Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/338 E. 2022/1301 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2021/338 – Karar No:2022/1301
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/338
KARAR NO : 2022/1301

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/01/2021
NUMARASI : 2018/1180 E-2021/45 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 27/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/01/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasında, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; davacının alacağı olan 215.000,00 TL’nin tahsili için 13/12/2018 tarihinde Eskişehir 5. İcra Müdürlüğü’nün 2018/11695 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, ancak davalının takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu, itirazın haksız ve dayanaksız olduğunu, takibe konu faturalarda yazılı işlerin eksiksiz ve tam olarak yapıldığını, malların eksiksiz ve tam olarak davalıya veya davalının yetkili kıldığı kişilere teslim edildiğini belirterek; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile davalının Eskişehir 5. İcra Müdürlüğü’nün 2018/11695 Esas sayılı icra takibine yaptığı itirazın iptalini ,%20’den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatı takdirini talep etmiştir.
Davalı vekili; davalının … Kent Evi Yapım ihalesini aldığını, davacının da aralarında yapılan sözleşme gereğince işin mekanik tesisatını yapmayı yüklendiğini, sözleşmeye göre davacının sistemi çalışır vaziyette teslim edeceğinin kararlaştırıldığını, ödemenin ara hakedişler ile ödeneceğini, kesin hakedişin ise iş tesliminde yapılacağının düzenlendiğini, imalatın çalışıp çalışmadığının haricen denenmesinin mümkün olmadığını, idarenin hazır olmadığı ortamda hukuken geçerli bir teslimden bahsedilemeyeceğini, geçerli teslim şartlarının gerçekleşmemiş olması sebebiyle alacağın henüz muaccel hale gelmediğini, davacının 20/12/2018 tarihinde düzenlediği taahhütname ile sözleşme konusu tesisatların çalışır halde teslimini taahhüt ettiğini, söz konusu icra takibinin taahhütten önce başlatıldığını, sözleşmede iş bedelinin tahmini olarak kararlaştırılmış olup, ortada miktaren de kesinleşmiş bir alacak bulunmadığını, idare aleyhine kabulü geciktirdiği gerekçesi ile Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu belirterek; davanın reddini ve asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatı takdirini savunmuştur.
Mahkemece; davanın, faturadan kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan takibe itirazın iptali ve icra inkar tazminatının tahsili davası olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Eskişehir 5. İcra Müdürlüğü’nün 2018/11695 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile, alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi noktalarında toplandığı, dosyanın tümü üzerinde yapılan inceleme sonucunda; davacının cari hesap borcundan dolayı davalı hakkında icra takibine geçtiği, davalı tarafça takibe itiraz edildiği, bu durum üzerine davacı tarafça itirazın iptali davasının açıldığı, öncelikle taraflar arasındaki sözleşmenin incelenmesi gerektiği, sözleşmede işverenin davalı şirket, yüklenicinin ise davacı şirket olduğu, sözleşmenin konusunun Eskişehir Büyükşehir Belediyesinin ihale ettiği “… içerisinde Kentevi yapılması işi bünyesinde yapılacak mekanik tesisat işlerinin” olduğu, işin bedelinin tahminen 2.200.000,00 TL olduğu, ödemenin dönem sonlarında yapılan ara hakedişlerle olacağı, yer tesliminin tutanakla işveren tarafından yapılacağı, işin süresinin 25/12/2015 tarihine kadar olduğu ve sistemin çalışır halde işverene teslim edileceğinin bildirildiği, sunulan belgeler arasında yer teslim tutanağının bulunduğu ve 12/06/2015 tarihinde yer tesliminin yapıldığı, sonrasında taraflar arasında 24/08/2017 tarihli ve iki nüsha olarak tanzim edilen taşeron işyeri teslim tutanağının imzalandığı, tutanakta mekanik tesisat işlerinin yüklenici tarafından eksiksiz ve tam olarak yapıldığı, işin yapıldığı yerlerin işverenle birlikte gezilerek görülmüş ve kontrol denetimlerinin yapıldığı, yüklenici firma tarafından işyerinin bitmiş kullanılabilir durumda 24/08/2017 tarihinde işverene teslim edildiği, ayrıca 20/12/2018 tarihli taahhütnamelerin davacı ve davalı şirket tarafından Büyükşehir Belediyesine sunulduğu, bu taahhütnameler incelendiğinde 27/07/2017 tarihi itibariyle tam ve eksiksiz olarak tamamlanmış ancak idare tarafından altyapı, enerji, su, doğalgaz bağlantıları ve abonelikleri tamamlanmadığı için sistemlerin devreye alınması işlemlerinin yapılamadığı, mevsim dolayısıyla hava durumlarının müsait olmaması ve idarenin hazırlık aşamalarının halen devam etmesi ve binaları acil ve sürekli olarak kullanılabilir hale gelmemesi dolayısıyla sadece bu iki sistemin çalışır halde idareye teslim edilmesinin daha sonraya bırakıldığı, bu hususta öncelikle TBK’nun 473 ve devamı maddeleri gereğince tarafların sorumluluklarının belirlenmesinin gerektiği, eser sözleşmelerine göre yüklenicinin edimini yerine getirmesi ve eserin teslimiyle yüklenicinin edimini ifa etmiş olacağı ve bu borcun yüklenicinin ana borçlarından olacağı ve bu borcun eserin teslimiyle tamamlanacağı, teslim borcunun taşınırlarda tamamlanan eserin iş sahibinin doğrudan doğruya zilyetliğine terkedilmesi ya da onun fiilen kullanımına engel olan durumların ortadan kaldırılması suretiyle yerine getirileceği, teslim borcunun ne zaman yerine getirilmesi gerektiğine gelince kural olarak teslimin sözleşmede kararlaştırılan zamanda yerine getirilmesi gerekmekte olup, bu maddi vakıanın her türlü delille ispat edilebileceği, bu hususta davacının eseri meydana getirip getirmediği, meydana getirdiği eseri teslim edip etmediği, eserin ve teslimin süresinde yapılıp yapılmadığı, hususlarının değerlendirilmesi gerektiği, taraflarca sunulan deliller incelendiğinde taraflar arasında imzalanan 03/06/2015 tarihli sözleşmeye göre işverenin yükleniciye teslimi yaptığı, işin süresinin 25/12/2015 tarihine kadar olduğu belirtilse de sunulan delillerden bu sürenin 27/12/2017 tarihine kadar uzatıldığının görüldüğü ve taraflar arasında imzalanan 24/08/2017 tarihli işyeri teslim tutanağı ve taahhütnamelerle işin yüklenici tarafından eksiksiz ve tam olarak ve kullanılabilir durumda teslim edildiği, davacının, edimini sözleşmenin 6. maddesi gereği bu şekilde yerine getirmiş olduğu ve davacının davalıya sistemi çalışır halde teslim ettiği, ayrıca taraflarca sunulan belgelerin incelemesinde geçici kabulün de yapıldığı, Kamu İhale Kanunu ve Kamu İhaleleri Sözleşmeleri Kanunu gereğince düzenlenen sözleşmelerin eki olan Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 42/II maddesinde sözleşme bedelinin %5’i geçmeyen eksik ve ayıpların işin kullanılmasına engel olmayacak ve herhangi bir tehlikeye meydan vermeyecek nitelikte ise geçici kabul komisyonu oluşturulacağı belirtilmiş olup, uygulamada bu durumun eserin reddedilmeyecek aşamaya gelmesi şeklinde yorumlanacağı ve eserin geçici kabulünün yapılmasının da teslim edilmiş olduğunun kabulünü perçinlediği, ayrıca takibe ve davaya konu faturalarda davacı alacağının tespit edilmesi için incelemelerin yapıldığı ve yapılan incelemelerde faturaların iki taraf defterinde de kayıtlı olduğu ve davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 215.000,00 TL alacaklı olduğu, davacının davasını ispat ettiği yanında alacağın da likit ve belirli olduğu gerekçesiyle; davanın kabulü ile, Eskişehir 5. İcra Müdürlüğünün 2018/11695 esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, devamına karar verilen alacak olan 215.000,00 TL’nin %20’si oranındaki 43.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf başvurusunda; taraflar arasındaki sözleşmenin 6.maddesinde sistemin teslimi için belirlenen ön şartın sistemin çalışır vaziyette teslimi olduğunu, ihaleli işte davacının imalatının deneneceği aşamanın da kesin kabul aşaması olduğunu, dava dışı iş sahibi idarece gerçekleştirilen kesin kabul işlemi esnasında hava şartlarının müsait olmaması, sistemin çalışabilmesi için gerekli doğalgaz ve altyapı tesisat bağlantılarının da idare tarafından yapılmamış olması gerekçesi ile sistemin denenemediğini, çalışıp çalışmadığı hususunda bir kontrol gerçekleştirilemediğini, bu durumda çalışır vaziyette teslim şartı gerçekleşmediğinden, takip tarihi itibariyle muaccel bir alacağın olduğunun kabul edilemeyeceğini, davacı tarafça yapılan sistemin deneme esnasında çalışmaması arızalarının var ise, davacı tarafça giderilmemesi ihtimallerine binaen taraflar arasındaki sözleşmede kesin hakedişin işin çalışır vaziyette teslimi sonuna ötelendiğinin, bu teslimin de sistemin denenmesi ile mümkün olan bir işlem olduğunun ortada olduğunu, üstelik taraflar arasındaki sözleşmede, yapılacak olan işe tahmini bir bedel belirlenmiş olup, işin bedelinin iş tesliminde idare tarafından yapılacak olan kesin hakedişle ortaya çıkacağının sözleşme hükümlerinden açıkça anlaşıldığını, iş sahibi idare tarafından düzenlenen ve taraflarınca itiraz edilen kesin hakkedişte davacı tarafından müvekkiline gönderilen havalandırma kanallarının miktarı ile idarenin kontrol elemanı tarafından mahallinde incelenerek hesaplara dahil edilen rakamın aynı olmadığını, bu durumda davacının yaptığını iddia ettiği imalatların mahalde bulunmadığı ve imal edilmediği sonucunun doğduğunu, davacının alacaklı olduğu hususu yargılamaya ve ispata muhtaç iken müvekkili aleyhine bir de icra inkar tazminatına hükmedilmesinin taraflarınca ve mevzuat hükümleri ışığında kabulünün de mümkün olmadığını belirterek; mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, faturaya dayalı olarak, bakiye iş bedelinin tahsili için yapılan ilamsız takibe itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle davacı tarafça sözleşme kapsamındaki işin 24/08/2017 tarihinde davalıya teslim edilmesine, yargılama süresince toplanan deliller kapsamında davacı tarafça yapılan imalatlarda eksik ve ayıp bulunduğunun iddia ve ispat olunmamasına, davalı yüklenici ile dava dışı idare arasında geçici ve kesin kabul yapılmış olmasına, iş bedeli ve bakiye alacağa ilişkin ticari defterlerde faturaların kayıtlı olup, takipte talep edilen alacak miktarı kadar alacağın taraf defterlerinde bulunmasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 14.686,65 TL istinaf karar harcından peşin alınan 3.671,66 TL harcın mahsubu ile bakiye 11.014,99 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 361. madde gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 27/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır