Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/17 E. 2022/1177 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2021/17 – Karar No:2022/1177
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/17
KARAR NO : 2022/1177

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/10/2020
NUMARASI : 2015/825 E-2020/418 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 29.11.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 30.11.2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili: Taraflar arasında “Altı Fonksiyonlu Spor Aleti Grubu, Uzay Modülü Oyun Grubu, İki Kuleli Oyun Grubu, İkili Salıncak, Çift Yürüme Aleti, Bacak Esnetme Spor Aleti Serbest Yürüme Aleti, Metal Çöp Kovası, Tek Ayaklı Metal Çöp Kovası, Arkalıklı Metal Bank ve Ahşap Arkalıklı Döküm Bankın” müvekkili şirket tarafından imalatı ve montajı konusunda anlaşma sağlandığını ve 22/10/2014 tarihli sözleşmenin imzalandığını, müvekkili şirketin sözleşme konusu tüm ürünleri imal ederek davalı tarafça ihalesi alınan … Belediyesine ait parkta montajını yaptığını, müvekkilinin sözleşmeden doğan tüm edimlerini yerine getirerek sözleşmeye uygun olarak 20/02/2015 tarihli 71.744,00 TL bedelli faturayı düzenleyerek davalı tarafa gönderdiğini ancak davalının faturayı iade ettiğini, fatura bedelinin ödenmemesi üzerine davalı aleyhine alacağın tahsili amacıyla Ankara 28. İcra Müdürlüğü’nün 2015/9209 sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, itirazın haklı nedenlere dayanmadığını belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili: Müvekkili ile davacı arasında 22/10/2014 tarihli sözleşmede belirtilen ürünlerin imalatlarının yapılarak işverenin göstereceği alana montajlı teslim edilmesine ilişkin sözleşme imzalandığını, bedelin sözleşmenin 4.maddesinde 60.800,00 TL +KDV olarak belirlendiğini yine sözleşmenin 5. maddesinde de sözleşme tarihinden itibaren 12 gün içeresinde imalatçının fabrikasında imal ettiği ürünleri işverenin gösterdiği alanlara montajlı olarak teslim etmesinin kararlaştırıldığını, sözleşmede belirtilen süre dolmasına rağmen davacı tarafın montaj edilmesi gereken ürünleri teslim etmediğini, müvekkiline bu işten kaynaklı olarak gecikme nedeniyle belediyece ceza kesildiğini, söz konusu ürünlerin tam ve sağlam olarak teslim edilmediğinin şantiye koordinatörünün de imzalamış olduğu 01/12/2015 tarihli tutanak ile tespit edildiğini, davacı şirketin zarar görmemesi maksadıyla müvekkilinin teslim edilen ürünleri kabul ettiğini ve bu kısım için gerekli ödemeyi de yaptığını, söz konusu tutanak içeriğinde kusurlu ve gelmeyen ürünlerin yazılarak bunların iade edildiğinin belirtildiğini, müvekkilinin yaşanan gecikmeden ve eksikliklerden sonra… isimli firma ile 15/12/2014 tarihinde 58.900,00 TL +KDV bedelli sipariş sözleşmesi imzalandığını, yarım kalan işlerin tamamlanması için bu firmaya 05/01/2015 tarihli fatura karşılığında KDV dahil toplam 69.502,00 TL ödendiğini, müvekkilinin zarara uğradığını, müvekkilince davacı şirkete fatura bedelinin bir kısmının çek karşılığı ödendiğini, fatura bedelinin tamamı üzerinden takibe geçilmesinin de iyiniyetli bir yaklaşım olmadığını, davacıyla akdedilen sözleşmede sözleşme bedelinin %50’sinin çek olarak alınacağı ve 90 gün vadeli olacağının belirtildiğini, müvekkilinin buna karşılık olarak 20/01/2015 tarihli ve 30.400,00 TL bedelli çeki şirket ortağı olan … isimli kişi adına keşide ettiğini, söz konusu çekin Ankara 28. İcra Müdürlüğü’nün 2015/10657 sayılı dosya üzerinden takibe konulduğunu ve müvekkilince tamamının ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince: Davanın eser sözleşmesinde kaynaklanan ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, taraflar arasında düzenlenen 22/10/2014 tarihli sözleşmenin 3. ve 5. maddelerinde işin konusunun sözleşme konusu ürünlerin imalatının yapılarak işverenin göstereceği alana montajlı teslimi işi olduğu, bu niteliği itibariyle taraflar arasında akdedilen sözlemenin 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi olup, davacının taşeron, davalının yüklenici olduğu, taraflar arasında yapılan sözleşmenin 3. maddesinin açıklamalar bölümünde taşeronun, idarece belirlenen proje ve teknik şartnameye uygun olarak işi yapıp, idareye kabul ettireceği, 4.maddesinde işin bedelinin KDV dahil 71.744,00 TL olacağı, 5. maddesinde işin tesliminin sözleşme tarihinden itibaren 12 gün olacağı, ürünlerin montajı yapıldıktan sonra teslim tesellüm belgesi düzenleneceği, 6. maddesi ile de sözleşme bedelinin %50’sinin malzeme teslim tarihinde geri kalanının ise çek olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığı, davacı taşeronun bu sözleşme kapsamında üstlendiği imalat ve montaj işlerini yaparak teslim ettiğini, düzenlenen faturanın ise davalı tarafından iade edilerek iş bedelinin ödenmediğini belirterek davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline karar verilmesini talep ettiği, davalı yüklenicinin işin sözleşmede kararlaştırılan süreden sonra, eksik ve ayıplı yapıldığını ileri sürerek davanın reddini savunduğu, tarafların iddia ve savunmaları, icra dosyası, taraflar arasında kurulan sözleşme örneği, celp edilen kayıtlar, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında akdedilen 22/10/2014 tarihli sözleşme uyarınca davacının takibe dayanak 20/02/2015 tarihli 71.744,00 TL bedelli faturaya konu “6 fonksiyonlu spor aleti grubu, uzay modülü oyun grubu, iki kuleli oyun grubu, ikili salıncak, çift yönlü aleti, bacak esnetme spor aleti, serbest yürüme aleti, metal çöp kovası, tek ayaklı metal çöp kovası, arkalıklı metal bank, ahşap arkalıklı döküm bank’ın” imalat ve davalının istediği alana montajı işini yapıp teslim ettiği ve ancak davalının yapılan iş bedelini ödemediğinin anlaşıldığı, davacının dava konusu ürünleri davalının istediği yere getirip montajını yaparak 08/12/2014 tarihinde… isimli kişiye teslim ettiği, her ne kadar teslim alan olarak tutanağı imzalayan…’ın davalının SGK’ya bildirdiği çalışanı olmadığı belirlenmiş ise de, dava dışı iş sahibi … Belediyesinden celbedilen belgelerden dava konusu işin 22/01/2015 tarihinde geçici kabulünün yapıldığı, bahsedilen işe ilişkin malzemelerin firma tarafından getirtilip, istenilen alanlara montajının yapıldığının anlaşıldığı, aynı cevabi yazıda; davalının savunmasında geçen geç teslim nedeniyle yükleniciye cezalar kesildiğine, eksik veya kusurlu ifa yapıldığına dair bir açıklamada da bulunulmadığı, bu hususta davalı yüklenicinin de herhangi bir belge sunamadığının dosya kapsamından sabit olduğu, esasen, davalının davaya cevaplarında ve cevap dilekçesi ekinde sunduğu “tutanaktır” başlıklı ve tek taraflı düzenlediği 01/12/2015 tarihli belgeyle sözleşme konusu ürünlerin uzay modüllü oyun grubu, iki kuleli oyun grubu ve arkalıklı metal bant dışındaki ürünlerin teslim edildiğini kabul ettiği, 6 fonksiyonlu oyun aleti grubu ile ahşap arkalıklı döküm bantın kusurlu olduğundan iade edildiğini savunduğu, ancak eksik teslim aldığı ve iade ettiği ürünlere ilişkin davacıya gönderilen herhangi bir uyarı veya ihtarnameyi dosyaya sunamadığı, öte yandan davalı yüklenicinin eksik ve ayıplı ürünleri dava dışı… isimli yerden temin ettiğine dair fatura ibraz etmiş ise de yaptırılan bilirkişi incelemesinde bu faturanın davalı defterlerine dahi kaydedilmediği ve davalıya ait 2015 Ocak-Şubat aylarına ait BA formunda fatura konusu malların bulunmadığının tespit edilmiş olduğu, bu halde yapılan işin davacı tarafından yerine getirildiğinin kabulü gerektiği, sözleşme uyarınca iş bedelin %50’si malzemelerin teslimi sırasında, bakiyenin ise çek olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığı, davacının ticari kayıtlarına göre takip konusu miktar kadar davalıdan alacaklı olduğunun sabit olduğu, her ne kadar davalının bir kısım ürün bedeli olarak 30.400,00 TL çek keşide edilerek dava dışı … isimli kişiye teslim edildiğini, bu kişinin de söz konusu çeki icraya koyarak tahsil ettiğini savunmuş ise de adı geçenin davacı şirket ortağı ve çalışanı olmadığının dosya kapsamından anlaşıldığı, hükme esas alınan bilirkişi raporu ile de söz konusu çekin davalı ticari defterlerinde davacı cari hesaplarında kayıtlı olmadığının tespit edildiği, davalı yanın da kabulüne göre, dava dışı … isimli kişinin kendisini firma yetkilisi olarak tanıtması üzerine, herhangi bir araştırma yapılmaksızın çekin bu kişiye teslim edildiği, bir an için davalı yüklenicinin anılan çeki, sözleşme konusu iş için verdiği kabul edilse dahi, bu halde ödemeyi hakkı olmadan talepte bulunan şahsa yaptığından yine borcundan kurtulamayacağı ve “kötü ödeyen iki kere öder”karinesine göre ikinci kere ödemek zorunda olduğu, açıklanan nedenlerle davacıya ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılan incelemede davacının, davalı şirketten icra takibine konu edilen bedel kadar alacaklı olduğu, davalı tarafından davacıya ödeme yapılmadığı, alacağın sözleşme ile belirlenen bedel olduğu, varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirmediği, alacağın likit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 2015/9209 sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, takibe konu 71.744,00 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Sözleşme bedelinin sözleşmenin 4. maddesinde 60.800,00 TL + KDV olarak belirlendiğini, yine sözleşmenin 5.maddesinde de sözleşme tarihinden itibaren 12 gün içerisinde imalatçının fabrikasında imal ettiği ürünleri işverenin gösterdiği alanlara montajlı olarak teslim etmesinin kararlaştırıldığını, bu durumda davacının işi 03.11.2014 tarihinde teslim etmesi gerektiğini, ancak davacının işi müvekkiline teslim ettiğine dair bir belgenin sunulamadığını, icra takibine konu edilen faturanın 20.02.2015 tarihli olduğunu, işin teslimi için belirlenen son günün ise 03.11.2014 tarihi olduğunu, yani iş bitimi için belirlenen tarihten yaklaşık üç ay sonra kesilmiş bir faturanın söz konusu olduğunu, ayrıca faturanın müvekkili şirkete teslim edilmediğini, teslim edildiğine dair herhangi bir belgenin de mahkeme dosyasına sunulmadığını, müvekkilinin söz konusu faturadan icra takibi ile haberdar olduğunu, dolayısıyla iş teslimi yapılmamış olmakla birlikte kesilen faturanın da süresinde düzenlenip müvekkiline teslim de edilmediğini, dolayısıyla Vergi Usul Kanunu göre de söz konusu faturanın hiç düzenlenmemiş sayıldığını, bilirkişi raporunda her ne kadar faturanın … kargo ile gönderildiği belirtilse de bunun kabulünün mümkün olmadığını, müvekkiline kargo ile herhangi bir fatura teslim edilmediği gibi, kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için bir kargo teslim edildiği düşünülse dahi bunun fatura olduğunun açıklama kısmında yazmadığını, dolayısıyla kargo içeriğinde ne olduğu belirsiz olacağından faturanın ibraz edildiği sonucuna varılamaması gerektiğini, sözleşmede belirtilen 12 günlük süre dolmasına rağmen imalatı yapılarak montaj edilmesi gereken ürünlerin teslim edilmediğini, müvekkiline bu işten kaynaklanan gecikme sebebiyle ceza kesildiğini, sözleşmede yer alan edimlerin ifa süresi içerisinde söz konusu ürünlerin tam ve sağlam olarak teslim edilmediğinin şantiye koordinatörünün de imzalamış olduğu 01.12.2015 tarihli tutanak ile tespit edildiğini, davacı firmanın zarar görmemesi maksadıyla müvekkilinin teslim edilen ürünleri kabul ettiğini ve bu kısmı için gerekli ödemeyi de yaptığını, müvekkilinin belediye ile gecikme sebebiyle sorun yaşamasına sebebiyet veren gecikmeden ve eksikliklerden sonra… isimli firma ile 15.12.2014 tarihinde sipariş sözleşmesi imzaladığını, belirtilen tutanak içeriğinde de eksik olarak tespit edilen 6 fonksiyonlu Spor Aleti Grubu, Uzay Modülü Oyun Grubu, İki Kuleli Oyun Grubu, 28 adet Arkalıklı Metal Bank ve 11 adet Ahşap Arkalıklı Döküm Bank için müvekkilinin yeni bir firma ile sözleşme imzalamak zorunda kaldığını ve 58.900,00 TL + KDV bedelle sözleşme imzaladığını, davacı firma ile yaptığı sözleşmeye göre çok daha fazla bedelle işin kalanını tamamlayabilmek için sözleşme imzalamak zorunda kaldığını ve bu sebeple müvekkilinin zarara uğradığını, işin kalanını yapan firmaya 05.01.2015 tarihli fatura karşılığında 58.900,00TL + KDV olmak üzere toplam 69.502,00 TL ödendiğini, davacı firma ile akdedilen sözleşme içeriğinde sözleşme bedelinin %50’sinin çek olarak alınacağı ve 90 gün vadeli olacağının belirtildiğini, müvekkilinin buna karşılık olarak 20.01.2015 tarihli ve 30.400,00 TL bedelli çeki şirket ortağı olan … isimli kişi adına keşide ettiğini, söz konusu çekin Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 2015/10657 sayılı dosyası üzerinden takibe konulduğunu ve müvekkili tarafından tamamının ödendiğini, davacı şirket ile …’ın ortak olarak hareket ettiğini, gerekirse bu konu ile ilgili olarak tanık dinletilebileceğinin belirtildiğini, ayrıca davacı ile yapılan sözleşme içeriğinde sözleşme bedelinin %50′ sinin çek olarak alınacağı ve 90 gün vadeli olacağı belirtilmiş olmakla birlikte … isimli kişiye verilen çekin aynı nitelikte olmasının tesadüf olamayacağını, yine …’a ait ticari defter kayıtlarının da incelenmesi ve ticaret sicil müdürlüğünden araştırma yapılmasını talep ettiklerini, yine bilirkişi raporunda … isimli şahsın şirket yetkilisi olup olmadığının araştırılmasının beyan edildiğini, ancak mahkemece bu yönde bir araştırma yapılmadığını, davacı şirket tarafından sözleşmede yer alan ürünlerin tam ve sağlam teslim edildiğine dair herhangi bir belgenin mahkeme dosyasına sunulmadığını, edimini tam olarak yerine getirdiğini iddia eden tarafın bu iddiasını ispatlaması gerektiğini, davacının her ne kadar teslimatın… isimli şahsa yapıldığını iddia etse de yargılama aşamasında bunu ispat edemediği gibi, gelen SGK kayıtlarında da müvekkili şirketin veya işi ihale eden belediyenin o isimde bir çalışanı olmadığının görüldüğünü, dolayısıyla ürünlerin teslim almaya yetkili kimseye teslim edilmediği anlaşılmasına rağmen bilirkişinin ürünler eksiksiz teslim edilmiş gibi tespit ve hesaplama yapmasının kabul edilebilir olmadığını, sözleşme gereklerinin yerine getirilmemesinden dolayı zarara uğrayan tarafın davacı değil müvekkili olduğunu, zira davacı taraftan kaynaklanan gecikme sebebiyle hem belediyeye gecikme cezası ödemek zorunda kaldığını hem de işin kalan kısmını tamamlayabilmek için daha yüksek bedellerle sözleşme imzalamak zorunda kaldığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık 22.10.2014 tarihli eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.900,83 TL istinaf karar harcından peşin alınan 1.226,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.674,83 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve ödediği istinaf başvuru harcının kendisi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 29.11.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…

Üye…

Üye…

Katip…

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır