Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/347 E. 2021/569 K. 09.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2021/347 – Karar No:2021/569

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/347
KARAR NO : 2021/569

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/04/2018
NUMARASI :

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit ( Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 09/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/06/2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin davada mahkemece verilen karara karşı süresi davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; Taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayanılarak düzenlenen 30/04/2014 tarihli 36.437,22TL’lik faturanın karşılığının davalıya ödendiğini, borcun bulunmadığını, keşideci … ….Ltd.Şti., cirantası müvekkili şirket, her biri 5.000,00 TL bedeli 6 adet Denizbank … Şubesine ait çekle 30.000,00 TL, kalan 6.437,22 TL’nın ise müvekkilince davalı tarafa haricen ödendiğini, faturanın bedelsiz kaldığını, davalının bedelsiz kalan söz konusu faturaya istinaden Konya 5.İcra Müdürlüğü’nün 2015/1031 sayılı dosyasında takip yaptığını, yapılan görüşmelerde faturanın sehven takibe konulduğunun söylenmesi üzerine müvekkilince takibe itiraz edilmediğini, ancak davalının dosyayı işlemden kaldırmayarak takibe devam ettiğini belirterek, müvekkilinin Konya 5.İcra Müdürlüğü’nün ……./… sayılı dosyasında davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline ve en az %20 oranında kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; Müvekkilinin davacı şirkete Ankara, … İlçesinde … istasyonuna kanopi giydirme, ofis yapımı, fiyat panosu üretim ve montaj işini yaptığını, müvekkilince bu iş karşılığında davacı şirket adına 30/04/2014 tarihli 36.437,22 TL bedelli faturanın düzenlendiğini ve faturanın her iki tarafça defterlere işlendiğini, davacının fatura bedelini en kısa zamanda ödeyeceğini söylediğini ve Niğde’de … istasyonu yapım işinin müvekkilince yapılmasını istediğini, müvekkilinin bu teklifi kabul ederek işe başladığını, 15.000,00 TL değerinde iş yaptığını, fakat istasyon sebebiyle müvekkilinin iş yönünden anlaşamaması nedeniyle müvekkilinin … istasyonu yapımından vazgeçtiğini, yarım bırakılan bu işi davacının … … isimli kişiye verdiğini, … …’nın müvekkili şirketin yetkilisi … … ile davacı şirketi tanıştıran kişi olduğunu, … …’nın Niğde’deki … istasyonu işini aldıktan sonra davacının dava dilekçesinde bahsettiği çekleri … …’ya gönderdiğini, … …’nın her biri 5.000,00 TL’lık olmak üzere 6 adet ve toplamda 30.000,00 TL’lık değerinde çek aldığını, söz konusu çeklerin müvekkiline verilmediğini ve müvekkilince tahsil edilmediğini, davacının göndermiş olduğu çeklerle müvekkilinin hiçbir ilgi ve alakasının bulunmadığını, çeklerde müvekkilinin cirosunun da olmadığını, yine … …’nın müvekkili şirketle resmi ya da gayri resmi hiçbir bağlantısının bulunmadığını, … Baltacının Niğde’deki işi yapmadığını, yarım bırakarak kaçtığını, takip başlatıldıktan sonra davacı tarafın borcu kabul ettiklerini, ödeyeceklerini ve zaman istediklerine dair mesajlar gönderdiklerini, davacının haricen yaptığı 6.437,22 TL’lik bir ödemenin de bulunmadığını belirterek, davanın reddine ve müvekkili lehine en az %40 oranında tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde, davanın taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle düzenlenen fatura bedeline istinaden açılmış icra takibi nedeniyle menfi tespit davası olduğu, davacı ve davalı taraf arasında ticari ilişki konusunda bir ihtilaf olmadığı, davacının çeklerle ödediğini iddia ettiği ancak davalı tarafın dosyaya sunduğu sözleşmede davacı ile dava dışı … A.Ş arasında sözleşme yapıldığı, sözleşmenin fesh edildiği davacı şirket ile dava dışı şirket arasında ticari ilişki olduğu, dosyaya sunulan çeklerde davalı şirketin cirosunun olmadığı dava dışı … A.Ş’ ye yapılan ödemelerin davalı borcuna ilişkin yapıldığını davacı tarafın ispat edemediği, ispat yükünün davacı tarafta olduğu gerekçesiyle davanın reddine, 36.437,22 TL nin % 20’si 7.287,44TL icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalı tarafça verilen cevap dilekçesinde asılsız bir takım iddialar ortaya atıldığı ve dava dilekçesinde bahsi geçen çeklerin müvekkili tarafından başka bir iş nedeniyle … … isimli şahsa verildiğini, bu çekler ile davalı şirketin hiçbir ilgi ve alakasının olmadığı, davalı şirket ile … … arasında resmi ya da gayri resmi hiçbir bağlantının olmadığının dile getirildiğini, … …’nın davalı şirket ….Ltd.Şti’nin yetkilisi … … ile birlikte ….A.Ş’ de ortak olduklarının öğrenildiğini ve buna ilişkin ticaret sicil gazetesinin dosyaya sunulduğunu, çeklerden anlaşıldığı üzere müvekkili şirket tarafından davalı şirkete teslim edilen bu çeklerin kötü niyetle hareket edilerek ….A.Ş tarafından cirolanarak başkaca firma ve şahıslara teslim edildiğini, davalı yetkilisi … …’ın duruşmadaki beyanında “….A.Ş’nde müşterek hisseli ortağım. 50.000,00 sermayelik şirketin yarısı bana aittir. Söz konusu şirket kaydi bir şirkettir. Hiçbir aktivite içerisinde bulunmamıştır” denildiğini ve şirketinin ticari faaliyetinin olmadığını teyit ettiğini, bu hususta müvekkili ile ….A.Ş arasındaki herhangi bir ilişkinin olmadığının doğruladığını, zira kaydi bir şirket olduğu ve hiçbir aktivitesinin olmadığı söylenen ….A.Ş’nin hahsi geçen çekleri bir ticari ilişki ile değil de kötü niyetli olarak ele geçirdiği ve kullandığının ortaya çıktığını, bilirkişi … … … tarafından sunulan bila tarihli raporun hükme esas teşkil etmesinin mümkün olmadığını, dava dışı kabul edilen ve müvekkili tarafından davalı şirkete verilen çekleri kendilerine verilmiş gibi cirolayan şirketin BA formunda ismi geçen şirket değil başka bir şirket olan ….A.Ş. olduğunu, yani müvekkili şirketin ticari ilişkisi olan şirket değil başka bir şirket olduğunu, … isimli iki şirketin birbirinden farklı olup bururunun anonim, diğerinin limited şirket olduğunu, davalı şirketin 2014 yılı defter ve belgelerini sunmadığını, 2015 yılı defter ve belgelerin ise lehe delil kabul edilemeyeceğini, ….A.Ş nin defter ve belgelerinin sunulmamış olması, müvekkili şirketin defterlerinin incelemede olması nedeniyle sunulamamış ve incelenememiş olması hususları da göz önünde bulundurulduğunda müvekkili şirketin davalı şirket ile arasındaki ticari ilişkinden doğan borca karşılık söz konusu çeklerin verildiği, bu çeklerin hukuka aykırı bir şekilde el değiştirdiği ve sanki borç ödenmemiş gibi gösterildiğinin ortada olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, menfi tespit istemine ilişkin olup mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşme niteliği itibariyle 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi olup, davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir.
Davacı vekili, davalı tarafça düzenlenen 30/04/2014 tarihli 36.437,22TL’lik faturanın karşılığının davalıya ödendiğini, borcun bulunmadığını, cirantası müvekkili şirket olan her biri 5.000,00 TL bedeli 6 adet çekle 30.000,00 TL, kalan 6.437,22 TL’nın ise müvekkilince davalı tarafa haricen ödendiğini, faturanın bedelsiz kaldığını belirterek, müvekkilinin Konya 5.İcra Müdürlüğü’nün …../…… sayılı dosyasında davalı şirkete borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalı vekili, söz konusu çeklerin müvekkiline verilmediğini ve müvekkilince tahsil edilmediğini, çeklerde müvekkilinin cirosunun da olmadığını, davacının haricen yaptığı 6.437,22 TL’lık bir ödemenin de bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece,dosyaya sunulan çeklerde davalı şirketin cirosunun olmadığı dava dışı …. A.Ş’ye yapılan ödemelerin davalı borcuna ilişkin yapıldığını davacı tarafın ispat edemediği, ispat yükünün davacı tarafta olduğu gerekçesiyle davanın reddine ve % 20 tazminatın davalıya ödenmesine karar verilmiştir.
Kural olarak sözleşme ile yapılması üstlenen işin bitirilip teslim edildiğini kanıtlamak yükleniciye, iş bedelinin ödendiğini ispatlamak da iş sahibine aittir.
Yemin delili 6100 sayılı HMK’nın 225 ve devamı maddelerde düzenlenmiştir. Yemin kesin delillerdendir. Yemin deliline dayanan taraf, iddia veya savunmasını diğer delillerle ispatlanmamış olması nedeniyle bu delile sıra gelmiş olduğunu başka türlü bilemeyeceğinden mahkeme, yemin teklif etmek hakkı bulunduğunu istek sahibine hatırlatmakla yükümlüdür.Kural olarak yemin teklifi hakkı kullandırılmadan karar verilemez. (Yargıtay15.HD. 2018/4710E, 2019/2518K.sayılı 27.05.2019 tarihli ilamı)
Dava konusu somut olayda, davacı tarafça takibe konu bedele ilişkin çekle ve elden ödeme yapıldığı iddiasına dayalı menfi tespit talebinde bulunulmuş, mahkemece davacı tarafça dayanılan çekler yönünden dava konusu sözleşme kapsamında söz konusu çeklerle davalıya ödeme yapıldığı iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, davacı tarafın çekler dışında elden ödeme iddiası da bulunmakta olup, delil listesinde de açıkça yemin deliline dayanılmış olduğundan mahkemece, ödeme iddiası konusunda davacının davalı tarafa yemin yöneltme hakkı olduğu hatırlatılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözetilmeksizin eksik inceleme ve değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, esası incelenmeksizin mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a.4 ve 353/1-a.6 maddeleri gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne,
2-Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/04/2018 gün ve …/…… ……/…… Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a.4 ve 353/1-a.6 maddeleri gereğince kaldırılmasına,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
5-Davacı tarafından ödenen istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak 09/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır