Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/120 E. 2022/1001 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2021/120 – Karar No:2022/1001

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/120
KARAR NO : 2022/1001

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/10/2020
NUMARASI : 2018/433 E-2020/560 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Alacak, Cezai Şart (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 13/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/10/2022
Eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve cezai şart talepli davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; taraflar arasında … Adliye Sarayı inşaatı kapsamındaki kör kasa, asma tavan vs. işlerin davalı taşeron tarafından yapılması, işlerin camlı krom korkuluklar hariç 20.04.2018 tarihinde bitirilmesi, hakedişlerin %15 oranında kesilerek ödenmesi, iş bedelinin KDV dahil 338.000 TL olması ve malzemelerin şantiyede tesliminden itibaren 4-5 aylık çeklerle ödeme yapılmasına ilişkin eser sözleşmesi akdedildiğini, davalının işleri süresinde ve tam olarak yerine getiremediğini, sözleşmenin 14. maddesi gereğince 50.000 TL tazminat (cezai şart) ödemesi gerektiğini, 2018/4 D.İş sayılı dosyada ayıplı olup, tadilatı gereken ve eksik işler bedelinin 60.218,10 TL olduğunun rapor edildiğini, müvekkilinin işi tamamlattığını öne sürerek 60.218,10 TL alacak ile 50.000 TL cezai şartın şimdilik 20.000 TL’sinin tahsiline karar verilmesini dava etmiştir.
Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.

İlk Derece Mahkemesince; “Davalının, üstlendiği işi tamamlamadığı davacı tarafından … Sulh Hukuk Mahkemesi aracılığıyla tespit ettirilmiştir. Mahkememizce de eksik kalan inşaata ilişkin bilirkişi marifetiyle rapor tanzim ettirilmiştir. 39.218,10.TL davacının davalıdan alacaklı olduğu tespit ettirilmiştir. Davalı aleyhine cezai şart talebi bulunmaktadır. Davalının işi süresinde bitirmemesi nedeniyle davacının cezai şart alacağı doğmuştur. Mahkememizce işin büyük bölümünün bitirilmiş olması nedeniyle cezai şartta hakkaniyet indirimine gidilerek 10.000.TL cezai şarta…” hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle “Davanın KISMEN KABULÜ ile 39.218,10-TL’nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2-10.000,00-TL cezai şart bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine” karar vermiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının müvekkiline fazla ödeme yaptığı, ödeme miktarının 317.000 TL olduğu hususlarının doğru olmadığı, sözleşmede iş bedelinin KDV dahil 338.000 TL olarak belirlendiği, kabule göre müvekkilinin 21.000 TL alacaklı olduğu, hakediş tutarı hesaplanırken KDV hariç 277.781 TL olarak belirlendiği, iş bedelinden KDV’siz hakediş tutarı indirilerek yanlış hesaplama yapıldığı, hakediş tutarının KDV dahil hesaplanarak değerlendirme yapılması gerektiği, kaldı ki davacının fazla ödeme yapıldığına dair talebinin olmadığı, dava konusu edilmeyen bir alacağın hüküm altına alındığı, ayrıca müvekkilinin sözleşme dışı iş yaptığı, sözleşme dışı işlerin 2018/7 D.İş sayılı dosyada belirlendiği, sözleşme dışı işler bedelinin de ödenmediği, sözleşmenin 14. maddesindeki düzenlemenin cezai şart olmayıp, gecikme tazminatı olduğu, davacı tarafa talebinin açıklattırılması gerektiği nedenleriyle mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve cezai şart talepli olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 355. madde uyarınca istinaf nedenleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereğince götürü bedelli eser sözleşmelerinde, işin eksik ve kusurları dikkate alınıp düşülmek suretiyle, yapılan imalâtın işin tamamına göre fiziki oranı tespit edilip bu oran götürü bedele uygulanarak hak edilen iş bedeli hesaplanmalı ve hak edilen iş bedeli kanıtlanan ödemelerle karşılaştırılarak yüklenicinin alacağı ya da fazla ödeme bulunup bulunmadığı belirlenmelidir.
Somut olayda davacı yüklenici, davalı taşeron olup, taraflar arasında akdedilen 10.11.2017 tarihli eser sözleşmesiyle adliye binası yapım işi kapsamında bulunan 7. maddede listelenen kör kasalar, çatı aydınlatma ızgarası, asma tavan, klipin, dış ferforjeler, yangın çıkış kapıları, demir kapılar, ızgaralar, demir parmaklıklar, projedeki tüm demir, korkuluk ve aksamlarının KDV dahil 338.000 TL götürü bedelle yapımının kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
Götürü bedelli eser sözleşmelerinde eksik iş ve fazla ödeme iddiası yönünden inceleme yapılırken öncelikle yüklenicinin sözleşme kapsamında eksik ve ayıplı imalatların götürü bedel kapsamında üstlendiği işe oranının belirlenmesi ve bu oran dikkate alınarak sözleşme kapsamında hak kazandığı iş bedelinin belirlenmesi, yapıldığı iddia edilip kanıtlanan ödemeler mahsup edilerek yüklenicinin bakiye alacağı bulunup bulunmadığının belirlenmesi, eksik ve ayıplı işler yönünden yapıldıkları tarihteki piyasa rayiciyle varsa yüklenicinin bakiye alacağından mahsup edilerek eksik işler bedeli talep edilip edilemeyeceği değerlendirilmek gerekirken taraflarca ayrı ayrı yaptırılan tespit raporları farklı tespitler içermesine rağmen keşif icra edilmeksizin dosya üzerinden incelemeyle düzenlenen bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulması ve yine davalı tarafça sözleşme dışı iş yapıldığı iddiasında bulunulmuş olup, götürü bedelli sözleşme kapsamındaki imalat kalemlerinde miktar fazlası olduğunda ayrıca iş bedeli talep edilemeyeceği gözetilerek projelerin celbi ile sözleşme kapsamındaki iş kalemlerinde projeye göre faydalı ve yasal, farklı ve fazla imalat yapılmış ise, bunların iş bedellerinin yapıldıkları yıl mahalli rayiciyle tespit edilmesi, bu değerlendirmeler kapsamında cezai şart talebi de değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken hatalı değerlendirme ve eksik incelemeyle karar verilmesi doğru olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK 353/1.a.6 madde gereğince kaldırılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne,
2-) Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 22/10/2020 tarih ve 2018/433 E-2020/560 K
sayılı kararının HMK 353/1.a.6 madde gereğince kaldırılmasına,
3-) Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
4-) Davalı tarafından yatırılan 841 TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
6-) Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderleri ve ödenen istinaf başvuru harcının ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 353/1-a madde gereğince KESİN olarak 13.10.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır