Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/305 E. 2021/334 K. 31.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.

ANKARA

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

27. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ARA KARAR TARİHİ : 17/11/2020

NUMARASI :…

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

TALEP KONUSU : İhtiyati Tedbir

KARAR TARİHİ : 31/03/2021

KARAR YAZIM TARİHİ : 31/03/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin davada mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen karara karşı süresi içinde ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmalen gelmiş olmakla yapılan incelemede;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı vekili; Müvekkilinin ortaklarından biri olduğu adi ortaklık ile davalıya ait “…. …Kurulması Yapım İşi Kısım V” işinin yapımını üstlendiğini ve işin tamamlanarak davalıya teslim edildiğini, üstlenilen iş kapsamında müvekkili tarafından davalıya 15/08/2013, 04/09/2015, 16/07/2014, 03/03/2016, 23/03/2016 tarihli olmak üzere toplam 2.714.079,89 TL tutarında 5 adet kesin teminat mektubunun verildiğini, projenin tamamlanıp kesin kabul aşamasında olduğunu, müvekkili tarafından eksiksiz şekilde teslim edilen seyir tellerinin hırsızlık olayı neticesinde eksilmesinde müvekkiline atfedilecek herhangi bir kusur/ ihmal bulunmadığından davalı tarafından 02/09/2020 tarihli yazıyla 20.046,27 metre seyir telinin eksik olması nedeniyle toplam 1.085.929,10 TL’nin müvekkili adi ortaklık tarafından ödenmesi aksi takdirde kesin teminat mektubundan yapılacak kesinti talebinin hukuka aykırı olduğunu belirterek öncelikle dava konusu kesin teminat mektubunun yapılacak kesintinin durdurulması konusunda, kesintiyi engeller mahiyette ve muhtemel icra takiplerinin durdurulması amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesine, fazla hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000,00 TL’lik kısım için müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesince; İİK 72/2 maddesi uyarınca icra takibinden önce açılan menfi tespit davasında talep üzere alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere teminat mukabilinde takibin durdurulması yönünde tedbir kararı verilebileceği düzenlendiğini, eldeki davada dava dilekçesi ekinde davacının tedbir talebini ispata yarar herhangi bir belge sunmadığı anlaşılmakla yaklaşık olarak davacının haklılığının ortaya konulmaması gerekçesiyle davacı vekilinin tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalı … tarafından işin geçici kabulü yapılmış olmasına rağmen müvekkilinin davalıya eksiksiz şekilde teslim ettiği seyir tellerinin eksikliği iddiası ile müvekkilinin kesin teminat mektuplarının paraya çevrilmesi yoluyla portör bedellerinin tahsili geri dönüşü olmayacak zararlara sebebiyet verebileceğini, müvekkilinin davalı kurumun iddiasının aksine seyir tellerini herhangi bir eksik olmaksızın davalıya teslim ettiğinin belgeler ile sabit olduğunu, menfi tespit davasındaki haklılıklarının yaklaşık ispat ölçüsünde davaya sundukları belgeler ile ortaya konulduğunu ve teminat mektubunun nakde çevrilmesinin önlenmesi konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini belirterek talebin reddine ilişkin verilen mahkeme kararının kaldırılarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.

Talep, eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.

İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.

HMK’nın 389/1. maddesi uyarınca, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakınca yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi halinde ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Yine HMK’nın 390/3. maddesi uyarınca, tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.

Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle taraflar arasındaki sözleşmenin 10.3 maddesi gereğince idarece alınan teminatların haczedilemeyeceği ve üzerine ihtiyati tedbir konulamayacağı hükmü gereğince ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-İhtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,

2-Davacıdan alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,

3-İstinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin istinaf talep eden davacı üzerinde bırakılmasına,

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1.f maddesi gereğince KESİN olmak üzere 31/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.