Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/1086 E. 2021/1216 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 24/11/2021
NUMARASI …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
TALEP KONUSU : İhtiyati Tedbir (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 29/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/12/2021
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan ihtiyati tedbir talepli menfi tespit istemine ilişkin davada mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; dava dışı iş sahibi … ile yine dava dışı ….&… Ortaklığı arasında düzenlenen “…” ile ilgili iş ortaklığının alacaklarının 23.000.000,00 TL bedelli kısmının, Ankara 12. Noterliği’nin 22/03/2021 tarih ve …. yevmiyeli temliknamesi ile müvekkiline temlik edildiğini, bu temlikin yapım işinin sadece alacak hakkına ilişkin olduğunu, davalı ….’nin ise dava dışı yüklenici iş ortaklığının taşeronu olup, müvekkiline temlik edilen alacağın taşerona ödenecek olan iş bedelini de içerdiğini, dolayısıyla davalı tarafından fatura düzenlendiğinde, müvekkiline iş sahibi tarafından ödenecek olan hakkediş bedellerinden davalıya ödeme yapılacağından hem müvekkili ile davalı arasında sözleşmesel bir zemin oluşturmak hem de davalının borçlarını gereği gibi yerine getirmemesi halinde ayıptan doğacak yükümlülüğünün bir kez de müvekkiline taahhüt etmesi amacıyla, davalı ile müvekkili arasında 03/06/2021 tarihli sözleşme yapıldığını, bu sözleşmenin 10. Maddesi uyarınca toplamda 2.350.000,00 TL tutarında teminat çekinin davalıya verildiğini, teminat çeklerinin ayrı ayrı sözleşmede gösterildiğini, dava dışı iş sahibinin yine dava dışı yüklenici ile arasındaki sözleşmeyi 26/08/2021 tarihinde feshettiğini, 08/11/2021 tarihli Tespit Tutanağı ile davalının yerine getirmesi gereken imalat ve hizmetleri yerine getirmediğinin iş sahibince tespit edildiğini, dava dışı iş sahibi tarafından dava dışı yüklenici ortaklığın sözleşmesinin feshedilmesinden sonra müvekkilinin de davalı ile yapmış olduğu sözleşmeyi feshettiğini bu hususun davalıya Ankara 18. Noterliği’nin 08/11/2021 tarih ve … yevmiyeli ihtarı ile bildirildiğini, ayrıca bu tarihe kadar sözleşme kapsamında teminat çeki olarak verilmiş olup da iade edilmeyen …. seri nolu 30/11/2021 keşide tarihli 580.000,00 TL bedelli ve ….. seri nolu 30/12/2021 keşide tarihli 610.000,00 TL bedelli çeklerin de iadesinin talep edildiğini ancak bu tarihe kadar çeklerin iade edilmediğini belirterek; öncelikle dava konusu teminat çeklerinin davalı şirket tarafından muhtap bankaya ibraz edilememesi yönünden iş bu çeklerin muhatap bankaya ibraz edilmesi halinde ise işleme konulmaması ve ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile dava konusu teminat çeklerinin bedelsizliğine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece verilen 24/11/2021 tarihli ara kararı ile; somut uyuşmazlığın, çeklerin bedelsizliği iddiasına dayalı menfi tespit talebine ilişkin olup, davacı yan dava konusu çeklerin ödenmesinin tedbiren önlenmesi talebinde bulunmuş ise de, bedelsizlik iddiası taraf delilleri toplanmak suretiyle yapılacak yargılama ile değerlendirilebileceğinden talebin yargılamaya muhtaç bulunduğu, mevcut dosya kapsamı uyarınca yasada aranan yaklaşık ispat koşulunun bu aşamada yerine getirilmediği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İhtiyati tedbir talep eden/ davacı vekili istinaf başvurusunda; dava dışı iş sahibi … tarafından, yine dava dışı yüklenici ile yapılmış olan sözleşmenin feshedildiğini, 08/11/2021 tarihli Tespit Tutanağı ile ilgili ihalenin fesih sebebinin ihalenin yüklenicisi … İş Ortaklığı ve alt taşeron olan davalı şirketin eksik ve ayıplı ifaları olduğunun ifade edildiğini, bu nedenle müvekkiline işbu ayıplı ve eksik ifalardan kaynaklanan fesih sebebiyle iş sahibi … tarafından bir ödeme yapılmadığını, dolayısıyla müvekkili ile davalı arasında düzenlenen 03/06/2021 tarihli “Hizmet ve Mal Alım Sözleşme”sinin 9. maddesi uyarınca müvekkilinin de davalı şirkete bir borcu bulunmadığını, yine müvekkilinin sadece iş bedeli alacağını temlik aldığından davalı taşeronun varsa doğmuş alacaklarını müvekkilinden de talep edemeyeceğini, dava konusu çeklerin teminat çeki olduğunun ve ciro edilemeyeceğinin sözleşmede açıkça belirtilmiş olup, temel hukuki ilişkiye ilişkin güvence yaratmak amacıyla düzenlenmiş belgeler olduklarını, Yargıtay uygulamalarında ve doktrinde teminat amacıyla verilen çeklerin kambiyo vasfını kaybettiğinin kabul edildiğini, davalı şirketin işbu çeklere “karşılıksızdır” işlemi yaptırmasının ardından bu çekleri konu alan icra takibi başlatması halinde dahi taraflarınca İcra Hukuk Mahkemesi’nde ikame edilecek dava sonucunda çeklerin teminat çeki olması ve kambiyo vasfının bulunmaması nedeniyle işbu icra takibinin iptal edileceğini, dolayısıyla, davalının -kabul anlamına gelmemekle birlikte- eğer müvekkilinden bir alacağı var ise, işbu alacağın varlığı, var ise miktarı konusunda yargılama yapılması zorunlu olduğundan, davalının herhalükarda alacağını genel hükümlere göre talep etmesi gerektiğini, bu nedenle davalının alacağı ispata muhtaç olup bahsolunan üzerinde “Ciro Edilemez Teminat Çekidir” ibareli çeklerle alacağını tahsil etmesinin de mümkün olmadığını, bu durumda, bahsolunan teminat çeklerinin davalı şirkete yalnızca çeklerin bankaya ibraz edilmesi ile çeklere yönelik “karşılıksızdır” işlemi yaptırılması imkanı verdiğini, buna karşın, çeklerin muhatap bankaya ibraz edilmesi ile müvekkilinin ticari itibarında ciddi anlamda zarar oluşacağını ve bu zararın da müvekkilinin ekonomik olarak mahvına yol açacağını, zaten davalı şirketçe genel hükümlere göre dava açılarak alacağın hukuka uygun şekilde talep edilmesi yerine, bahsolunan çeklerin iade edilmemesinin davalının kötü niyetini ve müvekkiline karşı ızrar kastının bulunduğunu gösterdiğini, dolayısıyla, tedbir taleplerinin kabul edilmemesi ile müvekkilinin zarara uğrayacağı açık olup mahkemece verilen red kararının kabulünün mümkün olmadığını, üstelik, mahkemece red kararına gerekçe olarak gösterilen yasada aranan yaklaşık ispat koşulunun da bu aşamada yerine getirildiğini, bahsolunan sebeplerden dolayı, yerel mahkemenin 24/11/2021 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının kaldırılmasını ve her ne kadar bahsolunan çeklerden … Seri No’lu olanın vade tarihi geçmiş olsa da (30/11/2021), müvekkilinin daha fazla zarara uğramaması için HMK’nun 389. maddesi gereğince ….. Seri No’lu 31/12/2021 keşide tarihli 610.000,00 TL bedelli teminat çekinin davalı şirket tarafından muhatap bankaya ibraz edilememesi veya muhatap bankaya ibraz edilmesi halinde işleme konulmaması ve ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, gerekmesi halinde müvekkilince işbu çekin toplam bedeline kadar da teminat, teminat mektubu ile yatırılacak olup; ivedilikle mahkemenin red kararının kaldırılarak ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Talep, eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İ.İ.K.’nın 72.maddesinde; “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 390.maddesi; “İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir.
(2)Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir.
(3)Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” şeklinde ihtiyati tedbirin şartları, 3. fıkrada ise ihtiyati tedbir talep eden tarafın, “davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda” olduğunu hükme bağlamaktadır.
Yasal düzenlemelere göre tedbir talep eden davacının, öncelikle tedbir istemine ilişkin dava dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmesi ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmesi zorunludur
Davacı aralarındaki hukuki ilişki nedeni ile davalıya verdiği çekin muhtap bankaya ibraz edilmemesi yönünden iş bu çeklerin muhatap bankaya ibraz edilmesi halinde ise işleme konulmaması ve ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
6502 sayılı TTK 780 ve devamı maddeleri uyarınca çek kayıtsız şartsız belirli bir bedelin ödenmesi için havaleyi içeren, bir vadeye bağlı olmayan, görüldüğünde ödenen bir kambiyo senedidir. Bu nedenle TTK 711.maddesinin birinci fıkrasında, çekten (ibraz süresi içerisinde) caymanın mümkün olmayacağı açıkça belirtilmiştir.
Çek kıymetli evrak vasfına haiz olup, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 645.maddesinde; “Kıymetli evrak öyle senetlerdir ki, bunların içerdikleri hak, senetten ayrı olarak ileri sürülemediği gibi başkalarına da devredilemez.” şeklinde tanımlanmıştır.
TTK’nın 818.maddesinin göndermesiyle çekler hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 687.maddesinde; “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun….”düzenlemesi yapılmıştır.
Ancak, dava konusu edilen çekler, taraflar arasında düzenlenen 03/06/2021 tarihli “Hizmet ve Mal Alım” sözleşmesinin “Teminat Çeki” başlıklı 10. Maddesinde tek tek muhatabı, seri numarası, keşide tarihi ve bedeli belirtilmek suretiyle sözleşmeye geçirilmiş olup, maddede çeklerin açıkça sözleşmenin teminatı olarak verildiğinin belirtildiği, taraflar arasındaki sözleşmenin ise davacı tarafından feshedildiği dikkate alındığında, yukarıda açıklanan HMK’nın 389.maddesi koşullarının oluştuğu anlaşılmakla, davacının istinaf başvurusunun kabulüne, Dairemiz karar tarihi itibariyle dava konusu çeklerden keşide tarihi gelmemiş olan ve istinaf dilekçesinde tedbir konulması talep edilen … … Seri Nolu, 31/12/2021 keşide tarihli 610.000,00 TL bedelli çek üzerine, dava dışı 3.kişilerin hakları etkilenmemek kaydıyla davalı tarafından muhtap bankaya ibraz edilmemesi, muhatap bankaya ibraz edilmesi halinde ise işleme konulmaması ve ödenmemesi için ihtiyati tedbir konulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, ihtiyati tedbir talep eden/ davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkemenin 24/11/2021 tarihli ara kararının kaldırılmasına ve yeniden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden/ davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/11/2021 tarihli… Esas sayılı ara kararının HMK’nun 353/1-b-2.maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin KABULÜ ile,
-Dava konusu ….. seri nolu, 31/12/2021 keşide tarihli, 610.000,00 TL bedelli çek üzerine davalı dışındaki üçüncü şahısları etkilememek kaydıyla davalı tarafından muhtap bankaya ibraz edilmemesi, muhatap bankaya ibraz edilmesi halinde ise işleme konulmaması ve ödenmemesi için İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA,
-Çek bedeli olan 610.000,00 TL’nin %15’si oranına isabet eden (91.500,00 TL) tutarında nakdi teminat veya süresiz banka teminat mektubu alınmasına,
-Teminat yatırıldığında, ihtiyati tedbirin uygulanması için ilgili bankaya müzekkere yazılmasına,
4-İstinaf talebinde bulunan davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 11,00 TL tebligat gideri, 3,20 TL gömlek dosya masrafı ile 53,20 TL dosya posta masrafı olmak üzere toplam 229,5‬0 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 362/1.f maddesi gereğince KESİN olmak üzere 29/12/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.