Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/257 E. 2022/1130 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2021/257 – Karar No:2022/1130

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/257
KARAR NO : 2022/1130

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/01/2021
NUMARASI : 2018/905 E-2021/21 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak, Teminat Mektubunun İadesi
(Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 09/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/11/2022
Eser sözleşmesinden kaynaklanan davada mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; taraflar arasında inşaat işi kapsamındaki belirtilen imalata ilişkin 09.03.2016 tarihli sözleşmenin imzalandığını, taşeron olan müvekkillinin sözleşme gereğince 206.000 USD tutarlı kesin ve 31.12.2018 tarihine kadar süreli teminat mektubu verdiğini, müvekkilinin işi layıkıyla yapmasına rağmen davalının hakediş alacaklarını zamanında ödememeye başladığını, Nisan 2016’da işi tamamen ve belirli bir süre için durdurduğunu, bilahare 22.03.2018 tarihinde ise müvekkili dışında nedenlerle işin tamamen ve bir kez daha durdurulduğunu, tüm uyarılara rağmen işe başlamadığını, sözleşmenin ifasının artık imkansız hale geldiğini, zira kararlaştırılan sürelerin geçtiğini, davalıdan faturaya bağlanmış 1.128.361,87 TL bakiye hakediş alacağı ile 111.737,74 TL nakit teminat kesintisi olmak üzere toplam 1.240.099,61 TL alacaklı olduğunu, yine 206.000 USD tutarlı teminat mektubunun da iadesi gerektiğini öne sürerek belirtilen teminat mektubunun iadesiyle 1.240.099,61 TL’nin faiziyle tahsiline karar verilmesini dava etmiştir.
Davalı vekili özetle; iş süresinin ekli uyarı yazılarında belirtildiği üzere davacının söyleşmeye ve müteaddit kereler revize edilen iş programına aykırı hareket etmesi nedeniyle uzadığını, dilekçesinde tarihlerini belirttiği yazılarla davacının geciktiği ve revize programa uymadığı hususlarının davacıya ihtar edildiğini, bu yazıların inşaatın durduğu öne sürülen dönemden iki yıl öncesine ait olduğunu, gecikmeler nedeniyle müvekkilinin ekipman, kira bedeli, cezai şart ve gecikme cezası gibi birçok cezayla karşı karşıya kaldığını, 31.08.2018 tarihli yazıyla idari nitelikte ve müvekkilinden kaynaklanmayan nedenlere dayalı çalışmaya engel durumun kalktığının davacıya bildirildiğini, davacının herhangi bir alacağının bulunmadığını, dava tarihinden sonra 18.12.2018 tarihinde 200.000 TL ödeme yapıldığını, bakiye alacak 928.361,86 TL iken davacının 206.000 USD tutarlı kesin teminat mektubunu iadesiyle müvekkili nezdindeki alacakla takas/mahsup talebinde bulunduğunu, teminat mektubunun iade edildiğini, bakiye alacağın ise teminat olarak tutulduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince;”Somut olayda; davacı tarafından 206.000,00 USD tutarlı teminat mektubunun davalıya teslim edildiği, tarafların ticari kayıtlarında davacı alacağının 928.361,86 TL olarak tespit edildiği, davacının da kabulünde olduğu üzere davalı tarafından davadan sonra 18/12/2018 tarihinde 200.000,00 TL’lik ödeme yapıldığı, 1.128.361,87 TL alacaktan bakiye 928.361,86 TL için davacının 28/12/2018 tarihli yazısı ile 260.000,00 USD bedelli kesin teminat mektubu tutarının davalı şirket nezdindeki 928.361,86 TL hakediş alacağından mahsup edilerek alacak tutarındaki nakdin, nakit kesin teminat hesabına alınmasını ve ilgili kesin teminat mektubunun iadesi talebi ile yazıya müteakip sözleşmede yazılı koşullara havi kesin teminat mektubunun taraflarına sunulması koşuluna bağlı olarak teminat altına alınması talebinde bulundukları 928.361,86 TL hakediş alacağının serbest bırakılmasının bildirildiği, yazıya istinaden de 206.000,00 USD’lik teminat mektubunun davacı yana iade edildiği, ancak kesin teminat mektubu sunulduğuna dair bir bilgi ve belgenin dosyaya kazandırılmadığı, mahsubu talep edilen bakiye hakediş tutarının serbest bırakılmadığı, davacının diğer alacak kalemi olan 111.737,74 TL’lik nakit teminat tutarının sözleşmenin 12.5 maddesinde belirtilen koşulların gerçekleşmediği, diğer bir ifadeyle geçici kabulün yapıldığına dair bir belge olmadığı gibi SGK’dan ilişiksiz belgesininde dosyaya kazandırılmadığı anlaşılmıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle davanın reddine ve yargılama aşamasında ödenen miktar gözetilerek reddedilen miktar üzerinden vekalet ücretinin tayinine karar vermek gerektiği” gerekçesiyle “1-Davanın reddine,” karar vermiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddialarını tekrarla hakediş alacağı bakiyesiyle nakit teminat kesintisi toplamı 1.240.099,61 TL alacağın ısrarla ödenmediği, dava tarihinden sonra 200.000 TL ödeme yapıldığı, 206.000 USD teminat mektubunun 26.12.2018 tarihinde bankaya müracaatla nakde çevrilmek istendiği, nakde çevrilmesi halinde müvekkilinin kredi itibarının sona ereceği, bu nedenle davalıda bulunan bakiye 928.361,86 TL alacağın uhdelerinde tutularak teminat mektubunun iadesine çaresiz rıza gösterildiği, taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu hakediş alacaklarının kabul edildiğinin, faturalandırılıp defterlere kaydedildiğinin, 30.10.2017 tarihinden itibaren alacakların hep eksik ödendiğinin, yine dava tarihi itibariyle 1.128.361,87 TL hakediş alacağı bulunduğunun belirlendiği, sözleşmede iş süresi 8 ay olarak belirlendiği halde davalı tarafça alacaklar ödenmemek ve iş durdurulmak suretiyle süresiz hale getirildiği, mahallinde keşif yapılması taleplerinin mahkemece kabul edilmediği, iddialar sabit olduğu halde davanın reddine karar verildiği nedenleriyle mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve teminat mektubunun iadesi talepli olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 355. madde uyarınca istinaf nedenleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında özellikle davadaki talep 1.128.361,87 TL bakiye hakediş alacağı ile 111.737,74 TL nakit teminat kesintisinin tahsili ve 206.000 USD bedelli kesin teminat mektubunun iadesi talebine ilişkin ise de; dosya kapsamı, taraf beyanları itibariyle yargılama aşamasında 18.12.2018 tarihinde 200.000 TL hakediş alacağının ödenmesiyle kalan 928.361,86 TL’nin kesin teminat mektubunun iadesi üzerine kesin teminatın karşılığı olarak tutulduğunun anlaşılmasına, bu nedenle kesin teminatın iadesine ilişkin sözleşmenin 11.3 ve talep konusu nakdi teminatın iadesine ilişkin 12.5 madde şartlarının dava tarihi itibariyle oluştuğunun davacı tarafça iddia ve ispat edilememiş olmasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 madde gereğince esastan reddine,
2-) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40‬ TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-) İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 361. madde gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 09.11.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır