Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/1055 E. 2022/446 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.


T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/03/2019
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 20/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/04/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında 23/01/1991 tarihinde imzalanan … Barajı inşaatı işi konulu sözleşmeye istinaden müvekkili tarafından işin süresinde tamamlanarak eksiksiz olarak davalıya teslim edildiğini, davalının Sözleşme ve … İşleri Genel Şartnamesine göre hakediş olarak ödemesi gereken baraj dolgusunda kullanılan toprağa ilişkin bir kısım ödemeleri, bir kısım pompaj bedellerini, kalıp işlerinin bir bölümünü ve kum-çakıl nakli bedellerinin bir bölümünü ödemediğini, sözleşmede müteahhidin kesin hakediş raporunun düzenlenmesinde sadece kesin metraj ve hesaplar sonucunda bulunan miktarların esas alınacağı ve bunlarla geçici hakediş raporlarındaki rakamlar arasında bulunabilecek farklara bakılmayacağının kararlaştırıldığını, müvekkilinin süresi içinde kesin hakedişe itirazlarını yaptığını ancak davalının bu itiraza rağmen gerekli düzeltmeleri yapmadığını belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 2.251,148,44 TL klas farkından, 34.890,93 TL pompaj bedelinden, 52.307,78 TL kalıptan, 158.531,64 TL kum ve çakıl naklinden kaynaklanan alacak olmak üzere toplam 2.496.878,79 TL’nin işlerin yapıldığı tarihlerden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; taraflar arasındaki sözleşme konusu işin 05/11/2006 tarihinde bitirildiğini, kesin hesapların, … 12. Bölge Müdürlüğü’nce sözleşme hükümleri çerçevesinde teknik ve özel şartnamelere, birim fiyat, tarif ve dipnotlarına, … İşleri Genel Şartnamesine ve tasdikli projesine uygunluk yönlerinden incelendiğini ve 23/12/2009 tarihi itibariyle tasdik edildiğini, tasdik edilen kesin hesap ve eklerinin kontrollük hizmelerini yürüten 121. Şube Müdürlüğüne gönderildiğini, 121. Şube Müdürlüğü’nün tasdikli kesin hesap ve ekleri ile işin II.keşif cetvelini 25/12/2009 tarihinde yazı ekinde davacı firmaya elden tebliğ edildiğini, firma yetkililerinin kesin hakediş raporunu itiraz kaydı ile yazarak imzaladığını ve 25/12/2009 tarihinde 121. Şube Müdürlüğü’ne teslim edildiğini, davacı firmanın sözleşme eki BİGŞ’de belirtilen şekilde ara hak edişlere bir itirazı bulunmadığını, davacının kesin metraj ve II. keşif icmaline de herhangi bir itirazı olmadan kesin hakedişi idareye sunduğunu, davacının kesin hakedişi “itirazi kaydı ile” ibaresini yazarak imzaladığını, ancak bunun BİGŞ’nin 39 ve 40. maddelerine göre usulüne uygun yapılmış bir itiraz olmadığını, davanın hak düşürücü sürelerin geçmesi ve zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, davacının avans faizi istemenin yasal olmadığını, sözleşmeye ve II. keşif icmaline göre kesin hakedişin düzenlendiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; taraflar arasında tanzim edilen sözleşme ve ekleri ile hak ediş evrakları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu işlerin yapılarak davalıya teslim edildiğinin sabit olduğu, davacının dilekçesinde belirttiği 4 kalemde yapılan ödemenin eksik yapıldığının iddia edildiği, mahkemece aldırılan ikinci ve dördüncü bilirkişi heyeti raporu ile ikinci bilirkişi heyeti muhalif görüş raporunun birbirini desteklediğinden teknik verilere ve dosya kapsamına uygun, denetime açık olduğundan hükme esas alındığı, özellikle ikinci ve dördüncü heyet raporları hesaplama yöntemi itibariyle sözleşme ve ekleri ile BİGŞ koşullarına uygun değerlendirme ve hesaplama yapıldığından bunların esas alınmasının gerektiği, raporlarda belirtildiği üzere baraj gövde dolgusunda kullanılacak malzemenin farklı pozlarda olduğunun belirlendiği, davalı kurum personelinden oluşan teknik heyet raporuyla hangi pozda malzeme alınmasının uygun olduğuna dair rapor ve davalı kurum onayının alındığı, B.15.308 pozundan malzeme kullanıldığı halde hak edişlerin B.15.302 pozundan hesaplanarak ödendiği, her iki pozun birim fiyat farkının sözleşmeye göre farklı olduğu, buna göre bilirkişilerce yapılan hesaplama sonucunda davacıya bu kalemden 2.045.956,12 TL eksik ödeme yapıldığı, davacının sözleşme ve eki şartnameler uyarınca bu kalemden bu miktarı talep etme hakkı bulunduğu, aynı şekilde kalıp bedeli yönünden davalı kurumun onayı ile F2 tipi kalıbın kullanıldığı ancak ödemenin tamamının F1 cinsi kalıp bedelinden ödendiği, bunun farkının davacıya ödenmesi gerektiği, aradaki farktan ihale tenzilatı uygulandıktan sonra bulunan 48.740,95 TL’nin davalıdan talep etme hakkının bulunduğu, kum-çakıl nakliyesi bedel farkının davalı idarenin oluru alınmamış olması nedeniyle bedel farkının istenemeyeceği, aynı şekilde idare tarafından herhangi bir enjeksiyon işinin yapılamamış olması nedeniyle davacının pompaj bedeli talebinin haklı olmadığından bu kalemlere yönelik talepte bulunamayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne baraj dolgusu imalatı kaleminden 2.045.956,12 TL, kalıp konusundan kaynaklanan 48.740,95 TL olmak üzere toplam 2.094.697,07 TL’nin dava tarihi olan 10/06/2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının bu kalemlere yönelik fazlaya ilişkin talebi ile pompaj bedeli ve kum çakıl nakliyesine yönelik taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının kabulüne dair kısmının usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece karara esas alınan 01.10.2018 tarihli bilirkişi raporuna karşı yaptıkları itirazların ve bu itirazlar doğrultusunda ek rapor alınması taleplerinin yerel mahkemece dikkate alınmayarak hüküm kurulduğunu, bilirkişi kurulu raporunda belirtilen dolgu imalatı ve kalıp işleri ile ilgili olarak davacının alacaklı olduğu yönündeki kanaati ve yerel mahkeme tarafından bu doğrultuda verilen kararın hukuka, sözleşme ve eklerine aykırı olduğunu, sözleşme eki BİGŞ’nin 39.maddesinde ara hakedişlerinin ne şekilde tanzim edilip, ödeneceği ve varsa itirazların hangi usule göre yapılabileceğinin düzenlendiğini, bu maddenin 13.fıkrasında itiraz usulünün açıkça düzenlendiğini, ister imalat miktarlarında isterse yanlış poz uygulamalarında firmanın hazırlanan hakedişe itirazı olmamışsa artık talepte bulunmasının mümkün olmadığını, davacı firmanın sözleşme eki BİGŞ’nde belirtilen şekilde ara hakedişlere bir itirazının bulunmadığını, davanın öncelikle usulden reddi gerektiğini, müvekkili idare tarafından davaya konu B.15.302 pozunun baraj gövde dolgusunda uygulanmasının dayanağı, sözleşme eki birim fiyat tarifeleri ve şartlarının pozlar ile ilgili bölümünün 9.maddesindeki hüküm doğrultusunda geçirimsiz malzemenin klaslandırılması yahut bir kısmına B-15.308 pozu uygulanmasının mümkün olmadığını, davacıya 45 no’lu hakedişe kadar B-15.308 pozundan ödeme yapılmasının davacı açısından kazanılmış hak teşkil etmeyeceğini, BİGŞ’nin 39.maddesinin 3.fıkrasındaki düzenleme gereğince ara hakedişlere yapılan ödemelerin geçici nitelikte olup, yükleniciye kazanılmış hak sağlamayan işler olduğunu, bu nedenle davacının baraj dolgusu imalatı kaleminden 2.045.956,12 TL alacaklı olduğu yönünde verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, sözleşme eki özel teknik şartnamenin ikinci bölüm 88.maddesindeki düzenleme gereğince kalıpla imal edilen beton veya betonarme yüzeylerinin elde edilmesinde kullanılan kalıp cinslerinin özel teknik şartnameye göre belirlenmesi gerektiğini, sözleşme eki Barajlara Ait Teknik Şartnamenin 53-54 ve Özel Teknik Şartname bölümü bölüm 3’ün 13 ve 14.sayfalarında kalıpların hangi esaslar dahilide kullanılacağının açıkça belirtildiği, dolusavak tatbikat projesinin ” SO- Dİ-005″ arşiv nolu paftasında kullanılacak kalıplarla ilgili açıklayıcı not yazıldığını ve müvekkilinin bu talimatlar ve sözleşme hükümleri çerçevesinde uygulama yaptığını, müvekkili idare tarafından sözleşme ve eklerine uygun olarak işlem yapıldığını, mahkemece idarenin onayı ile F2 tipi kalıbın kullanıldığı, ancak ödemenin tamamının F1 cinsi kalıp bedelinden ödendiği, bunun farkının davacıya ödenmesi gerektiğinden bahisle davacının alacaklı olduğu yönünde hüküm kurulmuş ise de, sözleşme ve eklerine aykırı olan olurların geçersiz olduğunun Yargıtay tarafından da kabul edildiğini, yine BİGŞ’nin kontrol teşkilatının yetkilerine ilişkin 14.maddesi gereğince de sözleşme ve eklerine aykırı talimatlara göre yapılan işlemlerin geçersiz olduğunu, 6200 Sayılı Kanun’un 49.maddesinde yapılan değişiklik ile müvekkili idarenin harçtan muaf tutulduğunu, mezkur kanuna aykırı olarak mahkemece müvekkili idare aleyhine harç tahsil edilmesine ilişkin kararında kaldırılması gerektiğini, yerel mahkemece dava konusu alacağın avans faizi ile birlikte davacıya verilmesine hükmedilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının iddialarında haklı olmamakla birlikte dava konusu alacağa yasal faiz uygulanması gerektiğini, bu nedenle davacı vekilinin avans faizi talebinin reddine karar verilmesinin gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında kararda usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nın 12/3. maddesi gereğince her çeşit imal ve inşaa işleri ticari iş olup 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un 2/II. maddesi hükmünce davacının avans faizi talep edebileceğinin , yine 28.04.2018 tarih 7139 sayılı Kanun’un 6. maddesi ile 6200 sayılı Kanun’un 49. maddesi uyarınca … Genel Müdürlüğü’nün harçtan muaf olduğunun anlaşılmasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2- Davalı kurum harçtan muaf olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 20/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
…..