Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/274 E. 2022/1206 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2021/274 – Karar No:2022/1206

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/274
KARAR NO : 2022/1206

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/12/2020
NUMARASI : 2019/440 E-2020/708 K

DAVACILAR :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 01/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/12/2022
Eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talepli davada mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili özetle; yüklenici olan müvekkili …. Şirketiyle davalı arasında akdedilen 02.07.2018 tarihli sözleşmeyle müvekkilinin davalıya ait petrol istasyonunda belirtilen imalatların bir kısmının işçiliğini, bir kısmının ise malzeme dahil yapımını üstlendiğini ve davalıya bazı malzemeleri sattığını, faturaların düzenlendiğini, faturaların ticari defterlerde ve vergi kayıtlarında yer aldığını, davalının sözleşme bedelini eksik olarak ödediğini, yine yapılan sözleşme dışı işler ile malzeme satışına ilişkin bedellerin ödenmediğini, ihtarname ekinde faturalar gönderilmiş ise de davalının neden belirtmeksizin iade ettiğini, arabuluculuk görüşmelerinden sonuç elde edilemediğini, müvekkilinin 05.07.2019/20511 yevmiye numaralı belge ile alacağının bir kısmını davacı …’a temlik ettiğini öne sürerek şimdilik 1.000 TL’nin faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiş; dava dilekçesindeki talebini kısmi ıslah ile artırarak 120.000 TL’nin davacı …’a, 185.611,17 TL’nin ise davacı şirkete ödenmesini talep etmiştir. Yargılama aşamasında davacı …. Şirketi alacağın bir kısmını diğer davacı …’a temlik etmiştir.
Davalı vekili özetle; davacı …’a borçlu olmadığını, müvekkilinin 04.07.2018 – 09.11.2018 tarihleri arasında davacı şirkete 700.000 TL civarında ödeme yaptığını, ayrıca davacı şirket ile yapılan protokolde sözleşme kapsamındaki ve sözleşme dışı işler bedelinin 818.391,76 TL olduğu ile bakiye 210.000 TL’nin belirtilen tarihlerde ödenmesinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin protokolde belirtilen ödemeyi yaptığını, davacının üstlendiği işleri tam ve eksiksiz yerine getirmediğini, eksikliklerin dava dışı şirketle akdedilen 30.10.2018 tarihli sözleşme gereğince 47.200 TL bedelle tamamlatıldığını, teklif mektubunda yer alan 6.170,80 USD bedelli dalgıç pompanın teslim edilmediğini, istasyon zamanında açılmadığı için müvekkilinin zarara uğradığını, gecikme cezasının da işleme konulacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; “Davacı … Akaryakıt şirketi ile davalı şirket arasında 02/07/2018 tarihli “Bir Kısım Malzemeli Yapım İşçiliği ve Bir Kısım Sarf İşçilik Hizmeti Taşeronluk Sözleşmesi” yapıldığı, yine aynı taraflar arasında sözleşmenin eki niteliğinde 09/11/2018 tarihli bir “Protokol” başlıklı belge düzenlenerek taraflar arasındaki borcun tasfiyesi hükümleri düzenlenmiş, 20/02/2014 tarihli ve 15/10/2018 tarihli Ticaret Sicili Gazetelerine göre; protokolde ve davalı adına düzenlenen çeşitli belgelerde imzası bulunan …’ın davacı … Akaryakıt şirketine 07/10/2011 tarihinde ortak olup, 08/07/2019 tarihli karara göre hisselerini devrederek ortaklıktan ayrıldığı, şahsın şirkette kuruluş tarihinden itibaren temsil ve ilzam yetkisi bulunmadığı anlaşılmıştır. … Taraflar arasında sözleşme incelendiğinde, davacının yüklenici davalının iş sahibi olduğu, sözleşmedeki iş kapsamının davalı şirketin …adresinde yapımı devam eden “… Benzinliği Tadilat, Dönüşüm ve Yapım” işine ait; a-Malzemeli ve işçilikli akaryakıt tesisatı yapımı işi, b- Malzemesiz; inşaat, elektrik ve mekanik tesisat yapım işçilikleri işlerini kapsadığı, iş bedelinin KDV hariç 509.520,30TL olarak kararlaştırıldığı, davacının işi yapıp teslim ettiği, karşılığında davalının bir miktar ödemeler yaptığı ve davacı şirkete karşı herhangi bir eksik ve ayıplı iş ihbarında bulunmadığı anlaşılmıştır. Dosya içerisinde toplanan deliller, icra dosyası, ticari defter kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre, davacı tarafın bilirkişi heyeti tarafından hesaplanan sözleşme ve faturadan kaynaklı bakiye alacağının her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarında davalı ödemelerinin birbiriyle uyumlu olacak şekilde 305.611,17TL olduğu, bu alacağın 120.000,00TL sının davacı şirket tarafından diğer davacı …’e temlik edildiği, alacağın 120.000,00TLsının davacı …’a, 185.611,17TLsının davacı şirkete ödenmesi gerektiği anlaşılmış ise de davacı şirket yargılama sırasında Ankara 16.Noterliğinin 23/11/2020 tarih, … yevmiye nolu temlikname ile 185.611,17TLsını da …’na temlik ettiğini bildirmiş olmakla yeni temlik alan lehine hüküm kurmak” gerektiği gerekçesiyle “Davacının davasının KABULÜNE, Davacı … için 120.000,00 TL, Davacı şirket için (temlik alan … için) 185.611,17 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile temlik alan …’na ödenmesine,” karar vermiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava açılış tarihi ve dava değeri itibariyle heyet tarafından bakılması gerekirken tek hakimle karar verilmesinin doğru olmadığı, davacı şirket yönünden husumet, aktif dava ehliyeti ve yine alacakla ilgili zamanaşımı savunmalarının mahkemece değerlendirilmediği, davacının şirketin işi zamanında teslim etmediği, eksik bıraktığı, davacı şirketin 25.10.2018 tarihli ihtarnamesinde 199.538 TL bakiye borcun ödenmesini talep ettiği, taraflar arasında akdedilen 09.11.2018 tarihli protokolde bakiye alacağın 210.000 TL olarak belirlendiği, müvekkili tarafından belirtilen tarihlerde ödendiği, kalan işlerin zamanında yapılmadığı, davacının sözleşme ve protokole aykırı davrandığı, mahkemece protokolü imzalayan …’ın şirket yetkilisi olmadığı belirtilmiş ise de; müvekkilinin davacıya protokol gereğince düzenli ödeme yaptığı, davacının ödemeleri kabul ettiği, davacı şirket adına protokolü imzalayan …’ın müvekkilini güvenini kazanarak dolandırdığı, hakkında suç duyurusunda bulunulduğu, soruşturma sonucunun beklenmesi gerektiği, davacı şirket tarafından eksik bırakılan işlerin müvekkili tarafından daha yüksek bedelle tamamlatıldığı nedenleriyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talepli olup, mahkemece verilen davanın kabulüne dair karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 madde gereğince esastan reddine,
2-) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 20.876,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL + 5.159,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 15.657,22 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-) İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve ödenen başvuru harcının kendisi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 361.madde gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 01.12.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır