Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2020/920 E. 2022/573 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2020/920 – Karar No:2022/573
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/920
KARAR NO : 2022/573

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/02/2020
NUMARASI : 2016/913 E-2020/125 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak ( Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 25/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/05/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; Taraflar arasında Depo Binası Yapısal Çelik işlerinin yapımı için 27.04.2016 tarihinde KDV dahil 276.000,00 TL bedelli sözleşme imzalandığını, müvekkili şirketin sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ancak davalı şirketten kaynaklanan bazı gecikmelerin yaşandığını ve bunların da davalı şirkete mail yoluyla bildirildiğini, müvekkili şirketçe, davalının sorumluluğundan kaynaklanan projenin eksik ve hatalı olması gibi nedenlerle işin geciktiğini ve sözleşme dışı maliyetlerin arttığının ifade edilmesine rağmen eksik ödeme aldığını, müvekkilinin davalı şirkete 10.09.2016 tarihli 273.310,42 TL bedelli fatura kestiğini ancak davalı şirketin bu fatura bedelinden 21.830,00 TL’sini ödemediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 21.830,00 TL’nın reeskont faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; Taraflar arasında imzalanan 27.04.2016 tarihli sözleşme ile davacının, müvekkili şirkete ait taşınmaz üzerinde sözleşmede belirtilen şartlarda depo binası yapma işini yükümlendiğini, sözleşmenin 13. maddesine göre söz konusu deponun, avansın yatırıldığı 29.04.2016 tarihinden itibaren 60 gün içinde teslim edilmesi gerektiğini, ancak bu sürenin 29.06.2016 tarihinde bitmesine rağmen teslim edilmediğini, 27.07.2016 tarihinde yapılan kontrolde işin %30’luk kısmının imal edilmediğinin görülmesi üzerine davacıya Ankara 40. Noterliğinden 27.07.2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamenin gönderildiğini ve işin tamamlanması hususunun bildirilip, sözleşmenin 13. maddesi gereğince gecikilen her gün için 500,00 TL gecikme cezası uygulanacağının ihtar edildiğini, buna karşılık gönderilen 01.08.2016 tarihli ihtarname ile gecikme hususunun davacı tarafından kabul edilmediğini, ancak işin 52 gün gecikmeli tamamlandığını, nitekim davacı tarafından düzenlenen ve imzalanan kesin kabul tutanağının 20.08.2016 tarihli olduğunu, bu hususun 22.08.2016 tarihinde elektronik posta ile bildirildiğinden işin teslime hazır hale getirildiği tarihin 22.08.2016 olduğunu, sözleşme ve kesin kabul tutanağına göre işin 54 gün gecikme ile teslim edildiğinden müvekkili şirketin 54 gün karşılığı gecikme bedeli talep hakkı bulunduğunu, ancak iş devam ederken projede cüz’i bir revizyon yapılması nedeniyle bu 54 günlük gecikmenin tamamının davacı şirkete yansıtılmadığını, meydana gelen gecikmeler nedeniyle müvekkili tarafından 26.09.2016 tarihli KDV dahil 21.830,00 TL bedelli faturanın düzenlenerek davacı şirkete tebliğ edildiğini, davacı şirketin hakedişinden, bu fatura bedeli düşürülerek ödeme yapıldığını, davacının gecikme cezası olarak hakedişinden kesilen bedeli istemesinin haksız ve dayanaksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; Davanın eser sözleşmesinden kaynaklı eksik ödemenin tazmini talebine ilişkin olduğu, taraflar arasında depo yapımı işi için sözleşme imzalandığı süreçte iş sahibinin bazı hesaplamaları hatalı yapması nedeniyle projede değişiklik yapıldığı, bu değişiklikte yüklenicinin herhangi bir kusurunun bulunmadığı, eserin gecikmesinde iş sahibinin proje değişikliğinin sebep olduğu, bu durumun TBK 476. maddesine uygun olduğu, bu durumda iş sahibinin eserin ayıplı olmasından doğan haklarını kullanamayacağı, yüklenicinin işi zamanında teslim etmemesi nedeninin tek başına iş sahibinin proje değişikliği olmadığı, proje değişikliği nedeniyle gecikme süresinin 37 gün olduğu, fakat iş tesliminin 17 gün daha gecikmeli olarak teslim edildiği, bu nedenle davacının 17 günlük geç teslim nedeniyle oluşacak ceza bedelinden sorumlu tutulması gerektiği, bu nedenle 10.06.2019 tarihli …, …, Av. … imzalı bilirkişi raporunun hükme esas alındığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 13.330,00 TL tutarlı bakiye alacağının dava tarihi olan 30/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 10.06.2019tarihli bilirkişi kurulu ek raporunun mahkemece esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, oysa davanın tümden kabulü gerektiğini, müvekkilinin işi usulüne uygun olarak yaptığını, kesintinin haksız olduğunu, dosyadaki son rapordan önceki bilirkişi raporlarında kesintinin haksız ve davalının borcunu teyit ettiği tespit edilmişken karardaki eksik kabulünün hukuken hatalı olduğu, kararın düzeltilmesi gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davanın tümden reddi gerektiğini, dava konusu işin bir imalat işi olduğunu, belli bir proje esas alınarak yapılmış bir imalatın söz konusu olduğunu, imalat işi ile ilgili gerek teklif verilirken gerekse sözleşme yapılırken yapılacak imalatı belirleyen projenin esas alındığını, dolayısıyla davacı yanın elinde proje olmadan bir fiyat teklifi vermesi ve neticeten bir sözleşme imzalamasının fiilen mümkün olmadığını, sözleşmenin 3.maddesinde işverene ait Temelli’de bulunan iş yerine ilave olarak depo binası yapılması işinin depo binası bünye yapısal çelik imalatı ve montajı olduğunu, işveren işletmesi altında işin gereği ile yüklenici uzmanlığı gerektiren kapsamı sözleşmede yer alan ekli proje ve detaylarına uygun olarak yüklenici tarafından yapılması işi olduğunu, sözleşmenin 4.maddesinin sözleşmenin ekleri başlığını taşıdığını, bu hükme göre sözleşmenin ekinde çizimler ve projelerin bulunduğunu, avansın sözleşmenin imzalanmasından 2 gün sonra 29.04.2016 tarihinde ödendiğini, buna göre işin 28.06.2016 tarihi mesai bitimine kadar bitirilip 29.06.2016 tarihinde teslim edilmesi gerektiğini, dosyadaki belgeler ve sözleşmeye göre işin hangi tarihte başlayıp hangi tarihte biteceğinin belirli olduğunu, müvekkili şirketin davacı yana herhangi bir borcu bulunmadığını, eğer bir an için müvekkili şirketin borcu olduğu düşünülse bile bu borcun en fazla 5.830 TL’sı olabileceğini, davacının dava dilekçesinde reeskont faizi isteminde bulunduğunu, mahkemenin ise avans faizine hükmettiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında depo binası yapısal çelik işlerinin yapımı konusunda 27/04/2016 tarihli eser sözleşmesi akdedilmiş olup, davacı yüklenici, davalı iş sahibidir.
Davacı ile davalı arasındaki sözleşme kapsamında bakiye iş bedelinin 21.830,00 TL olduğu ihtilafsız olup, taraflarında kabulünde olduğu üzere projede revizyon nedeniyle iş süresinin uzadığı bu kapsamda gecikilen süreye ilişin gecikme cezası noktasında uyuşmazlık bulunduğu, davacı tarafça açılan davaya davalı iş sahibince işin geciktiği gerekçesiyle itiraz edilerek karşı çıkılmış ise de, dava tarihinden sonra davalı tarafça mali işlemler nedeniyle ve sehven düzenlendiği belirtilerek tevil yollu ikrar edilen antetli kağıdıyla sözleşme kapsamında bakiye borca ilişkin düzenlendiği anlaşılan 16/12/2016 tarihli mutabakat belgesinde davalının bakiye borcunun 21.830,00 TL olarak belirtildiği, bu belgenin borç ikrarı niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda az yukarıda belirtilen borç ikrarı niteliğindeki 16.12.2016 tarihli mutabakat belgesi esas alınarak davanın tümden kabulü gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü gerekmiştir.
Taleple bağlılık ilkesinin düzenlendiği HMK’nın 26. maddesine göre hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.
Bu açıklamalar kapsamında davacı tarafça dava dilekçesinde reeskont faizi talep edildiği halde talep aşılmak suretiyle avans faizine hükmedilmesi hatalı olduğundan davalı vekilinin istinaf istemi yerinde görülmüştür.
Açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın tümden kabulü ile 21.830,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulüne,
2-Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/02/2020 tarih ve 2016/913 Esas- 2020/125 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince kaldırılmasına,
3-Davanın kabulü ile, 21.830,00 TL alacağın dava tarihi olan 30/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar kanunu gereğince alınması gerekli 1.491,21 TL karar harcından peşin alınan 372,81 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.118,40 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına.
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça ikmal edilen 29,20 TL başvurma harcı ile 372,81 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yapılan 131,00 TL tebligat gideri ve 1.800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.931,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8- Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
9-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince, taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran ilgili tarafa iadesine,
İstinaf İncelemesi yönünden:
10-Davacı tarafından ödenen 54,40 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
11-Davalı tarafından ödenen 910,58 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
12-Davacı tarafından ödenen 148,60 TL istinaf başvuru harcı ve 16,50 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 165,10 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
13-Davalı tarafından ödenen 148,60 TL istinaf başvuru harcı, 11,00 TL tebligat gideri, 39,70 TL posta masrafı olmak üzere toplam 199,30 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 25/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…

Üye…

Üye…

Katip…