Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/349 E. 2021/413 K. 21.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/07/2020
NUMARASI : …

DAVANIN KONUSU : Yargılamanın İadesi (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 21/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/05/2021
Yargılamanın iadesi talebinde bulunan/davacı tarafından karşı taraf/davalı hakkında açılan davada mahkemece yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine dair verilen karara karşı yargılamanın iadesi talebinde bulunan/davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Yargılanmanın iadesini talep eden/davacı vekili; müvekkili şirketin yapımını üstlendiği …. II projesi ile ilgili olarak davalı idareden kaynaklanan nedenlerle proje süresinin uzamasına ilişkin yapılan harcamaların tahsili ile kesin kabulün hükmen yapılması talebiyle açtıkları davanın yapılan yargılaması sonucunda mahkemece 18/09/2013 tarihinde verilen …. Karar sayılı kararla davanın reddine karar verildiğini, kararın 15. Hukuk Dairesince onanıp karar düzeltme taleplerinin reddedildiğini, ancak 2013 yılında mahkemece verilen karar sonrasında dahi kesin kabulün yapılması için yazışma yapıldığını, eserin kabul edilmiş olması ve işletmeye alınması karşısında davalı idarenin kesin kabulü yapmamasının hukuki ve teknik izahtan yoksun olduğunu, …. Ticaret Hukuku öğretim üyesi … …’dan alınan mütaalada ibranamenin alınmamasının kesin kabule engel bir işlem olmadığının belirtildiğini, ibranamenin kesin kabule engel bir işlem olmadığına ilişkin bu yeni bilgi nedeniyle HMK 375/ç maddesi gereğince mahkemenin 18/09/2013 tarih ve…. Karar sayılı kararına ilişkin olarak yargılamanın iadesi talebinde bulunmuştur.
Karşı taraf/davalı vekili; müvekkili aleyhine mahkemede açılan davanın reddine dair kararın Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nce onandığını ve karar düzeltme isteminin de reddine karar verilerek kararın kesinleştiğini, yargılamanın iadesi talepli dilekçedeki gerekçelerin mesnetsiz ve hukuka aykırı olduğunu, 14/12/2017 tarihli mütaalaya dayanılarak HMK 375/ç maddesi gerekçe gösterilerek yargılamanın iadesinin talep edilemeyeceği, zira hukuki mütaalanın her zaman teminin mümkün olduğunu, yapılan işin kesin kabule hazır olmadığını, muhtardan alınması gereken ibraname dışında kesin kabule engel bir çok eksiğin bulunduğunu belirterek; yargılamanın iadesi talebinin reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın; HMK’nın 374 ve devamı maddelerine göre açılan yargılamanın iadesi davası olduğu, yargılamanın iadesi talebi harcı yatırılarak ayrı bir dava olarak açılması gerektiğinden mahkemece 11/12/2019 tarihli duruşmada tefrik kararı verilerek davacı vekiline nispi peşin harcı yatırması için süre verildiği ve davanın mahkemenin yukarıdaki esasına kaydedildiği, davacı tarafça yargılamanın iadesi talep edilen mahkemenin 18/09/2013 tarih ve….Karar sayılı kararının, Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği, yargılamanın iadesi sebeplerinin HMK’nın 375. Maddesinde sayılmış olup davacının dayandığı (ç) bendine göre yargılama sırasında aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması gerektiği, ayrıca yargılama sırasında elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bu belge ile belgenin elde edildiği tarihten itibaren 3 ay içerisinde yargılamanın iadesinin talep edilebileceği, dava dilekçesinde dayanılan belgenin, uzman görüşü olduğu, ibraname alınmamasının kesin kabule engel teşkil etmeyeceği iddiasının 17/10/2018, 28/11/2018 ve 10/07/2020 tarihli duruşmalarda da belirtildiği, davacı tarafın iade gerekçesi olarak gösterdiği ibranamenin kesin kabule engel olmayacağına ilişkin uzman görüşü ile edindikleri bilginin sonradan ele geçirilmiş bir belge niteliğinde olmadığı ayrıca gerek dava dilekçesi ekinde sunulan gerekse mahkemece davalı şirketten celp edilen belgelerin de yargılama sırasında davacı tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edemeyip sonradan ele geçen belge niteliğinde olmadığı gerekçesiyle yargılamanın iadesi talebinin reddine karar verilmiştir.
Yargılamanın iadesini talep eden/davacı vekili istinaf başvurusunda; taraflarınca alınan 14/12/2017 tarihli ….. … tarafından HMK 293. Madde kapsamında hazırlanın Uzman Görüşünde davalının güzergahtaki bir köy muhtarlığından ibraname alınması şartının kesin kabul eksikliği olarak ileri süremeyeceğini tespit ettiğini, davalının ibraname dışındaki kesin kabul eksiklerinin tamamlandığını veya kabule engel teşkil etmediğini ikrar ettiğini, ibranamenin ise işin yapılıp yapılmadığına ilişkin bir belge olmayıp, davacının davalı İdareyi sorumluluktan kurtarmaya ilişkin bir belge olduğundan kesin kabul işlemine engel olacak bir eksiklik olmadığını, dava sonrasında alınan Uzman Görüşünde ibranamenin, kesin kabule engel bir işlem olmadığı anlaşılmış olup, davalı idarenin kötü niyetli olarak kesin kabulü ertelediği, bu durum dava sonrasında ortaya çıktığından ve sonuçları işbu dilekçe tarihine kadar da sürdüğünden yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunduklarını, davanın yanlış bir şekilde yorumlanarak, deliller yanlış değerlendirilerek hatalı karar tesis edildiğini, zira Uzman Görüşünün ne zaman sunulduğunun, davalı idare tarafından eserin kabul edilmiş olması ve işletmeye alınması karşısında kesin kabulü yapmaması gerçeğini değiştirmediğini, dosyaya sunulan Uzman Görüşünde; davalı idarenin kesin kabul eksikliği olarak görülmemesi gereken bir ibranameyi hukuka aykırı davranarak kesin kabul eksikliği olarak belirttiğinin, eserin kabul edilmiş olması ve işletmeye alınması karşısında 3. Şahısların iradesine bağlı bir durum olan İbranamenin verilmemesinin kesin kabul eksikliği olarak gösterilmesinin ve bu durumun halen devam ediyor olmasının yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulünü gerektirirken tüm hususlar incelenmeden yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar verilmesine rağmen davalı lehine hükmedilen nisbi vekalet ücretinin de Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu, davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını, yeniden inceleme yapılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 374 ve devamı maddelerinde düzenlenen yargılamanın iadesi talebine ilişkin olup, mahkemece yargılamanın iadesi talebinin reddine dair verilen karara karşı yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunan/ davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve özellikle yargılamanın iadesi davalarının Yargıtay Yüksek 23. Hukuk Dairesi’nin 04/03/2019 tarih ve …. Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; nispi harçla görülmesi gereken bağımsız davalar olup, talebin kabul yada reddedilmesi halinde vekalet ücretinin de dava değeri üzerinden belirlenmesi gerektiğinin anlaşılmasına, göre, yargılamanın iadesi talebinde bulunan/davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Yargılamanın iadesini talep eden/davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle yapılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yargılama giderlerinin istinaf talep eden yargılamasının iadesini talep eden/davacı üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nun 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 21/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır