Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2020/892 E. 2022/581 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2020/892 – Karar No:2022/581
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/892
KARAR NO : 2022/581
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/12/2019
NUMARASI : 2015/323 E-2019/958 K
DAVACI
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali ( Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 25/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/05/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı temsilcisi tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; Taraflar arasında … Üniversitesi Rektörlük Binası İnşaatının tüm alüminyum doğramalar, yatay kondens kapaklı silikon giydirme cephe kaplamasının yapımı işiyle ilgili 16/09/2014 tarihinde sözleşme imzalandığını, müvekkilinin üzerine düşen edimlerini yerine getirdiğini, fakat karşı tarafın sözleşme bedelini ifa etmediğini, sözleşmeden kaynaklanan 99.967,00TL asıl alacak ile 3.630,31 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 103.597,31 TL alacağın tahsili için davalı aleyhine Ankara 3. İcra Müdürlüğü’nün 2015/9855 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ayrıca sözleşme kapsamında müvekkili tarafından teminat için verilen 13.10.2014 tarihli 136.000,00 TL bedelli ve 13.12.2014 tarihli 60.000,00 TL bedelli bonoların iadesi için Ankara 56. Noterliğinden … yevmiye numarası ile ihtar çekildiğini, karşı tarafın bu ihtara olumsuz yanıt verdiğini, davalının yapılan icra takibine itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek davalının itirazının iptaline, icra takibinin devamına ve % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; Davacının 16/09/2014 tarihli sözleşme ile söz konusu yapım işini anahtar teslimi götürü bedel esasına göre yapmayı taahhüt ettiğini, sözleşmeye göre işin bitim tarihinin 06.10.2014 olmasına rağmen davacının taahhüdünü yerine getiremediğini, eksik kalan imalatların tamamlanması için davacıya 25.12.2014 tarihine kadar süre verildiğini, davacının tutanak ile, belirlenen bu tarihte tüm imalatları bitirmeyi aksi takdirde müvekkili şirketin tüm zararlarını tazmin edeceğini belirtmesine rağmen taahhüdünü yerine getiremediğini, bu durumun Ankara 56. Noterliğinin … yevmiye sayılı ihtarname ile davacıya bildirildiğini ve tutanakla tespit edilen eksik işlerin yerine getirilmesinin istenildiğini, bu ihtara davacı tarafından 27.01.2015 tarihli ihtarla cevap verildiğini ve işin sözleşmede belirtilen miktarın üzerine çıktığı, bu nedenle işin bitirilmesinin imkansız olduğunun bildirilerek sözleşme ile belirlenen bedelin % 50 artırılmasının talep edildiğini, davacının haksız olarak Ankara 3. İcra Müdürlüğünün 2015/9855 sayılı dosyası takip başlattığını, müvekkili nezdindeki cari hesap kayıtlarının tetkiki sonucunda davacının alacaklı olmadığı, tam aksine müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğu belirlendiğinden takibe itiraz edildiğini, dava ile ilgisi olmamasına rağmen davacının müvekkiline verdiği 13.10.2014 tarihli 136.000,00 TL bedelli ve 13.12.2014 tarihli 60.000,00 TL bedelli bonoların iadesi için ihtarname keşide ettiğini, geçici kabul yapıldıktan sonra senetlerin iade edilebileceğinin cevabi ihtarneme ile bildirildiğini, … Üniversitesi Yapı İşleri Daire Başkanlığının geçici kabul heyeti tarafından 02/07/2015 tarihinde inşaat mahallinde yapılan çalışmalarda davacının yaptığı işlerde eksiklik ve kusur tespit edildiğini, bunların tamamlanması için yine davacıya bir ihtarnamenin gönderildiğini, müvekkili tarafından karşılanan nakliye ücretleri, davacı namına ödenen malzeme bedelleri ve yemek ücretlerine ilişkin listeleri sunduklarını, bilirkişi incelemesi sonucunda taraflar arasındaki alacak borç durumunun ortaya çıkacağını, sözleşme konusu işle ilgili eksikliklerin müvekkilince tamamlanması nedeniyle ortaya çıkacak alacak hakları ile ilgili talep ve dava haklarının saklı olduğunu belirterek davanın reddine ve % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karara verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; Eser sözleşmesinde yüklenicinin yapımını üstlendiği eseri fen ve sanat kurallarına, sözleşme hükümlerine ve amaca uygun olarak imal edip iş sahibine teslim etmekle, iş sahibi de teslim aldığı eserin bedelini ödemekle mükellef olduğu, Borçlar Kanunu’nun 81. maddesi gereğince de, sözleşmenin taraflarından birinin karşı tarafa yaptığı talepte haklı olabilmesi için, sözleşmedeki öncelik sırasına göre edim borçlusu bulunmaması gerektiği, diğer bir ifade ile akdin şartlarına ve mahiyetine nazaran kendi borcunu ifa etmeyen tarafın karşı tarafın edimini talep edemeyeceği, diğer taraftan eser sözleşmelerinde kural olarak eserin yapılıp teslim edildiğini ve bu şekilde bedele hak kazanıldığını ispat yükü yükleniciye, eser bedelinin ödendiğini ispat yükünün ise iş sahibine düştüğü, hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, davacının 16/09/2014 tarihli sözleşme ile davalının üniversiteye karşı yüklemininde bulunan rektörlük binası inşaatı kapsamındaki tüm alüminyum doğramaların ve yatay kondens kapaklı silikon giydirme cephe kaplaması yapımını taşeron olarak üstlendiği, her ne kadar davalı yüklenici üniversitenin geçici kabul heyetince yapılan incelemelerde davacımn yaptığı işlerde eksik ve kusurların bulunduğunun tespit edildiği, bu hususta davacıya ihtar gönderildiğini ileri sürmüş ise de, dosyaya bu iddialarını kanıtlayan herhangi bir belge sunmadığı, taraflar arasında yapılmış bulunan 16.09.2014 tarihli sözleşmede davacının yapacağı işler ve fiyatının a) Alüminyum doğrama fiyatı: 12,50 TL/Kğ, b) Yatay Kondens kapaklı silikon giydirme cephe kaplaması fiyatı: 255,TL/M2 olarak belirlendiği, bilirkişi raporu ile davacının yapmış olduğunu beyan ettiği işlerin miktarı ve sözleşme fiyatlarına göre tutarı 1-Alüminyum doğrama 10.268,59 Kğ x 12,50 TL/Kğ, 2- Giydirme cephe 1.098,76 M2 x 255,TL/M2, 3- Gizli kanat açılır aksesuar 182,00 takım x 232,TL/Tak, 4- Pivot pencere alüminyum aksesuan 118 tak x232,TL/tak 5- Madeni aksam (kapı menteşesi, kapı kolu,kapı kiliti,kapı hareli kapı kilit karşılığı, vasistas makas,pencere kolu,) (Maktuen) toplam %18 KDV genel toplam 605.506,38 TL olarak belirlendiği, buna göre davacının alacaklı olduğu bedelin 100.150,67 TL olduğu, davalının icra takibine itirazının yerinde bulunmadığı ve iptali gerektiği, bununla birlikte likit olmayan alacağa yönelik talep edilen icra inkar tazminatı yerinde bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davalının Ankara 3. İcra Müdürlüğü’nün 2015/9855 E. sayılı dosyasına vaki itirazının iptaline, takibin devamına, davacının yerinde bulunmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Davalı temsilcisi istinaf dilekçesinde özetle; Taraflar arasında anahtar teslimi götürü bedel sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmenin 3.maddesi gereğince, 4734, 4735 Sayılı Kanunlar ile Yapım İşleri Genel Şartnamesinin ihale dokümanını oluşturan belgeler olduğunun belirtildiğini, 8.maddesinde de sözleşme eklerinin sayıldığını, ancak yargılamada ve bilirkişi raporunda dikkate alınmadığını, sözleşmenin işin niteliği, türü ve miktarı başlıklı 4.3 maddesindeki hükümlerin bilirkişi raporlarında dikkate alınmadığını, sözleşmenin 13.maddesinde fiyat farkı verilmeyeceğine ilişkin düzenlemenin bulunduğunu, yine taraflar arasındaki sözleşmede davacı taşeronun herhangi bir nedenle iş artışı talebinde bulunmasının mümkün olmadığının kararlaştırıldığını, bu hususun da dikkate alınmadığını, bilirkişi incelemesi ile düzenlenen rapordaki açıklamaların hiçbir teknik veriye dayanmadığı gibi sözleşme ve ekleri hükümlerine de aykırı olduğunu, kaldı ki iş sözleşme gereği yapılan işin metrajlarının çıkarılmasında uygulama projelerinin esas alınması ve tekniğine uygun olarak hesaplama yapılması gerektiğinde duraksama bulunmadığını, bilirkişilerin davacıların sunduğu resimlere dayanarak metraj çıkarabilmesinin mühendislik hesap ilkeleri ile bağdaşmayacağını, işe ait uygulama projelerine itibar edilerek metraj çıkarılması gerekirken resimlere dayalı hesap çıkarılması, bu hesaplara mahkemenin itibar ederek hüküm kurmasının doğru olmadığını, öncelikle davalı şirket tarafından davacı taşerona verilen çekleri işe başlamadan iş ikmal edilmeden verildiğini ve avans niteliğinde olduğunu, ancak davacı taşeronun taahhüt ettiği edimlerini ifa etmediğini kötüniyetli olarak bu çekleri icra takibine koyduğunu, peşin bir satışın söz konusu olmadığını, bu durumda ispat külfetinin davacı taşeronda olup bu yöndeki iddianın HMK’nın 200 ve devamı maddeleri uyarınca usulüne uygun delillerle kanıtlanması gerektiğini, ancak dosyada bunu kanıtlayacak bilgi ve belge bulunmadığını, mahkemece tarafların itiraz ve taleplerinin dikkate alınmadığını, itiraza uğramış bilirkişi raporuna değer verilerek sonucu gidildiğini, sözleşme ve eklerine göre davacının sözleşme konusu işi tamamladığında davalı yükleniciye vereceği dilekçe ile geçici kabul isteğinde bulunmakla yükümlü olduğu gibi dava dışı işveren … Rektörlüğüne geçici kabul ve kesin kabul ile teslim çalışmalarına da katılmakla yükümlü ve sorumlu olmasına rağmen davacının bu edimlerini yerine getirmediğini, dolayısıyla bu hususlara dair tespitlere itiraz hakkını da kaybettiğini, ayrıca davacı taşeronun üstlendiği işi ikmal ettiğine dair ve geçici kabulün yapılmasına dair dilekçesi olmadığı gibi davalı yüklenici ile beraber düzenlenmiş bir kabul tutanağının da bulunmadığını, kaldı ki davacının işi ikmal ettiğine dair sözleşmenin 16.maddesi ve eki YİGŞ’ nin kabulle ilgili maddesi uyarınca geçici /kesin kabul yapılmasını talep dilekçesi olmadığı gibi, geçici veya kesin kabul tutanağının da olmadığını, ayrıca sözleşmenin 17.maddesi gereğince taahhüt ettiği borcunu da ifa etmediğini, SGK dan ilişiksiz belgesi getirmediğini, bilirkişilerin mahkemece celbedilecek işe ait uygulama projeleri ve bunlara ilişkin mahal listelerine dayanarak hesap çıkarmaları gerektiğini, ayrıca hesaplar usulüne uygun yapılsa dahi alacağın tespitinde fiziki oran yönteminin uygulanmasının da ayrı bir gerçek olduğunu, davacının gerek geçici kabul gerekse kesin hesaplar bakımından edimlerini ifa etmediğini, bu hususun bilirkişilerce dikkate alınmadığını, borcun tamamına, ferilerine ve işlemiş faizine dair itirazlarının da dikkate alınmadığını belirterek, davacı ticari belgelerine ulaşılarak dava konusu işe ait sözleşme hükümleri özellikle iş artışı ile esasların belirlendiği hükümler de dikkate alınarak, mahallinde keşif de yapılarak yeni bir bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı temsilcisi tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı ile davalı arasında … Üniversitesi Rektörlük Binası İnşaatının tüm alüminyum doğramaların yapımı işiyle ilgili 16/09/2014 tarihli eser sözleşmesinin akdedildiği ihtilafsız olup, davacı taşeron, davalı yüklenicidir.
Davacı taşeron tarafından davalı aleyhine başlatılan Ankara 3. İcra Müdürlüğü’nün 2015/9855 sayılı icra takibinde 30/12/2014 tarihli KDV dahil 200.000,00 TL bedelli faturadan kaynaklı bakiye 99.967,00 TL fatura alacağı ile 3.630,31 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 103.597,31TL alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 11/05/2015 tarihinde tebliği üzerine davalı borçlunun süresinde borcun bulunmadığını belirterek borca, ferilerine, işlemiş faize itiraz ettiği davanın İcra İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinde yer alan 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça dava dilekçesinde sözleşmeden kaynaklanan edimlerin yerine getirildiği, davalının iş bedelini ödemediği iddia edilmiş, davalı tarafça davacı taşeronun taahhüdünü yerine getirmediği, eksik kalan imalatların tamamlaması için süre verildiği halde bunların tamamlanmadığı, davacının alacaklı değil aksine borçlu olduğu, dava dışı üniversitenin geçici kabul heyeti tarafından inşaat mahallinde yapılan çalışmalarda eksik ve kusurların tespit edildiği, ihtarnameye rağmen bunların tamamlanmadığı, sözleşme konusu işle ilgili eksikliklerin kendilerince tamamlandığı belirtilerek, davanın reddi savunulmuştur.
Bu durumda, taraflarca tanzim olunan tutanaklar tarafların itiraz ve beyanları değerlendirilmek, dava dışı iş sahibi üniversiteden dava konusu işle ilgili tüm kayıt, belge, hakedişler ve eki belgeler ile geçici ve kesin kabul tutanakları da getirtilerek gerekirse mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi de yapılmak suretiyle davacı taşeronun hakettiği imalât bedeli hesaplattırılarak bulunacak miktardan ispatlanan ödemeler de nazara alınarak davacı taşeronun bakiye alacağının bulunup bulunmadığı belirlenerek sonucuna göre bir hükme varılması gerekirken eksik inceleme ve değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Ayrıca mahkemece işlemiş faizi kapsar şekilde itirazın iptaline karar verilmiş ise de, karar gerekçesinde işlemiş faiz hususunda herhangi bir hesap şekli ve gerekçeye de yer verilmemiş olması da kabul şekli itibariyle yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı temsilcisinin istinaf başvurusunun kabulüne, esası incelenmeksizin mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a.4 ve 353/1-a.6 maddeleri gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı temsilcisinin istinaf başvurusunun kabulüne,
2-Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/12/2019 gün ve 2015/323 Esas 2019/958 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a.4 ve 353/1-a.6 maddeleri gereğince kaldırılmasına,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
4-Davalı tarafından yatırılan 54,40 TL ve 1.714,78 TL olmak üzere toplam 1.769,18 TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
5-Davalı tarafından ödenen istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak 25/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan…

Üye…

Üye…

Katip…