Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/286 E. 2021/641 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/12/2017
NUMARASI :…..
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit – İtirazın İptali
(Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 24.06.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 24.06.2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit talepli dava ve itirazın iptali istemine ilişkin birleşen davada mahkemece davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; davalının … ile yaptığı sözleşme ile üstlendiği iş kapsamındaki elektrik işlerini 29.03.2013 tarihli sözleşmeyle müvekkiline taşere ettiğini, iş bedelinin KDV hariç 795.000 TL olduğunu, davalının iş bedelinin %60’ı oranında olmakla 477.000 TL tutarlı 30, 60 ve 90 gün ileri keşide tarihli 3 adet çek verdiğini, sözleşmenin 4. maddesi gereğince O.G kablolar, güç trafoları ve … panoları teslim ettiğinde iade edilmek üzere verilmesi kararlaştırılan 500.000 TL bedelli, vade hanesi boş teminat senedinin müvekkili tarafından davalıya verildiğini, senedin teminat amaçlı düzenlendiğinin ayrıca tutanağa bağlandığını, müvekkili belirtilen malzemeleri teslim ettiği ve hatta işi 21.07.2013 tarihinde tamamladığı halde davalının teminat senedini iade etmediğini, müvekkilinin halen 188.800 TL alacaklı olduğunu öne sürerek 500.000 TL bedelli senet nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitiyle, senedin müvekkiline iade edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili özetle; davacının sözleşme ve şartnameye göre kullanması gereken malzemeleri ve röleleri kullanmadığını, uygun olmayan malzeme ve röle seçimi yapıp kullanmasından dolayı … Limanında bulunan mevcut … sistemi ile davacının taahhüdünde yapılan sistemin entegre edilemediğini, … entegrasyonun davacının taahhüdü kapsamında olduğunu, davacının sözleşme gereğince … serisi koruma rölesi kullanması gerekirken üreticisi … tarafından uzun süre gerektirdiğinin bildirilmesi üzerin davacının mevcut ve muadili olan ….. serisi röle kullandığının bilahare öğrenildiğini, bu röle trafoları çalıştırmakla birlikte … sistemiyle entegrasyonda uyumsuz olduğunu, … geçici kabul yapmadığını ve 16.12.2013 tarihi itibar olunarak yapılan geçici kabulde 153 gün gecikme nedeniyle müvekkiline ceza uygulandığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleştirile……. esas sayılı davada
Davacı vekili özetle; müvekkilinin mahkememizin ……. esas sayılı dosyasına konu olan 29.03.2013 tarihli sözleşmeden kaynaklı tüm edimlerini yerine getirdiğini, buna rağmen davalının bir kısım borcunu ödemediğini, sözleşmede yapılması kararlaştırılan işlerin bir kaleminin sözleşmeden çıkarıldığını, sözleşme dışı işler ilave edildiğini, bu şekilde sözleşme bedelinin KDV dahil 916.384,40 TL olarak belirlendiğini, bu bedelden 03.08.2013 tarihi itibariyle 727.584 TL ödendiğini, takip tarihi itibariyle davalıdan 188.800,40 TL alacaklı olduklarını, müvekkilinden kaynaklanmayan bir takım sebepler belirtmek suretiyle davalının ödemeden kaçınması üzerine Konya 14. İcra Dairesinin ….. esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını davalının yapılan takibe haksız ve yasal bir sebep göstermeden itiraz ettiğini, takibin durduğunu öne sürerek itirazın iptaliyle takibin devamına ve icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili özetle; iş bedelinin %80’inin KDV dahil işin başında davacıya ödendiğini, davacının iş süresini de dikkate alarak sözleşme ve şartnamede kararlaştırılan malzemeleri ve ….. serisi röleleri temin etmesi gerekirken geç sipariş verdiğini, 7SJ80 serisi röle kullandığını, rölelerin trafoları çalıştırdığını ancak … sistemi ile uyumsuz olduğunu, teslimde gecikme nedeniyle işsahibinin müvekkiline gecikme cezası tahakkuk ettirdiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; ” Bu dosya ile birleştirilen Asliye 1. Ticaret Mahkemesi dosyasına dayanak icra takip dosyasına konu alacağın miktarı ve ödenmediği konusunda ihtilaf bulunmadığından bu konuda taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesine gerek görülmeden taraflar arasındaki ihtilaflı konularla ilgili toplanan deliller ele alınıp değerlendirildiğinde; davalı firmanın … ile aralarındaki eser sözleşmesi kapsamında kalan ayrıntısı davanın tarafları arasında imzalanan 29.03.2013 tarihli… Muhtelif toprakarme, duvar, fore kazık ve saha tanzim işleri yapım işi kapsamında kalan elektrik işlerinin yapılması ile ilgili davacı ile anlaştığı, anlaşmaya göre işin bedelinin KDV hariç 795.000,00 TL olduğu, davacı tarafından davalının 477.000,00 TL’lik ödeme ile ilgili verdiği çeklere karşılık 500.000,00 TL meblağlı 3. kişilere devir edilmemesi kaydıyla teminat senedinin verildiği, teminat senedinin yapılacak işin malzemesinin teslimi halinde iade edileceğinin kararlaştırıldığı, davacı tarafından trafoya ait malzemenin teslim edilmesine rağmen; davalı tarafından; trafo malzemesinin temin ve teslimi şartına bağlanan 500.000,00 TL meblağlı teminat senedinin istenmesine rağmen; davalı tarafından ana işin geç tesliminin trafonun geç teslim edilmesinin sebep olduğunu ve bundan dolayı gecikme cezasına maruz kaldığını belirterek senedin iade edilmediği, sözleşme ve sözleşme dışı yapılan işlere karşılık davalı tarafından 727.584,00 TL ödeme yapıldığı, birleştirilen davanın dayanağı icra takibine konu alacağın mevcudiyeti ve ödenmediği mevcut delillerle aydınlanmıştır. Mahkememizce davalı tarafın savunmaları dikkate alınarak davacının işi geç teslim etmesi, farklı röle kullanması sebebi ile davalının asıl işi geç teslimine sebebiyet verip vermediği, farklı röle kullanması ve geç teslimden dolayı davalının bir zararının söz konusu olup olmadığı üzerinde durulmuş, bu konuda iki heyetten alınan bilirkişi raporunda davalının ana işi geç teslim etmesi ve asıl iş veren tarafından işin geç teslimi nedeniyle gecikme cezası tahakkuk ettirilmesinde davacının bir kusurunun bulunmadığı, trafonun geç tesliminin; davalının trafonun kurulum malzemesinin konulması için bir yer tedarik etmemesinden kaynaklandığı, trafonun geç teslim edilmesinin davalı asıl yüklenicinin işini geç teslim etmesine sebep olmadığı gibi farklı rölenin kullanılmasında davalının bir zarar görmediği ve … entegrasyon işleminin davalı tarafından ana sistem kurucusu …’e (ana sistemin kurucusu ve yazılımın sahibi olmasından kaynaklanan uzmanlık ve yetki sahibi olması sebebiyle) yaptırması gerekirken adı geçen firma dışında başka firmalara yaptırma hususunda arayışa girmesi ve neticeten sonuç alamaması nedeniyle tekrar … firmasına başvurup … sistemine entegrasyonu gerçekleştirdiği, bunun da asıl işin zamanında teslimini geciktirdiği, bu konuda da davacının bir kusurunun bulunmadığı, davalının kendi eylemi ile gecikmeye sebebiyet verdiği mevcut dosya kapsamı ile anlaşıldığından davanın kabulü, Birleştirilen davanın ise; davacı tarafın takip tarihine kadar işlemiş faiz hesabını yaparken 10.02.2014 ile 01.01.2015 tarihleri arasındaki faiz oranını %12,75 esas almak suretiyle yanlış hesap yaptığı, davacının davalıdan takip tarihine kadar isteyebileceği faizin 40.601,14 TL olduğu resen yapılan hesaplama sonucu anlaşıldığından kısmen kabulü gerektiği ” gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının istinaf nedenlerine cevaplarını bildirmekle birlikte davalı yüklenicinin geçici kabul ve gecikme cezası uyuşmazlıklarına ilişkin olarak …’ye karşı açtığı 15 Asliye Hukuk Mahkemesinin …esas sayılı davasında … yedeklerinin idareden talep edildiğini, … yedeklerin bulunmadığını bildirdiğini, sistem yedekleri ve şifrelerin alınmış olmasının zaruri olduğunu, yedekler ve şifreler alınmış olsaydı adaptasyon işleminin 2013 yılı Haziran ayında bitirilebileceğini, sistemin riske atılmaması için idarenin talimatları doğrultusunda mevcut sistemi kurmuş olan Avrupa … … ile anlaşıldığını, imalatlar içinde … kod numaralı rölelerin bulunduğunu, en yeni sistemin kullanıldığını, davalının … firmasını teklifini cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde belirtmediğini, savunmanın genişletilmesine rıza göstermediklerini, … firmasının davalıya yaptığı teklifin müvekkiline yapılmış ayıp ihbarı olarak kabul edilemeyeceğini belirterek yerel mahkeme kararının bu nedenlerle düzeltilerek onanmasını talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının sözleşmeye uygun röle teslim etmemesi nedeniyle gecikme yaşandığı, … nezdinde mevcut … sisteminde ….. serisi röleler bulunduğu, sözleşmede bu seriden rölelerin temini kararlaştırıldığı halde davacı taşeronun temin süresi ve daha ucuz olması sebebiyle … serisi röleler kullandığı, rölelerin haberleşme sistemi farklı olduğundan devreye alma işleminin gerçekleştirilemediği, … sistemine adaptosyon işinin davacının sözleşmesi kapsamında olduğu, davacının devreye alma işini yapamadığı, davacı tarafından … firmasından 12.08.2013 tarihinde teklif alındığı, … firmasının … röleleler ile değişim için 14.000 Euro talep ettiği, bu yazının müvekkilinin ayıp ihbarında bulunduğunu ve rölelerin başka satıcılardan da temin edilebileceğini, haliyle süre sıkıntısı nedeniyle başka röle temin edildiğine dair savunmanın dayanaksız olduğunu göstermesi bakımından önemli olduğu, onay görmeyen malzemenin kullanılamayacağı, belirtilen rölelerin muadil olmadığı, ….. serisi röle kullanılmış olsaydı gecikme yaşanmayacağı, farklı röle kullanılması sonucu müvekkilinin tekel konumunda bulunan dava dışı şirkete rölelerin devreye alınması için 90.966,20 TL ödemek zorunda kaldığı, idarenin 283.624, 20 TL hakediş bedelini ve 362.202,60 TL teminat kesintisini ödemediği, 510.000 TL tutarlı teminat mektubunu iade etmediği, 153 günlük gecikme nedeniyle 671.777,25 TL gecikme cezası tahakkuk ettirdiği, müvekkilini zarara uğratıldığı, davacının sözleşme bedeline hak kazanmadığı, teminat senedinin iadesi koşullarının oluşmadığı, teminat senedinin iadesine dayanak yapılan 05.04.2013 tarihli tutanak altındaki imzanın müvekkili yetkililerine ait olmadığı, birleşen davada ticari defter kayıtları dahi incelenmeden karar verildiği, müvekkili temerrüde düşürülmediğinden faiz istenemeyeceği, alacağın tespiti yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatına karar verilemeyeceği, icra inkar tazminatının asıl alacak yerine toplam alacak üzerinden hesaplanmasının doğru olmadığı, vekalet ücretinin de hatalı olarak asıl alacak ve faizler toplamı üzerinden hesaplandığı, nedenleriyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava ve birleşen dava eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit ve itirazın iptali talepli olup, mahkemece davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında akdedilen 29.03.2013 tarihli sözleşmeyle davalının yüklenicisi olduğu iş kapsamındaki belirtilen elektrik imalatlarının davacıya taşere edildiği, iş süresinin taşere edilen bir kısım işler için 60 gün, bir kısım işler için 90 gün olarak belirlendiği, davacının 500.000 TL bedelli teminat senedi vermesinin ve senedin işe ait tüm malzemelerin şantiyeye getirilmesine takiben iadesinin kararlaştırıldığı, 05.04.2013 tarihli tutanakla davacının 500.000 TL bedelli teminat senedini teslim ettiği ve malzemelerin şantiyeye getirilmesini takiben iade edileceğinin belgelendiği, düzenlenen sevk irsaliyelerine göre malzemelerin 2013 yılı Mayıs ayı içerisinde teslim edildiği, davacının yaptığı sözleşme kapsamındaki ve sözleşme dışı işler bedelinin toplam 916.384,40 TL olduğu, davalının toplam ödemesinin ise 727.584 TL olduğu, mahkemece hükme esas alınan ve ilk bilirkişi kurulu raporunu da değerlendirerek düzenlenmiş bulunulan ikinci bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen raporlardan davalı yüklenicinin trafo binası inşaatını tamamlamaması nedeniyle davacının 27.05.2013 tarihinde iş yerine sevk ettiği malzemeler için geçici bir kapalı alan temin ettiği, trafo binasının 13.07.2013 tarihi itibariyle halen inşaa halinde olduğu, davacının montajı 21.07.2013 tarihinde tamamladığı, sözleşmede kullanılacak malzemelerin açık kod ve tariflerinin verilmediği, sadece eski sistemle uyumlu olması şartı getirildiği, yine davacı tarafından imal edilecek sistemin mevcut … sistemiyle entegrasyonunu sağlayacak … ile adaptasyon işinin davacının yükümlülüğünde olmadığı, mevcut sistemde ….. serisi röleler bulunduğu, davacı tarafından … röleler kullanıldığı, …. röleler daha ucuz olmakla birlikte mevcut sistemle uyumlu ve daha fonksiyonel olduğu, her iki sistemin … sistemini kullandığı, sadece trafolardan gelen bilgileri kaydettikleri adres defterlerinin (register) farklı olduğu, bu tür sistemlerde tak çalıştır özelliği bulunmadığı, ayrı bir yazılım yapmak gerekmediği ancak mevcut yazılıma rölelerin registerlerinin tanıtılması gerektiği ve gecikmenin röle kullanımından kaynaklanmadığı anlaşılmış olup, mevcut … sisteminin yedekleri ve şifreleri bulunmadığından adaptasyonun ancak röle üreticisi şirket tarafından yapılabildiği, davacı tarafından başlatılan Konya 14.İcra Müdürlüğünün … sayılı takibinde faturalara dayalı olarak 188.800,40 TL alacak ile 44.276,28 TL işlemiş faizin talep edildiği, ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın iptali talepli bu davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu belirlidir.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle taraf delil ve beyanları, mahkemece alınan ilk bilirkişi kurulu raporuna itirazlar da değerlendirilmek suretiyle dosya kapsamına uygun denetlenebilir 03.11.2017 tarihli 2. bilirkişi kurulu raporu esas alınarak kurulan hükmün dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmakla taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) Taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
2-) Asıl davada davacıdan alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından yatırmış olduğu 54,40 TL istinaf karar harcının indirilmesiyle bakiye 4,90 TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-) Asıl ve birleşen davada davalıdan alınması gereken 49.825,42 TL istinaf karar harcından yatırmış olduğu 12,456,36 harcın indirilmesiyle bakiye 37.639,06 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-) Taraflarca istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 24.06.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …