Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/1079 E. 2023/649 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2021/1079 – Karar No:2023/649
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1079
KARAR NO : 2023/649

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/07/2021
NUMARASI : 2019/510 E-2021/540 K

DAVACI :
VEKİLİ
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 31/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/06/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan alacak davasında mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; davacı şirket ile davalı arasında akdedilen 23/05/2018 tarihli sözleşme kapsamında davalının 22/05/2018 tarih ve ATK-182105081 sayılı proforma faturada yazılı mal ve hizmetlerin tümünü sağlamayı, işin yapılacağı yere sevkini, kablolama hariç montajını ve devreye alınması işlerini KDV dahil toplam 162.262,00 TL bedel ile yapmayı kabul ve taahhüt ettiğini, davalıya 31/05/2018 tarihinde 48.678,00 TL avans ödemesi yapıldığını, sözleşme gereği davalı tarafın hiçbir işlem yapmaması üzerine, … 2. Noterliği’nin 16/08/2018 tarih ve 24769 yevmiyeli ihtarnamesinin keşide edilerek; ihtarname tarihi itibariyle yükümlülüklerini yerine getirmediğinin bildirildiğini ve edimlerin yerine getirilmesi için 15 günlük mühlet verildiğini, davalının iş bu ihtara Ankara 6. Noterliği’nin 05/09/2018 tarih ve 10997 yevmiyeli ihtarı ile cevap verdiğini ve yükümlülüklerini yerine getirmeme nedeni olarak 31/05/2018 tarihli toplantı tutanağında belirlenen eksiklerin müvekkili şirketçe yrine getirilmemesini gösterdiğini ve bu tutanakta yazılı olan eksikliklerin giderilmemesi halinde hiçbir işlemin yapılmayacağını ihtar ettiğini, davalı tarafça keşide edilen ihtarnameye cevaben müvekkili şirketçe keşide edilen … 2. Noterliği’nin 14/09/2018 tarih ve 28157 yevmiyeli ihtarnamesinde, davalı tarafın iddia ettiği eksikliklerin var olmadığı, var olan birkaç eksikliğin ise giderildiğinin karşı tarafa bildirildiğini ve davalı tarafa yükümlülüklerini yerine getirmesi için tekrardan süre verildiğini, buna rağmen davalı tarafça somut bir adım atılmadığını, bunun üzerine, … 2. Noterliği’nin 12/11/2018 tarih ve 35402 yevmiyeli ihtarı ile davalı tarafın edimlerini yerine getirmediğinden bahisle TBK’nın 125/c maddesi kapsamında sözleşmeden dönme haklarının kullanıldığını, aynı zamanda ödenen avansın iadesi, sözleşme kapsamında belirlenen cezai şart ve TBK hükümleri uyarınca zararlarının tazmininin talep edildiğini, davalının eksik olduğunu ileri sürdüğü sistem sunucusunun kurulacağı sistem odasının fiziki alt yapısının eksik olduğu ve turnikelerin kurulacağı alanda şantiye elektriğinin kullanıldığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkili şirketçe kullanılan elektrik alt yapısının sistemin kurulması için yeterli olduğunu, gelinen noktada müvekkili şirketçe davalının temerrüde düşmesi nedeniyle haklı olarak dönme hakkı kullanıldığından öncelikle davalıya ödenen 48.678,00 TL avansın iadesini talep ettiklerini, yine, sözleşmenin “Teslim Süresi ve Yeri” başlıklı 3. maddesinin 2 fıkrasına göre, davalı taraf açık bir şekilde sözleşme kapsamında yüklendiği edimleri yerine getirmeyip kendi kusuru ile temerrüde düştüğünden, sözleşmeden kaynaklı olarak cezai şartın da taraflarına ödenmesini talep ettiklerini, ayrıca; TBK’nın125/c maddesi kapsamında uğradıkları menfi zararın da tazmini talep ettiklerini belirterek; davacıya ödenen 48.678,00 TL avansın … 2. Noterliği’nin 12/11/2018 tarih ve 35402 yevmiyeli ihtarının tebliğ tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, sözleşme kapsamında belirlenen ceza-i şartın hesaplanarak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yine sözleşmeden dönmeden kaynaklanan menfi zararlarının hesaplanarak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemenin 26/09/2019 tarihli tensip tutanağındaki ara kararları uyarınca; davacı vekili 07/10/2019 tarihli dilekçesi ile taraflarınca talep edilen cezai şart bedelinin 16.226,20 TL olduğunu, menfi zararlarının şimdilik tespiti mümkün değil ise de harca esas alacak taleplerinin 500,00 TL olduğunu beyan etmiş, iş bu alacak kalemleri ile ilgili harç ikmali yapılmıştır.
Davacı vekili 26/10/2020 tarihli dilekçesinde özetle: sözleşme konusu iş ve malzemeler, sözleşme tarihinde, davalı şirket dışında farklı bir şirket tarafından temin ve tedarik edilemediğinden sözleşmeye konu işten tamamen farklı bir teknik ile çalışan sistemin kurulması için 136.097,46 TL bedel karşılığında … Şirketi ile anlaşma yapıldığını ve sözleşmeye konu mahalde … Şirketi tarafından farklı bir teknik ile çalışan sistemin kurulması için çalışmalara başlandığını belirtmiştir.
Davalı vekili; … Tabiat Parkı Projesi kapsamında taraflar arasında 25/05/2018 tarihinde imzalanan sözleşme gereği müvekkilinin; ATK-182105081 sayılı 22/05/2018 tarihli proforma fatura ile gösterilen malzemeyi tedarik etmeyi, işin yapılacağı yere sevkini, montajını, test ve devreye alma işlemini yapmayı; davacının ise hizmetleri satıcı müvekkilinden alarak işin gereksinimi olan her türlü inşaat işleri ile data ve enerji kabloları, kablo tavaları, kablo tavalaması ve gerekli olan tüm işleri satıcının önereceği şekilde yapmayı kabul ve taahhüt ettiğini, sözleşmeden sonra yapılan 31/05/2018 tarihli toplantıda altyapıya ilişkin eksiklikler ve müvekkili şirketin proje alanına sistemi kurmadan önce yapılması gereken işlerin tespit edildiğini, toplantı tutanağında ayrıntılı olarak belirtilen altyapı çalışmaları tamamlanmadan müvekkilinin sistemi eksiksiz olarak kurması ve devamında çalıştırmasının mümkün olmadığını, davacı şirketin eksiklikleri tamamladığına ilişkin bilgilendirmesi beklenirken, müvekkiline … 2.Noterliği’nin 16/08/2018 tarih ve 24769 yevmiyeli ihtarnamesinin gönderildiğini, söz konusu ihtarnameye müvekkilince Ankara 6.Noterliği’nin 05/09/2018 tarih ve 10997 yevmiye nolu ihtarnamesi ile cevap verildiğini ve altyapının hazır olmadığının, hazır olduğu bilgisi verildiğinde sistemin kurulacağının ihtar edildiğini, davacı şirketçe bu ihtara … 2. Noterliği’nin 14/09/2019 tarih ve 28157 yevmiyeli ihtarı ile cevap verildiğini, bu sırada müvekkili şirket çalışanlarınca 06/10/2018-10/10/2018 tarihleri arasında proje alanına gidildiğini, inşaat altyapısı hazır olan ürünlerin fiziki montajlarının yapıldığını ancak, elektrik kablolaması yapılmadığından ve kesintisiz güç kaynağı enerji hattı kurulacak turnikelerin güzergahına çekilmediğinden üç adet turnikenin montajının dahi yapılamadığını, yine elektrik ve data altyapı eksikliği sebebiyle 14 adet kamera ve 4 adet kamera kayıt cihazının da teslim edilmelerine rağmen fiziki montajının tamamlanamadığını, mevcut eksiklikler nedeniyle mobil harcama kart dolum terminali, personel devam kontrol cihazı vb. diğer sistem bileşenlerinin de aktif duruma getirilmeksizin şirket yetkilisine teslim edildiğini, eksiklikler giderilmediğinden müvekkili şirketin diğer edimlerini yerine getirmesinin mümkün olmadığını, taraflar arasındaki anlaşmazlığın esasen altyapının hazır olup olmadığına ilişkin olduğunu, … 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/9 D.İş sayılı dosyasında hazırlanan raporda da eksikliklerin tespit edilmiş olduğunu, dilekçe ekinde sunulan belgeler ve delil tespit raporu bir arada değerlendirildiğinde müvekkilinin esasen sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirmek için davacı şirketi söz konusu eksiklikleri gidermeye yönlendirdiğini, davacı tarafından ise ısrarla altyapı çalışmalarının tamamlanmadığını, altyapının sistemleri kurmaya ve çalışmaya elverişli hale getirilmesi halinde müvekkili şirket tarafından sözleşmedeki yükümlülüklerin yerine getirileceğini, davacının hukuki durumu ile taleplerinin uyuşmadığını belirterek; davanın reddini savunmuş, gecikme nedeniyle davacı aleyhine tazminata hükmedilmesini, sözleşme davacı şirketçe ihlal edildiğinden müvekkili lehine sözleşme bedelinin %10’u oranında cezai şarta hükmedilmesini talep etmiştir.
Dava ilk olarak Asliye Hukuk Mahkemesi’ne açılmış, tevzi edildiği Ankara16. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 21/08/2019 tarih ve 2019/452 Esas-2019/408 Karar sayılı görevsizlik kararının istinaf edilmeksizin kesinleşmesi üzerine, Ankara 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yukardaki esasına tevzi edilmiştir.
Mahkemece, davanın eser sözleşmesinin feshi nedeni ile ödenen avansın iadesi talebine ilişkin olduğu, taraflar arasında, nitelikleri sözleşme ile belirlenen malzemelerin davalı tarafça tedariki ile montajının yapılmasına dair eser sözleşmesi mevcut olup, sözleşme kapsamında davacı tarafça, davalıya avans mahiyetinde 48.678,00 TL ödeme yapıldığı hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, tarafların edimlerini yerine getirmede temerrüde düşüp düşmedikleri, buna göre ödenen bedelin iadesi gerekip gerekmediği noktasında olduğu, toplanan delillere göre; davacı vekilince, davalı tarafça sözleşme kapsamında yüklenilen edimlerin yerine getirilmediği, bir iş yapılmadığı belirtilerek ödenen avansın iadesi talep edilmiş ise de, … 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/9 D. İş nolu dosya kapsamında yerinde inceleme yapılarak düzenlenmiş bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere; sözleşmede öngörüldüğü şekilde davacının kurulumun gerçekleşebilmesi için “işin gereksinimi olan her türlü inşaat işleri data ve enerji kabloları, kablo tavaları, kablo tavalaması ve gerekli olan tüm işleri satıcının önereceği şekilde ve bu sözleşme koşullarınca ” yapmadığının anlaşılmış olduğu, davalı şirketin ise bir kısım malzemeleri davacı şirkete teslim ettiğinin ve montajını yaptığının, bir kısım malzemeleri ise altyapı eksikliği ile devreye alamadığının(malzeme teslimi) Teknik Servis Formu tutanağında da taraf imzalarıyla ifade edilmiş olduğu, buna göre davacı tarafça sözleşmenin feshinin haksız olup, ödenen avansın iadesi talebinin yerinde olmadığı Mahkemece aldırılan 30/05/2021 tarihli ek raporda belirtildiği üzere, taraflar arasındaki sözleşme bedelinin KDV dahil 162.262,00 TL olduğu, davacı tarafından davalıya sözleşme kapsamında gönderilen avansın 48.678,00 TL olduğu, davalı tarafça sözleşme kapsamında teslim edilen malzeme tutarının ise avans bedelinin çok üzerinde 81.941,00 TL olarak hesaplandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf başvurusunda; esasen davalı tarafın iddialarının; sistem sunucusunun kurulacağı sistem odasının fiziki alt yapısının eksik olduğu ve turnikelerin kurulacağı alanda şantiye elektriğinin kullanıldığına ilişkin olduğunu, oysa bu hususun gerçeği yansıtmamakta olup müvekkili şirketin, elektrik firmasında aboneliği olan, sistemin kurulması için de yeterli olan normal bir elektrik alt yapısına sahip olduğunu, gelinen noktada davalı tarafın davaya konu sözleşmede yazılı edimlerini yerine getirmediği gibi, müvekkilinin mağduriyetini gidermek için hiçbir çaba da göstermediğini, keşide edilen ihtarnameler ile davalı tarafa temerrüde düştükleri edimleri yerine getirmeleri için süre verilmişse de, dava tarihi itibariyle taraflarına olumlu bir dönüş yapılmadığını, bu aşamada davalı tarafın müvekkili şirket ile akdedilen sözleşmeye açıkça aykırı hareket ettiğinin ortada olduğunu, müvekkili şirketin sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği tarih itibari ile kendisine teslim edilen malların geri alınması için davalı şirkete ihtarda bulunduğunun dosya kapsamında sabit olduğunu, nitekim … 2. Noterliği’nin 12/11/2018 tarih ve 35402 yevmiyeli ihtarnamesinde davalı tarafın edimlerini yerine getirmediğinden bahisle TBK 125/c kapsamında sözleşmeden dönme haklarının kullanıldığının belirtildiği gibi, aynı ihtarname kapsamında davalı tarafa montaj ve/veya sair nedenlerle sözleşmeye konu alana gönderdiği tüm araç, gereç ve sair malzemeleri 3 gün içerisinde iade alması gerektiğinin, aksi takdirde bu araç ve gereçler ile sair malzemelerin müvekkili şirket tarafından söküleceğinin ve hiçbir sorumluluk kabul edilmeyeceğinin bildirildiğini, gelinen noktada; sözleşme kapsamında üstlenmiş olduğu edimleri gerektiği gibi yerine getirmeyen davalı şirketin, dava dilekçesindeki talepleri doğrultusunda müvekkili şirketten aldığı avansı yasal koşullar altında iade etmesi gerektiğinin aşikâr olduğunu, Mahkeme tarafından verilen kararda salt değişik iş dosyasında temin edilen rapora dayanıldığını, başkaca keşif yapılmadığını, bu durumun açık bir şekilde Yargıtay’ın yerleşik kararlarına aykırı olduğunu, … 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/9 D. İş numaralı dosyası kapsamında taraflarına tebliğ olunan bilirkişi raporundaki tespitlerin yetersiz olduğu kanaatinde olduklarını, mahkemece yapılacak keşif neticesinde bilirkişi raporu aldırılması gerekirken; daha önce temin edilen ve eksik incelemeye dayalı olan bir başka bilirkişi raporuna atıfta bulunulmak sureti ile verilen ret kararını kabul etmediklerini belirterek; mahkeme kararının kaldırılmasını ve neticeten fazlaya ilişkin haklarımızı saklı kalmak kaydıyla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf başvurusunda; davacı tarafça açılan alacak davasına süresinde verilen cevap dilekçesi ile davanın reddi ile birlikte sözleşmenin devamına karar verilmesinin, gecikme tazminatına hükmedilmesinin ve sözleşme bedelinin %10’u oranında cezai şarta hükmedilmesinin talep edildiğini, Mahkemece usul ve yasaya uygun şekilde davanın reddine karar verilmiş olmakla birlikte cevap dilekçesinde ileri sürmüş oldukları talepleri hakkında dava süresince açıklama yaptırılmadığı gibi hükümde de talepleri ile ilgili herhangi bir karar verilmediğini, Yargıtay kararları uyarınca bir talep hakkında kabul ya da ret kararı verilmeksizin hüküm kurulmasının bozma nedeni olduğunu, bu nedenle cevap dilekçesindeki taleplerin de değerlendirilmesi, muallak kalan kısımların taraflarına açıklatılması, gerekmesi halinde harcın tamamlanmasına karar verilmesi ve talepleri hakkında bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek; müvekkilinin, davacının sözleşmeye aykırı davranmasından dolayı zarara uğradığını, elde edeceği kazancı elde edemediğini, elde edemediği kazancın, sözleşme tamamlanmışçasına müvekkiline gecikme tazminatı olarak ödenmesi gerektiğini, taraflar arasında imzalanan 23/05/2018 tarihli tedarik sözleşmesinin 3.maddesinde cezai şart hükümlerinin düzenlendiğini, davacı taraf sözleşmeye aykırı davranarak proje alanını müvekkilinin edimlerini yerine getirmesine uygun hale getirmediğinden taraflarınca %10 cezai şart bedeli talep edildiğini belirterek; verilen davanın reddi kararına bir itirazları bulunmamakla beraber, kararın yalnızca itiraz etmiş oldukları hususlar yönünden kaldırılmasını, talepleri doğrultusunda yeniden inceleme yapılarak taleplerinin kabulüne karar verilmesini veya dosyanın talepleri doğrultusunda yeniden incelenmek üzere mahkemeye iadesini talep etmiştir.
Dava, haklı fesih nedeniyle avans olarak ödenen iş bedelinin iadesi, menfi zarar tazminatı ve cezai-şart istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen kararına karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İnceleme, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen 25/05/2018 tarihli “Tedarik Sözleşmesi” başlıklı sözleşme, niteliği itibariyle 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi olup, davacı iş sahibi, davalı yüklenicidir. Bu sözleşme ile davalı yüklenici, 22/05/2018 tarih ve ATK-182105081 sayılı teklif/proforma faturadaki malzemeyi tedarik etmeyi, işin yapılacağı yere sevkini, kablolama hariç montajını, test ve devreye alma işlerini yapmayı, davacı iş sahibi bu işleri davalı yükleniciden almayı, işin gereksinimi olan her türlü inşaat işleri ile data ve enerji kabloları, kablo tavaları, kablo tavalaması ve gerekli olan tüm işleri davalının önereceği şekilde ve sözleşme koşullarınca yapmayı taahhüt etmiştir. Sözleşmenin 3.maddesi teslim süresi ve yerine ilişkin olup, maddenin 2.bendinde, davacı ve davalının sözleşmede belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde sözleşme bedelinin %10’u kadar ceza ödeyeceği kabul edilmiştir. Sözleşme kapsamında davacı iş sahibi tarafından davalı yükleniciye 31/05/2018 tarihinde 48.678,00 TL avans ödemesi yapıldığı hususunda da uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Dosya içerisinde bulunan ve taraflar arasında yapılan 31/05/2018 tarihli toplantıda davacı iş sahibince, turnikeler kurulmadan önce, sunucu kurulmadan önce ve çok acil tamamlanması gereken işlerin belirlendiği görülmüştür.
Davacı iş sahibi … 2. Noterliği’nin 16/08/2018 tarihli ihtarnamesi ile davalı yükleniciye ihtarname tarihinden itibaren 15 gün içerisinde edimini yerine getirmesini ihtar etmiş, davalı yüklenici Ankara 6. Noterliği’nin 05/09/2018 tarihli ihtarnamesi ile davacı şirketçe eksikliklerin giderilmesi ve bu hususun davalı şirkete bildirilmesi halinde sistem kurulumunun sözleşmede belirtilen sürede gerçekleştirileceğini bildirmiş, davacı iş sahibi … 2. Noterliği’nin 14/09/2018 tarihli ihtarnamesi ile yeniden edimlerin ifası için süre vermiş, ardından yine … 2. Noterliği’nin 12/11/2018 tarihli ihtarnamesi ile taraflar arasındaki sözleşmeyi feshetmiştir.
Davacı iş sahibinin talebi ile … 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/9 D.İş sayılı tespit dosyasında tespit tarihinden yaklaşık 7 ay sonra 04/04/2019 tarihinde sözleşme konusu imalatların yapılacağı yerde keşif yapıldığı, refakate alınan elektrik elektronik mühendisi bilirkişi … tarafından düzenlenen raporun dosyaya derc olunduğu, bu raporda imalatların yapılacağı yerdeki malzemelerin tespitinin yapıldığı, kurulmuş olan sistemler, kurulmamış olan sistemler, montajı yapılmış olan malzemeler ve montajı yapılmamış olan malzemelerin tespit edildiği, şebeke hattı ölçümleri UPS hattı ölçümleri, GSM ve GPRS sinyal seviyesi ölçümleri yapıldığı, server odası yönünden, binada sadece split klima olduğu, ancak aydınlatma elektrik tesisat kablosu olduğu, tesisatın faal olmadığı, başkaca herhangi bir tesisatın çekilmemiş olduğu tespitinin yapıldığı, mahkemece hükme esas alınan elektrik elektronik mühendisi…, nitelikle hesap uzmanı …ve mali müşavir … tarafından düzenlenen heyet raporunda, tespit raporundaki ölçümlere göre nötr toprak arası gerilimin 1,5 Volt olması gerekirken, tespit raporunda tespit edildiği üzere bu değerin 4 ile 5 Volt arasında olduğu, nötr toprak arası gerilip değerlerinin yüksek olmasının kurulumu yapılacak olan elektronik cihazlarda bozulmalara ve arızaya geçmesine sebep olacağı, GSM, GPRS sinyal seviyelerinin kullanılamaz olarak nitelendirilen zayıf sinyaller olduğu, bu durumda davacı tarafından inşaat işleri data ve enerji kabloları, kablo tavaları, kablo tavalaması ve gerekli olan tüm işlerin sözleşme koşullarına uygun yapılmadığı belirtilmiştir.
Her ne kadar davacı vekilince mahkemece mahallinde keşif yapılarak yeniden rapor alınması talep edilmişse de; davacı vekilinin 26/10/2020 tarihli dilekçesinde sistemin kurulması için 136.097,46 TL bedel karşılığında … Şirketi ile anlaşma yapıldığının ve sözleşmeye konu mahalde … Şirketi tarafından farklı bir teknik ile çalışan sistemin kurulması için çalışmalara başlandığının belirtilmesi dikkate alındığında, sistemin bulunduğu mahalde keşif yapılması, fesih tarihi itibariyle tesisin durumunun tespitine ilişkin katkı sağlamayacağından, mahkemece keşif yapılmaması eksiklik olarak görülmemiştir.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle taraflar arasındaki sözleşmenin kapsam ve niteliği, 31/05/2018 tarihli toplantı tutanağı ve dosya kapsamıyla, davacının sözleşmeye konu işin ifası noktasında öncelikli edimlerini ifa ettiğinin ispatlanamamasına, dosya kapsamına göre davalı tarafından teslim edilen malzeme bedelinin ödenen avanstan fazla olduğunun anlaşılmasına, davalı tarafça usulüne uygun açılmış karşı dava bulunmamasına göre, taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, menfi zararlara ilişkin davanın fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak açılmış olması nedeniyle kararın temyiz yolunun açık tutulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,6‬0 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,6‬0 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle taraflarca yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harçları ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 31/05/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Katip