Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/129 E. 2022/1150 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2021/129 – Karar No:2022/1150
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/129
KARAR NO : 2022/1150

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/11/2020
NUMARASI : 2018/825 E-2020/624 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 17/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/11/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasında mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; taraflar arasında imzalanan taşeronluk sözleşmesi gereğince davacının yükümlülüklerini eksiksiz olarak ifa etmesine rağmen davalının sözleşmeyi haksız olarak fesh ettiğini, Büyükçekmece 2. Sulh Hukuk Mahkemesi 2015/69 D.İş sayılı dosyasında düzenlenen bilirkişi raporu ile davacının 534.111,17 TL + KDV’lik iş yaptığının tespit edildiğini, davalının 470.150,00 TL ödeme yaptığını, ödenen miktarın tespit edilen miktar olan 534.111,17 TL + 96.140,01 TL KDV üzerinden düşürülerek bakiye alacak 160.099,20 TL’nin tahsili amacıyla davalı aleyhine Ankara 22. İcra Müdürlüğü’nün 2016/6378 sayılı dosyası ile başlattıkları icra takibinin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu belirterek; itirazın iptali ile icra inkar tazminatı takdirini talep etmiştir.
Davalı vekili; davacının taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan işi tamamlamaması nedeniyle sözleşmenin haklı olarak feshedildiğini, davacının yapmış olduğu işin belirlenmesi için tespit davası açtığını, tespit dosyasında düzenlenen raporlara itiraz ettiklerini, davacı alacağının çıkması halinde, davacı işi tamamlamadığından işin tamamlanması için dava dışı şirketle sözleşme yaptıklarından oluşan fiyat farkının, sözleşmenin haklı nedenle feshedilmesi nedeniyle oluşan müspet zararlarının ve sözleşmeye göre dava konusu iş kapsamında çalıştırılanların işçilik alacaklarından davacı sorumlu olduğundan, işçilere ödemek zorunda kaldıkları miktarın ve davacıya işçilere verilmek üzere yapılan 90.000,00 TL ödemenin davacı alacağından takas/mahsubunu talep ettiklerini belirterek; davanın reddini ve kötüniyet tazminatı takdirini savunmuştur.
Mahkemece; davanın, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemine ilişkin olduğu, taraflar arasında 13/08/2013 tarihinde … 300 Yataklı Devlet Hastanesi İnşaatı ile Altyapı ve Çevre Düzenlemesi İşinde Makinalı Alçı Sıva Yapılması + Saten Alçı Yapılması + İki Kat Antibakteriyel Boya Yapılması (Duvar ile perde ve kolon birleşim yerlerine file uygulaması yapılması), Kireç – Çimento Karışımı Harçla Düz Sıva (Kabası(0.100) m3/250kg, incesi (0.100) m3/250kg) (27.531) ve Üzerine İki Kat Su Bazlı Yarı Mat Plastik Boya Yapılması (25.048/3), Demir İmalatın İki Kat Antipas, İki Kat Sentetik Boya İle Boyanması (25.016/1 pozu tarifine uygun), Hazır Sıva ( Tamir Harcı) + Plastik Boya (27.528/2), Seramik Duvar Kaplaması Altına 500 Kg Çimento Dozlu Harçla Tek Kat Düz Sıva Yapılması (MSB.608), Dış Cephede Taş Yünü İle Mantolama Yapılması (altına düzeltme sıvası yapılması, üzerine file uygulaması yapılması, yalıtımlı hazır sıva çekilmesi ve silikonlu dış cephe boyası dahil), Tavanda Alçıpan Asma Tavan Üzerine Saten Alçı Çekilmesi+ Antibakteriyel Boya Yapılması işinin malzemeli ve işçilikli olarak birim fiyatlar üzerinden davacı tarafça üstlenildiği, 05/09/2014 tarihinde yapılan ek sözleşme ile ; yukarıda bahsi geçen sözleşmeye ek maddeler eklenerek; 4cm XPS + File+ Tamir Harcı+ Plastik Boya Yapılması 28,00 TL/m², Tüm Binadaki Tuğla Duvar Yüzeylerinin Alçı İle Mala Arkası İle Beyazlatılmasının 7.500,00 TL olduğu hususlarının düzenlendiği, davada öncelikle taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafça feshinin haklı olup olmadığı hususunun halli gerektiği, davalı tarafın, taraflar arasındaki eser sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini savunduğu, fesih gerekçesi olarak da davacının işi eksik ve ayıplı yaptığı, mevcut iş programının çok gerisinde kalması ve diğer imalatların yapımının gecikmesi hususlarını göstermişse de bu savunmasını ispatlayacak her hangi bir delil sunamadığı, davalının davacıya gönderdiği 27/11/2014 tarihli noter ihtarında, davacı tarafça yapılan işin çok gerisinde olduğu ve hatta hiçbir çalışmanın mevcut olmadığı bildirilerek 7 gün içinde işin hızlandırılmaması halinde sözleşmeyi feshedeceklerini bildirdiği, 04/12/2017 tarihli ihtarıyla da 27/11/2014 tarihindeki ihtarda belirtilen gerekçelerle sözleşmeyi feshettiği, anılan ihtarda işin eksik ve ayıplı yapıldığından hiç bahsedilmediği, eksik işlere ilişkin olduğunu belirttiği ve delil dilekçesinde 12 numaralı delil olarak bildirilen tutanakta davacının imzası bulunmadığı gibi, tespit dosyasına sunulan 28/12/2015 tarihli bilirkişi ek raporunda mahallinde davalının şantiye şefi ile birlikte davacının yaptığı işlerin görüldüğü, şantiye şefinin hesaplanan metrajlarda herhangi bir sıkıntı olmadığını, anlaşmazlığın fiyatladırmadan kaynaklandığını belirttiği ve sözleşmede işin bitim süresinin 31/08/2015 ve fesih tarihinin 04/12/2014 olması karşısında davalının fesih ihtarında belirttiği iş programının gerisinde kalınması ve hatta hiç imalata başlanılmaması gerekçelerinin yerinde olmadığı, davalı tarafın feshinin haksız olduğu tespit edildikten sonra davacının yaptığı imalatla ilgili alacak miktarının belirlenmesi gerektiği, ayrıntısına yer verilen ve davacının yaptığı imalat tutarı yönünden hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi kurulu ek raporunda isabetli şekilde belirlendiği üzere davacının yaptığı imalat bedelinin 479.495,96 TL olduğu, taraflar arasındaki birim fiyatlı sözleşmenin 12. maddesine göre, davacının yaptığı imalat bedeline KDV ve KDV tevkifatı uygulandığında (%18 oranında KDV ve 2/10 oranında KDV tevkifatı) davacının yaptığı imalat bedelinin 548.543,24 TL olup, davacı tarafından ödendiği kabul edilen 470.150,24 TL mahsup edildiğinde davacının talep edebileceği alacak miktarının 78.393,24 TL olduğu, davanın; icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, icra takibiyle sıkı sıkıya bağlı olduğu, icra takibinde talep edilmeyen davacının sözleşme için temin ettiği malzeme, takım, alet edavatlar nedeniyle 20.000,00 TL zararı iddiasının işbu davada dinlenemeyeceği, davalı tarafın cevap dilekçesi ile süresinde takas mahsup def’inde bulunduğu, davalı taraf, sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğini ispatlayamadığından dava konusu işin yaptırılması için dava dışı şirket ile ikinci bir sözleşme yapılması nedeniyle aradaki farkın mahsubunu talep edemeyeceği gibi sözleşme feshedildiğinde sözleşmede açıkça kararlaştırılmadıkça müspet zarar da istenemeyeceği, kaldı ki sözleşmenin haklı olarak feshedildiğinin de ispatlanamadığı, bu nedenle davalının işin dava dışı şirkete yaptırılmasından kaynaklı fiyat farkı ve müspet zararları yönünden takas mahsup def’inin yerinde olmadığı ayrıca davalının diğer bir mahsup talebinin de davacının işçilerine ödenmek üzere verildiği belirtilen 90.000,00 TL ödeme olup, bu ödemenin davacının kabulünde olduğu ve dava dilekçesinde ödendiği bildirilen ve yukarıda davacının hak ettiği imalat bedelinde mahsup edilen 470.150,00 TL’nin içinde yer aldığı, davalının bu yöndeki mahsup talebinin de yerinde olmadığı, öte yandan sözleşme haksız olarak feshedilse de taraflar arasındaki sözleşmede, işçilik alacaklarından davacı taşeronun sorumlu olacağı kararlaştırılmış olup, davalının, davacının işçileri tarafından davalı aleyhine açılan işçilik alacaklarının tahsili istemli davalar sonucu ödediği miktar yönünden takas ve mahsup talebinin incelenmesi gerektiği, takas ve mahsubu talep edilen alacağın, takası ve mahsubu gerektiği alacakla aynı anda muaccel olması gerektiği, somut olayda davacının davalıdan olan alacağının icra takibi ile muaccel hale geldiği kabul edildiğine göre, davalının takas ve mahsubunu talep ettiği alacağın da icra takip tarihinde muaccel olması gerektiği, davalının takas ve mahsuba konu ettiği işçilik alacaklarının ödendiği tarihte davacıdan istenebilir hale geleceği yani muaccel olacağı, davalının, işçilere ödeme yaptığı tarih, davaya konu icra takibinden sonra 20/03/2017 olup, davacının başlattığı icra takip tarihi olan 14/03/2016 tarihinde muaccel olmadığından bu kalem alacağı yönünden de takas mahsup def’inde bulunamayacağı, kaldı ki davalının 24/05/2019 tarihli dilekçe içeriğinden de davalı tarafça ödenen işçilik alacaklarının davacıya rücusu için Ankara 20. İcra Müdürlüğü’nün 2017/6511sayılı dosyası ile icra takibi başlattığının da anlaşıldığı gerekçesiyle; davacının davalıdan 78.393,24 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne, davalının Ankara 22. İcra Müdürlüğü’nün 2016/6378 sayılı dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile takibin 78.393,24 TL üzerinden takip talebindeki şartlarla devamına, alacak likit olmayıp yargılama gerektirdiğinden icra inkar tazminatı ve davacı icra takibi yapmakta kısmen haksız olsa da kötü niyetli sayılamayacağından davalının kötü niyet tazminatı taleplerinin koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf başvurusunda; mahkeme tarafından Büyükçekmece 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/69 D.İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu kapsamında hüküm kurulması gerekirken; imalat bedelleri hesaplanırken maddi hata yapılan, 12/01/2020 tarihli rapor hükme esas alınarak, fazlaya ilişkin istemlerinin reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davalı tarafça sözleşmenin haksız feshinden bu yana gerçekleştirilen ve müvekkili aleyhine olan hakkaniyete ve dürüstlük kurallarına aykırı davranışları kasıtlı olarak gerçekleştirdiği ve bu kapsamda icra dosyası kapsamında yaptığı itirazı da müvekkilini zarara uğratmak amacıyla kötüniyetli olarak yaptığı, bunun yanısıra Büyükçemece 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin delil tespiti dosyasında yapılan hesaplama ile alacağın likit olduğu gözetilmeksizin mahkemece icra inkar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek; davalının istinaf başvurusunun reddini, kendi istinaf başvurularının kabulü ile mahkeme kararının istinaf incelemesi neticesinde müvekkili lehine bozulmasını talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf başvurusunda; hükme esas alınan bilirkişi ek raporunda, gerek iş kalemleri, gerekse toplam iş miktarı konusunda taraflar arasındaki sözleşme ve Bakanlık birim fiyatları yerine, dayanaksız ve somut işe uygun olmayan, maddi- matematik hatasına dayalı birim fiyat belirlenerek hesaplama yapıldığını, dosyada bulunan tespit raporu, kök rapor ve ek raporda farklı yöntemlerle hesaplama yapılıp, çelişkilerin de giderilmediğini,
dava dilekçesinde kabul edilen ödeme miktarı olan 470.150,00 TL yerine, bilirkişi kurulunca kök raporda 467.657,73 TL’nin baz alındığını ve taleple bağlılık kuralının aşıldığını, Mahkemece mahallinde keşif yapılmadığını, salt davacı talepleri yönünden inceleme yapılarak hesaplamaya gidildiğini, kararın bu yönüyle de usul ve yasaya aykırı olduğunu, Bakırköy 15.İş Mahkemesi’nin 2015/252-253-254-255 Esas sayılı ilamlarında hükmedilen işçilik alacaklarının, müvekkili ve davacı hakkında yapılan Bakırköy 5.İcra Müdürlüğü’nün 2017/2023 Esas- 2017/20230 Esas- 2017/2031 Esas- 2017/2033 Esas sayılı icra takiplerinde müvekkili tarafından 51.623,35 TL ödeme yapıldığını, ödemeye ait rücu belgelerinin alınarak, dosyaya sunulduğunu, TBK’nın 139. maddesi kapsamında takas-mahsup şartları oluşmasına rağmen, yapılan ödemelerin mahsup edilememesinin de haksız ve hatalı olduğunu, davacının imzasını taşıyan 17/08/2014 tarihli Malzeme Tutanağı ile ödenen 3.172,00 TL malzeme bedelinin hesaplamada dikkate alınmamasının da hatalı olduğunu, sözleşme konusu işin … tarafından ihale edilen süreli devlet taahhüt işi olduğunu, iş programının takip edilmesi gerektiğini, davacının temerrüt ihtarından önce işçilerine ücretini ödemediği için işçilerinin işi bıraktığını, haliyle davacının ediminde olan işlerin durduğunu, davacının işçilerine ait iş davası ilamlarının dahi, davacının işi bıraktığını, temerrüt ve feshin haklı olduğunu ispatladığını, bu durumda, mahkemenin feshin haksız olduğu tespitine dayalı olarak TBK’nın 139. maddesinin uygulanması taleplerinin reddinin de haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek; mahkeme kararının istinaf incelemesi yapılarak, bozularak ortadan kaldırılmasını, davanın reddine karar verilerek, İİK. hükümlerince %20 kötüniyet tazminatı takdirini talep etmiştir.
Dava, bakiye iş bedelinin tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen kararına karşı taraf vekillerince süresinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen 13/08/2013 tarihli “Taşeron Sözleşmesi” ve 05/09/2014 tarihli tarihli “Ek Sözleşme” niteliği itibariyle 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi olup, davacı taşeron, davalı yüklenicidir.
Bu sözleşme ile davacı taşeron, davalı yüklenicinin yükleniminde olan, dava dışı iş sahibi …’ye ait … 300 Yataklı Devlet Hastanesi İnşaatı ve Altyapı ve Çevre Düzenlemesi işinde, işin projesi, mahal listesi ve ana sözleşme eki şartnamesine göre sözleşmenin 1.maddesinde belirtilen işleri, sözleşmenin 10.maddesinde gösterilen birim fiyatlarla yapmayı üstlenmiştir. Sözleşmenin 4.maddesine göre 31/08/2015 tarihi itibariyle sözleşme konusu işlerin biteceğinin kararlaştırıldığı ihtilafsız olup, taraf beyanları ve dosya kapsamıyla taraflar arasındaki sözleşmeye konu işlerin tamamının bitirilmediği, davalı tarafça sözleşmenin 04/12/2017 tarihi itibariyle feshedildiği de sabittir.
Davalı yüklenici, davaya cevap ve yargılamadaki beyanlarında, davacının işçilerinin alacaklarını ödemediği, … ile olan sözleşme ve aralarındaki sözleşme kapsamındaki iş programının gerisinde kaldığı bu nedenle sözleşmenin haklı feshedildiği iddiasında bulunmuştur. Mahkemesince, davalının bu iddiaları doğrultusunda, fesihten önce davacı taşeronun işçi alacaklarının ödenmediği iddiasına dayanak delilleri toplanmadan, davacı ile davalı arasındaki sözleşme kapsamındaki iş programı ile yine sözleşmenin 3. Maddesi gereğince sözleşmenin ekleri arasında sayılan yüklenici ile iş sahibi idare arasındaki sözleşme kapsamında, fesih tarihi itibariyle iş programına göre olması gereken imalat seviyesi belirlenmeden, davalının bu iddia ve delilleri denetlenebilir şekilde incelenip değerlendirilmeden, sadece fesih tarihi ile sözleşmeye göre kalan süreye göre değerlendirme yapılması doğru olmamıştır.
Yine, iş bedeli olarak yapılan ödemeler, yargılamanın her aşamasında mahsup talebi olarak ileri sürülebileceği gibi, dosyaya intikal eden delillere göre mahsup edilebilecek bir alacağın bulunduğunun anlaşılması halinde, mahkeme de mahsup işlemini kendiliğinden yapmak ve gözönünde tutmak zorundadır.
Davalı tarafça sözleşme kapsamında davacının ödemediği işçi alacakları bulunduğu, bu kapsamda iş mahkemelerinde açılan davalar sonucu ödemeler yapıldığı, bu ödemelerin taraflar arasındaki hakediş bedeli ve ödemeler kapsamında dikkate alınması gerektiği yönünde talebinin bulunduğu anlaşılmış olmakla, davalı ödemesine katılmadığı da sabit olan bu alacaklara ilişkin yukarıdaki gerekçe ile inceleme yapılmaması doğru olmamıştır.
Bu durumda mahkemesince yapılması gereken iş, taraflar arasındaki sözleşme ve eki niteliğindeki idare ile davalı arasındaki sözleşme ve özellikle dosyada bulunan hakediş kapaklarının ekleri de getirtilerek, sözleşmenin feshi öncesi davacı taşeron işçileri tarafından işçi alacakları yönünde açılmış iş davası bulunup bulunmadığı da değerlendirilerek, fesih tarihi itibariyle davacının iş programının gerisinde kalıp kalmadığının denetlenebilir nitelikte tespit edilmesi, yine bu kapsamda davalı yüklenicinin de sözleşme kapsamındaki ödemelere ilişkin hükümler çerçevesinde eksik ödemelerinin olup olmadığının belirlenmesi, bu açıklamalar kapsamında da tarafların sözleşmenin feshindeki kusur durumlarının değerlendirilmesidir. Yine, talep edilebilecek iş bedelinin tespiti kapsamında, sözleşmenin feshi öncesi veya sonrası, sözleşme kapsamında davacı taşeronun yükümlülüğünde olan işçi alacaklarına ilişkin davalı yüklenici tarafından yapıldığı ancak iş bedelinden mahsup edilmediği ileri sürülen ödemeler, mahkeme kararları nedeniyle işçiler tarafından yapılan icra takiplerinde davalı yüklenici tarafından yapılan ödemeler incelenerek, davalı yüklenicinin mahsubunu talep edebileceği alacağı bulunup bulunmadığı tespit edilmeli, yine tarafların yapılan imalatlara yönelik hakediş alacakları ve ödemeye ilişkin itirazları da değerlendirilerek sonucuna uygun karar verilmelidir.
Açıklanan nedenlerle; taraf vekillerinin diğer istinaf nedenleri bu aşamada incelenmeksizin istinaf başvurularının kabulüne, mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden görülmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,

2-Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/11/2020 tarih ve 2018/825 Esas- 2020/624 Karar
sayılı kararının HMK’nun 353/1-a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Dairemiz kararına uygun şekilde davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,

4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
5-Davalı tarafından yatırılan 1.339,00 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
6-Taraflarca yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harçları ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak 17/11/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır