Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/1072 E. 2023/764 K. 05.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2021/1072 – Karar No:2023/764
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/1072
KARAR NO : 2023/764
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/09/2021
NUMARASI : 2018/802 E-2021/610 K

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit- Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 05/07/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/07/2023
Davacı vekili tarafından davalı hakkında açılan menfi tespit ve alacak davasında mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili; müvekkili şirketin 06/09/2018 tarihli sözleşme ile … tadilat işine ait “havalandırma tesisatı İşçiliği” işi için davalı firma ile anlaştığını, bu anlaşma kapsamında yapılacak işin malzemelerinin davalı tarafından tedarik edileceğini, davacının da tedariki yapılan malzemelerin montaj işçiliğini 50 gün içinde bitireceğini, 40.000,00 TL nakit avans alındığını ve alınan avansa teminat olarak 40.000,00 TL bedelli 07/09/2018 düzenleme tarihli bononun davalıya teslim edildiğini, davalı tarafın, sözleşme konusu yapılacak işle ilgili malzemeleri zamanında ve tam teslim etmediğini, çalışılacak malzemelerin farklı zamanlarda peyderpey şantiyeye gönderildiğini, ancak halihazırda sözleşmede yapılacak işlerle ilgili malzemelerin tamamının gönderilmediğini, sözleşmede kararlaştırılan 50 günlük süre içinde işin tesliminin gerçekleştirilemediğini, müvekkilinin iyiniyetli davranarak davalıyı şifahen defalarca uyardığını ancak davalı tarafın malzemeleri getireceğini belirterek davacıyı oyaladığını, davalının sözleşme uyarınca üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediğini, davacının teslim edilen malların montajını zamanında ve sözleşmeye uygun olarak ifa ettiğini, buna rağmen davalı tarafın Ankara 32. Noterliğinin 19/10/2018 tarih ve 20505 yevmiye numaralı ihtarnamesini müvekkiline gönderdiğini, davalı tarafın kendi yükümlülüğünü ifa etmeden müvekkilinden ifa talep edemeyeceğini, davalı ile yapılan görüşmeler doğrultusunda yapılan işin mevcut durumuyla teslim alınması ve mahsuplaşarak sözleşmenin sona erdirilmesinin kararlaştırıldığını, bu hususta davalı şirket çalışanı tarafından 28/10/2018 tarihinde 22 sayfadan oluşan hakediş metraj tutanağı düzenlendiğini, bu tutanakta tespit edilen iş miktarının değerinin 68.204,66 TL olduğunu, davacının 68.204,66 TL bedelli iş için davalı adına 30/10/2018 tarihinde fatura düzenlediğini, davalı tarafın, Ankara 25. Noterliği’nin 06/11/2018 tarih ve 19966 yevmiye numaralı ihtarnamesiyle sözleşmeyi feshederek davacıdan kötü niyetli olarak hak talep ettiğini, ihtarnamede, sözleşmenin feshedildiğini, kalan işlerin 72.000,00 TL bedel ile üçüncü kişiye yaptırıldığını ve bu bedelin davacı şirketçe karşılanması gerektiğini, ayrıca avans ödemesine teminat olarak verilen 40.000,00 TL bedelli 07/09/2018 düzenleme tarihli bononun icra takibine konu edileceğinin bildirildiğini belirterek; davalı adına keşide edilen 40.000,00 TL bedelli bono dolayısıyla müvekkillerinin davalıya borçlu olmadığının tespitini, söz konusu bononun iptalini, 06/09/2018 tarihli sözleşme kapsamında yapılan imalat bedelinin tespitini ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 28.204,66 TL alacağın davalıdan ticari faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; müvekkili şirket ile davacı şirket arasında akdedilen sözleşme ile Ankara Üniversitesi Yapı İşleri ve Teknik Dairesi Başkanlığı’na teslimi yapılacak olan “Hematoloji Binası Tadilat İşi” nin havalandırma sistemleri işçiliği için anlaşmaya varıldığını, sözleşmenin 4. maddesinde işin teslim tarihinin 06/09/2018, süresinin de 50 gün olarak belirtildiğini, sadece işçilik için anlaşmaya varıldığını, birim fiyat usulüne göre sözleşme bedelinin belirlendiğini, davacı yana da 40.000,00 TL ödeme yapıldığını, davacı yanın ediminin ifası için gerekli malzeme alımlarının ise müvekkili şirketçe yerine getirildiğini, davacı yanın sözleşmenin açık hükümlerine ve süreli işteki 50 günlük net süreye rağmen işi süresinde yapmayacağının belli olması üzerine defalarca ikaz edildiğini, müvekkili şirketin tüm şifahi ikazlarına rağmen sonuç alamayınca bu kez de işin bitirilmesi için gerekli ekibi kurarak şantiyede hazır olunması ve işin bitirilmesi için ihtarname gönderilmişse de, davacı yanın işbu ihtara da sessiz kalarak işin bitirilmesi için hiç bir çaba sarf etmediğini, davacı yanın işin yapımında gecikmeye düşeceğinin anlaşılması üzerine bizzat müvekkili şirketçe ekip desteği verildiğini, hatta mali sıkıntı yaşadığından dolayı 40.000,00 TL de avans verildiğini, ancak sözleşme taahhüdünü gerçekleştirmediğini, müvekkili şirketin 19/10/2018 tarihli ihtarına rağmen davacı yana işi yaptıramayınca Ankara 25. Noterliği’nin 06/11/2018 tarih ve 19960 yevmiye sayılı ihtarı ile sözleşmeyi haklı nedenle tek taraflı feshettiğini, davacının 08/11/2018 tarihinde terk ettiği şantiyeye ekibiyle giderek sözleşmenin feshedildiği bildirildiği halde zorla girmeye çalıştığını, davacı yanın eksik bıraktığı iş nedeniyle, müvekkili şirketin temin ettiği yeni ekip olan …’ye, imalatların tamamlanması için 72.000,00 TL ödendiğini, davacı yanın edimini gereği gibi ve eksiksiz ifa etmemesine rağmen 68.204,66 TL alacak iddiasıyla davalı şirkete fatura keşide etmesinin kabul görmediğini ve faturanın iade edildiğini, davacı yanın TBK’nın eser sözleşmesine ilişkin hükümlerini ihlal ettiği halde sorumluluk almaktan kaçındığını, müvekkili şirketin zarar görmesine zemin hazırladığını, işin yapımını tamamlamadığını, tamamlamayacağını zamanında bildirmediğini, yaptığı imalatları hatalı yaptığını, pek çoğunun sökülerek yeniden yapılmasına sebebiyet verdiğini, 3. kişiye eksik ve ayıplı işin yaptırılması için müvekkili şirketin para ödemesine neden olduğunu belirterek; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın, menfi tespit ve alacak istemine ilişkin olup, davadaki uyuşmazlığın, taraflar arasında imzalanan taşeron sözleşmesi uyarınca davacının davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı, davalının işi fen ve sanat kurallarına göre zamanında yapıp yapmadığı, yapılan işin eksik ve ayıplı olup olmadığı, sözleşme kapsamında davacı tarafça davalıya verilen senetten dolayı davacının davalıya borcu bulunup bulunmadığı konularına ilişkin olduğu, taraflar arasında imzalanan ve 06/09/2018 tarihinde yürürlüğe giren sözleşmenin incelenmesinde; sözleşmenin 2.maddesine göre konusunun ”… Tadilat işine ait” havalandırma tesisatı işçiliği olduğu, 3. maddesine göre sözleşme fiyatının birim fiyat usulü olduğu ve sözleşme ekindeki birim fiyat cetveline göre hesaplama yapılacağı, 4. maddesine göre yer teslimi tarihinin 06/09/2018 ve işin süresinin 50 gün olduğu ve bu sürenin kesin süre olduğu, işin gecikmesine neden olacak olumsuz/disiplinsiz her türlü durumda işveren davacının davalı taşeronun işini durdurma, başka bir ekip çalıştırma, yazılı sözlü ihtara gerek olmaksızın tek taraflı olarak sözleşmeyi feshetme hakkına sahip olduğu, işin gecikmesi halinde günlük cezanın binde 1 olacağı, 9.2 maddesine göre “şartnamelerde yazılı maddelere uymayan veya genel teknik şartnameye göre belli kalite ve şartlara sahip olmayan uygulamalar ile proje ve teknik şartnamesine uymayan imalatların kabul edilmeyeceği, 11. maddesine göre yapılan işlerin inşaat süresince idare kontrol teşkilatı, şantiye şefi ve koordinatörü tarafından ve işverenin teknik personeli tarafından kontrol edileceğinin hüküm altına alındığı, sözleşme ekindeki birim fiyat/proforma faturaya göre işin toplam tutarının 95.590,00 TL +KDV olarak imza altına alındığı, eser sözleşmelerinde işin tamamlanarak teslim edildiğinin ispatının yükleniciye, iş bedelinin ödendiğinin ispatının ise iş sahibine düştüğü, bu bağlamda faturanın tek başına fiili imalatı yahut teslim olgusunu kanıtlamaya yeterli olmadığı, yüklenicinin iş bedeline hak kazanabilmesi için eseri sözleşme ve ekleri ile fen ve tekniğine uygun olarak tamamlayıp iş sahibine teslim ettiğini ayrıca kanıtlaması gerektiği, taraflar arasındaki sözleşme birim – fiyat sözleşme niteliğinde olup, malzemenin davalı tarafından temin edileceği, davacı yanca yalnızca işçilik hizmetinin taahhüt edildiği, davacı yanın, davalının malzeme temininde geciktiğini, bu nedenle taahhüt edilen süre olan 50 gün içinde işin tamamlanamadığını, davalı yanın ise işi davacının geciktirdiğini, defalarca ikaz edilmesine rağmen süresinde tamamlayamayacağının anlaşılması üzerine sözleşmenin feshedilerek, şantiyeden uzaklaştırıldığını ifade ettiği, davalı şirket kayıtlarının incelenmesinde; malzemelerin tedarik edildiği faturaların peyderpey kesildiği, davacının taahhüdünde olan Hematoloji Bölümüne yapılan sevkiyatın 14/09/2018 tarihinde başladığı, 10/10/2018 tarihine kadar sürdüğü (383,47 m²), 09/11/2018 tarihindeki sevkiyatın ise toplam iş tutarı içinde çok küçük bir birim içerdiği (10,30 m²) dosya içerisine toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; tarafların elemanlarınca 28/10/2018 tarihinde yapılmış olan 22 sayfalık metraj tutanağına göre monte edilmiş kanal metrajının 861,49 m² olduğu, sözleşme ekindeki birim fiyat cetvelindeki fiyatlardan değerlendirme yapıldığında yapılan iş bedelinin KDV dahil 40.982,47 TL olduğu, taraflar arasındaki sözleşmeye göre malzemenin temini davalıya, işçiliği ise davacıya ait olup, dosyadaki irsaliye ve faturalar ile yapılan işin miktarları arasında kalan 478,02 m² malzemenin şantiyeye ne zaman geldiği belli olmadığından, montajının davacı yanca yapıldığının ispatlanamadığı, davacı yanca da bahse konu 478,02 m² malzemenin montajının kendisi tarafından yapıldığına dair bir delil sunulmadığı, bu durumda, davacı yanın, almış olduğu 40.000,00 TL avans karşılığında düzenlediği, 07/09/2018 düzenleme tarihli 40.000,00 TL bedelli bonodan dolayı borçsuz olduğu, davacı yanın bakiye imalat bedeli alacağının ise, (KDV dahil) 982,47 TL olduğu, davalı tarafından eksik ve hatalı işlerin giderilmesi için anlaştığı ”…” firması ile yapmış olduğu 09/11/2018 tarihli sözleşmenin, davacının sözleşmesinin feshedilmesinden sonra imzalandığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile davalı adına keşide edilen 07/09/2018 düzenleme tarihli 40.000,00 TL bedelli bonodan dolayı davacıların davalıya borçlu olmadığının tespitine, 982,47 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan alınarak davacı şirkete verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Davacılar vekili istinaf başvurusunda; mahkemece yapılan yargılamada bilirkişi raporunda yapılan tespit üzerinden hüküm kurulduğunu, ancak bilirkişi raporunda hesap hatası olduğunu, zira metraj tutanağına göre taraflarca kabul edilen hava kanalı izolasyonunun, metraj tutanağına göre fiyatlandırma listesine eklenmediğini, metraj tutanağına göre yapılan toplam 926,96 m² kanal izolasyonu 926,96×13(+KDV)=14.219,56 TL’nin de hesaplamaya eklenmesi gerektiğini metraj tutanağına göre fiyatlandırma listesinin 8 numaralı satırında klima santralı montajının birim fiyatının 1.500,00 TL kabul edildiğini, ancak bilirkişi raporunda demontaj birim fiyatının 750,00 TL kabul edildiğini, montaj ve demontajın teamül gereği aynı fiyatlandırmaya tabi olduğunu, yani demontajın toplam bedelinin 3×1500(+KDV)= 5.310,00 TL olarak hesaplanması gerektiğini, metraj tutanağına göre yapılan işin toplam m²’sinin 926,96 m² olduğunu, bilirkişilerce hesaplamanın 861,49 m² olarak yapıldığını, dolayısıyla 65,47 m²’lik bir hata olduğunu, bu sebeplerle bakiye alacak miktarının 18.574,16 TL eksik hesaplandığını belirterek; gerekli görülmesi halinde ek rapor alınmasını ya da taleplerini karşılar şekilde mahkeme kararının ” 982,47 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan alınarak” kısmın kaldırılmasını bakiye alacak miktarının 18.574,16 TL olarak düzeltilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf başvurusunda; müvekkili şirketin davacı yanın ediminin ifası için gerekli tüm malzeme alımlarını yapmış olup malzeme alımına ilişkin fatura ve irsaliyelerin dosya kapsamında mevcut olduğunu, davacının malzemelerin kendisine teslim edilmediği iddiasının doğru olmayıp, sözleşmenin feshinden önce malzemelerin teslim edilmesine ilişkin bir talebi yada ihtarı olmadığını, mahkemece alınan kök raporda “davacının işi geciktirmesinin davalının malzemeleri geç tedarik etmesinden kaynaklanmadığı sonucuna ulaşmanın mümkün olduğu” şeklinde değerlendirme yapıldığını, ayrıca “davacı yanın yapmış olduğu imalat tutarını gösterir herhangi bir somut veri olmadığından davacının gerek menfi tespit gerekse imalat bedelinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin herhangi bir hesaplama yapılamamıştır” denilerek davacı yanın menfi tespit talebinin yerinde olduğunu gösterir bir kayıt bulunmadığının belirtildiğini, ancak daha sonra düzenlenen ek raporlarda esaslı bir hataya düşüldüğünü ve kök rapor ile çelişir mahiyette tespitler yapıldığını, ek rapora dayanak olan 22 sayfalık belgenin metraj hesabına esas alınabilecek mahiyette olmadığını, bu belgenin müvekkili şirket çalışanı tarafından imzalanmış olup, tanık olarak ifadesi alındığında “söz konusu belgeyi ben imzaladım ancak davacı tarafından yapılan işlerin bir çoğu tekniğe uygun olmadığı için söküldü ve testten geçemedi” şeklinde beyanda bulunduğunu, bu beyanın ve davacının yaptığı imalatın teknik şartlara uygun yapılmadığını ispatlayan diğer delillerin mahkemece hiç değerlendirilmediğini, ….. Ltd.Şti. isimli firma tarafından yapılan test ve kontroller sonucunda yapılan işin olması gereken standartlarda yapılmadığının anlaşılmış olup, söz konusu test sonuçlarının da dosyada bulunduğunu, kaldı ki davacı tarafından yapılamayan işin başka bir firmaya yaptırılmış olduğu hususunun da ısrarla göz ardı edildiğini, bu konuda yaptıkları itirazların da bilirkişiler tarafından incelenmediğini, bilirkişi heyetinin değerlendirilmesinin aksine 2. bir firma ile sözleşme yapılıp işin bu firmaya yaptırılmasının zaten davacının yaptığı imalatın teknik şartlara uygun olmamasından kaynaklandığını, müvekkilinin hem davacının teknik şartlara uygun olmayan imalatları nedeniyle davacıya ödeme yaptığını, hem de aynı işin baştan yapılması için başka bir firmaya 72.000,00 TL ödeme yaptığını, tüm imalatın yeniden yapılmasının dahi tek başına davacının imalatlarının sözleşmeye ve teknik şartlara uygun yapılmadığının göstergesi iken bu hususun gözardı edilmesinin kabul edilemez olduğunu, dosyada hesaplamaya esas alınan şirket çalışanı tarafından imzalanmış belgeye karşılık, yapılan imalatların kullanılmasının mümkün olmadığına dair test sonuçlarının ve işin 3. bir firmaya yaptırılmış olmasının değerlendirilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, sonuç olarak davacının işi süresinde tamamlamamış olması, yapmış olduğu imalatın ise teknik şartlara uygun olmaması nedeniyle başka bir firmaya yaptırılmış olması gözardı edilerek yapılan kusurlu imalatlar karşılığında alacağı olduğuna hükmedilmesi hukuka aykırı olduğundan verilen kararın kaldırılması gerektiğini belirterek; mahkeme kararının istinaf başvuruları doğrultusunda kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit ve alacak istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. Maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen 06/09/2018 tarihli sözleşme, niteliği itibariyle 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi olup, davacılardan ….San.Tic.Ltd.Şti. taşeron, davalı yüklenicidir. Bu sözleşme ile davacı taşeron, davalı yüklenicinin yükleniminde bulunan … Tadilat İşine Ait Havalandırma Tesisatı İşinin işçiliğini üstlenmiştir. Sözleşme bedelinin, sözleşmenin eki olan birim fiyat cetvelindeki birim fiyatlarla hesaplanacağı, yer teslim tarihinin 06/09/2018 tarihi olup, işin süresinin ise 50 gün olduğu, işin gecikmesi veya gecikmeye neden olacak her türlü durumda yüklenicinin işi durdurma, başka bir ekip çalıştırma veya sözleşmeyi yazılı ve sözlü hiçbir ihtara gerek kalmaksızın tek taraflı olarak feshetme hakkına sahip olduğu kabul edilmiştir. Sözleşme hükümlerine göre işin bitirilmesi gereken tarih 25/10/2018 tarihi olup, iş bu sözleşmenin devamı sırasında davalı yüklenici tarafından, Ankara 32. Noterliği’nin 19/10/2018 tarih ve 20505 yevmiyeli ihtarı ile davacının işin süreside tamamlanmasına yetecek şekilde harekete geçmesi aksi halde edimin yerine getirilmemesi nedeniyle 40.000,00 TL bedelli senedin tahsili yoluna gidileceği, gecikme cezası uygulanacağı, işin 3.kişilere yaptırılacağı ve oluşacak olan zararın rücu edileceği ihtar edilmiş, 28/10/2018 tarihinde davalı yüklenicinin şantiye şefi olan … ile davacı taşeron adına … arasında metraj tutanağı düzenlenmiştir. Ankara 25. Noterliği’nin 06/11/2018 tarih ve 19966 yevmiyeli ihtarı ile de davalı yüklenici şirket tarafından taraflar arasındaki sözleşme feshedilmiştir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi heyetinin 16/03/2021 tarihli ve 01/09/2021 tarihli ek raporlarında, tarafların elemanlarınca düzenlenen 28/10/2018 tarihli metraj tutanağına göre montajı yapılan kanal metrajının 438,72 m²+ 193,46 m²+ 159,48 m²+69,83 m² =861,49 m² olduğu, ek raporda metraj tutanağına göre fiyatlandırma tablosuna sehven yazılmamış olan 237,82 m² izole edilmiş kanal metrajının da eklenmesi ile birlikte birim fiyat cetvelindeki fiyatlardan değerlendirme yapıldığında toplam imalat bedelinin KDV dahil 40.982,47 TL olduğu, uygulamada ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından her yıl hazırlanan inşaat birim fiyatları cetvellerinde demontaj birim fiyatları, montaj birim fiyatlarının yarısı olduğundan hesaplamanın buna göre yapıldığı, iddia edilen eksiklikler ile ilgili yapılmış bir tespit bulunmadığı, 22,00 TL/m² birim fiyatının beyanda belirtilen diğer işler için oranlarının dosyaya sunulmadığı, değerlendirilen iş miktarları ile ilgili taraflarca karşılıklı imzalanmış olan tek belge olan metraj tutanağı altında “Bu kanalların sahada asıldığı görülmüştür. Uygunluk, mali değeri vb. açıklama ve kesintiler keşif özetindedir” notu olmakla birlikte taraflarca imzalanmış bir keşif özetinin de bulunmadığı, bu nedenle nefaset kesintisi için oran belirlenmesinin mümkün olmadığı, dosyadaki irsaliye ve faturalar ile yapılan işin miktarı arasında kalan 478,02 m² malzemenin şantiyeye ne zaman geldiğinin belli olmadığı, tutanağın yapıldığı tarih olan 28/10/2018 tarihine kadar montajı yapılması gereken 1.335 m² malzemenin ancak 861,49 m² (%65)’lik kısmının gelmiş olduğu, işin tamamlanması için gereken 473,51 m² (%35)’lik kısmının malzemesinin eksik olduğu tespitlerinde bulunulmuş olup, bu tespitler Dairemizce de dosya kapsamına ve oluşa uygun bulunmuştur.
Dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporları ile davacının sözleşme kapsamındaki işi sözleşme ile kararlaştırılan sürede bitirmediği sabit olmakla birlikte davalı tarafça da sözleşmenin ifası noktasında yeterli malzeme temin ve tesliminin yapılmadığı, bu durumda tarafların sözleşmenin feshinde ortak kusurlu olup, sözleşmenin ortak kusurla feshedilmesi halinde tarafların birbirlerinden müspet ve menfi zarar kapsamında talepte bulunamayacağı, ancak yapılan işin bedelinin talep edilebileceği, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında yapılan imalatların ve bedellerinin de mahkemece hükme esas alınan bilirkişi ek raporlarında, taraflar arasındaki sözleşme ve yine taraflar arasında düzenlenmiş olan 28/10/2018 tarihli tutanağa göre tespit edilmiş olmasına, düzenlenen bilirkişi ek raporlarının hükme esas alınmasında isabetsizlik bulunmamasına göre, Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davacılardan alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcının peşin alınan 700,00 TL istinaf karar harcından mahsubu ile bakiye 520,10 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınması gereken 2.799,51 TL istinaf karar harcından peşin alınan 700,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.099,51 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle taraflarca yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harçları ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 05/07/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır