taleplere rağmen davalının hakedişleri ödemediğini, 29.11.2017 tarihli ihtarnamenin davalıya 02.12.2017 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkili tarafından 19.12.2017 tarihinde başlatılan 2017/22870 sayılı icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu, davalının itirazdan sonra 09.01.2018 tarihinde müvekkiline 400.000 TL ödeme yaptığını, yapılan kısmi ödemenin borcun kabulü anlamına geldiğini, hakediş tutarı ile işlemiş faiz toplamından 400.000 TL’nin indirilmesiyle alacak miktarının 342.783,46 TL olduğunu, icra inkar tazminatının haksız itiraza konu 742.783,46 TL üzerinden hesaplanması gerektiğini öne sürerek icra takibine vaki itirazın 342.783,46 TL için iptaliyle takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini dava etmiştir.
Davalı vekili özetle; davacının üstlendiği işi sözleşmeye uygun olarak yerine getirmemesi ve işlerin eksik yapılmasının müvekkilinin hakediş ödemelerini geciktirdiğini, davacının hakedişlerinin düzenlenmesinde özensiz davrandığını, müvekkili şirketin uğradığı zararların mahsubunu talep ettiklerini, sözleşmenin 17/3 maddesi gereğince hakedişlerin müvekkillerine sunulması ve uygun bulunarak tasdik edilmesi durumunda, idarenin müvekkiline ödeme yapmasını takiben 15 gün içerisinde yasal ve sözleşme gereği kesintiler yapılarak davacı hakedişinin ödenmesinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin idareden tahsil etmediği hakedişler için icra takibi yapıldığını, davacı alacağının muaccel olmadığını, idarenin ödemesi üzerine müvekkilinin zaman kaybetmeksizin davacıya 09.01.2018 tarihinde 400.000 TL ve 06.04.2018 tarihinde 280.755 TL ödeme yaptığını, sözleşmenin 17/6 maddesi gereğince idarenin müvekkiline ödeme yaptığı tarihten itibaren müvekkili davacıya ödeme yapmaz ise, davacının yazılı olarak haberdar etmek kaydıyla sözleşmeyi tek taraflı olarak feshetme hakkına sahip olduğunu, davacının haksız biçimde 16.02.2018 tarihli ihtarnameyle sözleşmeyi feshettiğini savunarak davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; “Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ile birlikte yapılan değerlendirme neticesinde,… Aş. arasında 2016/12880 KİK sayılı ihale yapıldığı, … Aş. ise işlerin bir kısmını davalı …. Şti ile…. Sahil Sulaması Yenileme İnşaatı işi kapsamında yapılacak olan “Derin Kuyu ve Üst yapılması” “YAS Derinkuyu ve Üst Yapı Mekanik ve Eletrik Teçhizitlarının Yapılması” ve ” Pompa İstasyonu Mekanik ve Elektrik Teçhizatlarının Yapılması ” işleri ile ilgili taşeron anlaşması yapıldığını, … İnş. Ve…. Şti’de davacı alt taşeron …. Şti ile işlerin yapımı için 18/07/2017 tarihinde sözleşme imzalandığı, eldeki davaının takip tarihi itibariyle tahakkuk etmiş ve ödeme vadesi gelmiş hakedişlerin ve karşılık gelen faturaların yürürlükte olan sözleşme hükümleri doğrultusunda ödenmesi talebine ilişkin olduğu, taraflar arasında imzalanan sözleşme, hakedişler, tarafların usulüne uygun tuttuğu tespit edilen ticari defter ve kayıtları ile birlikte değerlendirildiğinde, takip tarihi olan 19/12/2017 tarihi itibariyle 742.783,46-TL ‘den takipten sonra davadan önce 09/01/2018 tarihinde 400.121,91-TL ödeme yapıldığı, davanın takip toplamı olan 742.783,46 TL’den 400.000,00-TL düşülmek suretiyle, 342.783,46-TL üzerinden açıldığı, yine dava tarihinden sonra davalı tarafından davacıya 06/04/2018 tarihinde 281.755,00-TL ödeme yapıldığı, ana para üzerinde takip öncesi işlemiş faizin ödemede dikkate alınarak toplam 8.165,84-TL olduğu ana para + faiz tutarı ile alacağın 747.248,82-TL’ye ulaştığı, bu miktardan 09/01/2018 tarihindeki yapılan 400.120,91-TL düşüldüğünde bakiye 347.127,91-TL’nin davacının alacağı olduğu, bu miktarın ödeme tarihi olan 09/01/2018 ile dava tarihi olan 06/03/2018 tarihi arasındaki işlemiş faizinin 5.804,75-TL olduğu, buna göre dava tarihi itibariyle davalının davacıdan 347.127,91-TL ana para ve 5.804,75-TL işlemiş faiz olmak üzere 352.932,66-TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Ancak taleple bağlı kalınarak dava değeri olan 342.783,46-TL ana para üzerinden takibin devamına, dava tarihinden sonraki 281.755,00-TL tutarındaki ödemenin ise infaz aşamasında değerlendirilmesine gerektiği kanaatiyle, alacağın likit alacak olması nedeniyle davacı lehine İİK. 67 maddesi gereğince icra inkar tazminatına hükmetmek…” gerektiği gerekçesiyle “1-Davanın Kabulü ile Ankara 9.İcra Müdürlüğünün 2017/22870 Esas sayılı icra takibine yapılan vaki itirazın iptali ile taleple bağlı kalınarak 19/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte takibin 342.783,46 ana para üzerinden devamına, dava tarihinden sonra 06/04/2018 tarihinde yapılan 281.755,00-TL ödemenin infaz aşamasında değerlendirilmesine, 2-İİK 67. maddesi gereğince davacının icra inkar tazminat talebinin kabulü ile, 68.556,69-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar vermiştir.
Davacı vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; İcra İflas Kanunu 67. maddeye 2012 yılında eklenen fıkra gereğince icra inkar tazminatının tespitinde takip talebindeki veya davadaki talebin esas alınacağı, icra inkar tazminatının takibe haksız olarak itiraz ederek menfaatin süresinde elde edilmesine engel olan borçlu için öngörülmüş bir yaptırım olduğu, borçlunun 742.783,46 TL’nin tamamına itiraz ettiği, icra inkar tazminatının bu meblağ üzerinden hesaplanması gerektiği halde mahkemece dava değeri üzerinden tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığı, kısmi ödemelerin Türk Borçlar Kanunu 100/1. madde gereğince öncelikle alacağın ferilerine sayılması, feriler sona ermeden asıl alacaktan mahsup edilmemesi gerektiği, davalı tarafın takip tarihinden ve takibe itirazdan sonra yaptığı kısmi ödemelerin öncelikle icra vekalet ücreti, icra giderleri, harçlar, faiz ve diğer giderlere mahsubu gerektiği, davalının 09.01.2018 tarihinde 400.000 TL ve 06.03.2018 tarihinde 280.755 TL ödeme yaptığı, davalının itirazına rağmen yaptığı kısmi ödemenin belirtildiği şekilde mahsubuyla kalan alacak miktarı için itirazın iptali davası açılabileceği ve takip talebindeki tutar üzerinden dava açmakta hukuki yarar bulunmadığından davanın 342.783,46 TL üzerinden açıldığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, belirtilen hükme aykırı olarak kısmi ödemelerin sanki vadesinde yapılmış gibi asıl alacaktan mahsup edildiği, itirazlara rağmen ek raporlarda da aynı hatanın tekrarlandığı nedenleriyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; idarenin sözleşmeye konu işleri durdurduğu, davacının işlerin devam etmesini beklemeden çalışma yaparak hakediş talebinde bulunduğu, davacının 15.09.2017 tarihli 1 numaralı hakedişini müvekkilinin 11.09.2017 tarihli 2 numaralı hakedişine dahil ettiği, yine davacının 16.10.2017 tarihli 2 numaralı hakedişinin ise, müvekkilinin düzenlediği 05.12.2017 tarihli 4 numaralı hakedişe dahil edildiği, sözleşmenin 16/1 maddesi gereğince davacı hakedişlerinden %6 oranında nakit teminat kesilmesi ile 16/3. madde gereğince SGK ilişiksiz belgesinin ibrazı, ibranamenin imzalanması karşılığında nakdi teminatın yarısının iade edilmesi ile kalan teminatın ise teminat senedi veya mektubu karşılığı iadesinin gerektiği, 17/3. madde gereğince idare tarafından müvekkiline ödeme yapılmasını takiben 15 gün içerisinde müvekkili tarafından davacıya ödeme yapılacağı, davacının henüz muaccel olmamış alacak için takip başlattığı, yasa ve sözleşme gereğince yapılması gereken kesintileri dahi takip konusu yaptığı, yine bu kesintilere işlemiş faiz de eklenerek talepte bulunduğu, sözleşme yürürlükte olduğu halde davacının tek taraflı olarak hazırladığı hesap raporunun kesin hesap olarak kabul edildiği, davacının sözleşmenin 17/6 maddesine aykırı olarak sözleşmeyi feshetmesinin hukuka aykırı olduğu, mahkemece ikinci ek rapor esas alınmış ise de, alacağın muaccel olmadığı ile kesintilerin uygulanmadığı yönündeki beyanların dikkate alınmadığı, kabul anlamına gelmemek üzere müvekkilinin ancak 1 numaralı hakediş için 02.12.2017 tarihi itibariyle mütemerrit kabul edilebileceği, 2 numaralı hakedişe konu alacağın muaccel olmadığı, 2 numaralı hakedişin hesaplama dışında tutulması gerektiği, 1 numaralı hakedişten de kesintiler yapılarak faizin belirlenmesi gerektiği, taraflarca uzlaşılmış bir kesin hesap bulunmadığı, dava açılmadan önce yapılan ödemelerden önce itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmadığı, ödenen miktar için icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği nedenleriyle mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali talepli olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut olayda dava dışı …ile yüklenici … A.Ş. arasında sözleşme akdedildiği, yüklenici…. Şirketinin üstlendiği işlerin bir kısmını davalı …. Şirketine taşere ettiği, davalı …. Şirketinin ise kendisine taşere edilen işlere ilişkin olarak davacı ile 18.07.2017 tarihli sözleşmeyi akdettiği, sözleşmede yüklenici…. Şirketinin “işveren idare” olarak tanımlandığı ve yüklenici…. Şirketi ile iş sahibi …arasındaki sözleşmenin “mukavele” olarak belirtilip sözleşmenin eki sayıldığı, sözleşmenin 3. maddesinde yazılı ve 5. maddesinde 11 madde olarak listelenen imalatların yazılı birim fiyatlarla anahtar teslimi yapılmasının kararlaştırıldığı, sözleşmenin 17. maddesinde ise, davalı taşeronun yükleniciye hakediş yaptıktan sonra, davacı alt taşeronun aynı hakediş döneminde yaptığı işler için hakedişinin, davalı taşeron yetkilisi gözetiminde düzenlenmek ve imzalanmak suretiyle davalının onayına sunulmasının, uygun bulunması durumunda tasdik edilerek yüklenici tarafından davalı hakediş ödemesinin yapıldığı tarihten itibaren 15 gün içerisinde davacı alt taşerona yasa ve sözleşmede öngörülen kesintiler yapılarak ödenmesinin, yine davacı alt taşeronun hakediş karşılığı fatura düzenleyerek davalı taşerona vermesinin öngörüldüğü; davacı alt taşeron tarafından 2 hakediş düzenlendiği, 12.09.2017 tarihine kadar yapılan imalatlara ilişkin 580.689,54 TL tutarlı 1 numaralı hakedişin davalı taşeronun yükleniciye yaptığı 11.09.2017 tarihli 2 numaralı hakediş kapsamında kaldığı, 16.10.2017 tarihine kadar yapılan imalatlara ilişkin 145.172,38 TL tutarlı 2 numaralı hakedişin ise davalının yükleniciye yaptığı 05.12.2017 tarihli 4 numaralı hakediş kapsamında kaldığı, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen rapor ve ek raporlara göre davalının yükleniciye yaptığı 2 numaralı hakedişin yüklenici…. Şirketi tarafından 18.09.2017 tarihinde 689.487,74 TL olarak ödendiği, davalı ile…. Şirketi arasında birden çok sözleşme ilişkisi bulunması, ödemelerin sadece nakit olarak değil, malzeme ve senet verilmesi gibi farklı biçimlerde de yapılması sebepleriyle davalının yükleniciye yaptığı 4 numaralı hakedişin ödenme tarihinin tespit edilemediğinin bildirildiği, davacının iki adet fatura ile cari hesap mutabakatına istinaden 19.12.2017 tarihinde icra takibi başlattığı, davalının süresinde borca itirazı üzerine takibin durduğu, davalının itirazdan sonra 09.01.2018 tarihinde 400.000 TL ve eldeki davanın açılmasından sonra 06.04.2018 tarihinde 280.755 TL ödeme yaptığı anlaşılmaktadır.
Dava, itirazın iptali talepli olup, icra takibine ve takip talebine sıkı sıkıya bağlıdır. Bu nedenle taraflar arasındaki sözleşme hükümleri, düzenlenen hakedişler, davalı ile dava dışı yüklenici…. Şirketi arasındaki hakedişler ve yapılan ödemeler değerlendirilerek, takip tarihi itibariyle davacının talep edebileceği alacak miktarının tespiti ile takip tarihinden sonra yapılan ödemeler nedeniyle TBK 100. madde gereğince dava tarihi itibariyle asıl alacak miktarının tespiti hususunda tarafların beyan ve itirazlarını da karşılar mahiyette ve denetlenebilir rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun bulunmadığından taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile mahkeme kararının HMK 353/1.a.6 madde gereğince kaldırılmasına, Dairemiz kararına uygun biçimde yargılama yapılmak üzere dava dosyasının kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabulüne,
2-) Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 05/10/2020 tarihli ve 2018/176 E-2020/561 K sayılı kararının HMK 353/1-a.6 madde gereğince kaldırılmasına,
3-) Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
4-) Davacı tarafça yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
5-) Davalı tarafça yatırılan 5.854 TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
6-) Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderleri ile ödediği başvurma harcının ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 353/1-a madde gereğince KESİN olarak 27.01.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır