Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/198 E. 2022/1124 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2021/198 – Karar No:2022/1124
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/198
KARAR NO : 2022/1124

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/11/2020
NUMARASI : 2020/22 E-2020/522 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ :08.11.2022
KARAR YAZIM TARİHİ :09.11.2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili: Müvekkili şirketin kaba inşaat işçiliği ve diğer her türlü inşaat faaliyetlerinde bulunduğunu, davalı şirket ile arasında ticari ilişkiler neticesinde davalı şirketin müvekkili şirkete … Bankası …/Ankara şubesine ait … seri numaralı 05.09.2018 keşide tarihli 82.000,00 TL bedelli çeki verdiğini, müvekkilinin çeki yasal süresinde ibraz etmek istediğinde davalının ricası ve haricen ödeme yapacağını beyan etmesi üzerine karşılıksız işlemi yapılmadığını, çekin yasal sürede bankaya ibraz edilmediğini, sonrasında davalı şirket tarafından çek bedelinin ödenmemesi üzerine müvekkilince Ankara 2.İcra Müdürlüğünün 2019/8147 sayılı dosyasında icra takibine konu edildiğini, icra takibinin davalının itirazı ile durduğunu, arabuluculuk sürecinde de anlaşma sağlanamadığını, davalı şirkete teslim edilen işlere ilişkin faturaların usulüne uygun olarak müvekkili şirketin defterlerine kaydedildiğini ve bu alacağa karşılık da takibe konu olan çekin alındığını, davalının itirazının haksız olduğunu, kaldı ki çek üzerindeki imzaya davalının her hangi bir itirazının da bulunmadığını belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı temsilcisi: Davacı şirket ile davalı şirketin ticari ilişkiler nedeniyle verilen çekle ilgili olarak davacı tarafından açılan takiple ilgili alacak olmadığını, bu durumun davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi ile tespit edileceğini belirterek davanın reddine ve davacının kötü niyetli olarak başlatmış olduğu takip sebebiyle %20′ den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; Davanın ticari nitelikteki hizmet sözleşmesinden kaynaklanan çek alacağına ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olduğu, Ankara 2.İcra Dairesi’nin 2019/8147 sayılı icra dosyasının incelenmesi sonucunda davacı/ alacaklı vekili tarafından davalı/borçlu şirket hakkında 31.05.2019 tarihinde ilamsız takip başlattığı, takibe konu alacağın 05.09.2018 vadeli, … Bank …Şubesi … numaralı çek alacağına dayalı 82.000,00 TL asıl alacak ve 11.740,60 TL işlemiş faizi ile birlikte 93.740,60 TL üzerinden talep edildiği, davalı/borçlu yetkilisi … tarafından 20.06.2019 tarihinde borcu olmadığından borcun tamamına ve ferilerine itirazı ile 24.06.2019 tarihinde İİK’ nın 62 ve 66. maddeleri gereğince icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, mahkemece SMMM bilirkişiden 10.08.2020 tarihli rapor ve 28.09.2020 tarihli ek raporun alındığı, dosyaya davalı tarafından sunulan delillerin incelenmesinde davaya konu çeke ilişkin 3. kişi konumunda olan … Ltd. Şti yetkilisine yapılan elden ödemeye ilişkin şirket yetkilisi tarafından imzalanan yazılı belgelerin dosyada olduğunu, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve lehlerine delil teşkil ettiği, ihtilafa konu 05.09.2018 vadeli … Bank …Şubesi … numaralı 82.000,00 TL bedelli çekin her iki tarafın ticari defterlerine kaydının yapıldığı, davalının çekin … şirketine cirolandığı ve 55.000,00TL … şirketine elden ödeme yapıldığı, daha sonra cironun iptal edildiği, davacı tarafın kötü niyetli olduğuna ilişkin beyanda bulunduğu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre mahkemenin ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebileceği(HMK 22/1), ticari defterlerin ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olmasının şart olduğu(HMK 222/2), bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiğinin ise üçüncü fıkrada düzenlendiği, açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtlarının sahibi aleyhine delil olduğu(HMK 222/4), hüküm kurmaya elverişli denetime açık bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde usulünce tutulmuş her iki taraf defterlerinin incelenmesinde davaya konu çekin her iki tarafın defter kayıtlarında yer aldığı, üçüncü kişiye yapılan ödemenin elden olduğu ve çek üzerinde bu ödemeye ilişkin herhangi bir ibarenin bulunmadığı, davacı tarafın haricen ödemeden haberi olduğu ve kötü niyetli olduğuna ilişkin dosyaya somut delil sunulmadığı bu iddianın sübut bulmadığı, davacının davaya konu alacağı sabit görüldüğünden davacının takibe konu alacağının doğduğu kanaatına varıldığı, alacak likid olduğundan davacı yararına kabul edilen kısım yönünden icra inkar tazminatına hükmedildiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin 82.000,00 TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren alacağa ticari avans faizi işletilmesine, kabul edilen miktar üzerinden hesap edilecek %20 icra inkar tazminatının (16.400,00 TL) davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporundan anlaşılacağı üzere ….Ltd. Şti’ne cirolanan çeke istinaden 18.09.2018 tarihinde 55.000,00 TL elden ödeme yapıldığını ve çeke istinaden yapılan bu ödemenin yazılı evrak halinde getirildiğini, … şirketi tarafından kaşelenmek ve imzalanmak suretiyle hazırlanan bu evrakın müvekkiline teslim edildiğini, ilgili evrakın bilirkişiye de sunulduğunu ve bilirkişi tarafından düzenlenen ek raporda müvekkili tarafından yapılan 55.000,00 TL ödemenin tespitinin yapıldığını, yine bilirkişi tarafından ek raporda belirtilen taşeron personel maaş ödemeleri ve maaş ödemeleri yapılan ödeme kalemlerinin davacı şirketin SGK’lı ve maaşlı çalışan personelleri hakkında olduğunu, bu ödemelerin hepsinin müvekkili tarafından davaya konu çek bedelindeki borca istinaden yapıldığını, borca istinaden yapılan bu ödemelerin toplamının bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere 138.745,71 TL olduğunu, yapılan ödeme miktarının müvekkilinin davacı şirkete davaya konu çeke istinaden herhangi bir borcu kalmadığını gösterdiğini, mahkemeye dava kapsamında mesajlaşma çıktılarının sunulduğunu, bu mesajlaşma çıktılarının çek hamilinin bile bile borçlu zararına hareket ettiğinin açıkça gösterdiğini, mahkemece bu husus dikkate alınmadan ve araştırılmadan karar verildiğini, bu yönüyle kararın eksik araştırmaya dayalı olmakla beraber dosya kapsamında mahkemece atanan bilirkişinin raporunun da aksi yönünde olduğunu, sunulan mesajlaşma çıktısından anlaşılacağı üzere davacı şirketin müvekkili tarafından … şirketine yapılan 55.000,00 TL’lik ödemeyi devralma anında çeke istinaden 20.000,00 TL’lik borç kaldığı yönünde mesaj attığını, hatta davacı şirketin iş bu mesaj vasıtasıyla yukarıda bahsedilen diğer ödemelerin de aslen çeke istinaden yapıldığını kabul ettiğini, sundukları mesajlaşma çıktılarının da müvekkili tarafından … şirketine yapılan ödemeden davacı şirketin çeki devraldığı sırada haberdar olduğunu gösterdiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 5.601,42 TL istinaf karar harcından peşin alınan 1.401,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.200,42 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve ödediği başvuru harcının kendisi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 08.11.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…

Üye…

Üye…

Katip…

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır