Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/380 E. 2021/632 K. 23.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/05/2018
NUMARASI :…

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 23.06.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 23.06.2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin davada mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; taraflar arasında akdedilen 01.10.2010 tarihli sözleşmeyle davalının müvekkiline ait binaların aliminyum metal giydirme kaplaması, alüminyum kompozit cephe kaplaması ve cam işlerinin yapım ve montajını üstlendiğini, Ankara 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin…. sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporunda cephe kaplama ve cam monte işinin %60’nın bozuk ve ayıplı olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin keşide ettiği ihtarnamerle imalatların ayıplı olmayan malzeme ile değiştirilmesini aksi takdirde yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiğini, davalının cevap vermediğini, sözleşmede imalatların … ve … standartlarında yapılması ile garanti süresinin 10 yıl olarak belirlendiğini, imalatların kullanılmaz derecede ayıplı olduğunu öne sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000 TL tazminatın tahsilini dava etmiş; kısmi ıslah ile talebini 1.084.060. 94 TL’ye artırmıştır.
Davalı vekili özetle; müvekkilinin yapımını üstendiği işi tamamlayarak davacı tarafa teslim ettiğini, iş kapsamında ….Şirketinden satın alınarak kullandığı bazı camlarda oluşan akmaların kendilerince de görüldüğünü, davacı firma tarafından bu konuda uyarıldıklarını, bu hususla ilgili olarak Ankara 8. Sulh Hukuk Mahkemesinin…. sayılı dosyasında yaptırılan tespit ile ayıplı camların durumunun ve miktarının tespit edildiğini, satın alınarak kullanılan camların 10 yıllık süre ile çizik, kirlilik, leke, buğulanma ve akma hatalarına karşı garantili olduğunu, 1 ve 2. Blok inşaatında montajı tamamlanan ısı camların düşey ve yatay kenarlarında cam içerisinde akmış olduğu, bazı camların iç kısımlarının buğulandığı, bazı camların ise iç kesimlerinin yağlı olduğu…. metrekare miktarındaki camların ayıplı olduğunu, bilirkişi kurulunca tespit edildiğini, dava konusu ayıplı ısı camların ….Şirketinden satın alınarak kullanıldığı, doğrudan sorumluluklarının olmadığını, ayıplı camlarla ilgili yapılan tespit raporunun camları üreten firmaya bildirilerek yenileri ile değiştirilmesinin istenildiğini bu nedenle davanın …. ihbarını talep ettiklerini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
İlk Derece Mahkemesince; ” bilirkişi raporlarına göre camlardaki ayıbın gizli ayıp olduğu tespit edildiğinden ve camların ayıpsız emsalleri ile davalı tarafça değiştirilmediğinden tespit edilen ayıplı cam maliyetinin 1.084.060,94 TL olarak tespit edildiğinden tespit edilen bu miktarın davalıdan alınarak davacıya verilmesine 10.000,00 TL için dava tarihinden itibaren 1.074.060,94 TL’nin ise ıslah tarihinden itibaren avans faiz oranını geçmeyecek şekilde reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, davamızın davalısı olan ….’ nin ihbar edilen … A.Ş. Hakkında Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinde açtığı ve dava dosyası ile birleştirilen …. karar sayılı dava dosyasının tefrik edilerek dilekçeler aşamasının beklenilmesine” karar verildiği gerekçesiyle “Davanın KABULÜ ile; 1.084.060,94-TL’nin (10.000,00-TL için dava tarihinden itibaren – 1.074.060,94-TL için ise ıslah tarihi olan 23/01/2017 tarihinden itibaren) avans faiz oranını geçmeyecek şekilde reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, ” karar vermiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı seçimlik hakkını tazminat olarak kullandığı ve ayıplı camları alıkoyduğu halde mahkemece ayıplı cam bedeline hükmedildiği, bazı bağımsız bölümleri sattığı ve kiraya verdiği, binalardan birisinin ise…r Bakanlığına kiraya verildiği, davacının zarara uğramadığı, kararla sebepsiz zenginleştiği, davacının iş bedelinden 782.884,57 TL’yi 31.05.2012 tarihinden beri ödemediği, müvekkili tarafından 31.07.2012 tarihinde keşide edilen ihtarnameyle ayıplı camların hızla yenileri ile değiştirilmek üzere hazırlandığı bildirilmesine rağmen değişime izin verilmediği, mahkemece iş bedelinin tamamı ödenmiş gibi karar verildiği, davacının İstanbul 14. İcra Müdürlüğünün …. sayılı dosyasında ilamlı takibe koyduğu, 1.443.432,09 TL’ye ulaşan alacaktan müvekkilinin 841.245,87 TL hakediş alacağının vade farkı uygulanmaksızın mahsup edilerek bakiye tutarın ödendiği, ayıp halinde değer düşüklüğünün nispi metoda göre hesaplanması gerektiği halde maliyet hesabı üzerinden karar verildiği, müvekkilinin … ve uluslararası … standardına sahip, 10 yıl garanti verilen camları kullandığı, kusurunun bulunmadığı, davacı tarafından satılarak üçüncü kişilere devredilen bölümler için tazminata karar verilemeyeceği, raporlar arasında açık çelişki bulunduğu, boyalı cam fiyatı ile camların sökülüp takılma bedellerinin farklı olduğu, farkın tespit tarihlerinin esas alınmasından kaynaklandığı, dava tarihine göre değerlendirme yapılması gerektiği, davacı montaj bedelini 30 TL olarak bildirdiği halde 60 TL üzerinden hesap yapıldığı nedenleriyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de, davalı yüklenici vekilince yargılama aşamasında belirlenen ayıplara ilişkin itiraz edilmiş olduğu gibi sözleşme kapsamında hakediş alacaklarının ödenmediği iddiasında bulunulmuş, istinaf incelemesi aşamasında mahkemece verilen kararın takibe konulması sonrasında taraflar arasında düzenlendiği öne sürülen protokole ilişkin olarak protokol de getirtilerek yapılan incelemede davalı yüklenicinin dava ve icra takibi konusu dışında henüz mutabakata varılmamış cari hesap alacaklarının bulunduğu, şimdilik 841.245,87 TL’nin mahsubunun kararlaştırıldığı da görülmüş olmakla mahkemece davaya konu sözleşme kapsamında davalı yüklenicinin hakettiği iş bedelinin belirlenmesi, bu miktardan sözleşme kapsamında yapılan ödemeler de mahsup edilerek bakiye alacak bulunup bulunmadığı tespit edilerek sonucuna göre bir karar vermek gerekirken bu husus gözetilmeksizin eksik inceleme ve değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
İhbar olunanlar müdahil olmadıkları için ihbar olunanlar vekillerinin istinaf dilekçelerinin reddine, açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, esası incelenmeksizin mahkeme kararının HMK 353/1-a.6 madde gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) İhbar olunanlar …. vekillerinin istinaf başvuru dilekçelerinin reddine,
2-) Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne,
3-) Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09.05.2018 gün ve … karar sayılı kararının HMK 353/1-a.6 madde gereğince kaldırılmasına,
4-) Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
5-) Davalı tarafça yatırılan 18.513,05 TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
6-) Davalı tarafça ödenen istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak 23.06.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.