Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/324 E. 2023/62 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2021/324 – Karar No:2023/62
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/324
KARAR NO : 2023/62
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/12/2020
NUMARASI : 2019/468 E-2020/782 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI
VEKİLİ
DAVANIN KONUSU : Alacak, İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 19/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/02/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan alacak, birleşen davada davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan istirdat davasında mahkemece asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde asıl davada davalı- birleşen davada davacı….Şti. vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı….Şti. vekili, taraflar arasında “… Sulamaları Yapım İşi” ile ilgili olarak, 29/02/2016 tarihli Alt Yüklenici Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmenin 2. Maddesinde, ilk 5 hakediş hariç, sözleşme tarihinden sonra yapılacak işler kapsamında düzenlenecek hakedişlerdeki bedellerin müvekkiline ait olacağının kabul edildiğini, bu kapsamda yapılan 6,7 ve 8 no’lu hakkedişlerin müvekkiline ait olduğunu, ayrıca sözleşme gereği yapılacak iş miktarının azami 1.000.000,00 TL olarak belirlenmiş olup, bu bedelin Ankara 67. Noterliği’nin 10/03/2016 tarih ve … Yevmiyeli temliknamesi ile davalı tarafından müvekkiline temlik edildiğini, yapılan tüm işlemlerin ihale makamı olan DSİ 5. Bölge Müdürlüğü’nün onayı ile gerçekleştiğini, sözleşme gereği işin ifa edildiğini ve idarece onaylarının yapıldığını, ancak yüklenici firma tarafından müvekkilinin bakiye alacağının ödenmemesi maksatlı olarak noter ihtarı ile temlikin iptal edildiğini, tamamlanmış işle ilgili temlikin iptalinin mümkün olmadığını, davalının haksız iptaline müvekkili tarafından Ankara 67. Noterliği’nin 10/04/2019 Tarih ve…Yevmiyeli ihtarnamesi ile cevap verildiğini ve hak ve alacaklarının ödenmesinin talep edildiğini, davalı tarafça iş artışı nedeniyle, ihale konusu işlerin sözleşme hükümlerine göre bitiremeyeceği gerekçesiyle, sözleşmenin genel hükümlere göre tasfiye edilmesi hususunda DSİ 5. Bölge Müdürlüğü 54. Şube Müdürlüğü’ne 09/02/2017 tarihli dilekçesi ile başvuru yapıldığını, başvurunun kabul edilerek, 22/11/2017 tarihli yazı ile sözleşmenin genel hükümlere göre tasfiyesine “Olur” verildiğini, bu onayın dahi müvekkilinin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini gösterdiğini, müvekkilinin talep edilen alacaklarının; 6,7 ve 8 no’lu hakedişlerin toplam miktarının temlik edilen 1.000.000,00 TL’ye ulaşmadığını, ayrıca hakedişler yapılırken idarece kesin hesap kesintileri yapıldığı gibi, davalının borçlu olmasından kaynaklı olarak icra kesintileri de yapıldığını, 27/05/2017 tarihli 6 no’lu hakedişten yüklenicinin borçlarından dolayı Ankara 27. İcra Müdürlüğü’nce kesilen 15.850,00 TL ve Çorum 2. İcra Müdürlüğünce kesilen 3.686,52 TL olmak üzere toplam 19.536,52 TL kesinti miktarının, 27/05/2017 tarihli 6 no’lu hakedişten kesilen %5 kesin hesap kesintisi 8.218,75 TL’nin, 28/06/2017 tarihli 7 no’lu hak edişten kesilen %5 kesin hesap kesintisi 9.564,38 TL’nin, 28/11/2017 tarihli 8 no’lu hak edişten kesilen %5 kesin hesap kesintisi 6.549,91 TL’nin müvekkiline ödenmesi gerektiğini, yine hakediş kapaklarında yapılan Hsa vergi kesintisi nedeniyle 880,00 TL alacakları olduğunu, yukarıda sayılan kesintilerin sözleşme kapsamında müvekkiline ait olmamakla birlikte müvekkilinin hakediş tutarlarından yapıldığı için, bu kesintilerin müvekkiline ödenmesi gerektiğini, hakedişler haricinde sözleşmenin 2.4. maddesi gereğince, önceden yüklenici firma tarafından yapılmış ancak kalan eksik sanat yapısı kapaklarının tamamlanması bedeli olan 20.000,00 TL’nin de müvekkili şirkete ödenmediğini, bu bedelin de davalıdan tahsilini talep ettiklerini, bu kalemler haricinde, davalı yüklenici tarafından eksik ve hatalı yapılan bir takım ek işlerin müvekkili tarafından tamamlanmış olup, bedellerinin müvekkiline ödenmesi gerektiğini, bunların davalı tarafından yapılan boruların patlaklarının tamiri işleri, yeni fiyat dahilinde müvekkili şirketçe yapılan basınç kırıcı pislik tutucu bedeli, … köyünde vana odalarındaki eksik yada çalışmayan vanaların tamamlanması işleri olduğunu belirterek; öncelikle davanın DSİ 5. Bölge Müdürlüğü’ne ihbar edilmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkilinin sözleşme kapsamında yaptığı tüm işlerle ilgili ödenmeyen hak ve alacakları ile bakiye ve ek iş bedelleri ve hakedişlerinden yapılan kesintilerden dolayı hak edilen ödenmeyen hak ve alacaklarından şimdilik 20.000,00 TL’nin işin bitirilmesi tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, 10/11/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile; taleplerini ıslah ederek toplam 68.225,50 TL alacağın işin bitirilmesi tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı….Şti. vekili; davacının müvekkilinden hiçbir alacağı olmadığını, aksine, müvekkilinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, ticari temerrüt faizi hariç davacı taraftan 104.418,29 TL alacağı bulunduğunu, davacının, taraflar arasında düzenlenen 29/02/2016 tarihli sözleşme kapsamındaki edimlerini yerine getirmediğini, davacının iddialarının, müvekkilinin Ankara 57. Noterliği’nin 29/04/2019 tarih ve …Yevmiyeli ihtarında cevaplandığını, taraflar arasında düzenlenen sözleşme ile bu sözleşme kapsamında müvekkili tarafından verilen Ankara 67. Noterliği’nin 10/03/2016 tarih ve … Yevmiyeli temliknamesinin bir bütün olduğunu, bu hususun temlikname içeriğinde de açıklandığını, davacının iddiasının aksine, sözleşmede yazılı olan taahhütlerinin hiç birini yerine getirmediğini, idare tarafından verilen işin tamamının idareye teslim tarihinin 13/09/2016 tarihi olup, davacının imalatları, iş ve işlemleri savsakladığını, iş programına uymayarak, iş için verilen süreyi tükettiğini, taraflar arasındaki sözleşmede, temlikname ve temlikname gereği tamamı davacı alt yüklenicinin uhdesine yapılan ara hakedişlere ait ödeme tutarlarının, davacı alt yüklenicinin, “ kesin kazanılmış bir hakkı olmayacağının” kabul ve taahhüt edildiğini, davacının idarenin 8 nolu ara hakediş tutarını temlikname gereği ödediği 22/11/2016 tarihinden sonra şantiyedeki bütün malzemelerini bilinmeyen başka bir yere naklettiğini, şantiye, işyeri ve taahhüt ettiği iş ile ilişkisini kestiğini ve şantiyeyi bir daha dönmemek üzere terk ettiğini, bu tarihten sonra davacıya ulaşılamadığını, tebligat adresini değiştirmesine rağmen, müvekkiline yeni tebligat adresini bildirmediğini, işin tasfiye edilmesine dair dilekçenin 09/02/2017 tarihinde idareye verildiğini, bu dilekçenin idare tarafından 11/03/2017 tarihli cevap yazısı ile red edildiğini, bu yazı incelendiğinde red edilme sebebinin, davacı taşeronun yükümlülüklerinin hiç birini yerine getirmediği ile ilgili olduğunu, bu hususun da açıklamalarını doğruladığını, bu yazışmaların tümünün müvekkili tarafından davacıya bildirildiğini, idare yazısındaki eksiklerin acilen iş yerine gidilerek giderilmesinin istendiğini ancak bu taleplerinin sonuçsuz kaldığını, davacının 2016 yılında, … Göleti sulama şebekesi üzerinde yaptığı sanat yapılarındaki eksiklikler ve arızalardan dolayı, testlerini yapmaktan imtina etmesi buna rağmen bedelini fazlasıyla uhdesine almasına rağmen, memba ile şebeke bağlantısını yapmadığını, şebekeye sulama suyunu vermeden işi bırakıp şantiyeyi terk ettiğini, nihayetinde idare tarafından tespit edilen eksikliklerin, 2017 yılının başından itibaren sonuna kadar bütün harcamalar, giderler ve ödemeler müvekkili yüklenici şirket tarafından karşılanarak idare tarafından bildirilen (öncelikli olarak) memba ve şebeke bağlantısının yapıldığını, şebekeye su verilerek köylülerin uğrayacağı mağduriyetin ortadan kaldırıldığını, sanat yapılarındaki inşaat ve mekanik tesisattaki eksiklikler, arızalar v.s.nin giderildiğini, idarenin kontrollüğünde 06/11/2017 tarihinden itibaren sulama şebekelerinin basınç testlerine başlandığını ve idareye tesliminin yapıldığını, idarenin bu yazılı teslimlerden sonra 22/11/2017 tarihinde işin tasfiyesi kararı aldığını, tasfiye sürecinde yapılacak işlerin, idare tarafından 15/02/2018 tarihli yazı ile tebliğ edildiğini, bu yazı ve devamında tasfiye sürecindeki tüm işlerin müvekkili tarafından yapıldığını ve masraflarının da müvekkili şirket tarafından karşılandığını, davacının bu süreç içinde en azında yapmış olduğu sorunlu imalatlar ile ilgili bile hiç bir sorumluluk duymadığını, müvekkilinin bu süreçler içerisinde yapmış olduğu harcamalardan ve giderlerden dolayı davacı firmadan alacağını halen alamadığını, 5 nolu hakedişten sanat yapılarındaki saç kapaklarının olmaması sebebiyle, idare boru basınç testlerini yaptırmadığından, %3 kesintilerinin ödenmediğini, saç kapaklar monte edildikten sonra, boru basınç testlerinin yapıldığını, sonucun uygun/olumlu çıkması neticesinde, taraflarına ödemeyen %3 kesintiler toplam tutarı 27.432,00 TL’nin temlikname gereği 28/06/2016 tarihli, 7 nolu ara hakediş tutarı dahilinde davacı alt yükleniciye ödendiğini, ancak davacının müvekkilinin hakkı olan alacağı olan bu alacaktan, 6 nolu ara hakedişteki müvekkiline ait icra müdürlüklerine kesilip gönderilen toplam 19.536,52 TL’nin mahsup edildiğini, davacı uhdesinde kalan bakiye 7.895,48 TL alacağın, bugüne kadar davacı şirket tarafından ödenmediğini, davacıya ödenen 6,7 ve 8 nolu arahakedişlerde yapılan kesin hesap kesintileri tutarından dolayı alacak iddiasını kabul etmediklerini, taraflar arasındaki sözleşmenin 2.maddesine göre, davacı yükleniciye ödenecek (ilaveler, kesintiler ve mahsuplar düşüldükten sonra) tutarın, alt yüklenicinin hakedişi olarak kabul edileceğinin kabul edildiğini, bu hüküm nedeniyle davacının kesintilerden doğan alacak hakkı olmadığını, … Göleti sulaması şebeke boru hatları üzerinde yapılı ve çalışır olan sanat yapılarına ait, eksik olan saç kapakların, davacı tarafından tamamlanması karşılığı 20.000,00 TL borçlu olmadıklarını, bu borcun, müvekkilinin … Göleti sulamasında kullanılmak üzere satın aldığı, ancak kullanamadığı imalata girmemiş mekanik tesisat malzemeleri (çeşitli çapta çelik borular, çelik fitings malzemeleri, çelik flaş, çelik dirsek dirsek, hidrant, hidrant kolu, demontaj, değişik çapta sürgülü vana, küresel vana, somun,cıvata, pul v.s.)nin davacıya satılması suretiyle ödendiğini, bu hususun sözleşmeye de yazıldığını, hakediş kapaklarındaki 880,00 TL tutarındaki vergi kesintisinin, müvekkili şirketin vergi borcundan dolayı yapılmış kesinti olmadığını, bu nedenle sorumlu olmadıklarını belirterek; davanın reddini savunmuştur.
Birleşen Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/498 Esas- 2019/732 Karar Sayılı Dosyasında;
Birleşen davada davacı….Şti. vekili; taraflar arasında düzenlenen sözleşmede, davalı tarafça yapılacağı kararlaştırılan … ( … ve … ) Sulamaları yapım işinde davalı tarafça, sanat yapıları, basınç kırıcı vana odası ve derivasyon hattına ait işletme yolunun sözleşme şartlarına uygun olarak tamamlanmadığını, taraflar arasında yapılan sözleşmenin kapsamında bulunan ve davalı tarafça yapımı taahhüt edilen, sözleşmenin 2.1 ve 2.2 maddesinde belirtilen işlere ve imalatlara hiç başlanılmadığını, ancak davalı tarafça, eksik, kusurlu ve hatalı yapılan bu imalatların bedellerinin; gerek idarenin, gerekse müvekkilinin iyi niyetli düşüncesi, sözleşme gereği davalı tarafın işe devam edeceği ve ileride gidereceği dikkate alınarak, temlikname gereği, 6, 7 ve 8 nolu ara hakedişlerde ödendiğini, 22/11/2016 tarihli 8 nolu ara hakediş tutarı ödendikten sonra davalının sözleşmede yazılı taahhütlerini ve edimlerini yerine getirmeden, işi yarım bırakarak iş ile ilişkisini kestiğini ve şantiyeyi terk ettiğini, taraflar arasında yapılan sözleşmede yazılı olduğu üzere; sanat yapılarındaki saç kapakların eksikliği giderilene kadar ödenmeyen HDPE100 boru testine ait %3 kesintilerin tutarı olan 27.432,00 TL’nin saç kapaklar tamamlandıktan sonra 7. nolu ara hakedişte ödendiğini, taraflar arasındaki temlikname uyarınca bu hakedişin tamamı davalıya ödendiğinden, bu miktardan müvekkiline ait icra kesintileri mahsup edildiğinde, mahsup sonrası kalan bakiye 7.895,48 TL alacağın müvekkiline iade edilmesi gerekirken davalı tarafça ödenmediğini, yine müvekkili tarafından yapılan … Göleti sulaması bölümünün bir kısım sanat yapılarının, Sözleşme Birim Fiyat Cetvelinde birim fiyatları olmadığından, Yeni Birim Fiyat (Y.B.F.) oluşturulması ve onayının gecikmesinden dolayı, müvekkiline ait son hakkediş olan 5 nolu ara hakediş raporu hesabı dahilinde ödenmediğini, müvekkilinin kendisinin yaptığı bu imalatlardan doğan idareden alacaklarının 6, 7 ve 8 nolu ara hakediş raporları tutarı dahilinde tamamının davalıya ödendiğini, … Göleti sulamasına ait sanat yapılarına ilişkin olarak sehven metrajların fazla belirlendiğinin davacının bilgisi dahilinde olduğunu, ara hakedişlerde sehven yapılan bu metraj hesaplarının kesin hesaba esas metrajlarda idare tarafından minha edildiğini ve davalıya bu şekilde fazladan ödeme yapılmış olduğunu, bu fazla ödeme tutarının 42.161,07 TL olup, bu fazla ödeme tutarının müvekkiline ödenmesi gerektiğini, davalının yaptığı hatalı, eksik, kusurlu, arızalı ve testleri yapılmamış imalatların, 2017 ve 2018 yılı çalışma mevsiminde, müvekkili firma tarafından, karşı tarafın nam ve hesabına yapılarak giderildiğini ve idareye teslim edildiğini, bu hususla ilgili müvekkili tarafında yapılan masraf ve harcamalar tutarının 39.735,00 TL olup, bu alacağın davalıdan tahsili gerektiğini, yine taraflar arasında yapılan sözleşmede; idare tarafından saklı tutulan banka kesin teminat mektubu komisyonlarının, sözleşmenin imza edildiği 29/02/2016 tarihinden itibaren davalı tarafça ödeneceğinin kabul edildiğini, gecikme faizleri hariç, kesin teminat mektubu komisyonu ana tutarının 8.668,40 TL olup, sözleşme gereği bu bedelin davalı tarafından taraflarına ödenmesi gerektiğini, ayrıca banka ile yazışma yapılarak bu borç miktarının güncellenmesini de talep ettiklerini, taraflar arasında yapılan sözleşmenin 11. maddesinde iş ile ilgili davalı tarafça çalıştırılan işçi ve elamanların ücretleri, SSK primleri, vergileri v.s, ödemeleri ilgili olarak idareye, SGK ve taraflarına karşı yükümlülüklerin detaylı olarak belirlendiğini, davalının SGK’ya iş ile ilgili eksik ödediği asgari işçilik pirim tutarının 5.958,34 TL olduğunu, eksik ödenen asgari pirim tutarının, müvekkilinin hakedişinden idarece kesildiğini, bu nedenle davacı hakedişinden kesilen 5.958,34 TL’nin de davalıdan tahsili gerektiğini belirterek; iş bu dosyanın davalı tarafından Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılan dava ile birleştirilmesini, davanın kabulü ile yukarıda maddeler halinde belirtilen alacak kalemleri yönünden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik toplamda 15.000,00 TL’nin (her bir alacak kalemi için 3.000,00 TL) 17/05/2019 tarihinden itibaren işlemiş avans faizleri ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı….Şti. vekili; ihale konusu işin, alt yüklenici sözleşmesine konu kısmının müvekkilince yapıldığını ve doğal olarak 6-7 ve 8 no’lu hakedişlerin tamamının sözleşme gereğince müvekkiline ait olduğunu, işin ihale bedeli kapsamında davacı tarafça tasfiye yolu tercih edilerek tamamlanamadığının açık olduğunu, ayrıca, idare ile yapılan hakediş raporlarını bizzat davacının kendi imzasıyla ihtirazi kayıtsız bir biçimde imzaladığını, müvekkilinin de temlik gereği ödemeleri aldığını, bu yönüyle, davacının halihazırda söz konusu hakedişlerle ilgili olarak hak iddia etmesinin yersiz olduğunu, davalının idareyle yaptığı anlaşma gereğince ihale tarihi 24/04/2014 olan ihale konusu tüm işin bitirilme tarihi 15/01/2016 tarihi iken, müvekkilinin davalıyla yaptığı sözleşmenin tarihinin 29/02/2016 tarihi olduğunu, yapılan alt yüklenicilik sözleşmesinde de, işin bitiminin davalı idarenin verdiği/ vereceği ek sürelerle sona erdiğini, ayrıca alt yüklenicilik sözleşmesinde dahi, işte iş artışı olacağı öngörülerek (madde 4 Syf.3) sözleşme yapıldığını, işin kalan kısmının yüklenici tarafından bitirilemeyeceğinin öngörüldüğünü, kaldı ki, bu şekilde de olduğunu, neticede %20 iş artışını aşacak şekilde %31,63 olarak, davacı tarafça tasfiye hususunda, söz konusu işin ifasının imkansız olduğu gerekçesiyle, idareye 09/02/2017 tarihli dilekçesi ile başvuru yapıldığını, söz konusu dilekçede de “mukayeseli keşif” yapıldığının açıkça görüldüğünü, dolayısıyla bir diğer anlatımla işten el çeken, işi bitiremeyeceğini anlayıp bırakanın davacının kendisi olduğunu, müvekkilinin işi bırakmadığını, müvekkilinin yapmış olduğu imalatlarla ilgili idarece sızdırmazlık testlerinin yapıldığını, tutanakların tutulduğunu, davalının, kendisinin eksik ve hatalı, projesine aykırı olarak yapmış olduğu bir takım işleri müvekkiline yüklemeye çalıştığını, bunu kabul etmediklerini, zira, müvekkili tarafından kendisine yaptırılan işlerle ilgili olarak tüm yükümlülüklerin yerine getirildiğini, işin tamamlandığına ilişkin son hakedişte, hatlara su verildiğine, vana ve boruların testinin yapıldığına dair hakediş eklerinde test sonuç raporları olduğunu, bu raporlarda idarenin sorumlu birimlerinin imzalarının olduğunu, zaten yapılan testler sonucu ve temlik gereğince müvekkiline hakediş ödemelerinin yapıldığını, kaldı ki, kabul anlamına gelmemek üzere, müvekkilin yapmadığı, eksik iş varsa ve davacı bunları kendisinin yaptığını iddia ediyor ise, delillerini sunması gerektiğini, tasfiye kararından sonraki kesin hesap özetinde müvekkilinin yaptığı imalatlarla ilgili olarak eğer idare tarafından bir kesinti yapılmışsa, davalının bunu ispatlaması gerektiğini, idarenin yapılan işlerle ilgili olarak davalıdan kesmediği bedellerin müvekkilinden talep edilemeyeceğini, asıl müvekkilinin kendi açtıkları davada açıklanan nedenlerle davacıdan alacaklı olduklarını, asıl müvekkili tarafından davacının yapmış olduğu imalatlardaki hataların ve eksiklerin tamamlandığını, testlerin müvekkilince yapıldığını, sözleşme dahilinde olan bütün boruların davacı tarafça yapıldığını, ancak işin kusurlu olmasından kaynaklı, sızdırmazlık testlerinin yapılamadığını, bu işlemlerin tamamının müvekkilince yapıldığını, müvekkilince eksikler tamamlanıp onarımlar yapıldıktan sonra, tüm hatlara su verilip, sızdırmazlık testleri yapıldığını, bu nedenle davacının iddia ettiği %3 kesintiler tutarının, testler ve onarımlar müvekkilince yapıldığından müvekkiline ait olduğunu, ayrıca iddia edilen 42.161,07 TL’lik bir alacağı uhdesine aldığı şeklindeki iddianın da gerçeklere aykırı olduğunu, zira, 6-7-8 no’lu hakedişlerin temliknameye göre müvekkiline ait olduğunu, ayrıca davacının sözde müvekkilin nam ve hesabına yapmış olduğu harcamaların da hayali olup kabul etmediklerini, zira, müvekkilinin yapmış olduğu işlerde herhangi bir eksik veya hatalı iş olmadığı gibi, bu konuda yapılmış resmi bir tespit de olmadığını, davacının kendi eksik ve hatalı işlerini müvekkiline yıkmaya çalıştığını, davacının kendi teminat mektubundan yapılan banka kesintilerini dahi müvekkilinden talep ettiğini, müvekkili tarafından zaten davacıya sözleşme kapsamında teminat senedi verilmiş olup, banka komisyonlarını da ödeyeceğine ilişkin bir taahhüdü olmadığını, ayrıca müvekkilinin kendi dönemiyle ilgili olarak SGK primlerini de ödediğini, ileri sürülen bu alacak kalemlerini de kabul etmediklerini belirterek; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; tarafların bildirmiş olduğu deliller toplandıktan sonra dosyanın bilirkişi kuruluna tevdi edildiği, söz konusu bilirkişi tarafından hazırlanan 03/09/2020 tarihli rapora göre, asıl davanın, yüklenicinin imalat bedelinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olduğu, davacı alt yüklenicinin yapılan kesintiler ve imalat bedellerinden kaynaklı olarak toplam 68.225,50 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, bu alacağın da 10/04/2019 tarihli ihtarnamenin tebliğ edildiği tarihten, atıfet süresinin sona erdiği 7 gün sonrasında faiz talep edebileceği ancak tebliğ şerhinin dosyada bulunmadığı, davacının verdiğini iddia ettiği teminat senedine dair dosya kapsamında bir kaydın yer almadığı, birleşen davada, davacı yanca hangi imalat kalemlerinin metrajlarında hata yapıldığı açıklanmadığından, davacının 42.161,07 TL tutarındaki alacak talebi ile boru testlerinden kaynaklı olarak %3 kesinti tutarı olarak beyan edilen 27.432,00TL’nin hangi pozlu borulardan kaynaklandığı, kesintilerin hangi hakedişlerden yapıldığı konusunda açıklama yapılmadığından bu konuda bir tespitte bulunulamadığı, asgari işçilik konusunda da, idari para cezasının tahakkuk dayanağı belgenin, yerinde inceleme sırasında ibraz edilemediği bu nedenle bir tespitte bunulamadığı, davacının kesin teminat mektubu komisyonlarından dolayı davalıdan talebiyle bağlı kalınarak 8.668,40 TL alacaklı olduğunun rapor edildiği, söz konusu rapora davalı birleşen dosya davacı vekili tarafından itiraz edildiği, söz konusu itirazlar değerlendirildiğinde, her ne kadar davalı Öz As Koç vekili sözleşmenin 2.4.maddesindeki 20.000,00 TL’ye yönelik itirazda bulunmuş ise de bilirkişi raporunda açıkça söz konusu işin 7 nolu hakediş ekindeki yeşil defterlerde … Şebekesi’nin sanat yapılarının %100’ünün tamamlandığının belirtildiğinin tespit edildiği, bundan dolayı davalı …’un söz konusu işin yapılmadığı yönündeki itirazının yerinde olmadığı ve davacı …’in söz konusu bedeli hakkettiği, yine davalı … tarafından kesinti miktarlarının %3 olduğu belirtilmiş ise de bilirkişi tarafından yapılan incelemede hakedişlerden yapılan kesinti miktarının her bir hakediş yönünden ayrı ayrı hesaplandığı, her ne kadar sözleşmede %3 kesinti yapılacağı belirtilmiş ise de hakediş miktarları ve kesinti miktarları gözönüne alındığında kesinti oranının %5 olduğu, sözleşmede belirtilen orandan daha fazla oranda kesinti yapıldığı, söz konusu kesintilerin işin tasfiye edilmesi nedeniyle davacı tarafından istenebileceği, bundan dolayı davalı …’un bu yöndeki itirazının da yerinde olmadığı, yine davalı … tarafından kesintilerin sözleşmenin 2.11.maddesine göre müvekkiline ait olduğu belirtilmiş ise de söz konusu madde dikkatli okunduğunda; davalı …’a ait olan kesintilerin bizzat davalı … tarafından yapılan işlerden dolayı kesilen kesintilerin olduğunun anlaşıldığı, davacı … tarafından yapılan işlerdeki kesintinin davalı …’a ait olmadığı, bu durumun söz konusu maddede de açıkça yazdığı, bundan dolayı davalı …’un, davacı …’in yaptığı imalatlardan dolayı düzenlenen hakedişlerdeki kesintilerin kendine ait olduğu itirazının da yerinde görülmediği, yine davalı … tarafından banka teminat mektubunun faizlerine yönelik yapılan itirazın da yerinde olmadığı, zira bilirkişiler tarafından bizzat davalı …’un defterleri incelenerek tahakkuk eden miktarların bulunduğu, davalı …’un defterlerinde kayıtlı olan bedelden farklı bir bedel talep etmesinin kendisi ile çeliştiği, bundan dolayı söz konusu itirazın da yerinde olmadığı, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde mahkemece bilirkişi kurulu raporunun usul ve yasaya uygun olarak hazırlandığı ve denetime elverişli olduğu, davalı … vekilinin rapora itirazlarının yerinde olmadığı gerekçesiyle davacının davasının bilirkişi raporu doğrultusunda ıslahı da göz önüne alınarak kabulü ile 68.225,50 TL’nin 23/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birleşen davanın kısmen kabulü ile 8.668,40 TL’nin 08/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Davalı- birleşen davada davacı….Şti. vekili istinaf başvurusunda; mahkemece ön rapor niteliğindeki bilirkişi raporuna karşı itirazları konusunda yeni bir inceleme yaptırılmadan eksik inceleme ile karar verildiğini, öncelikle davacı- birleşen davada davalı şirket ticari defterlerinde inceleme yapılamadığını, zira şirket kayıtlarının …’da olduğunu, bu hususun bilirkişi heyetince de tespit edilmiş olup, ancak kendilerine sunulan kayıtlar üzerinden yüzeysel bir inceleme yaptıklarını, bu incelemede de davacı kayıtlarında davalı şirketin 4.355,94 TL borçlu olduğunun tespit edildiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile esas davada davacı kayıtlarına göre müvekkili şirketin kendilerine olan borcu 4.355,94 TL görünüyor iken bilirkişilerin yaptığı hesaplamanın hem davacının kendi kayıtlarına hem de taraflar arasındaki sözleşmeye ve taraflar arasındaki ihtilafa aykırı düştüğünü, davacı tarafın 8 nolu hakedişi aldığı 02/12/2016 tarihinden sonra iş yerini terk ettiğini, yani sözleşmedeki edimlerini yarım bıraktığını, bu hususun bilirkişi raporunda da tespit edildiğini, birleşen davada delil olarak sunulan DSİ 5. Bölge Müdürlüğü’nün 09/06/2017 tarih ve 41722900-604-399444 sayılı yazısında basınç kırıcı vana odasında eksikliklerin kaçakların ve betonarme hatalarının bulunduğunun, borulu şebeke hatlarında kaçakların bulunduğunun, … Derivasyonun 3,5 km uzunluğundaki işletme bakım yolunun projesine göre tamamlanmadığının ve şu an kullanılmaz durumda olduğunun ve boruların arazi basınç testlerinin yapılamayacağının tespit edildiğini, bu yazının bilirkişiler tarafından hiç değerlendirilmediğini, yine birleşen dosyada Ek-9 olarak sunulan belgede idarenin işin tekrar başlamasını istediğini bu belgenin de heyetçe değerlendirilmediğini, bilirkişi raporunun 13-16. sayfalarında asıl davada davacı şirketin iş yerini terk ettiği 02/12/2016 tarihinden sonra 09/02/2017 tarihinden başlayan ve 14/04/2019 tarihine kadar devam eden çalışmaların davalı müvekkili şirket tarafından yapıldığının açıkça tespit edildiğini, bu tespitlerine rağmen aksi yönde bir değerlendirme ile sanki davacı işi bitirip teslim etmiş gibi değerlendirme yapılmasının hem yasaya, hem taraflar arasındaki sözleşmeye hem de hakkaniyete aykırı olduğunu, raporun bu yönü ile kendisi ile çeliştiğini ve eksik incelemeye dayandığını, davacı taraf sözleşmenin 2.1. ve 2.2. maddelerindeki işleri yapmamasına rağmen bu işler yapılmış gibi hakedişlerden alacağını aldığını, davacı taşeron şirketin işi 02/12/2016 tarihinde terk ettiği taraflar arasında ihtilafsız olduğuna göre, yeşil defterin ve hakediş ekindeki icmal belgelerinin incelenmesinde, yapılmadığı veya eksik yapıldığı bildirilen işlerin kimin tarafından yapıldığının tespiti mümkün iken bu konuda herhangi bir inceleme yapılmamasının yasaya aykırı olduğunu, 6 nolu ara hakedişten müvekkili davalı şirketin icra dosyalarına yapılan ödemelerle ilgili olarak, gerek cevap dilekçesinde gerekse birleşen davadaki beyan ve iddialarında belirtildiği üzere bu ödemeler davacı taşerondan doğan alacaklarından mahsup edildiğinden bu alacak kalemine ilişkin bir alacak kalmadığını, taraflar arasındaki temlikname gereği, 28/06/2016 tarihli 7 nolu ara hakediş tutarının tamamının asıl davadaki davacı tarafa ödendiğini, taraflar arasında yapılan sözleşmede yazılı olduğu üzere; sanat yapılarındaki saç kapakları eksikliğinin giderilmesine kadar ödenmeyen HDPE100 boru testine ait %3 kesinti tutarı 27.432,00 TL’nin, saç kapaklar tamamlandıktan sonra ödeneceğinin kabul edildiğini, bu %3 kesintinin, 7 nolu ara hakediş raporu ile ödendiğini, müvekkiline ait icra kesintileri mahsup edildiğinde, davacının bu alacak kaleminden kaynaklı herhangi bir alacağı kalmadığını, bu nedenle bilirkişi kurulunun aksi yöndeki tespitlerini kabul etmediklerini, yine bilirkişi heyetinin hakedişlerden yapılan kesin hesap kesintileri konusundaki tespitlerinin de taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olduğunu, zira kesintilerin %5 değil %3 olduğunu, yine bu kesintilerin davalı yükleniciye ait olacağının sözleşmenin 2.11 maddesinde kabul edildiğini, bilirkişi kurulu raporunun 19. sayfasındaki 20.000,00 TL’lik alacak ile ilgili yaptığı tespitin de sözleşmeye açıkça aykırı olduğunu, zira sözleşmenin 2.4 maddesindeki düzenleme ile bu bedelin davacıya ödendiğini, bu nedenle bu alacak kalemi yönünden davacının herhangi bir alacağı olmadığını, ayrıca 6, 7 ve 8 nolu ara hakediş tutarları dahilinde; … Göleti sulamasına ait sanat yapılarında yanlış metraj hesabından kaynaklı fazladan ödeme yapıldığını taşeronun da bildiğini, ara hakedişlerde yanlış yapılan metraj hesaplarının; kesin hesaba esas metrajlarda idare tarafından minha edildiğini ve yapılan fazla ödemenin kesin hakedişte minha edildiğini, ara hakedişlerde fazladan ödenen tutarın 42.161,07 TL olup, bu miktarı karşı tarafın da kabul ettiğini ancak kesin hakediş raporu bahanesiyle ödeme yapmadığını, bu miktarın sözleşme gereği taraflarına ödenmesi gerektiğini, idareye yazı yazılarak 6,7,8 nolu hak edişlerde yapılan ödemelerden fazla ödeme yapıldığı gerekçesi ile sonraki kesin hesap çalışmalarında bir kesintinin yapılıp yapılmadığının sorulmasını talep etmelerine rağmen mahkemenin bu konuda bir araştırma yapmamasının eksik inceleme olduğunu, asgari işçilik ücret alacağı konusunda SGK Çorum İl Müdürlüğü’ne yazı yazılarak … anılan iş yeri sicil numarası ile kuruma ödenen sigorta prim ücretleri, kesilen cezalar ve yapılan asgari işçilik ödemelerine dair bilgi ve belgelerin istenmesi talep edilmiş ise de taleplerinin red edildiğini, dosyaya sunulan kayıtlara göre davacı yüklenici müvekkili tarafından SGK’ya ödenen miktar 23.725,71 TL olup, kayıtların celp edilmesi halinde ödenen miktarın net olarak ortaya konulabileceğini, bu yönü ile de incelemenin eksik kaldığını, banka komisyon ücretleri ile ilgili davanın açıldığı tarih itibari ile bankadan alınan bilgiler ışığında dava dilekçesinde talep edilen rakamın 8.668,40 TL olduğunu, oysa teminat iadesinin ancak işin kesin kabulünün yapıldığı tarihte mümkün olduğunu, bilirkişi heyetinin komisyon bedelini 10.320,00 TL olarak belirlediklerini, bu konudaki ihtilafın giderilmesi bakımından bankaya yazı yazılarak komisyon bedelinin hangi tarihe kadar ne miktarda tahakkuk ettirildiğinin sorulması ve gelecek olan resmi cevaba göre konu hakkında ek rapor aldırılması talep edilmiş ise de bu taleplerinin de kabul görmediğini, davanın kısmi olarak açıldığı dikkate alındığında, bilirkişilerin bu konuda da objektiflikten uzak bir değerlendirme yaptıklarını belirterek; mahkeme kararının kaldırılmasını, yapılacak olan yargılama ile asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl ve birleşen dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve istirdat istemlerine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen karara karşı asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen 29/02/2016 tarihli “Alt Yüklenici (Taşeron) Sözleşmesi” başlıklı sözleşme, niteliği itibariyle 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi olup, asıl davada davacı-birleşen davada davalı….Şti. taşeron; asıl davada davalı- birleşen davada davacı….Şti. yüklenicidir.
Bu sözleşme ile taşeron….Şti., yüklenici ….Şti.’nin taahhüdünde bulunan “… (… ve …) sulamaları yapımı işinin 5 nolu hakedişe kadar yapılmış olan işler ve bu işler nedeniyle yapılmış olan hakedişler nedeniyle yüklenicinin doğmuş ve doğacak alacakları dışında kalan işlerin yapılmasını üstlenmiştir.
Asıl davada davacı taşeron iş bu sözleşmeden kaynaklanan alacaklarının tahsilini, birleşen davada davacı yüklenici fazla yapılan ödemenin istirdadını talep etmiştir. Mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme, çözümü hukuk dışında özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir (HMK m. 266/1). Taraflar bilirkişi raporunun kendilerine tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler (HMK m. 281/1). Mahkeme bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için bilirkişiden, yeni sorular düzenlemek suretiyle ek rapor alabileceği gibi tayin edeceği duruşmada, sözlü olarak açıklamalarda bulunmasını da kendiliğinden isteyebilir (HMK m. 281/2). Mahkeme gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla tekrar incelemede yaptırabilir (HMK m. 281/3). Hakim bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir (HMK m. 282/1).
Açıklanan bu ilkelerle birlikte somut olay değerlendirildiğinde; mahkemece 18/02/2020 tarihli celsede, dosyanın bir hesap, bir inşaat, bir mali müşavir bilirkişiye tevdine, söz konusu bilirkişiler tarafından her iki dosyadaki taraf talepleri ve savunmaları ile mahkeme ön inceleme duruşmalarında yapılan uyuşmazlığa yönelik tespitler dikkate alınarak mevcut ve birleşen dosya davacılarının dosya kapsamında alacakları olup olmadığı hususunda rapor hazırlanmasının istenilmesine, bilirkişilere tarafların ticari defter ve kayıtlarını yerinde inceleme ve örnek alma yetkisi verilmesine karar verilmiştir. Bu karar doğrultusunda atanan bilirkişi heyetince düzenlenen 03/09/2020 tarihli bilirkişi raporunda; asıl davada davacı….Şti.’nin şirket merkezinin …’da olmasından dolayı yerinde inceleme yapılamadığı, davacı yanca sunulan muavin deftre kayıtlarında alınan ödemeler mahsup edildikten sonra 4.355,94 TL alacaklı olduğu, bu alacağın icmal tablosuna dahil edileceği, dava dışı …ile davalı arasında düzenlenen 6 nolu hakedişte Ankara 27. ve Çorum 2. İcra Müdürlükleri dosyaları için 19.536,52 TL kesinti yapıldığı, bu kesintinin asıl davada davalı ….Şti. borcuna mahsuben yapıldığından davacı … ….Şti.’nin bu bedeli talep edebileceği, 6-7-8 nolu hakedişlerden yapılan kesin hesap kesintileri toplamı 24.333,04 TL kesintinin asıl davada talep edilebileceği, hakedişlerden hsa vergi kesintisi adı altında kesinti yapılmadığından 880,00 TL’nin talep edilemeyeceği, taraflar arasındaki sözleşmenin 2.4.maddesi uyarınca asıl davada davacının 20.000,00 TL tutarında da alacağı olduğu tespit edilmiştir. Bu tespitlere göre yapılan icmal ile asıl davada davacı alacağı; 4.355,94 TL + 19.536,52 TL+20.000,00 TL+24.333,04 TL olmak üzere toplam 68.225,50 TL olarak tespit edilmiştir. Birleşen dava yönünden yapılan incelemede ise; sözleşmenin 2.11. maddesine göre HDPE 100 boru testine ilişkin %3 kesintiler tutarının, asıl davada davacı alacağı kapsamında değerlendirileceğinden mükerrerlik yaratmaması için icmal tablosunda 27.432,00 TL olarak gösterileceği, yine sözleşmenin 2.11.maddesinde yükleniciye ödenmesi kararlaştırılan %3 oranındaki kesintinin hangi pozlu borudan, hangi hakedişte yapıldığı yüklenici tarafından açıklanmadığından yeşil defterlerde de onlarca farklı tipte boru olduğundan, bu kesintinin hangi pozlu borudan kaynaklandığının tespit edilemediği, keza sızdırmazlık testlerine ilişkin evrakta da böyle bir bilgiye rastlanmadığı, eksik ve ayıplı işlerin nam ve hesaba giderildiği iddiasının ispatlanamadığı, teminat mektubu komisyon tutarının 10.320,00 TL olmakla birlikte birleşen davadaki talebin 8.664,40 TL olduğu, asgari işçilik bedelleri yönünden talebin de ispatlanamadığı gerekçesiyle birleşen davada davacı alacağının 8.668,40 TL olduğu tespit edilmiştir.
Bu rapora karşı asıl davada davalı-birleşen davada davacı ….Şti. vekilince itiraz edilmiş, teknik gerekçeler gösterilmiş, eksik belgelerin dava dışı iş sahibi …’den ve diğer kurumlardan temin edilerek bilirkişi kurulundan ek rapor alınması talep edilmiştir. Mahkemece, asıl davada davacı-birleşen davada davalı….Şti.’nin …’da bulunduğu anlaşılan ticari defterlerinin incelenmesi yönünde ara kararı kurulmadığı gibi, asıl davada davalı-birleşen davada davacı ….Şti. vekilinin eksik olduğunu belirttiği belgeler temin edildikten sonra ek rapor alınması yönündeki talepleri dikkate alınmaksızın ve neden eksik olduğu ileri sürülen belgeler temin edilmeden karar verildiği açıklanmaksızın, sadece bir kısım itirazların gerekçede tartışılması suretiyle sonuca varılması doğru olmamıştır.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş; gerçeğin ortaya çıkması için öncelikle tarafların tacir oldukları da gözetilerek, asıl davada davacı-birleşen davada davalı….Şti.’nin ticari defterlerinin incelenmesinin sağlanması, asıl davada davalı-birleşen davada davacı ….Şti. vekilince temin edilmesi talep edilen belgeler ilgili kurumlardan temin edildikten sonra 6100 sayılı HMK’nın 281. maddesi uyarınca bilirkişi kuruluna dosya tevdi edilerek, dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgilere göre, tarafların teknik itirazları da karşılanacak şekilde gerekçeli, Yargıtay ve mahkeme denetimine elverişli ek rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesidir.
Açıklanan nedenlerle; asıl davada davalı- birleşen davada davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden görülmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Asıl davada davalı- birleşen davada davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,

2-Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/12/2020 tarih ve 2019/468 Esas- 2020/782 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Dairemiz kararına uygun şekilde davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,

4-Asıl davada davalı- birleşen davada davacı tarafından yatırılan 1.165,12 TL + 148,03 TL olmak üzere toplam 1.313,15‬ TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
5-Asıl davada davalı- birleşen davada davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harçları ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak 19/01/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Katip
e-imzalıdır