Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2020/933 E. 2022/523 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2020/933 – Karar No:2022/523
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/933
KARAR NO : 2022/523

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/05/2019
NUMARASI : 2017/500 E-2019/450 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 17/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/05/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasında mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; taraflar arasında Web Sitesi Kurulum Ve Tasarımı ile Vanucci Reklam İşi’ne ilişkin olarak hizmet sözleşmesi imzalandığını, davacının edimlerini yerine getirdiğini, hizmete ilişkin olarak düzenledikleri faturaların ödenmemesi nedeniyle icra takibi yaptıklarını, davalının takibe itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu, takip sonrasında davalının bir kısım ödemelerde bulunduğunu belirterek; davalının Ankara 32. İcra Dairesinin 2017/3069 esas sayılı dosyasına itirazının icra takibinin tamamı bakımından iptalini (icra fer’ileri bakımından), davalının takipten sonra yaptığı kısmi ödemelerin icra müdürlüğünce tahsilde dikkate alınmasını, itirazın haksız ve mesnetsiz olması sebebiyle asıl alacağın tamamı üzerinden %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı takdirini talep etmiş; dava değeri olarak, ödenmeyen bakiye alacak miktarı olan 6.814,24 TL gösterilmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmış, davalı tarafça süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Mahkemece; davanın hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin düzenlenen fatura alacağının ödenmesi için başlatılan icra takibine itirazın iptali talebine yönelik olduğu, 6100 sayılı HMK’nin 219 – 222. maddeleri ile 6102 sayılı TTK’nin 64 – 83. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına gerek görüldüğü, taraflara ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmeleri veya bulunduğu yer ile ilgilisini bildirmeleri hususunda verilen süre içerisinde taraf vekilleri tarafından beyanda bulunulduğu, ancak bilirkişi incelemesi sırasında davalı tarafından ticari defter ve kayıtların bilirkişi incelemesine sunulmadığı, tüm dosya kapsamı üzerinde yapılan değerlendirme neticesinde, taraflar arasında 04/11/2016 tarihinde web sitesi kurulum ve tasarımı ile ticari ilan yaptırılmasına ilişkin iki adet hizmet sözleşmesi imzalandığı, ticari ilana ilişkin hizmet sözleşmesinde belirtilen edimlerin yerine getirildiği, bu hususta taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlığın bulunmadığı, dosya kapsamına sunulan bilgi ve belgelerden davacının web sitesi kurulum ve tasarımına ilişkin hizmet sözleşmesi kapsamında belirtilen edimlerini yerine getirdiği hususunu ispat edemediği, bu hususun bilirkişi kurulu raporu ile de tespit edildiği, davacı tarafından davalıya ait internet adresinin alındığı ve bu şekilde hizmetin yerine getirildiği iddia edilmiş ise de, internet alan adının alınmasının tek başına hizmetin yerine getirildiği hususunu ispat için yeterli olmadığı, alan adının idari nitelikteki bir başvuru sonucunda ilgili kurum tarafından sağlandığı, alan adının hazırlanan sitenin yayına verilmesi halinde kullanılabilir duruma geleceği, gerek bilirkişi raporu ile gerekse dosya kapsamı ile davacının davalı için hazırlamış olduğu ve alan adı tahsisi yapılan internet sitesine ilişkin web tasarımını yaptığını ve hizmet sözleşmesindeki edimini yerine getirdiğini ispat edemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalı borçlunun Ankara 32. İcra Dairesinin 2017/3069 esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 2.628,24 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, haksız itiraz edildiği kabul edilen alacak miktarı olan 2.628,24 TL’nin % 20’si oranında hesaplanan 525,65 TL icra inkar tazminatının davalı borçludan alınarak davacı alacaklıya verilmesine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf başvurusunda; alan adı sağlayıcılarının, web sitesinin olaydaki gibi ücretinin ödenmemesi halinde yayınını duraklattıklarını, duraklatılmış olan web sitelerini kendi arşivlerinden sildiklerini, bilirkişinin de bu sebeple web sitesine, web arşivlerinde rastlayamadığını, bu nedenle bu aşamada böyle bir sitenin varlığı veya yokluğunun belgelerle ortaya konulamayacağını, ancak mahkemece mevcut deliller ile bir kanaate varılmasının mümkün olduğunu, mahkemece; taraflar arasındaki sözleşmeye, alan adı tahsis belgesinin alınmış olmasına, davalının icra takibine itiraz gerekçesine, hizmet faturasının tarih ve içeriğine bakılması halinde edimin ifa edildiğinin anlaşılacağını, davada tarafların ticari defterlerinin delil olarak gösterildiğini, her iki tarafın da ticari defterlerinin bulundukları adresi yazılı olarak bildirdiğini, bilirkişinin her iki adrese de gitmeyip sadece telefon etmekle yetindiğini, bilirkişinin telefonla talimatı üzerine davacının defterlerindeki ilgili belgelerin resimleri çekilerek telefondan gönderildiğini, davalı telefona bakmadığından ve bilirkişi de defterlerin bulunduğu adrese gitmediğinden davalının defterlerinin incelenmediğini, ticari defter incelenmesinin karşılıklı olarak yapılması gerektiğini, Web sitesi tasarım/kurulum ve destek hizmetinin verilip verilmediği hususunda sözleşme ve diğer evraklar yanında davalının defter kayıtları da delilleri olup, yeri ve adresi belirli olmasına rağmen defter kayıtlarının incelenmemiş olmasına rağmen hazırlanan bilirkişi kurulu raporunun hükme esas alınmasının doğru olmadığını belirterek; mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, bakiye iş bedelinin tahsili için yapılan ilamsız takibe itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK’nın 341/2 maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01/01/2019 tarihinden itibaren 4.400,00 TL’dir. Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda, kesinlik sınırı, alacağın tamamına göre belirlenir. (HMK madde 341/3) Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü 4.400,00 TL’yi geçmeyen taraf istinaf yoluna başvuramaz. (HMK madde 341/4)
HMK.’nın 346. maddesi gereğince kesin karara yönelik istinaf başvurusu ile ilgili olarak ilk derece mahkemesince karar verilebileceği gibi, bu konuda, olumlu ya da olumsuz bir karar oluşturulmadan, istinaf incelemesine gönderilen dava dosyaları ile ilgili, aynı yasanın 352. maddesi gereğince istinaf mahkemesince de bir karar verilmesi mümkündür.
Somut olayda; dava dilekçesinde dava değeri, icra takibinden sonra yapılan ödemeler düşüldükten kalan asıl alacak miktarı olan 6.814,24 TL olarak gösterilmiş olup, kalan alacak miktarı da, takipten sonra yapılan ödemeler düşüldükten sonra bu miktardır. Netice olarak, HMK’nın 341/3 maddesine göre alacağın tamamı dava edilmiştir. Mahkemece toplam 2.628,24 TL alacağa hükmedildiği ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda mahkeme kararı, HMK’nın 341/2 maddesine göre davacı taraf yönünden istinaf kesinlik sınırının altında kaldığından kesin niteliktedir.
Açıklanan nedenlerle, mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 352. maddesi gereğince usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 352. maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,3‬0 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 366. maddesi yollamasıyla HMK’nın 346/2. maddesi gereğince 1 HAFTA İÇERİSİNDE TEMYİZ yolu açık olmak üzere 17/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır