Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/155 E. 2021/312 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2021/155 – Karar No:2021/312

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/155
KARAR NO : 2021/312

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/02/2020
NUMARASI :

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 25/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/03/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; davalı ile dava dışı …….. Belediyesi arasındaki sözleşme kapsamındaki, …… kavşak inşaatında yer altı bakır ve fiber optik kabloların deplase projelerine uygun olarak deplase edilmesi işlerinin taraflar arasındaki sözleşme gereğince davacıya taşere edildiğini, davacı şirketin tüm edimlerini yerine getirdiğini, davalı yanca kısmi ödeme yapıldığını, kalan alacaklarının tahsili amacıyla Ankara 8 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …./… E. sayılı dosyasında açtıkları davada mahkemece sözleşme konusu işle ilgili bedelin ne şekilde ödeneceğinin sözleşmenin 9. maddesinde belirlendiği, ancak sözleşme dışı işle ilgili bir ödeme şeklinin belirlenmediği, bu maddedeki ödeme koşullarının uygulaması suretiyle yanlar arasındaki 17/09/2009 tarihli 5 no’lu son hak ediş içeriğine göre davacının işin %40’ı olan 131.301,40 TL’si ve % 30 ‘u olan 98.476,05 TL’si olmak üzere takip tarihi itibariyle muaccel olan 229.777,45 TL’nin talep hakkı olduğu, davalı tarafından yapılan 139.407,92 TL’si ödemenin bu miktarda mahsubu sonrasında kalan 90.369,53 TL miktarı yönünde talebin yerinde olduğu, diğer %30’a isabet eden 98.476,05 TL alacağın geçici kabulün 21/04/2010 onay tarihinden 15 gün sonra muaccel olacağı, takip tarihi itibariyle istenebilir olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, anılan mahkemem kararında muaccel hale gelmediği gerekçesiyle reddedilen 98.476,05 TL’lik kısım muaccel hale geldiğinden tahsili amacıyla Ankara 26. İcra Müdürlüğü’nün ……/….sayılı dosyasında başlattıkları icra takibinin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; zaman aşımı itirazında bulunarak, davanın usul ve esastan reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın eser sözleşmesinden kaynaklanan yüklenicinin bakiye hakediş alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, TBK’nın 147. maddesi gereğince 5 yıllık zamanaşımı süresine tabii olduğu, aynı yasanın 149. maddesine göre zamanaşımının alacağın muaccel olması ile başlayacağı, somut olayda davacının dava konusu icra takibine konu ettiği alacağın kesinleşen mahkeme ilamı gereği 21/04/2010 tarihinden 15 gün sonrası olan 07/05/2010 tarihinde muaccel hale geldiği, davaya konu icra takibinin ise bu tarihten tarihten 5 yıllık zamanaşımı süresi geçirildikten sonra 8/04/2019 tarihinde başlatıldığı, 2009 yılında başlatılan icra takibi ile zamanaşımının kesildiği bildirilmiş ise de, zamanaşımı süresi başlamadan yani alacak muaccel olmadan başlatılan icra takibinin zamanaşımını kesmesinin mümkün olmadığı, bu tarih itibariyle zamanaşımın kesildiği kabul edilse dahi bu tarihten itibaren yeniden işlemeye başlayan 5 yıllık zamanaşımı süresinin de dava konusu icra takip tarihi itibariyle dolduğu gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesinde de görüleceği üzere talebin Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …./…. E. sayılı dosyası kapsamında dava konusu yapıldığını ve yargılama sonunda “Bu kapsamda yapılan değerlendirme sonucu, asıl dava yönünden, sözleşme konusu işle ilgili bedelin ne şekilde ödeneceği sözleşmenin 9. maddesinde belirlenmiş ,ancak sözleşme dışı işlerle ilgili bir ödeme şekli belirlenmediğinden bu maddedeki ödeme koşullarının uygulanması suretiyle, yanlar arasındaki 17/09/2009 tarihli 5 no.lu son hak ediş içeriğine göre, davacının işin % 40’ı olan 131.301,40 TL sı ve % 30’u olan 98.476,05 TL olmak üzere takip tarihi itibarıyla muaccel olan 229.777,45 TL talep hakkı olduğu, davalı tarafından yapılan 139.407,92 TL ödemenin bu miktardan mahsubu sonrasında kalan 90.369,53 TL miktar yönünden talebin yerinde olduğu, diğer % 30’a isabet eden 98.476,05 TL alacağın geçici kabulün 21/04/2010 onay tarihinden 15 gün sonra muaccel olacağı, takip tarihi itibarıyla istenebilir olmadığı,” şeklinde karar verildiğini , Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2017/2519 Esas 2018/31 karar 15.01.2018 tarihli kararı ile mahkeme kararının onandığını ve yine Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2018/2553 Esas 2019/1332 karar 25.03.2019 tarihli kararı ile karar düzelme talebinin reddine karar verilerek kararın kesinleştiğini, kararın kesinleşmesinden itibaren 1 ay içerisinde 18/04/2019 tarihinde Ankara 26. İcra Müdürlüğü’nün 2019/5411 sayılı dosyası ile reddedilen kısım yönünden icra takibi yapıldığını, belirtilen tarihler birlikte değerlendirildiğinde 5 yıllık zamanaşımın dolmadığını, mahkemenin davayı usulden reddetmesine rağmen davalı yararına hükmettiği nispi vekalet ücretinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Dairemizin 25/12/2020 tarih, …./… E. …/… K. sayılı geri çevirme kararı gereğince eksiklikler mahal mahkemesince ikmal edildikten sonra, istinaf edilen kararın esası incelenmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dairemizce verilen geri çevirme kararından sonra dosyanın incelenmesinde; dava konusu alacağın tahsili için davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 29/12/2009 tarihinde Ankara 9. İcra Müdürlüğü’nün……….ayılı dosyasıyla ilâmsız icra takibi yapıldığı, davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu, davacı tarafından davalı aleyhine 11/01/2010 tarihinde itirazın iptâli davası açıldığı, davanın görüldüğü Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/10/2016 tarih …./… E. …/… K. (bozmadan önceki esası 2010/18 E.) sayılı ilâmıyla davanın kısmen kabulüne karar verildiği, reddedilen kısım yönünden gerekçenin ise takip tarihi itibariyle alacağın muaccel olmamasının gösterildiği, taraf vekillerinin temyizi üzerine kararın Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 15/01/2018 tarih 2017/2519 E. 2018/31 K. sayılı ilâmıyla onandığı, onama ilâmına karşı davalı vekili tarafından karar düzeltme kanun yoluna başvurulduğu, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 25/03/2019 gün ve 2018/2553 E. 2019/1332 K. sayılı ilamıyla karar düzeltme talebinin reddine karar verildiği, kararın kesinleştiği 25/03/2019 tarihinden itibaren 818 sayılı BK’nın 137. maddesinde öngörülen 60 günlük ek süre içinde 18/04/2019 tarihinde davacının davalı hakkında Ankara 26. İcra Müdürlüğü’nün ……. sayılı icra dosyasıyla icra takibine geçtiği, itiraz üzerine takibin durduğu ve 30/10/2019 tarihinde eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafından Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …./… esas sayılı dava dosyasında reddedilen ve davacı tarafından bu davada dava konusu edilen alacak miktarına ilişkin icra takibi BK’nun 137. maddesinde ön görülen 60 günlük ek süre içinde yapılmış olduğundan, mahkemece davalının zamanaşımı def’inin reddine karar verilerek işin esası incelenmek, taraf delilleri toplanarak ve değerlendirilerek esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirmeyle davanın zamanaşımı nedeniyle usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden görülmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine, davacı vekilinin vekalet ücretine ilişkin istinaf sebebinin verilen kararın niteliği gereği incelenmeksizin aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/02/2020 tarih ve …./…. E. …/… K. sayılı kararının HMK’nın 353/1-a.4 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Dairemiz kararına uygun şekilde davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
5-İstinaf başvurusu nedeniyle yapılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak 25/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır