Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/110 E. 2021/240 K. 10.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
….

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : ….
KARAR NO : ….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/05/2018
NUMARASI :….
….
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 10/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/03/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; davacı şirketin açık hesap şeklinde çalışmakta olduğunu, taraflar arasında bu şekilde süren alış veriş içerisinde davalının 22.08.2015-06.06.2016 tarihleri arasındaki hesap ekstresinde belirtilen ödemeleri ve fatura konusu miktarı aldığını, ancak ödemeleri karşılayacak miktarda malzeme vermediği gibi, fazladan aldığı miktarı davacıya iade etmediğini, ticari ilişkide borçlu konuma geldiğini, müvekkili davacının alacağın tahsili için davalı-borçlu hakkında, söz konusu açık hesap dökümüne dayalı olarak Ankara 26. İcra Müdürlüğü’nün …sayılı takip dosyasından başlattığı takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, tarafların cari hesaplarının incelenmesinin gerektiğini, davacıdan satın alınan 11 adet asansör kabininden bir adetinin ayıplı olması nedeniyle iadesinden dolayı ihtilaf olduğunu, satın alınan kabinlerin dava dışı uzman asansör ….sattıklarını,…. da aynı asansör kabinlerinin … kullanmak üzere dava dışı yüklenici…ortak girişimine montajını da üstlenerek sattığını, fakat …. tarafından yüklenici dava dışı ortak girişime asansör kabinlerinden birisinin ayıplı olduğundan bahisle bildirimde bulunduğunu, asansör kabininin komple ayıplı bulunduğu, ayıbın imalattan kaynaklandığı hususunun uzman asansör tarafından bildirildiğini, söz konusu asansör kabinini değişiminin istendiğini, bunun üzerine davacı şirkete ayıp ihbarında bulunduklarını, davacının ayıbın kendilerinden kaynaklı olması nedeniyle …. konuyla ilgili ekip gönderileceğini, garanti kapsamında asansör kabinini değişiminin yapılacağı bilgisini sözlü olarak bildirdiğini, konuyla ilişki görüşmelerden sonra dava dışı uzman asansörün kabini iade ettiğini, bunun üzerine müvekkili şirketin de davacı şirkete iade faturasıyla birlikte malı iade ettiğini ve yenisini talep ettiğini, davacı şirketin keşif sonrasında ayıplı asansör kabinin yerine yeni fatura düzenlenerek yeni kabinin sevkini gerçekleştirdiğini, davacı tarafından düzenlenen yeni faturayı defterlerine işlediklerini fakat davacı tarafın ayıplı kabin için müvekkili şirket tarafından düzenlenen faturayı defter ve kayıtlarına işlemeyerek alacaklı olduğunu iddia ettiğini belirterek, alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, taraflar arasında kabin üretimi konulu eser sözleşmesi bulunduğu, taraflar tacir olduğundan taraflar arasındaki uyuşmazlığın 6102 Sayılı TTK’nun 23. maddesi ile TTK’da hüküm bulunmayan hallerde 6098 Sayılı BK’nun ilgili maddeleri gereğince çözümlenmesinin gerektiği, dosya içeresinde bulunan …. yazısı dikkate alındığında, kabinde imalattan değil montajdan kaynaklı gözle görülebilen ayıplardan bahsedildiği, gizli ayıptan bahsedilemeyeceği gibi yazıda geçen kabinin davacının davalıya sattığı kabinlerden biri olup olmadığının da bilinemediği, davalının davacı şirkete iade ettiğini iddia ettiği söz konusu kabin için ayıplı olduğuna dair herhangi bir tespit yapılmadığı, davalının gerek TTK 23-1/c gerekse de TBK 223/2 maddesinde düzenlenen koşullara uygun bir ayıp ihbarında bulunmadığı, malın ayıplı olduğunu ispatlayamadığı, alınan bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere davacının takip tarihi itibari ile davalıdan 5.153,54 TL alacaklı olduğu, alacağın likit olup faturaya dayandığı gerekçesiyle davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına, asıl alacağın %20’si oranında olan 1.031,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; dosyada mevcut delillerin takdirinde hataya düşüldüğünü, mahkemece ….tarafından yapılan ayıp ihbarının değerlendirilmesinde ayıbın montajdan kaynaklandığının, imalattan kaynaklanmadığının anlaşıldığının belirtildiğini oysa Rektörlüğün yazısında bu yönde bir ifade bulunmadığını, tespitin dayandığı ayıp ihbarı yazısının yanlış değerlendirildiğini, yetersiz ve özensiz bir bilirkişi incelemesine dayalı olarak usul ve yasaya aykırı hüküm verildiğini, ayıplı malın ve faturasının davacı şirkete teslim/iade edildiğine ilişkin tanık dinletme talebinin herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin reddedilmesinin Yargıtay kararları dikkate alındığında hatalı olduğunu,
müvekkili şirket tarafından defterlerine işlenen yeni asansöre karşılık ayıplı asansöre iade faturası kesildiğini, iade faturası ile ayıplı asansörün davacı şirkete teslim edildiğini, bu teslimatı yapan… tanık olarak dinletilmesi talebinin mahkemece hiçbir gerekçe gösterilmeksizin reddedildiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Kural olarak eser sözleşmesi taraflara karşılıklı haklar ve borçlar yükleyen bir iş görme akdidir. Yüklenici yapımını üstlendiği eseri; sözleşmeye teknik ve sanatsal ilkelere ve amaca uygun olarak imâl edip iş sahibine teslim etmekle iş sahibi de teslim aldığı eserin bedelini ödemekle mükelleftirler.
Davacı iş sahibi, taraflar arasındaki yazılı olmayan eser sözleşmesi kapsamında 22/08/2015- 06/06/2016 dönemi cari hesaptan kaynaklanan alacak nedeniyle davalı aleyhine yapılan takibe vaki itirazın iptali isteminde bulunmuştur.
Davalı taşeron vekili, taraflar arasında 11 adet asansör kabinine ilişkin sözlü eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğunu, teslim aldığı asansör kabinlerini dava dışı uzman asansör …. da aynı asansör kabinlerinin …. kullanmak üzere dava dışı yüklenici … tarafından yüklenici dava dışı ortak girişime asansör kabinlerinden birisinin ayıplı olduğundan bahisle bildirimde bulunulduğunu, asansör kabininin komple ayıplı bulunduğunu, ayıbın imalattan kaynaklandığı hususunun uzman asansör tarafından bildirildiğini, söz konusu asansör kabinini değişiminin istendiğini, bunun üzerine davacı şirkete ayıp ihbarında bulunduklarını, davacının ayıbın kendilerinden kaynaklı olması nedeniyle ….Üniversitesine konuyla ilgili ekip gönderileceğini, garanti kapsamında asansör kabinini değişiminin yapılacağı bilgisini sözlü olarak bildirdiğini, konuyla ilişki görüşmelerden sonra dava dışı uzman asansörün kabini iade ettiğini, bunun üzerine müvekkili şirketin de davacı şirkete iade faturasıyla birlikte malı iade ettiğini ve yenisini talep ettiğini, davacı şirketin keşif sonrasında ayıplı asansör kabinin yerine yenisini verdiğini ve bu haliyle edimin ifasının gerçekleştiğini savunmuştur.
Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Ancak akdî ilişkinin varlığı her iki yanın kabulü dahilinde olup, uyuşmazlık, taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında davacı tarafından davalıya teslim edilen asansör kabinlerinden birinde ayıp bulunup bulunmadığı, varsa bu asansör kabinin tekrar davacı iş sahibine gönderilip gönderilmediği, iş sahibi teslim aldı ise bunun yerine yenisini verip vermediği noktalarında toplanmaktadır.
Davacı iş sahibi davalı taşerona taslim edilen 11 adet asansör kabininin ayıplı olmadığını, bu sözleşme dışında başka bir eser sözleşmesi ilişkisi kapsamında bir asansör kabininin daha verildiğini iddia etmiş ise de, davalı taşeron şirket ısrarla teslim edilen 11 adet asansör kabinindeki bir adet kabinin ayıplı olduğunu, davacıya yapılan ayıp ihbarı sonucu davacının iadeyi kabul edip yeni asansör göndermesi konusunda mutabakata varılması üzerine ayıplı asansör kabinini davacı iş sahibine teslim edildiğini, bu konuda 20/06/2016 tarih…. sayılı sevk irsaliyesinin düzenlendiğini ve … 20/06/2016 tarihinde iade edildiğini belirterek bu konuda tanık olarak… dinletmek istediğini bildirmiştir.
Uyuşmazlık ayıp ihbarı ve ayıplı malın iade nedeniyle teslimi ile ilgili noktada toplanmakta olup, tanık dinlenmesine engel hal bulunmamaktadır. Zira, ayıp ihbarının yapıldığının ispatı şekle tâbi olmayıp her türlü delille kanıtlanabileceğinden tanık ifadesine de dayanılabilir. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin yerleşik uygulaması da bu yöndedir (04/03/2010 gün ve… sayılı ilamları). O halde mahkemece yapılması gereken iş davalı tanıkları dinlenmeli ayıp ihbarı ve buna göre mal teslimi konusu açıklığa kavuşturulmalı gerekirse bundan sonra davalıya davacıya yemin teklif hakkı hatırlatılmalı sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eser sözleşmesine ilişkin hükümler yerine eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeyle satım akdine ilişkin hükümler uygulanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/05/2018 gün ve … sayılı kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davalı tarafından yatırılan (35,90 TL+79,03 TL) toplam 114,93 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince KESİN olarak 10/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır