Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/301 E. 2021/335 K. 31.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2021/301 – Karar No:2021/335

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/301
KARAR NO : 2021/335

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : .
ÜYE :.
ÜYE : .
KATİP :.

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 04/02/2021
NUMARASI : .

İHTİYATİ TEDBİR TALEP
EDEN (DAVACI) : .
VEKİLİ : .

KARŞI TARAF (DAVALI) :
VEKİLİ : .
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit ve İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
TALEP KONUSU : İhtiyati Tedbir

KARAR TARİHİ : 31/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 31/03/2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit ve istirdat istemine ilişkin davada mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen karara karşı süresi içinde ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; Müvekkilinin………Sağlık Kampüsü Projesine ilişkin bir kısım işlerin yapımını yüklenici olarak üstlendiğini, bu kapsamda bir kısım elektrik ve mekanik tesisat işlerinin yapımı hususunda davalı ile 22/10/2018, 27/11/2018, 27/11/2018 ve 11/10/2018 tarihli alt yüklenici sözleşmelerinin akdedildiğini, ………. Elektrik Tesisatı Yapılması işlerini düzenleyen 22/10/2018 tarihli alt yüklenici sözleşmesinin 7.maddesinde sözleşme bedelinin sabit olduğu ve malzeme tedarikinin de davalı şirketin yükümlülüğünde olduğunun kararlaştırıldığını, ancak davalının üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, işleri süresinde tamamlamadığını, ayrıca davalı yanca karşılanmamış olan (SGK ödemeleri gibi) giderlerin de müvekkilince karşılanmak zorunda kalındığını ve davalıya fatura edildiğini, davalının gerekli tüm malzemeleri 6 Haziran 2020 tarihinde şantiyeye sevkinin sağlanacağına dair taahhüdü doğrultusunda malzeme tedarikinin hazlandırılması amacıyla 5.730.000 TL toplam tutarda 12 adet çekin davalıya verildiğini, davalının bu çeklere karşılık teminat mektubu vereceğine dair taahhüdünü de yerine getirmediğini, davalı yanca şantiyeye hiçbir mal tedariki sağlanmadığı gibi işe de başlanılmadığını sadece 2 milyon TL tutarında teminat mektubu düzenlendiğini, ayrıca davalıya sözleşmede belirtilen %15’in çok üstünde avans ödemesi yapıldığı halde, davalının aldığı ödemelerin gereğini hiçbir zaman yapmadığını, davalının malzemeleri tedarik etmemesi eksik kalan işleri tamamlamamış olması nedeniyle çeklerden dolayı müvekkilinin davalıya borcunun bulunmadığını, keşide edilen ihtarnameye rağmen davalı yanca şantiyeye girilmediğini ve hiçbir işlerin yapılmadığını, arabuluculuk faaliyetine başvuru zorunluluğu olduğundan bu aşamalar nedeniyle hak kaybı yaşanmaması için Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde ihtiyati tedbir talep ettiklerini, taleplerinin %15 teminat karşılığında kabul edildiğini ve çeklerin ödenmemesi hususunda ödeme yasağı konularak bankasına bildirim yapıldığını, 784.500,00 TL’lik teminatın (teminat mektubu olarak) işbu dosyaya ibraz edildiğini, 26/06/2020 tarihli 500.000,00 TL bedelli çeki ödemek zorunda kaldıklarını, diğer çekler için ödeme yasağı kararı alındığını, müvekkilince keşide edilen 28/07/2020 tarihli ihtarnameyle sözleşmenin feshedildiğini belirterek söz konusu çekler nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, ödemek zorunda kalınan 26/06/2020 keşide tarihli 500.000,00 TL lik çekin avans faiziyle birlikte istirdatına karar verilmesini talep etmiş, davacı vekili 01/02/2021 tarihli dilekçesiyle çeklerle ilgili olarak çek bedellerinin ödenmemesi, icrai işlem yapılmaması, ihtiyati haciz alınmaması için ………./…. D.iş sayılı tedbir dosyasında 784.500,00 TL’lik teminat mektuplarının bulunması hususu da gözönüne alınarak öncelikle teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve bankaya tedbir-ödeme yasağı müzekkeresi gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; Dava konusu çeklerin geçmiş dönem işçilik ödemeleri, şantiyede tespiti yapılan tüm masraflar ve diğer çek ödemeleri gibi her ay düzenli yapılan harcamalar için kullanıldığını ve dava konusu çeklerin verilerek karşılığında bankadan kredi kullanılarak oluşturulan bu düzen kapsamında projenin %78-80 lik fiziki düzeye getirildiğini, dava konusu çeklerin malzeme alımına ilişkin olmadığını, müvekkilinin taahhütlerini yerine getirmediğine dair iddiaların doğru olmadığını belirterek davanın zamanaşımı ve esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; Davacı vekili tarafından mahkemeye açılan davadan önce yaptığı başvuru sonucunda Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ……./… D. İş sayılı dosyadan ………….Bankacılık Şubesine ait avans olarak davalıya verilen çeşitli keşide tarihli 11 adet çek ile ilgili davalıya ödenmemesi yönünde 09/07/2020 tarihli tedbir kararı alındığı, fazlaya ilişkin talebin reddedildiği, Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen tedbir kararına itiraz üzerine verilen red kararının davalı tarafından istinaf edildiği, lgili daire tarafından süresinde dava açılmadığından tedbir kararının mürtefi olması nedeniyle istinaf talebi hakkında hüküm kurulmadığı, davacının ise süresinde dava açıldığı iddiasıyla istinaf mahkemesi kararının düzeltilmesini talep ettiği, 29/01/2021 tarihli bankaya yazılan müzekkere suretine göre de talep hakkında henüz bir karar verilmediği, bu durumda da dava konusu çeklerin bankaya ibrazı halinde ödenmemesi yönünde verilen tedbir kararı ile ilgili sürecin devam ettiği, maddi hatanın düzeltilmesi ve itirazın reddine karar verilmesi halinde tedbir kararının yeniden hayata geçeceği, çeklerin ibrazı halinde çeklerin ödenmemesi yönünde tedbir kararı vermenin bu aşamada mümkün olmadığı, istinaf mahkemesinin maddi hatayı düzeltme talebinin reddine karar verilmesi ve yeniden başvuru halinde tüm deliller ile birlikte değerlendirilerek talep hakkında karar verilebileceği, davacı vekilinin diğer taleplerinin dosyanın davalısı olmayan şahısların çekleri bankaya ibrazı halinde çeklerin ödenmemesi, takibe konulmaması, ihtiyati haciz kararı alınmamasına yönelik olduğu, davacı vekilinin bu taleplerinin Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi ve mahkemenin 24/08/2020, 18/09/2020 tarihli kararları ile şartları oluşmadığından reddedildiği, bu karara karşı istinaf yoluna başvurulmadığı, şartların oluştuğuna dair yeni delil ve belge sunulmadığı gerekçesiyle davacının tedbir talebinin istinaf mahkemesi kararı ile HMK’nun 389 ve devamı maddelerine göre şartları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin …/.. D.İş sayılı dosyasındaki 09.07.2020 tarihli İhtiyati tedbir kararında, çeklerin icraya konulmaması ve ihtiyati haciz karar alınmaması yönünden ihtiyati tedbir konulmasına dair taleplerin açılacak menfi tespit davasına konu olabileceğinden o davada değerlendirebileceğinden bu hususa yönelik taleplerin reddine karar verildiğini, mahkemece her seferinde tedbir dosyasında verilen karardan bahsederek bundan sonra yeni delil ve belge sunulmadığı şeklindeki gerekçe ile tedbir taleplerinin reddedildiğini, müvekkillerinin kanundan kaynaklanan haklarının korunmadığını, kaldı ki taraflar arasındaki borç durumunu gösterir cari hesap kayıtlarının da evvelce dosyada mevcut olduğunu, burada da, davalı karşı tarafa sağlanan nakit akışının sözleşmelerce kararlaştırılanın çok çok üstünde olduğu ve davaya, tedbir taleplerine en başından bu yana ispat kuvveti sağladığının görüldüğünü, davalı karşı tarafın hiçbir zaman sözleşme süresine uygun şekilde hak ediş kazanamadığını, aynı ölçüde fatura da düzenleyemediğini, dosyanın mevcut haliyle, mevcut durumun değişeceği, ileride haklarının elde edilmesinin zorlaşacağının da aşikar olduğunu, dava konusu çekler nedeniyle borçlu olamayacaklarının açık olup, hiçbir kaynağı kalmadığını ikrar eden davalı şirket karşısında hak kaybı yaşamamak adına ihtiyati tedbir taleplerinin zaruret arz ettiğini, zira dava konusu çeklerin taraflarına ödenmek zorunda kalırsa işbu menfi tespit davası neticelendiği, davanın kabul edildiği zaman hiçbir şekilde, haksız ödenecek bu çek bedellerini tahsil edebilme, geri alabilme imkanlarının bulunmayacağını, somut olayda, sunulan delil, belgeler, mailler ve bilirkişi raporu, yaklaşık ispatın da ötesinde davanın tam olarak tespit ve teyit ettiğini, buna rağmen tedbir taleplerinin reddedildiğini, 17.02.2021 tarihli beyan dilekçesinde de izah edildiği üzere taraflar arasında mevcut sözleşmeler ile kararlaştırılan iş yapım sürelerine uyulmadığı, davalının edimlerini yerine getirmediğini, davaya konu 26.06.2020 ve 27.07.2020 tarihli Saha Durum tutanaklarının sahayı tamamen yansıttığını, davalı edimlerini bitirmediği için müvekkilinin de kendine düşen işlerini yapamadığını, şantiyenin durduğunu dosyada mevcut bu raporla teyit ve tespit edildiğini, aynı şekilde dava dilekçesinde de izah ettikleri ve dosyada en başından itibaren mevcut cari hesaplarda görülen kalemlerin ilgili evrakları da dosyaya bir klasör halinde ibraz edildiğini, dosyadaki tüm bilgi ve belgeler ışığında davalının iş ve edimlerini yerine getirmediğini, sorumluluklarının çok üzerinde ödeme yapıldığını, 20 Milyon TL’ nin üzerinde alacaklı olduklarını, dava konusu çekler nedeniyle borçlu olamayacaklarını, bu hususların ikrar edildiğini, müvekkilinin sorumluluğu bulunmayan işçilik alacakları ve davaları ile muhattap olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına, dava konusu 11 çek için uygun görülecek teminat mukabilinde çek bedellerinin ödenmemesi, icrai işlem yapılmaması, ihtiyati haciz alınmaması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Talep, eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit ve istirdat davasında ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK’nın 389/1. maddesi uyarınca, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakınca yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi halinde ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Yine HMK’nın 390/3. maddesi uyarınca, tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle yargılama aşamasında toplanacak delillere göre her zaman talep edilebileceği ve mahkemesince değerlendirilebileceğinin anlaşılmasına göre ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
2-Alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin istinaf talep eden davacı üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1.f maddesi gereğince KESİN olmak üzere 31/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan.
e-imzalıdır

Üye.
e-imzalıdır

Üye.
e-imzalıdır

Katip.
e-imzalıdır

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır