Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/166 E. 2022/1302 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2021/166 – Karar No:2022/1302
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/166
KARAR NO : 2022/1302

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/07/2020
NUMARASI : 2017/906 E-2020/390 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak ve Tazminat, İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 27/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/12/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan asıl davada alacak ve tazminat, birleşen davada davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasında mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davalı-birleşen davada davacı ….Şti.vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkili şirket ile davalı yüklenici arasında “Çatı Kaplama ve Oluk Yapılması” işi konusunda 31/10/2017 tarihli anlaşma yaptıklarını, sözleşmeye göre işin teslim tarihinin 15/11/2017 tarihi olduğunu, müvekkilinin kendi üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini, 02/11/2017 tarihinde 29.452,00 TL ödeme yaptığını, davalının taahhüdünde olmasına rağmen 13/11/2017 tarihinde 14.863,85 TL’lik taşyünü alındığını, davalı şirketin işi süresinde bitirmediğini, kısmen yaptığı imalatların da işin evsafına uygun olmadığını, yüklenici firmanın işi yarım bırakıp gittiğini, gerekli tedbirleri almadığı için yağan yağmur neticesinde taşınmazın içinde, çatısında, imalatlarda ve malzemelerde bozulmalar meydana geldiğini, bunun üzerine müvekkilince Ankara 47.Noterliğinin 23/11/2017 tarih ve … yevmiye no’lu ihtarnamesi keşide edilerek sözleşmenin feshedildiğini, delillerin tespiti amacıyla Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/57 D. İş sayılı dosyasında yapılan keşif sonrası alınan tespit raporunun 6.maddesinde de belirtildiği üzere yapılan ayıplı ve hatalı imalatların tamamının sökülmesi ve bu işlerin sökümünün yapılması için 11.800,00 TL ödeme yapılması gerektiğini, tespit masrafları toplamı olan 1.521,80 TL’nin de davalıdan tahsil edilmesi gerektiğini belirterek; fazlaya dair her türlü dava ve talep hakkı saklı kalmak kaydıyla, davalı tarafa yapılan 29.452,00 TL ödeme, taşyünü alımı için yapılan 14.863,85 TL ödeme olmak üzere toplam 44.315,85 TL’nin ödemelerin yapıldığı tarihlerden itibaren işleyecek ticari faizi ile, yapılan hatalı ve ayıplı imalatların sökülmesi masraf bedeli olan 11.800,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte, delil tespiti için yapılan 1.521,80 TL masrafın da dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; davacı tarafın davasının yokluklarında yapılan eksik inceleme, hatalı değerlendirme ve tespit isteyenin yönlendirmesi ile düzenlenen rapora dayandığını, bu raporu kabul etmediklerini ve itirazlarını da sunduklarını, müvekkili şirketin yüklenici firma olarak davacının imza yetkilisi … ile sözlü ve 31/10/2017 tarihli yazılı sözleşme ile 252 Ada, 22 parseldeki taşınmazın çatı kaplama işine, taahhüt ettiği günde başladığını ve tüm yükümlülüklerini yerine getirerek işi kurallara uygun şekilde yürüttüğünü, sözleşme ile 15/11/2017 günü davacı tarafça, müvekkil şirkete verileceği taahhüt edilen 29.452,00 TL bedelli iki adet çekin müvekkiline verilmediğini, öncelikli edim yükümlülüğünü yerine getirmeyen tarafın, karşı taraftan edim yükümlülüğünü yerine getirmesini talep edemeyeceğini, müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu sadece avans olarak 29.402,00 TL aldığını, hazır edilen imalatlar nedeniyle 20.000,00 TL daha alacaklı olduğunu, yapılan anlaşmaya istinaden müvekkilinin davacı şirkete 21/10/2017 tarih ve …yevmiye numaralı 58.905,00 TL’lik irsaliyeli faturayı keşide edip teslim ettiğini ve davacı tarafça hiçbir itirazda bulunulmadığını, kalan ödemelerin yapılmasının zaruri olduğunu, müvekkili şirketçe açılan Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/12 Esas sayılı dosyası ile mevcut dosyanın birleştirilmesi gerektiğini belirterek; davanın reddini savunmuştur.
BİRLEŞEN ANKARA 7.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2018/12 ESAS- 2018/505 KARAR SAYILI DOSYASINDA;
Davacı vekili; taraflar arasında iş yapımı konusunda anlaşma yapıldığını, yapılan anlaşamaya istinaden müvekkilinin işi bitirdiğini ve akabinde davalı tarafa takibe konu 21/10/2017 tarih ve … yevmiye numaralı 58.905,00 TL bedelli faturanın teslim edildiğini, alacağın tahsili için müvekkilinin ihtiyati haciz talebinde bulunduğunu ve … şubesine müzekkere yazıldığını, davalının hem takibe hem de ihtiyati hacze itiraz ettiğini, müvekkilinin karşı taraftan alacağının olduğunu belirterek; davalının Ankara 2.İcra Müdürlüğü’nün 2017/22634 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptalini, %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı takdirini talep etmiştir.
Davalı vekili; müvekkili aleyhine açılan davayı ve ileri sürülen iddiaları kabul etmediklerini, müvekkili şirket ile davacı arasında 31/10/2017 tarihinde anlaşma yapıldığını sözleşmeye göre işin teslim tarihinin 15/11/2017 tarihi olduğunu, müvekkilinin sözleşme uyarınca yükümlülüklerini yerine getirdiğini, 02/11/2017 tarihinde 29.452,00 TL ödeme yaptığını, davalının taahhüdünde olmasına rağmen 13/11/2017 tarihinde 14.863,85 TL’lik taşyünü aldığını, yüklenici firmanın işi yarım bıraktığını, müvekkili şirketin uğradığı zararların tazmini için Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2017/906 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ve birleştirilmesi gerektiğini belirterek; davanın reddini ve takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatı takdirini savunmuştur.
Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/05/2018 tarih ve 2018/12 Esas -2018/505 Karar sayılı kararı ile; Mahkeme dosyasının, Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/906 Esas sayılı dava dosyası ile aralarındaki hukuki ve fiili irtibat nedeniyle birleştirilmesine, yargılamanın Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/906 Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine karar verilmiştir.
Mahkemece, asıl davanın alacak, birleşen davanın itirazın iptali davası olduğu, asıl ve birleşen davada taraflar arasındaki ihtilafın; sözleşme kapsamında yapılan işin sözleşmeye, bilim ve fen kurallarına ve sözleşmeye uygun ve eksiksiz yapılıp yapılmadığı, tarafların birbirlerine karşı alacak taleplerinde haklı olup olmadıkları, haklılar ise alacak miktarları noktasında toplandığı, asıl dava yönünden yapılan değerlendirmede; taraflar arasında 31/10/2017 tarihinde konusu … parsel sayılı taşınmazdaki “Çatı Kaplama ve Oluk Yapılması” işi olan toplam 58.905,00 TL bedelli karşılıklı edimlerin ve yükümlülüklerin belirtildiği, TBK 470. maddesi kapsamında eser sözleşmesinin imzalandığı, ön edim olarak davacı-karşı davalı tarafından, davalıya 29.452,00 TL ödeme yapıldığı, davacı tarafından davalının sözleşme gereği işi süresinde teslim etmediği, yapılan işin de, sözleşmeye uygun olmadığı, işin yarım bırakıldığı gerekçesiyle 23/11/2017 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname ile sözleşmenin 31/10/2017 tarihinde fesih edildiği, yapılan ödemelerin iadesinin istenildiği, davalı-karşı davacı tarafından işe ilişkin kesilen faturanın iade edildiği, davalı-karşı davacı tarafından Ankara 40.Noterliği’nin 07/12/2017 tarih ve … Yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cevap verildiği, Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/57 D.İş sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığı, alınan tespit raporunda; yapılan imalat ve işçiliğin, gerek sözleşmeye ve gerekse fen ve sanat kurallarına uygun olmadığı ayrıca gerekli önlemler alınmadığından yağmur nedeniyle ıslanarak fonksiyonlarını kaybetmiş olduklarının ve bu nedenle yapılmış olan imalatların kaldırılarak çatı kaplamasının sözleşmedeki şartlara uygun olarak yeni malzeme ile yeniden yapılmasının gerektiğinin belirtildiği, alınan 10/12/2019 tarihli kök ve 13/03/2020 tarihli ek bilirkişi heyet raporlarının hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu, davacı-karşı davalının aralarında imzalanmış olan 31/10/2017 tarihli eser sözleşmesi gereği; üzerine düşen edimleri yerine getirdiği, davalının ise Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/57 D.İş sayılı tespit dosyasında da belirtildiği üzere, sözleşme gereği işi fen ve sanat kurallarına uygun yapmadığı gerekli önlemleri almadığından yapılanların da yağmur nedeniyle ıslanarak fonksiyonlarını kaybettiği, bu durumda işin sözleşme şartlarına uygun olarak yeni malzeme ile yeniden yapılması gerektiğinden, ayıbın giderilebilecek mahiyette olmadığı, ayıbın niteliği gereği eserin tamamiyle reddinin gerektiği, davacının sözleşmeden dönme ve bedelin iadesi talebinin, ihbar yükümlülüğünü ihtar çekmek suretiyle kullanmasının haklı olduğu; davacı-karşı davalı talebinin, sözleşme nedeniyle 29.452,0 TL, çatı yapımı işinde gerekli taşyünü için 14.863,85 TL, hatalı ve ayıplı imalatların sökülmesi için gerekli masraf bedeli 11.800,00 TL ve delil tespiti için 1.520,80 TL olmak üzere 57.637,65 TL olduğu, ancak bilirkişi raporlarında tespit edildiği üzere, davanın kısmen kabulü ile 29.452,00 TL (ödeme) ve 14.863,85 TL malzeme bedeli olmak üzere toplam 44.315,85 TL’nin davalının temerrüd tarihi olan 29/11/2017 tarihinden itibaren, söküm masrafı 10.000,00 TL ve delil tespit masrafı 716,50 TL olmak üzere 10.716,50 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verildiği, birleşen dava yönünden yapılan değerlendirmede; taraflar arasında 31/10/2017 tarihinde konusu … parsel sayılı taşınmazdaki “Çatı Kaplama ve Oluk Yapılması” işi olan toplam 58.905,00 TL bedelli, karşılıklı edimlerin ve yükümlülüklerin belirtildiği BK 470. maddesi kapsamında eser sözleşmesinin imzalandığı, davalı-karşı davacının yüklenici olduğu, iş bu sözleşme gereği işi bitirip, davalı-karşı davacı tarafa 21/10/2017 tarih ve … yevmiye numaralı 58.905,00 TL’lik faturanın düzenlenerek teslim edildiği, alacağın tahsili için ihtiyati haciz kararı alındığı, karara karşı davalı-karşı davacının itiraz ettiği, davacı-karşı davalı tarafından alacaklı olduğu iddiasıyla Ankara 2.İcra Müdürlüğünün 2017/22634 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı, söz konusu faturanın icra takibine dayanak gösterildiği, davalı-karşı davacı tarafından süresinde ve usule uygun olarak itiraz edildiği görülmüş olup, dosya kapsamında hüküm kurmaya ve denetime elverişli kabul edilen 10/12/2019 tarihli kök ve 13/03/2020 tarihli ek bilirkişi heyet raporlarında ve Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/57 D.İş sayılı tespit dosyası raporunda açıkça belirtildiği üzere; söz konusu eser sözleşmesine konu işi yüklenen davacı-karşı davalının yapılan imalat ve işçiliğini gerek sözleşmeye, gerekse fen ve sanat kurallarına uygun yapmadığı, gerekli önlemleri almadığı için malzemelerin fonksiyonlarını kaybettiği, bu durumda TBK. 471. maddesinde yer alan sadakat ve özen yükümlülüğü ile basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki ve teknik kurallara uygun davranma yükümlülüğünü yerine getirmediği, eserin TBK. 474. maddesi kapsamında ayıplı olduğu iş sahibi davalı-karşı davacı tarafından ayıbın bildirildiği, 475. maddesi gereğince ayıbın niteliği dikkate alınarak sözleşmeden dönme hakkının kullanıldığı anlaşılmakla söz konusu 31/12/2017 tarihli eser sözleşmesinden kaynaklı davalı-karşı davacının alacağının bulunmadığı, icra takibine yapılan itirazın yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davalı- birleşen davada davacı ….Şti. vekili istinaf başvurusunda; davacı-birleşen davada davalı iş sahibinin taraflar arasındaki sözleşmeye göre verilmesi taahhüt edilen 29.452,00 TL bedelli iki adet çeki, müvekkiline vermediğini, öncelikli edim yükümlülüğünü yerine getirmeyen karşı tarafın, müvekkilinden işi bitirmesini bekleyemeyeceğini, taraflar tacir olduğuna göre mali müşavir bilirkişinin tespitlerinin öncelikli olması gerektiğini, dosyadaki mali müşavir raporunda, birleşen davanın konusu olan icra dosyasının takip tarihi olan 14/12/2017 tarihi itibariyle davacı iş sahibinin davalı müvekkiline 29.453,00 TL bakiye borcu bulunduğunun tespit edildiğini, buna rağmen mahkemece davanın reddine karar verilmesinin kabul edilemeyeceğini, …bilirkişi …’nin raporlarının ise eksik inceleme ve hatalı değerlendirme içerdiğini, zira raporun davacı tarafından Ankara 5.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/57 D.İş dosyasından alınan 16/12/2017 tarihli tespit raporuna dayandığını, tespit raporunu müvekkili şirketin yokluğunda keşif yapılması nedeniyle kabul etmediklerini, müvekkili şirket tarafından yapılan imalatların hepsinin bilirkişi kurulu raporunun aksine sözleşmeye ve fen sanat kaidelerine uygun yapılmış olup, teslim sırasında hiçbir ayıp bulunmadığını, dinlenilen tanık ifadelerinde de teslim anında açık bir ayıbın olduğunun söylenmediğini, yağmur sonrasında malzemenin zarar gördüğünün ve yapılan imalatın ayıplı nitelik taşıdığının belirtildiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin “Diğer Hususlar” başlıklı maddesinin 2. bendine göre, malzeme muhafazasının işverene bırakıldığını, kaldı ki; müvekkilinin kendi sorumluluğu olmamasına rağmen muhafazayı da daha önce sunulan fotoğrafta görüldüğü üzere sağladığını, iş sahibinin teslimde muayene yükümlülüğünü yerine getirmediğini, ayıp ihbarında da bulunmadığını, kutu profillerin bilirkişi raporunda belirtilenin aksine sözleşmede yer alan maddesine uygun olarak 61 cm aralıkla yapıldığını, kaldı ki; taş yününün eninin 60 cm olduğu gözetildiğinde 61 cm aralık olmasının zorunlu olduğunu, tespit tarihinin Kasım ayı olması ve yağışların olması nedeniyle ürünler, zarar görmüş ise bu zarara sözleşmenin yukarıda yer verilen maddesi uyarınca müvekkilinin katlanmasının mümkün olmadığını, karşı taraf taleplerini kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için tersi düşünülse dahi davacı iş sahibinin müvekkili şirketi TBK’nın 125. maddesi çerçevesinde temerrüde düşürmemiş olup kötü niyetli olduğunu, fesih ile işin bitim tarihi arasındaki 8 günlük süre esas alındığında süre verilmesi gerektiğinin sabit olduğunu, kaldı ki; sözleşmede yer alan 15/11/2017 tarihli çek müvekkiline teslim edilmediği gibi işin de gecikmediğini, dava konusu olayda, imalatların muhafazasının karşı tarafça sağlanması gerekirken sağlanmadığını, bu nedenle imalatların zarar görmesine karşı tarafın sebebiyet verdiğini, davacının kendi kusuru ile sebebiyet verdiği zarara müvekkilinin katlanmasının beklenemeyeceğini, mahkemece kusur değerlendirmesi yapılmamasının hatalı olduğunu, taşyünü bedelinin müvekkili şirkete ödenmediğini, karşı taraftan alındığı iddia edilen yeni taşyününün ise sözleşmede belirtilen özelliklere uygun olmadığını, davacının 3. kişiden temin ettiği taşyününün sözleşme özelliklerine aykırı olup, müvekkilinin bu bedele katlanmasının mümkün olmadığını, ürün bedelinin de fahiş olduğunu, bu hususta hiçbir inceleme yapılmadığını, Mahkeme kararına dayanak gösterilen tespit keşfinin müvekkili şirketin yokluğunda hukuki dinlenme hakları elinden alınarak yapıldığından, yöntemince yapılmayan bu keşfe dayanarak hüküm kurulamayacağını, taraflar arasındaki sözleşmenin, ancak ödemenin yapılması ile geçerli hale geleceğini, bu durumda sözleşmenin 02/11/2017 tarihinde geçerli hale geldiğini, buna göre işin teslim tarihinin ise malzeme 5 iş günü + montaj 10 iş günü olarak hafta sonları düşüldüğünde 23/11/2017 olacağını, bu nedenle iş teslim edilmeden önce davacının ödeme yükümlülüğünü yerine getirmemesinin, sözleşmeye bağlı kalmadığını göstermekte olup, haksız olarak iş teslim süreci içerisindeyken yapılmış imalatları söktürmesinin de kötüniyetini gösterdiğini belirterek; eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile verilen, mahkeme kararının kaldırılmasını, haklı birleşen davalarının kabulüne, haksız asıl davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl dava imalatın kabule icbar edilemeyecek nitelikte ayıplı olması nedeniyle sözleşmeden dönme ve zararların tazmini, birleşen dava bakiye iş bedeli nedeniyle yapılan ilamsız takibe itirazın iptali istemlerine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen karara karşı davalı- birleşen davada davacı ….Şti. vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen 31/10/2017 tarihli sözleşme, niteliği itibariyle 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi olup, davacı-birleşen davada davalı …A.Ş. iş sahibi, davalı-birleşen davada davacı ….Şti. yüklenicidir. İş bu sözleşme ile yüklenici ….Şti., iş sahibi ….A.Ş.’nin… Çatı Kaplama Ve Oluk Yapılması İşlerini üstlenmiştir. Sözleşmenin 5.maddesinde kenetli çatı kaplama yapılması işinin bedelinin anahtar teslim 41.820,00 TL + KDV, oluk yapılması işinin bedelinin yine anahtar teslim 8.100,00 TL + KDV olmak üzere toplam 58.905,00 TL olduğu, 8. maddesinde ise; işin teslim süresinin toplam 15 gün olduğu belirtilmiştir. Yine sözleşme kapsamında yapılacak imalatların yerleri ve miktarları da gösterilmiş, ayrıca, “Diğer Hususlar” başlıklı 9. maddesinde; malzemenin şantiyeye indirildikten sonra şantiyede muhafazasının işverene ait olduğu, montajı bitmiş kısımların ölçülerek yazılı teslim tutanağı ile şantiye yetkilisi ile gezilerek teslim edileceği, teslimden sonraki (üçüncü şahısların bozması halinde) sorumluluğun işverene ait olduğu kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin 7.maddesinde ise, iş bedelinin ne şekilde ödeneceği düzenlenmiş olup, 29.452,00 TL peşinatın yüklenicinin banka hesabına ödeneceği, çeklerin ise iş tesliminde yani 15 Kasım’da verileceği, 14.726,00 TL bedelli çekin 25/12/2017 vadeli olacağı, 14.726,00 TL bedelli ikinci çekin ise 25/01/2018 vadeli olacağı kabul edilmiştir.
Peşinat olarak yapılması gereken 29.452,00 TL ödemenin yapıldığı tarafların kabulünde olup, sözleşme hükümlerine göre, iş sahibi, üstlendiği ilk ödemeyi yapmış olmakla, işin tamamı teslim edilmeden, kalan iş bedelini ödeme yükümlülüğü olmadığından, yüklenicinin, iş sahibinin öncelikli edimini yerine getirilmediği savunmasının yerinde olmadığı, yine taraflar arasındaki sözleşmenin yukarıda açıklanan 9.maddesine göre, şantiyeye getirilen malzemenin şantiyede muhafazası iş sahibine ait olmakla birlikte, aynı maddeye göre, montajı yapıldıktan sonra teslim edilene kadar imalatın sorumluluğunun yükleniciye ait olduğu, yüklenici tarafından yapılan imalatların sözleşmede gösterilen usulüne uygun olarak iş sahibine teslim edilmediği, çatıdaki ayıplı imalat nedeniyle, kullanılmak üzere iş sahibince yükleniciye teslim edilen ve yüklenici tarafından henüz imalatta kullanılmayan malzemeler ile imalatta kullanılan malzemelerde meydana gelen hasar ve bozulmalardan, yine bu kapsamda bozulan ve kullanılamayacak halde olan malzemelerin kaldırılması masraflarından da yüklenicinin sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Yine dosya içinde bulunan Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/57 D.İş sayılı tespit dosyasında alınan tespit raporundan, mahallinde yapılan 28/11/2017 tarihil keşif itibariyle oluk imalatının hiç yapılmadığı, çatı kaplama imalatının asansör kule cephesi ve kule üstünde hiç yapılmadığı, sadece beton çatı üzerinde kutu profil+ taş yünü+ osb+buhar dengeleyici yapıldığı, bunun üzerine konulması gereken 0,70 mm et kalınlığında galvanizli sac, 5 mikron astar ve 20 mikron epoksi polyester boya imalatının yapılmadığı, yani çatı kaplama imalatının da eksik ve yarım bırakıldığı, yapılan imalatların raporda sayılan nedenlerle fen ve sanat kurallarına uygun olmadığı, işçilik kalitesinin de son derece düşük olduğu, bu hali ile yüklenicinin hem sözleşmede kararlaştırılan 15 günlük sürede edimini tamamlamadığı, hem de yapılan imalatın kabule icbar edilemeyecek nitelikte ayıplı olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıdaki açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı- birleşen davada davacı ….Şti. vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı- birleşen davada davacı ….Şti.vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davalı- birleşen davada davacıdan asıl dava yönünden alınması gereken 3.759,26 TL istinaf karar harcından peşin alınan 940,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.819,26 TL harcın davalı- birleşen davada davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Harçlar Kanunu gereğince davalı- birleşen davada davacıdan birleşen dava yönünden alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcının peşin alınan 108,80 TL’den mahsubu ile fazla yatırılan 28,10 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı- birleşen davada davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 361.madde gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 27/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır