Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/1049 E. 2023/496 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2021/1049 – Karar No:2023/496
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1049
KARAR NO : 2023/496

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/06/2019
NUMARASI : 2013/171 E-2019/715 K

DAVACI :
VEKİLİ : Av. … – E-TEBLİGAT

DAVALI
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 27.04.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 27.04.2023
Eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali talepli davada mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; müvekkilinin taraflar arasında kurulan cari hesap ve faturaya istinaden icra takibi başlattığını, davalının haksız itirazı sonucu takibin durduğunu, oysa davalının kendisine gönderilen faturalara itiraz etmediğini, dönem dönem mutabakat gönderdiğini, faturaları defterine kaydettiğini öne sürerek davalının Ankara 23. İcra Dairesinin 2012/9850 sayılı takibine yönelik itirazının iptaliyle takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini dava etmiştir.
Davalı vekili özetle; taraflar arasında 17.08.2010 tarihli sözleşmenin akdedildiğini, yazılı 11 kalem malın müvekkiline teslim edilmesinin ve iş bedeli 159.300 TL’nin ödenmesinin kararlaştırıldığını, sözleşmede 15 metreküp olarak belirlenen bunkerin davacı tarafça 10 metreküp hacimli olarak imal edildiğini, toz boya tartım sistemi ile kum taşıma kovasının başlangıçtan beri arızalı olduğunu, bildirilmesine rağmen davacının belirtilen hususları gidermediğini, davacı şirkete toplam 164.500 TL ödeme yapıldığını, davacının haksız olarak aylar sonra icra takibi başlattığını, müvekkilinin ayıpların giderilmemesi nedeniyle 31.07.2012 tarihinde ihtarname keşide ettiğini, davacının belirtilen ayıpları gidermediğini, müvekkilinin arızalı mikseri parça temin ederek tamir ettirmek zorunda kaldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; “Bilirkişilerden tanık beyanlarının değerlendirilmesi ve bilirkişi raporuna itirazların karşılayan ek rapor alınmıştır. Bilirkişi ek raporunda bunkerlerin sözleşme gereği 15m3 olması gerekirken 10 m3 olarak yapıldığı, bunker kurulacak yerin küçüklüğünden kaynaklı olarak yapıldığı iddiasının doğru olmadığı, davacının bunkorü mahalline sığdırabilecek şekilde planlama yapması gerektiğini, planlama doğru yapılmadığından davalıyı 26.653,35 TL zarara uğrattığı, bakiye alacak olan 12.500,00 TL den düşüldüğünden davalının davacıya borcu kalmadığı belirtilmiştir. …Garanti süresi içinde ortaya çıkan açık ve gizli ayıplarla ilgili iş sahibi ayıp ihbarında bulunmak zorunda kalmaksızın zamanaşımı süresi içinde ayıbın giderilmesi ve zararlarını isteyebileceği gibi, iş bedeline karşı ayıp defini de ileri sürebilir. Eser sözleşmelerinde yüklenici kullanılan malzemenin iyi cinsten olmamasından sorumlu olduğu gibi imalâtın anlaşmaya ve amacına uygun gerçekleşmesi için gerekli özen borcu ile de yükümlüdür (BK.357 madde). Yapılan şey iş sahibinin kullanamayacağı ve nısfet kaidesine göre kabule mecbur edilemeyeceği derecede kusurlu ve mukavele şartlarına aykırı olursa iş sahibinin eseri kabulden imtina ile bu nedenle uğradığı zarar ve ziyanı isteme hakkı vardır. İşteki kusur ehemmiyete haiz değilse, işin kıymetini noksanı nispetinde fiyatı tenzil hakkı vardır (BK. 360 madde). Davalı iş sahibi de somut olayda teslim edilen işin ayıplı olduğundan bahisle yukarıda açıklanan hakkını kullanmıştır. Bilirkişi raporunda, Davacının davalıya sözleşme bedelinden fazla fatura kesilmesinin haksız olduğu, fazladan imalat olmadığı, davalının yaptığı ödemeler ile ayıplı işler bedeli düşüldüğünden davalının davacıya borcu kalmadığı belirtilmiştir. Tüm bu sebeplerde itirazın iptali davasının reddine karar verilmiştir. İİK 67/2. Maddeye göre yapılan incelemede davacı icra takibinde haksız ise de, kötüniyetli sayılmayacağından davalının tazminat talebi”nin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine, yasal şartlar oluşmadığından davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar vermiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı şirketin satın aldığı bir makinenin kurulumu konusunda müvekkilinden yardım talep ettiği, akabinde taraflar arasında tam otomatik beton parke ve briket harç hazırlama tesisi satış sözleşmesinin 17.08.2010 tarihinde imzalandığı, sözleşmede yazılı malların teslim ve kurulumunun 135.000 TL + KDV bedelle yapılmasının kararlaştırıldığı, davalının ürünlerin arızalı olduğunu iddia etmesine rağmen müvekkili tarafından kesilen 177.000 TL tutarlı iki adet fatura için hiçbir bildirimde bulunmaksızın 164.000 TL ödeme yaptığı, icra takibinden sonra davalı tarafça 31.07.2012 tarihinde keşide edilen ihtarname ile bazı ürünlerin ayıplı teslim edildiğinin iddia edildiği, sözleşmenin akdinden sonra projenin uygulanabilmesi için sistemin kurulacağı yerin incelendiği, inceleme neticesinde kurulum yapılacak yerin yeterli büyüklükte alana sahip olmadığının belirlendiği, bu nedenle sözleşmede 15 metreküp hacimli olarak kararlaştırılan bunkerlerin 10 metreküp hacme indirilmesi, mikser platformunun büyütülmesi ve harç taşıma bandı yerine harç taşıma kovasının teslim edilmesi konusunda tarafların anlaştığı, müvekkilinin 9 ton ağırlığında malzeme kullanarak sözleşmede yer almayan mikser altı platformu ürettiği, mikser altı platformun sözleşmede yer almadığı, ancak faturada bulunduğu, davalının faturaya itiraz etmediği, defterlerine kaydettiği halde bilirkişiler tarafından sözleşme dışı imalat bulunmadığının belirtildiği nedenleriyle mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali talepli olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 355. madde uyarınca istinaf nedenleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.

Somut olayda davacı yüklenici, davalı iş sahibi olup, taraflar arasında SATIŞ SÖZLEŞMESİ başlıklı olmakla birlikte yazılı 12 kalemden oluşan tam otomatik beton parke ve briket harç hazırlama tesisinin üretim, teslim ve montajına ilişkin eser sözleşmesi akdedildiği çekişmesizdir. İş bedelinin KDV dahil 159.300 TL olarak kararlaştırıldığı, iki yıl garanti süresi öngörüldüğü, sözleşmede kararlaştırılan malların teslim ve montajının yapıldığı, taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemeleri yapıldığı, davacının iki adet, toplam 177.000 TL tutarlı fatura düzenlediği, faturaların davalıya gönderildiği ve her iki taraf defterinde kayıtlı olduğu, davalı tarafça faturalara itiraz edilmediği anlaşılmaktadır. Ancak sözleşmede kararlaştırılan bunker’in 15 m³ yerine 10 m³ olarak imal edildiği ihtilafsız olup, davacı tarafça işin yapılacağı yerdeki alan yetersizliği nedeniyle 10 m³ yapıldığı öne sürülmüş ise de; sözleşmenin tadil edildiği yönünde delil sunulmadığı, bu hususun faturalarda da belirtilmediği, bu imalata ilişkin alınan bilirkişi raporuyla belirlenen 8.653,35 TL eksik iş bedeli 177.000 TL’den indirilmek suretiyle hak kazanılan 168.346,65 TL iş bedelinden 164.500 TL ödeme düşüldüğünde davacının bakiye alacağının 3.846,65 TL olduğu, bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne, yasal şartları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı ve davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekirken hatalı değerlendirmeyle davanın reddine karar verilmesi dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK 353/1-b.2 madde gereğince kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne dair yeniden hüküm tesisine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne,
2-) Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 25/06/2019 tarih ve 2013/171 E- 2019/715 K
sayılı kararının HMK 353/1.b.2 madde gereğince kaldırılmasına,

3-) Davanın kısmen kabulü ile,
-Davalının Ankara 23. İcra Müdürlüğü’nün 2012/9850 sayılı takibine vaki itirazının iptaline, takibin 3.846,65 TL asıl alacak üzerinden takip talebindeki şartlarla devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
4-) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 262,76 TL karar ve ilam harcından yatırılan 213,50 TL harcın mahsubuyla bakiye 49,26‬ TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-) Davacı tarafından yatırılmış olan 24,30 TL başvurma harcı ile 213,50 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

6-) Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 3.846,65 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

7-) Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 8.653,35 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

😎 Davacı tarafından yapılan 445,90 TL posta ve tebligat gideri, 934,40 talimat gideri, 30 TL tanıklık ücreti, 1.550 TL bilirkişi ücreti, 326,30 TL keşif masrafı olmak üzere toplam 3.286,6‬0 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 1.011,39 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,

9-) Davalı tarafından yapılan 42 TL posta/tebligat giderinin davanın ret oranına göre hesaplanan 29,07 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
10-) HMK 333. madde gereğince taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran ilgili tarafa iadesine,

İstinaf incelemesi yönünden;

11-) Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
12-) Davacı tarafından ödenen 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 16,50 TL dosya gönderme masrafı olmak üzere toplam 178,6‬0 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1-a madde gereğince KESİN olarak 27.04.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır