Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/356 E. 2022/1232 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2021/356 – Karar No:2022/1232
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/356
KARAR NO : 2022/1232
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/07/2018
NUMARASI : 2014/390 E-2018/520 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU :Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 06/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/12/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasında mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; dava dışı … Belediyesi ile …. Şti. arasında … Kağıt Müzesi yapılması işine yönelik olarak 29/06/2012 tarihli sözleşme imzalandığını, dava dışı yüklenici …. Şti. ile davalı arasında da 05/07/2012 tarihli taşeronluk sözleşmesi imzalandığını, taşeron olan davalı ile müvekkili arasında 20/07/2012 tarihli alt taşeronluk sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 4. maddesi gereğince söz konusu işin başında şantiye şefi olarak bulunup, işin sevk ve idaresini, malzeme alımı, işçi, taşeron ve teknik heyetin bulunması, çalıştırılması bunlarla sözleşme imzalanması, ödemeler yapılması vb. işlerin sorumluluğunun müvekkili tarafından üstlenildiğini, sözleşmenin 3. maddesine göre kar ve zarar hesaplaması yapıldıktan sonra elde edilecek karın % 25’nin davacıya ait olacağının kararlaştırıldığını, 27/08/2013 tarihinde işin kabul edilip, … Belediyesi’ne teslim edildiğini, müvekkilinin bu işten doğan alacağını alamadığını, % 25 kar payı bedelinin ödenmesi için iş bu davayı açtıklarını belirterek şimdilik 3.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, 11/10/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile; talebinin 75.711,50 TL artırarak toplam 78.711,50 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, davalı tarafından süresi içinde yazılı cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Mahkemece, … Belediyesi ile …. Şti. arasında İbrahim Müteferrika Kağıt Müzesi yapılması işine yönelik olarak 29/06/2012 tarihli sözleşme imzalandığı, yüklenici …. Şti. ile davalı arasında da 05/07/2012 tarihli taşeronluk sözleşmesi imzalandığı, taşeron olan davalı ile davacı arasında 20/07/2012 tarihli alt taşeronluk sözleşmesi imzalandığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, taraflar arasında imzalanan taşeronluk sözleşmesi ile davacının, davalı tarafından üstlenilen işin yapımı konusunda işin başında şantiye şefi olarak bulunup, işin sevk ve idaresini, malzeme alımı, işçi, taşeron ve teknik heyetin bulunması, çalıştırılması bunlarla sözleşme imzalanması, ödemeler yapılması vb. işlerin sorumluluğunu üstlendiği, sözleşmenin 3. Maddesi ile elde edilecek karın % 25’inin davacıya ödeneceğinin kararlaştırıldığı, kar payı hesaplamasında esas alınacak bedelin 715.000,00 TL olarak belirlendiğinin anlaşıldığı, deliller toplandıktan sonra dosyanın tevdi edildiği mali müşavir ve hukukçu bilirkişiden alınan 30/11/2015 tarihli raporda; davacının ihtarname ile bildirdiği 378.474,00 TLlik masraf ve 3. kişi tarafından yapılan imalat bedelinin 21.680,00-TLnin toplamı olan 400.154,00-TLnin 715.000,00 TLlik iş bedelinden düşülmesi sonucu 314.846,00 TLlik kar payı oluştuğu, bu miktarın % 25’i olan 78.711,50 TLnin davacının alacağı olduğunun bildirildiği, bilirkişi raporuna davalı tarafından, sunulan faturaların ve kesintiler miktarının dikkate alınmadığı gerekçesiyle itiraz edildiği, itiraz üzerine alınan 19/03/2018 tarihli raporda , 41.730,00 TL’lik gecikme cezasını eklemek suretiyle yapılan hesaplama sonucunda davacı alacağının 68.279,00 TL olarak belirlediği, mahkemece bilirkişi tarafından belirlenen 441.884,00 TL’lik masraf kalemine bizzat davacı tarafça sunulan ve dava dışı Nano şirketi tarafından kesilen 28.320,00 TL ve 159.713,00 TL’lik fatura bedelleri de eklenmek suretiyle toplam 629.817,00 TL’lik miktar masraf ve 3. kişiye yaptırılan iş bedeli olarak, sözleşme bedeli olan 715.000,00 TL den düşüldüğü, tarafların üstlendiği işten dolayı 85.083,00 TLlik kar oluştuğu, sözleşme gereğince bunun % 25’i olan 21.270,75 TLnin davacının alacağı olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf başvurusunda; davacı müvekkil ile davalı şirket arasında … Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ile …. Şti. arasında … Kağıt Müzesi yapılması işine yönelik olarak 29/06/2012 tarihli sözleşme , yüklenici …. Ltd. Şti. İle davalı arasında da 05/07/2012 tarihli taşeronluk sözleşmesi ve taşeron olan davalı ile müvekkili arasında 20/07/2012 tarihli alt taşeronluk sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 4. maddesi gereğince söz konusu işin başında şantiye şefi olarak bulunup, işin sevk ve idaresini, malzeme alımı, işçi, taşeron ve teknik heyetin bulunması, çalıştırılması bunlarla sözleşme imzalanması, ödemeler yapılması vb. işlerin sorumluluğunun müvekkili tarafından üstlenildiğini, sözleşmenin 3. maddesine göre kar ve zarar hesaplaması yapıldıktan sonra elde edilecek karın % 25 oranı kadar …’a borçlanılacağının kararlaştırıldığını, 27/08/2013 tarihinde işin kabul edilip, … Belediyesi’ne teslim edildiğini, müvekkilinin bu işten doğan % 25 kar payı bedelinin ödenmesi için açılan davada alınan 30.11.2015 tarihli 1. bilirkişi raporunda davacı müvekkilinin alacağının 78.711,50 TL olarak tespit edildiğini, davalı şirket vekilinin itirazları doğrultusunda alınan 19.03.2018 tarihli ek raporda ise, yüklenici firmaya işin geç tesliminden dolayı 41.730 TL kesilen cezanın da maliyetlerden sayılmasıyla davacı alacağının bu kez 68.279,00 TL olduğunun belirtildiğini ancak mahkemece bu raporlara rağmen gerçek olmayan 159.713,00 TL fatura ile mükerrer bir şekilde 28.320,00 TL’lik faturayı raporda belirtilmemiş olmasına rağmen masraf sayarak tarafların üstlendiği işten dolayı 85.083,00 TLlik kar oluştuğu, sözleşme gereğince bunun % 25’i olan 21.270,75-TLnin davacının alacağı olduğu kanaatine vararak davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olup, mahkeme kararının kaldırılarak davanın 1. raporu doğrultusunda 78.711,50 TL üzerinden kabul edilmesi gerektiğini, mahkemece gider olarak dikkate alınan faturanın yasal fatura olmadığı yönünde iddialarının bulunduğunu ve buna yönelik Kızılbey Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne ihbarda bulunulduğunu, gerçekte maliyeti gerektiren bir harcama olmamasına rağmen doğan vergiden kaçınmak ve fazla masraf göstermek suretiyle davacı müvekkilinin alacağını kısıtlamak amaçlı kullanılan ve gerçekte alım olmayan ürünlere yönelik faturaların bilirkişi raporunda da maliyet hesabına katılmamasına rağmen mahkemenin takdir hakkını kullanmak suretiyle gerçek olmayan faturaları gider hesabına katarak müvekkilinin alacağının 21.270,75-TL olarak hesaplamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu faturaların gerçek olmadığı hususunun Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı Denetim grup müdürlüğüne 20190503000000480288 sayılı dilekçe ile yapılan ihbar neticesinde yapılacak incelemeyle ortaya çıkacağını, davalının ticari defterlerini ibrazdan kaçındığını, sahte olduğu iddia edilen faturalar gerçek ise neden ticari defterlerin mahkemeden gizlendiğini, işin geç tesliminin müvekkilinden kaynaklı bir durum olmadığı gibi taraflar arasındaki sözleşmede de böyle bir durumu kabul eden hüküm bulunmadığını, dolayısıyla gecikmeden kaynaklı cezanın maliyet hesaplarına katılamayacağını belirterek, kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosyanın istinaf incelemesi için gönderildiği Dairemizin 17/09/2019 tarih ve 2019/1258 Esas- 2019/821 Karar sayılı kararı ile davanın adi ortaklıktan kaynaklanan alacak istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle dosya istinaf incelemesi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi’ne gönderilmiş, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi’nin 03/03/2021 tarih ve 2019/1107 Esas- 2021/273 Karar sayılı kararı ile Dairemizin görevli olduğu belirtilerek daireler arasında çıkan iş bölümü uyuşmazlığının çözümü için dosya Ankara Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kuruluna gönderilmiş olup, Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu’nun 22/03/2021 tarih ve 2021/137 Karar sayılı kararı ile uyuşmazlığın taraflar arasındaki adi ortaklık hukuksal ilişkisinden değil eser sözleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle Dairemizin görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmesi üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla istinaf incelemesi yapılmıştır.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili talebine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) nun 355. Madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınır olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında 20/07/2012 tarihli sözleşme bulunduğu hususu ihtilafsız olup, sözleşmenin 2. maddesinde sözleşmenin konusunun 31/05/2012 tarihinde yapım ihalesi … Belediyesi tarafından gerçekleştirilen… Kağıt Müzesi Yapılması işi olduğu, aynı sözleşmenin “Taşeron ve Alt Taşeron” başlıklı 4.maddesinde ise davacının söz konusu işin başında şantiye şefi olarak bulunacağı belirtilerek, davacıya ait sorumluluklarının düzenlendiği anlaşılmıştır. Yine sözleşmenin “İşin Tutarı, İş Maliyeti, Kar Payı Paylaşımı ve Ödeme” başlıklı 3.maddesinde ise işin ihale bedelinin 715.000,00 TL + KDV olduğunun kararlaştırıldığı, maliyet, kar, zarar hesaplaması yapılarak, elde edilecek karın % 25’nin davacı alt taşerona ait olacağının kabul edildiği ve yine aynı maddede kar payı hesaplamalarının KDV hariç çıplak ihale bedeli (715.000,00 TL) üzerinden hesaplanacağı, maliyet hesaplamalarında gider olarak kabul edilen masrafların; sözleşme eki fatura ve ödeme makbuzu karşılığı taşeronlara yapılan KDV hariç malzemeli işçilik, sadece işçilik veya malzeme bedel ödemeleri, şantiye genel gider harcamaları ve iş yeri teslim tarihinden geçici kabul tarihine kadar çalıştırılan işçi, SGK primleri, vergi, stopaj vs ve bu primlerden doğabilecek gecikme ceza ve harç giderleri olarak görülmüştür.
Belirtilen sözleşmenin maddeleri ve içeriği itibariyle davacı alt taşeronun davalı taşerona karşı herhangi bir sonucu ihtiva eden edim taahhüdü bulunmadığı gibi işin süresine ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmadığından sözleşme konusu işin gecikmesi nedeniyle dava dışı iş sahibince kesildiği belirtilen gecikme cezasından davacının temerrüdü bulunduğundan söz edilemeyeceği gibi mahkemece hükme esas alınan 19.03.2018 tarihli ek raporda sözleşmenin 3.3 maddesinde gecikme cezasının masraf kalemi olarak değerlendirileceği belirtilmiş ise de, yukarıda belirtilen madde hükmü kapsamı dikkate alındığında masraf kalemi olarak kabulünün mümkün olmadığı anlaşılmakla gecikme cezasının mahsubunun yapılması doğru olmamıştır.
Yine, dava dışı ….Ltd. Şti.’ne yapılan ödeme nedeniyle sözleşme bedelinden mahkemece alınan bilirkişi raporunda kabul edilen ve davacı tarafça bu tespite itiraz edilmediği anlaşılan 50.000,00 TL ödemenin masraf olarak düşülmesi gerekirken, mahkemece gerekçeli kararda hesap yapılırken 28.320,00 TL yönünden mükerrer şekilde mahsup yapılması doğru olmamıştır.
Ayrıca, davalı tarafça hakediş bedelinden düşülmek üzere masraf olarak dayanılan ….Ltd.Şti tarafından kesilen 159.713,00 TL bedelli faturaya ilişkin davacı tarafça sahte olduğu iddiasıyla ilgili vergi dairesinine şikayette bulunulduğu belirtilmiş olmakla buna ilişkin gerekli araştırıma, inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın bu bedelin masraf olarak düşülmesi hatalı olmuştur.
Mahkemece yapılması gereken iş, toplam sözleşme bedelinin taraflara arasındaki sözleşme gereğince 715.000,00 TL olarak kabul edilerek, bu kalemden taraflar arasında masraf olarak yapıldığı kabul edildiğinden ihtilafsız olan 378.474 TL ve 50.000 TL’nin mahsubu ile davacı tarafça sahteliği iddia edilen faturaya ilişkin sahtelik iddiası yönünde gerekli deliller toplanarak, incelenip değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi yerinde olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden görülmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne,

2-Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/07/2018 tarih ve 2014/390 Esas- 2018/520 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına,
3-Dairemiz kararına uygun şekilde davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,

4-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
5-Davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak 06/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır