Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/1046 E. 2023/529 K. 05.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2021/1046 – Karar No:2023/529
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1046
KARAR NO : 2023/529

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/05/2021
NUMARASI : 2020/105 E-2021/325 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ

DAVANIN KONUSU : Muarazanın Giderilmesi, Teminat Mektubunun İadesi (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 05/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/05/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan muarazanın giderilmesi ve teminat mektubunun iadesi davasında mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkili ile davalı İdare arasında imzalanan sözleşme kapsamında müvekkili şirketin “Bor Oksit Üretim Tesisi Yapım İşini” yüklendiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre müvekkili şirketin sözleşme ekinde bulunan teknik şartname uyarınca, pilot ölçekli ergitme fırını ile ilgili projeleri davalıya verdiğini, davalının yaptığı bir takım tali değişikliklerden sonra projeyi onayladığını, 13/02/2014-01/03/2014 tarihleri arasında performans testlerinin yapıldığını, performans testleri devam ederken, davalı İdarenin 3 nolu üretim hattında boraks pentahidrat hammaddesi kullanılarak … üretimi deneme çalışmalarının başlatılmasını istediğini, davalı tarafından, tesisin geçici kabulü yapılmadan üretime geçildiğini ve ayrıca fırınlara boraks beslemesi yapılması sonucunda fırınlarda hasar oluştuğunu, davalı İdarenin, 27/03/2014 tarihinde geçici kabul işlemlerini tamamlayarak, geçici kabul tutanağı ekinde bulunan eksik işlerin tamamlanmasını istediğini, geçici kabul eksiklikler listesindeki 7-a maddesine bulunan eksikliğe ihtirazi kayıt konulmak suretiyle geçici kabul tutanağı ve eksik işler listesinin müvekkili şirket tarafından imzalandığını, sözleşme gereği geçici kabul yapılıp fırınlar teslim alınmadan yapılan seri üretim neticesinde fırın tuğlalarında meydana gelen hasarların; geçici kabul eksikliği değil, kullanım hatası olarak nitelendirilebileceğini davalıya yazı ile bildirdiklerini, davalı idarenin, müvekkilinin tüm uyarılarına rağmen camsı bor oksit üretimine özgülenmiş fırınlarda, fırınların kapasitesinin çok üstünde bir seri üretimle … üretimi yaparak fırınları kullanılamayacak hale getirdiğini ve fırın refrakterlerinde geri dönüşü olmayan zararlara yol açtığını, aynı fırında … ve Camsı Bor oksit üretiminin aynı standartlarda yapılamamasının müvekkili firmanın eserine ilişkin bir ayıp olarak nitelenemeyeceğinin alınan teknik raporlarla sabit olduğunu, Bandırma Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/32 D.İş sayılı dosyası üzerinden yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda; yüklenici müvekkilinin, taahhüt ettiği işi tamamlamış olduğu sonucuna varıldığını, müvekkilinin üstlendiği yapım işinin temelinin camsı bor oksit üretimi olduğu ve performans kriterlerinin buna ilişkin olarak belirlendiği düşünüldüğünde, sorumlu olduğu edimleri yerine getirdiğini belirterek; fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile öncelikle dava sonuçlanıncaya kadar sözleşmenin davalı İdare tarafından feshinin engellenmesini ve müvekkili tarafından yatırılan ve davalı elinde zor alım biçiminde tutulan 1.110.094,62 EURO, 134.827,00 USD ve 666.439,00 TL miktarlı teminat mektuplarının davalı İdarece tahsil edilmesi ve irat kaydedilmesinin engellenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalı ile müvekkili şirket arasındaki muarazanın giderilerek Camsı Bor Oksit Üretim Tesisi İşinin; sözleşmeye, teknik ve bilimsel kriterlere ve doğruluk kurallarına uygun bir şekilde tamamlanmış olduğunun tespiti ile, geçici ve kesin kabulün mahkeme eliyle tamamlanmasını, davalı elinde tutulan teminat mektuplarının müvekkili şirkete iadesini talep etmiştir.
Davalı vekili; 07/02/2012 tarihinde davacı ile müvekkili arasında müvekkilinin … Fabrikaları İşletme Müdürlüğü’nde her bir hattı yılda 3.000 ton camsı yapıda Bor oksit üretebilecek üç üretim hattının kurulmasına yönelik anahtar teslim sözleşme yapıldığını, ancak aynı tesiste … üretimi de yapılması istendiğinden teknik şartnamenin 6.5.maddesine fırın içinin kaplanması amacıyla kullanılacak olan tuğla ve refrakter malzemelerin bor oksit ve … üretim şartlarına uygun olacak şekilde seçilerek temin ve montajının yapılmasının belirtildiğini, teknik şartnamenin 7.b maddesine göre tesisin camsı bor oksit dışında … ürünü de üretilecek biçimde yapılması gerektiğinden performans testlerinin tamamlanmasının ardından ergitme fırınlarında … üretim çalışmaları yapıldığını, 25/03/2014-27/03/2014 tarihleri arasında iş yerinde inceleme yapılarak geçici kabule engel olabilecek eksik, kusur yada arıza görülmediğinden işin geçici kabulünün yapıldığını ancak eksiklikler tamamlanmadığından geçici kabul tutanağının henüz onaylanmadığını, 24/09/2014 tarihi itibariyle geçici kabul tutanağı ekinde yer alan 70 kalem işin tamamlanmayan kalemleri nedeniyle tesisin çalıştırılamadığını, bu nedenle eksikliklerin giderilip giderilmediğinin anlaşılamadığını, dava konusu tuğla değişimi de dahil yirmiye yakın işin ise hiç yapılmadığını, dava konusu uyuşmazlığın temelini oluşturan geçici kabul tutanağındaki eksik işlerden A,B ve C fırınlarının kemer ve yan duvarlarının fırınlarda üretilen ürüne uygun tuğlalarla örülmesi konusundaki davacı itirazının yersiz olduğunu, kaldı ki diğer eksiklikler de tamamlanmadığından teminatların iade edilemeyeceğini, müvekkili onay vermiş olsa bile, sözleşme ve eklerinde tasarım, mühendislik ve malzeme seçimi tümüyle yükleniciye bırakıldığından teknik şartnamede belirtilen niteliklere sahip bir tesis için hangi malzeme kullanılması gerekiyorsa yüklenicinin o malzemeyi seçmesi gerektiğini, uygun malzeme seçilmesinin tümüyle yüklenicinin sorumluluğunda olduğunu, davacının iddia ettiği gibi gerçekten camsı bor oksit ve … ürünlerinin aynı fırınlarda üretilebilmesi fiilen ve bilimsel olarak imkansız ve hangi malzeme seçilirse seçilsin tesiste şu andaki sorunların yaşanılması kaçınılmaz ise, tacir olan davacının böyle bir tesisin yapım işini neden üstlendiği sorusunun yanıtlanması gerektiğini, kaldı ki camsı bor oksit ve … ürünlerinin aynı fırınlarda üretilmesinin imkansız olmadığını, davacının yanlış malzeme seçimi yaptığını, sözleşmenin feshi ve buna bağlı olarak teminatların gelir kaydı gibi bir durumun söz konusu olmadığını, böyle bir durum olsa bile davacının bu konuda önceden mutlaka yazılı olarak uyarılacağını, davacının müvekkiline borcu olup olmadığı tespit edilmeden her hangi bir teminat iadesinin söz konusu olamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece verilen 10/11/2016 tarih ve 2014/724 Esas- 2016/660 Karar sayılı karar ile davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Dairemizin 26/12/2019 tarih ve 2019/1200 Esas- 2019/1215 Karar sayılı kararı ile; “……dava, taraflar arasındaki muarazanın giderilmesi, geçici ve kesin kabulün mahkemece yapılarak, teminat mektuplarının iadesi istemine ilişkindir. Yargılama sırasında dosyaya sunulan 30/06/2014 tarihli tutanak kapsamında geçici kabul eksiklerinin tamamlandığı anlaşılmakta ise de, bu eksiklerin hangi tarafça tamamlandığı ihtilaflı olmakla, mahkemece söz konusu işin yargılama aşamasında tamamlanmış olması nedeniyle sözleşme ve ekleri kapsamında tarafların yükümlülükleri, talep edebilecekleri haklar ve teminat mektuplarının iadesi şartlarının oluşup oluşmadığı yönünde uyuşmazlığın yeni yargılama ve ihtilaflara sebebiyet vermeyecek şekilde sonuçlandırılması gerekirken, bu hususta inceleme yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.” gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Mahkemece Dairemizin kaldırma kararından sonra yapılan yargılama sonucunda; davanın, eser sözleşmesinden kaynaklanan muarazanın giderilmesi ve teminat mektuplarının iadesi istemine ilişkin olduğu, somut olayda, taraflar arasında akdedilen 07/02/2012 tarihli “Bor Oksit Üretim Tesisinin Kurulması İşinin” niteliği itibariyle sözleşme tarihinde yürürlükte olan 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 355 ve devamı ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğinde olduğu, davacının yüklenici, davalının ise iş sahibi olup, sözleşmenin 8.2.1 maddesine göre Yapım İşleri Genel Şartnamesinin sözleşmenin eki olup, aynı sözleşmenin 10.4.1 maddesine göre kesin teminatın ve ek kesin teminatın geri verilmesi hususunda Yapım İşleri Genel Şartnamesinin hükümleri uygulanacağının belirtildiği, kesin teminatın ve ek kesin teminatın geri verilmesi hükümlerin, atıf yapılan Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 45. maddesinde düzenlendiği, davacı yüklenicinin, sözleşme kapsamında geçici kabul eksikleri 7-a maddesine dair muarazanın giderilerek tesisin geçici ve kesin kabulünün tamamlandığının tespitini ve teminat mektuplarının iadesini talep ettiği, davalı iş sahibinin ise, geçici kabul tutanağı ekinde yer alan 70 kalem işin tamamlanmayan kalemleri nedeniyle tesisin çalıştırılamadığını, bu nedenle eksikliklerin giderilip giderilmediğinin anlaşılamadığını, dava konusu tuğla değişimi de dahil yirmiye yakın işin ise hiç yapılmadığını, iddianın aksine camsı bor oksit ve … ürünlerinin aynı fırınlarda üretilmesinin imkansız olmadığını, davacının yanlış malzeme seçimi yaptığını belirttiği, eldeki davada taraflar arasındaki ihtilafın, davacı yüklenicinin sözleşme kapsamında yaptığı işin geçici kabul işlemlerinin tamamlanıp tamamlanmadığı, yapılan imalatta eksik ve ayıplı imalatın bulunup bulunmadığı, varsa nelerden oluştuğu, geçici kabul tutanağı ile belirlenen eksikliklerin bir kısmının sözleşme ve eki teknik şartnamelere göre eksiklik oluşturup oluşturmadığı, davalı tarafça imal edilen fırınların kullanımı sırasında kullanım hatasının bulunup bulunmadığı bu sebeple fırınların kullanılamayacak hale getirilip getirilmediği, teminat mektuplarının iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplandığı, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilamı çerçevesinde yapılan yargılamada, taraflar arasında düzenlenen 27/03/2014 tarihli “Yapım İşleri Geçici Kabul Tutanağı” ile işin geçici kabulünün yapıldığı, 5 sayfa ekli listede belirtilen eksikler tespit edildiği, bu eksiklerin giderilmesi için yükleniciye 150 takvim günü cezasız süre verildiği, tutanağın davacı yüklenici tarafından geçici kabul eksikleri listesindeki 7-a maddesine ilişkin ihtirazi kayıt konulmak suretiyle imzalandığı, geçici kabul eksikleri listesindeki 7-a maddesinin, imal edilen A, B, C fırınlarına ilişkin olduğu, yargılama sırasında eksikliklerin giderildiği, mahkemenin 17/09/2020 tarihli celsesinde taraf vekillerine A, B ve C fırınlarında belirlenen eksikliklerin kimin tarafından giderildiğine ilişkin delillerini ibraz etmeleri için verilen kesin süreye rağmen davacının delil sunmadığı, davalı tarafından ibraz edilen belgeler çerçevesinde alınan 01/04/2021 tarihli bilirkişi heyet ek raporuna göre davalı vekili tarafından mahkemenin 17/09/2020 tarihli celsesinde verilen kesin süreye istinaden ibraz edilen 15/02/2021 tarihli dilekçe ekindeki harcamaların; 01/03/2004 tarihli geçici kabul tutanağındaki eksik işlere ilişkin harcamalar olduğu, yapılan harcamalara ilişkin faturaların tamamının davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve faturalara ilişkin ödemelerin davalı defterlerinde yer aldığı, davalı tarafından eksik iş için yapılan harcamanın 1.240.174,99 TL, 5.670,00 Euro ve 50.740,00 USD olduğu, öncelikle, mahkemeye ibraz edilen ilk bilirkişi raporuna göre, dava tarihinden önce davacı yüklenicinin sözleşme ile üstlendiği işlerden özellikle A, B ve C fırınlarının kemer ve yan duvarlarının fırınlarda üretilen bor oksit ve … üretimine uygun tuğlalarla örme işini uyarı yazılarına rağmen yerine getirmediği, bunun dışında yapılan imalatta ayıplı ve eksik işlerin bulunduğu, dava tarihinden sonra eksik ve ayıplı işlerin davalı işveren tarafından giderildiği, yine kesin kabul için şart olan SGK ilişiksiz belgesinin dosyaya sunulmadığı, böylelikle Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 45. maddesi uyarınca özellikle dava tarihi ve halihazırda hüküm tarihi itibariyle kesin kabul ve teminatın iadesinin şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf başvurusunda; müvekkili şirketin geçici kabul yönünden tüm sorumluluklarını yerine getirdiğinin Bandırma Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/32 D.İş sayılı dosyasında yapılan delil tespiti ile ispat edildiğini, sözleşme gereği geçici kabulü yapılıp fırınlar teslim alınmadan yapılan seri üretim neticesinde fırın tuğlalarında meydana gelen hasarların, geçici kabul eksikliği olmadığını, bunun bir eser hatası değil, kullanım hatası olduğunun davalıya yazı ile bildirildiğini, davalı idarenin, müvekkili şirketin tüm uyarılarına rağmen camsı bor oksit üretimine özgü yapılmış olan fırınlarda, fırınların kapasitesinin çok üstünde bir seri üretimle … üretimi yaparak fırınları kullanılamayacak hale getirdiğini ve fırın refrakterlerinde geri dönüşü olmayan zararlara yol açtığını, fırınlardaki hasarın camsı boroksit üretimi sebebiyle ortaya çıkmadığını, zira deneme üretimleri ve performans testleri süresi (1 yıl) boyunca camsı boroksit üretildiğini ve fırınlarda hiçbir hasar oluşmadığını, davalı İdarenin, performans testleri tamamlandıktan sonra, aldığı siparişe istinaden acilen … üretmek için 4 hafta süreyle kontrolsüz üretim yapmasıyla fırınları hasarlandırdığını, hangi tuğla cinsi olursa olsun dayanımla ilgili sürenin, içinde üretilecek maddenin miktarına bağlı olduğunu, daha aşındırıcı olması nedeniyle söz konusu fırınlarda camsı boroksit kapasitesinde … üretimi yapılmasının mümkün olmadığını, ayıplı olduğu değerlendirilen malzeme hakkında davalı tarafın bilgilendirildiğini ve tüm proje ve dokümanların davalıya sunularak onayının alındığını, ayrıca taahhüde konu fırınların sözleşme ve şartnamelerde belirtilen performans kriterlerini sağladığının taraflarca tutanak altına da alındığını, bu nedenlerle ortaya çıkan hasarın, malzemenin ayıplı olmasından değil, davalı idarenin kusurundan kaynaklandığını, henüz dava açılmadan alınan uzman görüşü ve mahkeme tespit raporları ile fırınlardaki hasarları davalı idarenin oluşturduğunun ortaya konulmuş olup, yargılama sürerken davalı İdarece talep olunan delil tespitinde de aynı minvalde bir rapor düzenlendiğini, Mahkemece hükme esas alınan raporda ise tüm raporların aksine, hukukun genel kuralları ve sözleşmesel yükümlülükler üzerinden değerlendirme yapıldığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunda uzman görüşlerinin, dava açılmadan Bandırma Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012/31 D.İş sayılı dosyasında yapılan keşif sonrasında alınan bilirkişi raporunun, yine Bandırma Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/32 D.İş sayılı dosyasında yapılan keşif sonrası alınan tespit raporunun ve Mahkemece Bandırma 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/23 Talimat sayılı dosyası ile gerçekleştirilen keşif ve alınan bilirkişi raporunun değerlendirmeye tabi tutulmadığını ve sonuç olarak raporlar arasındaki çelişkinin halen giderilemediğini, Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı sonrası alınan bilirkişi raporunda ise, tarafların ticari defterlerinin, yansıtma faturaları vb. hususların incelenmiş olup, davalı tarafça sözleşmeye konu imal edilen fırının kullanım hatası oluşturulacak şekilde kullanılıp kullanılmadığı hususunda raporda bir değerlendirme yapılmadığını, her ne kadar oluşturulan bilirkişi heyetinde hesap konusunda uzman bilirkişi olduğu belirtilmişse de, işbu görevlendirme konusuyla ilgili hiçbir hesap yapılmadığını, hakedişlerin incelenmediğini, eksik ve hatalı değerlendirme ile teminatın iadesi koşullarının gerçekleşmediği sonucu çıkartıldığını, raporun eksik inceleme sonucu düzenlendiğinin bir kanıtının da raporun sonuç kısmında yer alan “SGK ilişiksiz belgesi dosyada bulunmadığından ve geçici kabul tutanağındaki eksiklikler tamamlanmadan kesin teminatın iade edilemeyeceği” yolundaki görüş olduğunu, zira “SGK ilişiksiz belgesinin” düzenlenebilmesi için geçici kabulün noksansız yapılmış olup olmadığının, noksansız yapılmış ise tarihinin, geçici kabulde noksan veya kusurlu işlerin tespiti halinde hangi tarihe kadar işçi çalıştırılarak noksanların giderildiğinin, kesin kabulün yapılmış olup olmadığının, yapılmış ise tarihinin ve diğer hususların SGK’ya bildirilmesi gerektiğini, davaya konu talebin, taraflar arasındaki muarazanın giderilerek camsı bor oksit üretim işinin sözleşme ve eklerine, bilimsel, teknik kriterlere uygun olarak tamamlanmış olduğunun tespiti ile geçici ve kesin kabulün Mahkeme eliyle tamamlanması olduğunu, bu çerçevede, “SGK ilişiksiz belgesinin” bu aşamada alınabilmesi fiilen mümkün olmayıp bu durumun dahi müvekkili aleyhine yorumlanmasının, bilirkişi raporunun objektif ölçütlerden uzak olduğunu gösterdiğini, müvekkili şirketin ihale ile üstlendiği işin “Bor Oksit Üretim Tesisinin Kurulması” işi olup bu hususun sözleşmenin 3.3. maddesinde de açıkça belirtildiğini, bilirkişi heyetince, raporun sonuç kısmında yalnızca “A, B ve C fırınlarının kemer ve yan duvarlarının fırınlarda üretilen ürüne uygun tuğlalarla örülmesi işinin” sözleşmesine uygun biçimde yapılmamış olduğu yolunda görüş ve kanaat sunduğunu, bu değerlendirmenin doğru olmayıp bilirkişinin, sözleşmenin ana amacının camsı boroksit üretimi olduğunu ve bu üretim için sözleşmenin zorunlu kıldığı hususların dava konusu ile ilgisini değerlendirmeden konuyu sadece … dayanımına indirgemesinin eksik incelemenin diğer bir kanıtı olduğunu belirterek; mahkeme kararının kaldırılmasını, yeniden yargılama yapılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan taraflar arasındaki muarazanın giderilerek Camsı Bor Oksit Üretim Tesisi İşinin; sözleşmeye, teknik ve bilimsel kriterlere ve doğruluk kurallarına uygun bir şekilde tamamlanmış olduğunun tespiti ile, geçici ve kesin kabulün mahkeme eliyle tamamlanması, teminat mektuplarının iadesi istemlerine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen 07/02/2012 tarihli “Bor Oksit Üretim Tesisinin Kurulması İşi” sözleşmesi kapsamında davacı yüklenici davalıya ait işletme sahasında borik asitten her bir hat 3.000 ton/yıl kapasitede olmak üzere üç hatta camsı yapıda bor oksit üretimi yapacak tesisin anahtar teslimi kurulmasıdır. Sözleşmenin eklerinden olan Teknik Şartname’nin 6.5 maddesinde ise, fırın içinin kaplanması amacıyla kullanılacak olan tuğla ve refrakter malzemelerin bor oksit ve … üretim şartlarına uygun olacak şekilde yüklenici tarafından seçilerek temin ve montajının yapılacağı, aynı şartnamenin 7.maddesinde ise; kullanılacak olan tuğla ve refrakterlerin özellikleri belirtilerek, aynı fırında istendiğinde daha fazla aşındırma özelliğine sahip boraks pentahidrat ürünü de kullanılarak ergitme işlemi ve sonucunda … üretimi yapılabileceği, bu sebeple, fırınlarda özellikle ergimiş malzemelerin direkt temasta bulunduğu yerlerin, yüksek sıcaklık ve aşınmaya karşı dayanıklı tuğlalar ile örüleceği belirtilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 8.2.1 maddesine göre Yapım İşleri Genel Şartnamesi sözleşmenin eki olup, aynı sözleşmenin 19. Maddesine göre işin teslim etme ve teslim alma şekil ve şartları ile kısmi kabul, geçici ve kesin kabul işlemleri ile; sözleşmenin 10.ve 45.maddelerine göre kesin teminatın ve ek kesin teminatın geri verilmesi hususlarında Yapım İşleri Genel Şartnamesinin hükümleri uygulanacaktır.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden taraflar arasındaki sözleşme kapsamında işin geçici kabulünde davalı iş sahibince tespit edilen eksiklerin bir kısmının davacı yüklenici tarafından tamamlandığı, son olarak 13/11/2014 tarihinde yapı denetim görevlileri ve yüklenici ile birlikte yapılan tespitte geçici kabul tutanağında yer alan eksiklerden yüklenici tarafından tamamlanmayanların belirlendiği, 30/06/2016 tarihli kontrol komisyonu üyelerince tutulan tutanakta ise, kalan eksiklerin tamamlandığının tespit edildiği, Dairemizin yukarıda özetlenen kararından sonra yapılan inceleme neticesinde de, davacı yüklenici tarafından tamamlanmadığı tespit edilen geçici kabul eksiklerinin davalı iş sahibi tarafından tamamlandığı anlaşılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında ve özellikle Dairemiz kaldırma kararına uygun olarak yapılan inceleme sonrasında geçici kabul eksiklerinin davalı iş sahibi tarafından giderildiğinin anlaşılmasına ve dava tarihi de dikkate alınarak dosya kapsamı ve taraflar arasındaki sözleşme hükümleri değerlendirildiğinde mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığının anlaşılmasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,6‬0 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 361. madde gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 05/05/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Katip
e-imzalıdır

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır