Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/267 E. 2022/697 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2021/267 – Karar No:2022/697
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/267
KARAR NO : 2022/697

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/11/2020
NUMARASI : 2013/104 E-2020/664 K

DAVACI-KARŞI DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVALI-KARŞI DAVACI :
VEKİLLERİ :
ASIL VE KARŞI
DAVANIN KONUSU : Alacak ( Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 22.06.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 23.06.2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemlerine ilişkin asıl ve karşı davada mahkemece asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine üzerine eksiklik nedeniyle mahalline gönderilen dosya ikmalen gelmiş olmakla yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili;Taraflar arasında, davalının … Genel Müdürlüğüne karşı yüklenici olarak taahhüt etmiş olduğu sözleşme kapsamında bulunan 380 kV Çeşme Trafo Merkezinin hafriyat işlerinin yapımı konusunda 16/02/2012 tarihli sözleşme akdedildiğini, müvekkilinin sözleşme kapsamında üzerine düşen işleri tamamlamasına ve ek işler de yapmasına rağmen bir kısım alacaklarını ve ek işler bedelini alamadığını, sözleşme gereğince müvekkiline ödenecek bedelin yapılan hafriyat miktarına göre hesaplanması gerekirken davalının hafriyat miktarını düşük göstermek suretiyle müvekkiline eksik ödeme yaptığını, davalının sözleşmeye konu iş sonucunda yapılan hafriyatı 145.600 metreküp olarak tespit ettiğini müvekkiline bildirdiğini, müvekkili tarafından 32.600 m³, 100.000 m³ ve 13.000 m³ olmak üzere davalıya 3 adet fatura kesildiğini, müvekkilinin kendi hesaplarına göre yapmış olduğu hafriyat miktarının 170.000 metreküpü aştığını, bu sebeple arada kalan miktar kadar müvekkiline eksik ödeme yapıldığını, bu durumun tespiti için ise dava dışı …’dan hafriyat miktarının sorulması gerektiğini, müvekkilinin aynı zamanda sözleşmede olmayan bina temeli, trafo temeli, pinyon temeli ve yağ çukurları kazı işleri için 6120 m³ hafriyat yaptığını, buna ilişkin bedelin de tahsilini talep ettiklerini, ayrıca müvekkili tarafından sözleşmede kararlaştırılmayan ihata duvar kazısı ve ihata duvarının yapıldığını, bu işin de bedelinin ödenmediğini, zemin taş kaplı olmasından kaynaklı olarak müvekkilinin ROK (delici) çalışması yapmak zorunda kaldığını ve bu çalışmada kullanılan dinamitlerin bedelini de davalıdan alamadığını, ayrıca sözleşmenin 8.maddesi gereğince davalı tarafından sağlanacağı taahhüt edilen iş makinesi bozulunca müvekkilinin kendi iş makinesini kullanmış olduğundan buna dair kira bedelinin de müvekkiline ödenmesi gerektiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik sözleşme gereğince yapılan hafriyat işi nedeniyle 1.000,00 TL, sözleşmede olmayan bina temeli trafo temeli, pinyon temeli ve yağ çukurları kazı işleri için yapılan toplam 6120 m³ hafriyat işi nedeniyle yaklaşık 61.200,00TL+KDV olan alacağından şimdilik 1.000,00 TL, yine sözleşmede kararlaştırılmamış olan ihata duvarı kazısı ve ihata duvarının yapımı işi için 10.700,00 TL+KDV alacağından şimdilik 1.000,00 TL, ROK (delici)çalışması nedeniyle 53.000,00 TL+KDV alacağından şimdilik 1.000,00 TL, patlatma işi ve dinamit bedeli olarak 72.500,00 TL alacaktan şimdilik 1.000,00 TL, iş makinesi kira bedeli olarak 17.000,00 TL alacaktan şimdilik 1.000,00 TL olmak üzere toplam 6.000,00 TL bedelin … tarafından davalı tarafa tahakkuk yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş, 04/10/2019 tarihli ıslah dilekçesiyle dava dilekçesinde 1.000,00TL olarak talep edilen genel hafriyat alacağı talebini 10.043,86 TL’na yükseltilerek … tarafından davalı tarafa tahakkuk yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili: Müvekkilinin taahhüdü altında bulunan 380kV Çeşme Trafo Merkezinin hafriyat işlerinin yapılması konusunda taraflar arasında akdedilen 16/02/2012 tarihli sözleşmenin ayrılmaz eki olarak taraflar arasında dava konusu aynı iş için 11/04/2012 tarihinde imzalanan bir ek protokolün daha olduğunu, davacının asıl sözleşmeyi dosyaya sunduğunu ancak ek protokolü sunmadığını, belirsiz alacak davası olarak açılan davanın öncelikle usulden reddi gerektiğini, 16/02/2012 tarihli sözleşme nedeniyle davacıya ödeme yapılmayan herhangi bir hafriyat işinin bulunmadığını, davacının alacağının olmadığını, sözleşmede işin birim fiyatının belirlendiğini, bu fiyatın sabit olup, değiştirilemeyeceği ve fiyat farkının talep edilemeyeceğinin hüküm altına alındığını, dava dilekçesinde yapılan hafriyat miktarı 170.000 m³ olduğu iddia edilmiş ise de, davacının buna ilişkin herhangi bir belge sunmadığını, ayrıca yapılan işlerle ilgili olarak müvekkili tarafından yapılan ödemelere ilişkin hiçbir bilgi de vermediğini, davacı tarafından yapılan yaklaşık 147.000 m³ hafriyat işinin 4,60 TL birim fiyat üzerinden 676.200,00 TL bedelin davacıya ödendiğini, davacı tarafından kesilen 3 adet faturanın 145.600 m³ karşılığı gelen rakamları içerdiğini, müvekkilinin 147.000 m³ hafriyat bedeli için ödeme yaptığı halde kalan 1.400 m³ için davacı tarafından fatura dahi kesilmediğini, davacının iddialarının yerinde olmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere iddia edildiği gibi çıkan hafriyat miktarının sözleşmeye nazaran daha fazla olduğu kabul edilse bile sözleşmenin genel şartlar 6.maddesinde tespit edilen hafriyat miktarının artması veya eksilmesi halinde fiyat değişmeyecek olup, “taşeron aynı şartlar işi yapmayı ve bitirmeyi kabul ve taahhüt eder” hükmünün bulunduğunu, davacının talep edebileceği başka bir bedel olmadığını, müvekkilinin işin başlangıcından bu yana davacıya 817.241,57 TL ödeme yaptığını, davacı yanca sözleşme dışında yapıldığı iddia olunan işlerin sözleşme kapsamında olup, bunlar için davacının ayrıca ilave bir bedel talep edemeyeceğini, davacının işleri gecikmeli ve eksik olarak yaptığını, sözleşmede belirtilen süreden çok sonra müvekkiline haber dahi vermeden işi yarım bırakarak davacının şantiyeyi 28/08/2012 tarihinde terk ettiğini, müvekkilinin 14/09/2012 tarihli ihtarnamesi ile eksik işlerin tamamlanmasını talep ettiğini, ancak davacının ihtarlara cevap vermediğini, sözleşmenin 3.maddesindeki hüküm gereğince müvekkilinin başka bir taşerona işleri tamamlattırdığını, davacının zemini görüp işi ve rakamı ona göre belirlediğini, sonradan zeminle ilgili yeni iddialar ortaya atarak ROK çalışması nedeniyle talepte bulunamayacağını, davacının kendi gecikmesinden kaynaklı olarak işi hızlandırmak için dinamit kullandığını, bu iş için fiyat farkı talep edemeyeceğini protokolle kabul ettiğini, müvekkilinin davacıya bedelsiz bir makine verdiğini ve bu makinenin kullanımından kaynaklanan giderlerin davacıya ait olacağının sözleşmenin diğer hususlar başlıklı 6.maddesinde belirtildiğini, davacının müvekkilinin iş makinesini kendi kullanımı sırasında bozduğunu, bu nedenle makine kirası adı altında bedel talebinin yerinde olmadığını, dava konusu edilen talep kalemlerinin yerinde olmadığını belirterek asıl davanın reddini istemiş, karşı davada ise, sözleşmenin 3.maddesi gereğince işin 15/04/2012 tarihinde bitirilmesi, gecikme halinde günlük 750,00 TL gecikme cezası ödeneceğinin kararlaştırıldığını, müvekkili tarafından davalı tarafa dinamit için gerekli izni alabilmesi amacıyla talebi üzerine öncelikle 29/05/2012 tarihine kadar sonrasında ise 02/07/2012 tarihine kadar sürenin uzatıldığını, müvekkilince iki kez süre uzatımı verilmesine rağmen davalının uzatılan süre içerisinde işi tamamlayamadığını, 28/08/2012 tarihinde şantiyeyi tamamen terk ettiğini, tamamlanmayan eksik işlerin müvekkili tarafından dava dışı … İnş… Ltd. Şti.’ne yaptırıldığını, işlerin tamamlandığı tarihin 06/10/2012 olup, bu nedenle uzatılan süre sonu olan 02/07/2012 tarihinden işin tamamlandığı 06/10/2012 tarihine kadar 94 gün için günlük 750,00 TL’den fazla hakları saklı olmak üzere 70.500,00 TL gecikme cezası alacaklarının bulunduğunu, yine davalının işi tamamlamadan terk ettiğini, 12/10/2012 tarihinde müvekkilince keşide edilen ihtarnameye de cevap vermediğini, yapılan işin resmi kuruma taahhüt edilmesi ve süresi içerisinde tamamlanması gereken bir iş olması nedeniyle davacı tarafından eksik bırakılan işlerin … İnş…Ltd.Şti.’ye tamamlatıldığını ve bu şirket tarafından kesilen 06/10/2012 tarihli 12.503,92 TL faturanın gönderilmesine rağmen davalı yanca ödenmediğini, bu miktarın da davalıdan tahsili gerektiğini, ayrıca davalının kullanımına verilen müvekkiline ait iş makinesinin davalının kullanımı esnasında bozulduğunu, davalı yanca makinenin tamiratının yaptırılmadığını, tamiratın müvekkilince …Ltd.Şti. ve …Ltd.Şti.’ye yaptırıldığını, 26/07/2012 tarihli ve 02/09/2012 tarihli 3 adet faturaya ilişkin olarak 24.592,62 TL’nın davalı tarafından ödenmesi gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 70.500,00 TL gecikme cezası bedeli, 12.503,92 TL davalı namına yaptırılan eksik işler bedeli ve 24.592,62 TL iş makinesi onarım bedeli olmak üzere toplam 107.596,54 TL’nın dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiş, 14/03/2018 tarihli ıslah dilekçesiyle gecikme bedeli olarak talep edilen miktarı ıslah ederek, bilirkişi raporundaki gibi 33.750,00 TL olarak karar verilmesini, buna göre müddeabihin ıslahı yolu ile eksiltilen kısım ile dava dilekçesinde talep ettikleri miktarların birleştirilmesi sonucu toplam 70.846,64 TL’nın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Karşı davalı vekili; Davacının iddialarının yerinde olmadığını, karşı davacının keşide etmiş olduğu 12/10/2012 tarihli ihtarnamede eksikliklerin başka bir firmaya 01/10/2012 tarihi ile 06/10/2012 tarihleri arasında tamamlatıldığını ikrar ettiğini, o halde müvekkilinin şantiyeden gönderildiği tarih olan 28/08/2012 tarihinden 01/10/2012 tarihine kadar herhangi bir işlem yapmadan bekleyen karşı davacının bu süreye ilişkin gecikme cezasını talep edemeyeceğinin kabulü gerektiğini, ayrıca sözleşmede gecikmenin en fazla 10 gün süreyle sınırlandırıldığını, bu durumda karşı davacının gecikme cezası talep edeceği kabul edilse dahi ancak 10 gün için istemde bulunabileceğini, yine gecikme cezasını 94 gün süreyle sınırlayarak talepte bulunan karşı davacının talep konusunun niteliği itibariyle bölünebilir olmadığından kısmi dava açmasının da yasal olarak mümkün bulunmadığını, ayrıca karşı davacının keşide etmiş olduğu 12/10/2012 tarihli ihtarnamede müvekkilinin halen kendisinden 20.122,79TL alacaklı olduğunu ve dava dışı şirkete ödenen 12.503,92 TL fatura bedelinin bu miktar alacaktan düşüleceğini ifade ettiğini, bu nedenle eksik işlerin tamamlatılması için ödenen bedelin müvekkilinden ikinci kez istenmesinin haksız ve kötüniyetli olduğunu, yine sözleşmenin 8. maddesi gereğince yükleniciye ait olan … marka paletli ekskavatörün bedelsiz olarak taşerona verileceği, yakıt giderlerinin taşerona ait olacağı, operatör masraflarının yükleniciye ait olacağı, makinenin çalıştırılması esnasındaki tüm kontrollerin, sorumlulukların ve maddi, manevi cezaların taşerona ait olacağının kararlaştırıldığını, buna göre karşı davacı tarafından talep edilen fatura bedelinin sözleşmede belirtilen sorumluluk kalemlerinin hiç birisine uymadığını, kaldı ki iş makinesinin bozulması, bakımının yapılması gibi hususlarda malik olan karşı davacının sorumlu olduğunu belirterek, karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; Asıl davanın, sözleşmeden kaynaklanan bakiye alacak, sözleşme dışı iş ve masraflar ile araç kiralama bedeli istemine, karşı davanın, gecikme cezası, eksik işler bedeli, araç tamir bedelinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olduğu, taraflar arasında taşeronluk sözleşmesi bulunduğu, asıl işveren …, davalının yüklenici, davacının da alt yüklenici olduğu, yapılan işin metrajının … hesaplamalarına göre yapılacağı konusunda ihtilaf bulunmadığı, taraflar arasında 380 KW Çeşme ilçesi trafo merkezinde yapılacak saha tesviye hafriyatı, temel hafriyatları ve dolgularını kapsayan sözleşme bulunduğu, bu işle ilgili olarak her çeşit masrafın taşerona ait olduğu, sözleşmenin 2. maddesi gereğince işin bedelinin 4,60TL/m3 olup işin başından sonuna kadar değiştirilemeyeceği, taşeronun işin bitimine kadar hiç bir şekilde fiyat farkı talep edemeyeceği, fazla yapılan kazı bedelinin ödenmeyeceği, eksik yapılan kazıların yüklenicinin hesabından kesileceği, işin 22/02/2012 tarihinde başlayıp en geç 15/04/2020 tarihinde biteceği, geciken her gün için taşerona 750TL/gün gecikme cezası ödeneceği, gecikmenin en fazla 10 gün olabileceği, ödemelerde yalnızca kazılardan çıkan hafriyat miktarının esas alınacağı, dolgu sahalarındaki sıyırma kazıları, kazılardan çıkan malzemenin dolguya serilmesi, saha içi ve dışı taşımaların ve sıkıştırması bedelinin kazı birim fiyatına dahil olduğu, ayrıca bir bedel talep edilemeyeceği, hafriyat miktarı hesabının müteahhit firmanın teknik elemanlarınca ve …’ca hesap neticesinde çıkarılacak olup, taşeronun bu hesaba itiraz edemeyeceği şeklinde düzenlemelerin mevcut olduğu, davacının imzasını taşıyan 28/08/2012 tarihli cari hesap ödeme tablosuna göre davalı tarafından davacıya toplam 801.368,68TL ödeme yapıldığı, davacı tarafından davalı adına 04/01/2013 tarihli toplam 363.963,60TL bedelli fatura düzenlenip gönderildiği, davalının faturayı davacıya iade ettiği, davalı-karşı davacı tarafından 12.10.2012 tarihinde noterden keşide edilen ihtarnamede eksik işler için 12.503,92TL fatura bedelinin davacı -karşı davalının 20.122,79TL alacağından kesileceği belirtildiği, bu ihtarnameye göre davalı-karşı davacı alt yükleniciye 20.122,79 TL borcu olduğunu ikrar ettiği, eksik iş mahsubu yapılacağını savunduğu, taraflarca dosyaya sunulan deliller, … ‘dan gelen belgeler ve ticari defterler üzerinde HMK 266. maddesi gereğince bilirkişi incelemesine karar verilerek bilirkişi raporlarının alındığını, sözleşmenin 2. maddesinde fazla yapılan kazı bedeli ödenmez, eksik yapılan kazılar hesabından kesilir şeklinde açıklamanın yer aldığı, yine sözleşmeye göre işin toplam bedelinin tespitinde yalnızca kazılardan çıkan hafriyat miktarının esas alınacağı, bilirkişi raporlarından 1. ve 3 heyetten alınan rapordaki … hakediş raporlarına göre davalıya 166.970,603 m3 hafriyat karşılığı ödeme yapıldığı, davacıya 147.000m3 üzerinden ödeme yapıldığını eksik 535,41 m3 fark karşılığı 1m3 4,60 TL hesabı ile 2.462,89 TL talep edebileceğinin kabul edildiği, bu tespitlere göre 535,41m3 eksik kazı hafriyatı alacak hesabının mahkemece yerinde görüldüğü, davacının 2.462,89 TL’lık talebinin kabul edilmesi gerektiği, davacı bilirkişiden rapor alındıktan sonra dava dilekçesindeki alacak kalemlerinden 1.sırada yer alan genel kazıdan olan talebini 10. 043,86 TL’na çıkardığı, bilirkişi raporundaki 10.043,86 davacı alacağı, davacının ödemesi yapılmış ancak faturası düzenlenmemiş ödemeler için fatura düzenlemesi ve sonrasında davalı- karşı davacının davacının namı hesabına yapılan işlerde düşüldükten sonra kalan miktar olduğu, bilirkişilerin tek bir dava gibi değerlendirme yaptığı, karşı davacının taleplerini de düştüğü ve kalanını belirlediği, davacının bakiye alacağının 20.122,79 TL olduğu davalı -karşı davacının kabulünde olup yukarıda mahkeme dışı ikrar bölümünde açıklandığı, davalının ikrarının varlığı nedeni ile taleple bağlı kalınarak 10.043,86 TL için talebin kabul edildiği, davacının diğer talepleri bakımından ise sözleşmeye göre hesaplarda ve ödemelerde kazılardan çıkan hafriyat miktarının esas alınacağı nazara alınarak bilirkişilerin değerlendirmeleri mahkemece de uygun görüldüğü, 1.000,00 TL kazı işleri, 1.000,00TL ihata kazısı ve ihata duvarı yapım işi, 1.000,00TL ROK çalışması, 1.000,00TL patlatma işi ve dinamit bedelini talep edemeyeceğinin kabul edildiği, zeminin taş olması nedeniyle ilave maliyet getiren harcamalara davacının katlanması gerektiği, zemin etüdünü bilerek işi aldığı, bu kalemler için ayrı ücret talep edemeyeceğinin kabul edildiği, karşı dava bakımından değerlendirmede, karşı davacı dava dilekçesinde 94 gün gecikme üzerinden 70.500,00 TL talep ettiği, bilirkişilerin davacıya 18 gün ilave süre verilmesi gerektiği, gecikmenin 45 gün sayılması gerektiğini bu durumda 33.750,00 TL talep edilebileceğini hesaplamış iseler de mahkemece yapılan değerlendirmede sözleşmede gecikme süresinin en fazla 10 gün olabileceği kararlaştırıldığından 10 gün üzerinden 10x 750= 7500,00 TL tutarında gecikme tazminatına hükmedildiği, fazlaya ilişkin istemin reddedildiği, kaşı davacının eksik bırakılan işlerle ilgili namı hesabına yapılan ödemelerin davacı -karşı davalıdan talebi bakımından ise tüm bilirkişilerin bu talebi yerinde gördükleri, dava dışı 3. kişi tarafından düzenlenen faturanın 6 günlük çalışma işi olduğu ve davacı işi bıraktıktan sonra yapıldığı, davacı savunmasında davalının iş bitti gidebilirsiniz demesi üzerine işi bıraktığını belirtmiş ise de, işin tanımı sözleşmede yer almakta olup davacı -karşı davalının işi tam ve gereği gibi yapmadan ayrılmaması gerektiği, bilirkişilerce 3.kişinin davalı- karşı davacıya düzenlediği faturanında dava konusu sözleşme kapsamında bir iş olduğunu değerlendirmiş olmaları nazara alınarak davalı- karşı davacının bu talebi kabul edildiği, iş makinası ile ilgili davacı – karşı davalının kira bedeli- davalı- karşı davacının tamir bedeli taleplerinin değerlendirilmesinde, davacının kira bedeli – davalı karşı davacının tamir bedeli talebinin bilirkişilerce değişik gerekçelerle kabul edilmediği, mahkemece yapılan değerlendirmede iş makinesinin sözleşme gereği davacıya kullanıcısı ile birlikte verileceğinin kararlaştırıldığı, makine mühendisi bilirkişinin iş makinesi yürüyüş takımlarının ömrünün ortalama 2 yıl olduğunu, taş zemin çalışmasında daha kısa olduğunu belirttiği, tamir gereken yürüyüş takımlarının işe başlarken ne derece sağlam olduğuna ilişkin dosyada bir delil bulunmadığı, sözleşmede makine bakımından ve masraflarından yüklenicinin sorumlu olduğunun yazıldığı, aracı kullanan davalı-karşı davacının elemanı olduğu, sözleşmede makinenin bozulması halinde sorumluluğa ilişkin düzenlemenin yer almadığı, makineyi kullanan operatör tarafından makine bozulmadan önce bakım isteğinin varlığının davacı yana bildirilmediği, davacının bakım masraflarından kaçındığına ilişkin bir iddiada da bulunulmadığı, o halde bu eskimenin olağan eskime olarak kabul edilmesi gerektiği, davalı- karşı davacının da makinenin çalışacağı zeninin kayalık olduğunu bilebilecek durumda olduğundan makinenin yürüyüş takımlarının kısa zamanda bozulacağını öngörmesi gerektiği, bu nedenle davalı- karşı davacının tamir bedeli talebinin yerinde görülmediği, sözleşmede 100.000 m3 hafriyat kararlaştırıldığı, hafriyatın 147.000’ne çıktığı, işin süresinin hem bu sebepten hem de davacıdan kaynaklanan sebeplerle uzadığı, bilirkişi raporlarına göre davacıya hafriyat artışı nedeni ile en az 18 gün ilave süre verilmesi gerekli ise de bu süre verildiğinde dahi gecikmenin mevcut olduğu, sözleşmede işin süresinin 02.-02.2012 tarihinden 15.04.2012 tarihine kadar olduğu, iş makinesinin davacıya 16.02.2012 tarihinde teslim edildiği, 26/06/2012 tarihinde arızalandığı, iş zamanında ve hatta bilirkişilerce iş artışından dolayı davacıya verilmesi gereken 18 gün ek süre sonrasında dahi bitirilmiş olsaydı makine hasarlanmadan önce iş bitmiş olacak davacı kendi aracını çalıştırmak zorunda kalmayacağını, işin zamanında bitirilmesinin davacının sorumluluğunda olduğu, davacı- karşı davalının kendi gecikmesinden dolayı bozulan makine yerine kendi makinesini kullanmak durumunda kaldığından kira bedelini talep edemeyeceğinin kabul edildiği, asıl davada davacının talebinin kısmen kabul edildiği, taleple bağlı kalınarak 10.043,86TL’na hükmedildiği, karşı davada davacının talebinin 10 günlük gecikme cezası ve namı hesabına yapılan iş bedeli üzerinden kısmen kabul edildiği, fazlaya dair istemin reddine, ıslahla azaltılan kısım içinde karşı davacı davayı kaybetmiş gibi yargılama giderlerinden vekalet ücretinden sorumlu tutulduğu gerekçesi ile davacı tarafından açılan asıl davanın kısmen kabulüne, genel hafriyat alacağı talebinin kabulüne, 10.043,86TL’nın 1.000,00TL’sına dava tarihi olan 20/03/2013 tarihinden, 9.043,86TL’sına ıslah tarihi olan 04/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, kazı bedeli, ihata kazı bedeli, rok kazı bedeli, dinamit/patlayıcı bedeli, iş makinesi kiralama bedeli taleplerinin reddine, karşı dava bakımından davanın kısmen kabulüne, gecikme cezası talebinin kısmen kabulü ile, 10 günlük gecikme cezası olan 7.500,00TL’nın karşı dava tarihi olan 09/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davacı-karşı davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalı tarafça davacının nam-ı hesabına yaptırılan iş için düzenlenen faturaya dayalı alacak talebinin kabulüne, 12.503,92TL’nın 09/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan tahsiline, iş makine tamir bedeli talebinin reddine, davalı-karşı davacı karşı dava dilekçesinde belirttiği talebinin ıslah dilekçesi ile 70.846,64TL’na daralttığından 36.749,90TL bakımından kısmi feragat hükümlerinin uygulanmasına, karar verilmiştir.
Davacı- karşı davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece asıl davada reddedilen kısımların istinaf sınırının altında olduğu gerekçesiyle kesin karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporlarında hafriyat miktarları ve niteliklerine dair yapılan tespitlerin eksik olduğunu, bu hususta ayrıntılı rapor alınmadan eksik inceleme ile karar verildiğini, dosyaya celp edilen zemin etüdünün durumu göz önüne alındığında müvekkilinin sözleşmedeki bedel üzerinden kabul etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, işin yapılacağı zeminin kayalardan oluşan oldukça sert bir zemin olduğunu, bu sebeple işin yapılması için dinamit kullanılması ve ROK çalışması yapılmasının inisiyatif dahilinde olmayan ve zorunlu bir uygulama olduğunu, davalının iş makinesi sağlama sorumluluğunun sözleşmeden kaynaklandığını, sözleşmede yer alan hüküm uyarınca davalının müvekkile iş makinesi kiralamasından kaynaklı olarak bedeli ödemek zorunda olduğunun kabulü gerektiğini, bu kapsamda dosyada alınan raporlarda çelişki olduğu dikkate alınarak itirazlarını karşılar ek raporda talep edilmesine rağmen mahkemece çelişkinin giderilmediğini, karşı dava ile talep edilen gecikme cezası ile ilgili 14.03.2012 tarihli tutanağın dikkate alınmadan karar verildiğini, sözleşmenin 22/02/2012-15/04/2012 tarihleri arasında tamamlanacağının kararlaştırıldığını, işin bitmeyeceğinin anlaşılması üzerine 23/05/2013 tarihinde 02/07/2012 tarihine kadar sürenin uzatılmasına karar verildiğini, sonrasında ise müvekkilinin 28/08/2012 tarihinde şantiyeyi kendiliğinden terk ettiğinin iddia edildiğini, müvekkilin 14/03/2012 tarihinde yeri teslim aldığını ve 21 gün geç işe başladığını, yani sözleşmede iş başlangıcı 22/02/2012 olarak belirlenmişse de yer tesliminin hava şartlarından kaynaklı olarak 14/03/2012 tarihinde 21 gün geç yapıldığını, bu hususun hükme esas alınan bilirkişi raporunda dikkate alınmadığını, ayrıca davalı-karşı davacının gecikme cezası talep etmeye hakkı bulunmadığını, 28/08/2012 tarihinde müvekkilinin işinin bittiğini söyleyerek gönderenin davalı-karşı davacı olduğunu, müvekkilinin şantiyeyi terk etmediğini, aksine işten el çektirildiğini, davalı- karşı davacının söz konusu eksik olduğu iddia edilen işin 01/10/2012-06/10/2012 tarihleri arasında tamamlattırıldığını ikrar ettiğini, o halde müvekkilinin şantiyeden gönderildiği tarih olan 28/08/2012 tarihinden 01/10/2012 tarihine kadar herhangi bir işlem yapmadan bekleyen davalı-karşı davacının bu süreye ilişkin gecikme cezası talep edemeyeceğini, davalı- karşı davacının başka bir şirkete yaptırdığı iddia edilen işlere dair bedeli müvekkilinden talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin işi davalının isteği ile bıraktığı hususu tespit edilmiş olmasına rağmen, bu hususun fatura bedelinde dikkate alınmamasının hatalı olduğunu, bununla birlikte davalı-karşı davacı işin firma tarafından 5 günde yapıldığını iddia etmiş ise de bilirkişi raporunda günlük bazda hesaplanan hafriyat tutarı göz önüne alındığında kabul anlamına gelmemekle birlikte işin azami 2 günde tamamlanacağını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına ve asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı- karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Asıl dava yönünden davacı tarafından mahkemece asıl davada reddedilen kısım istinaf sınırının altında olduğundan reddedilen kısım için kesin olarak hükme varılmış ise de istinaf konu edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kesin olarak davaları reddedilmişken, bu defa bu taleplerini istinaf konusu yapmalarını kabul etmediklerini ve kesin olarak verilen kalemler için bir inceleme yapılmamasını talep ettiklerini, davacı tarafından yaklaşık 147.000 m3 hafriyat işi yapıldığını ve birim fiyatı olan 4,60 TL üzerinden tüm bu işler için 676.200,00 TL’nın davacıya ödendiğini, davacı tarafından üç adet fatura kesildiğini ve bu faturaların 145.600m3 karşılığı gelen rakamları içerdiğini, 147.000 m3 hafriyat bedeli için müvekkili tarafından ödeme yapıldığı halde kalan 1.400 m3 için davacı tarafından fatura dahi kesilmediğini, dosyada mevcut belgeler ile de durumun sabit olduğunu, kaldı ki davacının işi bitiremediği için geri kalan işlerin dava dışı diğer bir şirkete yaptırmak zorunda kalındığını, bahsi geçen bu 535,41 m3 ‘lük miktar ve davacıya ait diğer eksik işlerin … Ltd. Şti. firmasına yaptırıldığını, ayrıca ödeme dekontlarından da görüleceği gibi müvekkilinin işin başlangıcından bu yana davacıya toplamda 817.241,57TL ödeme yaptığını, bu nedenlerle hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı ve eksik incelemeye dayalı olduğundan kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini, karşı dava yönünden, müvekkili tarafından iki kez süre uzatımı verilmesine rağmen davacının bu sürede dahi işi tamamlayamadığını ve 28/08/2012 tarihinde şantiyeyi tamamen terk ettiğini, tamamlanmayan bu işlerin müvekkili tarafından … İnş…Ltd Şti’ne yaptırıldığını, işlerin tamamlandığı tarihin 06/10/2012 olup söz konusu firma tarafından bu tarihte işlerin tamamlanıp fatura kesildiğini, bu nedenle işin teslimi için son uzatma süresi olan 02/07/2012 tarihinden işin tamamlandığı 06/10/2012 tarihine kadar 94 gün için günlük 750,00TL’dan hesaplanacak 70.500,00 TL ödeme yapılmasına karar verilmesi gerekirken bilirkişi tarafından yapılan hesaplama ile gecikme bedeli olarak 33.750,00TL ödenmesi sonucuna varıldığını, davanın daha fazla uzamaması için fazla hakları ve istinaf haklarını saklı tutarak ıslahla bilirkişi raporundaki gibi 33.750,00TL üzerinden karar verilmesini talep ettiklerini, davacının dava açılırken belirsiz alacak saydığı için 1.000,00TL’lık tutarlar talep ettiği için karşı vekalet ücreti olarak cüzi bir rakam hesaplanırken, müvekkili aleyhine karşı davada fahiş bir vekalet ücretine hükmedildiğini, her ne kadar bilirkişiler tarafından gecikme cezasının gecikilen süre 63 gün kabul edilip, fazla yapılan hafriyat miktarı için 18 günlük gecikme kabul edilebilir sayılarak düşülerek, 45 gün üzerinden hesaplama yapıldığı ve müvekkili tarafından daha fazla mağdur olamamak için bu hesaba göre ıslah talebinde bulunulduğu halde, gayet açık olan sözleşme maddesinin bile yanlış değerlendirilerek sadece 10 gün için davanın kabul edildiğini, sözleşmenin 10 günlük gecikmenin üzerinin müvekkili tarafından işi başkasına yaptırmasına cevaz verebilecek bir süre olarak düzenlendiğini, ödenecek gecikme cezası için belirlenmiş bir kısıtlama olmayıp gecikme süresine göre gecikme cezası kesilmesi gerektiğini, karşı tarafın müvekkiline ait davaya konu makinayı bozmakla kalmamış devamında da sözleşmede yazmasına rağmen tamiratını gerçekleştirmediğini ve tamiratın müvekkili tarafından yaptırıldığını, bilirkişiler tarafından, işbu makine ile ilgili olarak, davacının makinayı kullanımı sırasında bozmasından kaynaklı olarak yapılan tamirata ilişkin 26.07.2012 tarihli ve 02.09.2012 tarihli üç adet fatura toplamı 24.592,62 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesi istemiyle ilgili olarak takdiri mahkemeye bıraktığını, ıslah yapıldıktan sonra mahkemece yeniden bilirkişi raporu alındığını ve her nedense, diğer raporlarda müvekkili lehine sonuca varılmasının göz önünde tutulmadığını, son rapordaki müvekkili aleyhindeki kanaatın kabul gördüğünü, eksik ve hatalı inceleme yapıldığını, kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına ve asıl dava yönünden vekalet ücretinin düzeltilmesine, karşı dava yönünden davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl ve karşı dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında16/02/2012 tarihli 380 kV Çeşme Trafo Merkezinin hafriyat işlerinin yapımı konusunda eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu, davacı-karşı davalının taşeron, davalı-karşı davacının yüklenici olduğu, sözleşmede bu işle ilgili olarak her çeşit makine, araç, gereç, personel vs. masrafın taşerona ait olduğu, taşeronun zemin etüdünü ve zemin durumu gördüğü ve teklifini buna göre verdiği için işin devamı süresince zemin durumundan dolayı fiyat farkı talebinde bulunamayacağı,(md.1), işin bedelinin KDV hariç 4,60TL/m3 olduğu, işin toplam bedelinin tespitinde yalnızca kazılardan çıkan hafriyat miktarının esas alınacağı, bu fiyata tesviye kazısı, yükleme, nakliye , boşaltma, şantiye sahasında tespit edilen kotta dolgunun serilmesi ve sıkıştırılması ile artan hafriyatı ve sıyırma kazılarının şantiye dışına taşınmazı ve döküm yerine boşaltılması ve serilmesinin dahil olduğu, ayrıca bir bedel talep edilemeyeceği, hafriyat miktarı hesabının tespit edilen birim fiyatın sabit olup işin başından sonuna kadar değiştirilemeyeceği, taşeronun işin bitimine kadar hiç bir şekilde fiyat farkı talep edemeyeceği, kazı miktarının …’a projelendirilen karelaj paftasından tespit edileceği, taşeronun şantiyede tespit edilen kotlarda kazı ve dolgu yapacağı, fazla yapılan kazı bedelinin ödenmeyeceği(md.2), taşeronun saha tesviye ve dolgusuna 22/02/2012 tarihinde başlayıp en geç 15/04/2012 tarihinde bitireceği, gecikilen her gün için taşeronun 750TL/gün gecikme cezası ödeyeceği, gecikmenin en fazla 10 gün olabileceği, yüklenicinin işin gidişatında aksama olduğu takdirde ihtara gerek kalmaksızın taşeronu işten el çektirmeye veya başka bir taşerona yaptırmaya yetkili olduğu(md.3),..hesaplarda ve ödemelerde yalnızca kazılardan çıkan hafriyat miktarının esas alınacağı(md.4), tespit edilen hafriyat miktarının artması veya eksilmesi halinde fiyatın değişmeyeceği(md.6), yükleniciye ait olan 955L marka paletli iş makinasının taşerona bedelsiz verileceği, yakıt giderlerinin taşerona, operatör masraflarının yükleniciye ait olduğu, ancak bu makinenin çalışmaları esnasındaki tüm kontroller, sorumlulukları ve maddi-manevi cezaların taşeron firmaya ait olacağı(md.8), düzenlemelerine yer verilmiş olduğu, sözleşmeye göre belirlenen iş bitim tarihinin 15/04/2012 olup, yüklenici tarafından verilen süre uzatımıyla işin bitirilmesi gereken tarihin 02/07/2012 olduğu hususları belirlidir.
Davacı ile davalı arasındaki uyuşmazlık hafriyat işinin yapımı konu alan eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, mahkemece dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle asıl davada talep edilen kalemler yönünden fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak talepte bulunulmuş olmakla bu nedenle talep edilen tüm kalemler yönünden istinaf incelemesi yapılmış olup, davada talep edilen ve feragat edilen miktarlar nazara alınarak vekalet ücretinin hesaplanarak hüküm altına alınmış olmasına göre usul ve yasaya uygun karara yönelik taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK.’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının 6100 Sayılı HMK.’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince asıl davada davacıdan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın asıl dava davacısından tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3- Harçlar Kanunu gereğince asıl davada davalıdan alınması gereken 686,10 TL istinaf karar harcından peşin alınan 121,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 564,50 TL harcın asıl dava davalısından tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
4-Harçlar Kanunu gereğince karşı davada davacıdan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan toplam 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın karşı dava davacısından tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
5-Harçlar Kanunu gereğince karşı davada davalıdan alınması gereken 1.366,47 TL istinaf karar harcından peşin alınan 341,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.024,87TL harcın karşı dava davalısından tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
6-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderleri ile ödenen istinaf kanun yoluna başvurma haçlarının kendileri üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361.maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 22.06.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan…

Üye…

Üye…

Katip…