Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/241 E. 2022/552 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2021/241 – Karar No:2022/552

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/241
KARAR NO : 2022/552
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/11/2020
NUMARASI : 2014/949 E-2020/678 K

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 18/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/05/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; davalı şirket ile davacı arasındaki 23.06.2011 tarihli sözleşme ile davacının, davalının yüklenici olarak yapmayı üstlendiği … Havaalanı inşaatı ile ilgili itfaiye binasının alçı, mantolama, boya, şap işlerinin alt yüklenici olarak imalat işini üslendiğini, bu işlerin her türlü inşaat işi bittikten sonra yapıldığını, davalının havaalanı inşaatında diğer işler içinde değişik yüklenicilerle anlaşmış olduğunu, işler bütün olarak değerlendirildiğinde birinin işinin bitirmesine bağlı olarak diğerinin işe başlayabilmesi şeklinde yürümekte olduğunu, davacının edimini yerine getirdiğini ve bu iş karşılığı 07.07.2011 tarihinde 33.419,44-TL, 30.01.2012 tarihinde 41.665,18-TL olmak üzere toplam 75.084,62-TL‘lik 2 adet fatura kesip davalı şirkete tebliğ ettiğini, davalının bu faturaları ticari defterlerine işleyerek karşılığında 47.604,00-TL ödeme yaptığını ancak bakiye 27.480,62-TL’lik kısmının ödenmediğini, alacağın tahsili için yapılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, %20 inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkilinin … Havalimanı inşaatının sıva, mantolama gibi bir takım işleri için davacı taşeron firma ile 23.06.2011 tarihli sözleşme imzaladığını, davacının işe başladıktan sonra işi zamanında bitirmesi mümkün olmayacak şekilde yavaş çalıştığını ve işi yarım bıraktığını, davacının geç ve eksik ifası nedeniyle 29.945,17-TL ödeme yapmak durumunda kaldığını, iki tarafın borçlarının birbirine mahsup edildiğinde davalı müvekkilinin 2.464,55-TI alacaklı olduğunu savunarak, davanın reddiyle müvekkili lehine asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, taraflar arasındaki anlaşma gereğince dava konusu işlerin davacı tarafından tamamlanarak davalıya ve dava dışı idareye teslim edildiği, buna ilişkin hakediş tutanaklarının dosyada bulunduğu, davalı tarafından işlerin tamamlanmadığı, dava konusu işe ilişkin 2 adet toplam 75.084,62 TL tutarında hak ediş faturası düzenlediği, davalının bunun 47.604,00 TL’sini ödediği, kalan tutarın 27.480,61 TL olduğu, bu tutardan davacının sözleşme kapsamında sorumlu olduğu 8.744,57 TL’lik davalı alacağı mahsup edildiğinde davacının 18.736,04 TL alacaklı olduğu, 13/05/2019 tarihli bilirkişi raporunun açık ve ayrıntılı olması nedeniyle hükme esas alındığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne, alacağın yargılamayı gerektirmesi, likit olmaması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşme gereğince davacının müvekkilinden bir alacağının bulunmadığını, sözleşmenin 3.maddesinde sözleşme bedelinin KDV dahil 60.000,00 TL olduğu ve bu bedel dışında başka bir bedel ödenmeyeceğinin belirtildiğini, tüm işlerin malzemeli olduğunun sözleşmenin 2.1 maddesinde açıklandığını, yine sözleşmenin 14.maddesinde işçilerin SGK primlerinin yüklenici davacıya ait olduğunun düzenlendiğini, 20.maddesinde gecikme cezasının kararlaştırıldığını, yüklenicinin işi süresinde bitirmediğini, buna rağmen hakedişinin ödenmesinin talep etmesinin dürüst bir tutum olmadığını, davacıdan kaynaklanan gecikme sebebiyle müvekkilinin dava dışı idareye karşı işi teslim etmek için masraf yapmak zorunda kalması nedeniyle mağdur olduğunu, toplamda 18.550,00 TL gecikmeden kaynaklı ceza tespit edildiğini, yine sözleşmenin 22.maddesinin son fıkrası gereğince işçiler için 3.861,00 TL, SGK primleri için 1.025,96 TL, sözleşmenin 18.1 maddesi gereğince seramik ustasının şap imalatını zamanında yapmaması nedeniyle 20 günlük yevmiyeye karşılık 1.400,00 TL, yine 17.madde gereğince geçici kabul eksikliklerinin yapılması için malzeme işçilik dahil 1.250,00 TL, davacının işçilerinin yemek bedelleri nedeniyle 3.857,61 TL olmak üzere toplam 11.394,57 TL ödeme yapıldığını, buna göre müvekkilinin toplamda 29.944,57 TL tutarında ödeme yaptığını, iki tarafın borçları mahsup edildiğinde müvekkilinin 2.464,55 TL alacağının bulunduğunu, bu nedenle mahkemece yüklenicinin edimini zamanında yerine getirmemesinden doğan zararlar dikkate alınmadan davanın kabulüne ilişkin kararının yerinde olmadığını, mahkemece eksik inceleme ile tanzim edilen bilirkişi raporu doğrultusunda karar verildiğini, sözleşme gereğince ödenmesi gereken iş bedelinden yukarıda belirtilen 11.397,57 TL ödemenin düşülmesi gerektiğini, davacının kendi kusurundan kaynaklı gecikmelerden sorumlu olduğunu, gecikme bedellerine ilişkin itirazlarının dikkate alınmadığını, işin tam ve eksiksiz teslim edildiği hususunun davacı tarafından ispat edilmesi gerektiğini, ancak davacının bunu ispat edemediğini, şantiye şefinin tek taraflı tuttuğu raporların müvekkili lehine yorumlanması gerektiğini, davacının işi gereği gibi ifa etmediği ve müvekkilinin idareye karşı sorumlu olmasına sebebiyet verdiğini, 04/05/2012 tarihli ihtarnamenin davacının işleri zamanında yapmadığı ve sözleşme gereği yükümlülükleri yerine getirmediğine ilişkin karine olduğunu, bu konuda mahkemece işin bitmesi için makul sürenin ne olduğu ve belirlenen sürenin sözleşmede kararlaştırılan süre ile kıyaslandığında verilen süre içinde davacının işi tamamlaması için makul olduğunun tespit edilmesi gerekirken, bu konuda eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulduğunu belirterek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 1.279,86 TL istinaf karar harcından peşin alınan 320,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 959,86 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince KESİN olmak üzere 18/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …