Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2020/862 E. 2021/881 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 27. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/04/2019
NUMARASI :…….
DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 13/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/10/2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada mahkemece verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine eksiklik nedeniyle mahalline gönderilen dosya ikmalen gelmiş olmakla yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; Taraflar arasında 2009 yılında Ankara…. parselde bulunan arsa üzerine içerisinde mağazalar, süpermarket, sinema, …, restorant, kafe, açık teraslar bulunduran alışveriş kompleksi mimari avan projesi çizimi işi konusunda sözleşme yapıldığını, davalının arsa üzerine yapılacak kompleks için istek ve görüşlerini bildirdiğini ve bu istekler ve görüşler doğrultusunda ilgili parseller üzerine 150.305 m2 alanda alışveriş kompleksi projesi için müvekkili şirket tarafından hazırlık etüt projeleri ve çeşitli ön proje çalışmaları yapıldığını ve işverene projelerin teslim edildiğini, davalı şirketin arsa sahipleri ile Düzenleme Şeklinde Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi yapmak için sözleşme altlığı olarak bu projeleri müvekkiline hazırlattığını, mimari hazırlık, etüd projeleri ve mimari ön proje hizmetleri ile 4 alternatifli çizimler ve avan proje için gereken her tür çalışmanın yapıldığını, yine davalı şirketin istek ve görüşleri doğrultusunda, avan projede istedikleri değişikliklerin de dikkate alınarak revizyonların da hazırlandığını ve elektronik posta yoluyla davalıya gönderildiğini, ancak müvekkiline proje hizmetleri işini yaptıran davalı tarafından bu hizmetlerin karşılığı hiçbir bedelin ödenmediğini belirterek fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla alışveriş kompleksi mimari avan projesi çizimi işi karşılığı şimdilik 5.000,00 TL’nın işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili;05/11/2018 tarihli dilekçesiyle zamanaşımı, görev, husumet, yetki takas/mahsup itiraz ve def’ilerinde bulunduğunu bildirmiş, esas bakımından ise 06/03/2019 tarihli dilekçesiyle davacının, 2009 yılında Ankara…. bulunan yer için mimari proje çizimi yaptığını ve fakat bedelini alamadığı iddiası ile eldeki davayı açtığını, benzer biçimde 2009 yılında Kocaeli….. hakkında da mimari proje çizimi yaptığı ve fakat bedelini alamadığı iddiası ile Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin…yılı davasını ikame ettiğini, yine 2012 yılında Kocaeli …… nolu parseller için benzer iddiayla mimari proje çizimi yaptığı ve fakat bedelini alamadığını ileri sürerek Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….Esas sayılı davasını ikame ettiğini, davalı şirketin sonradan ihya edilmesi ve feshi ile ihya arasında çok zaman geçmesinden ötürü şirket kayıtlarına ulaşmakta güçlük çekildiğini ve ayrıca tarafları aynı olan ve benzer iddiaların yer aldığı toplam 3 adet dava dosyası bulunduğundan her birisinde ayrı ayrı savunma yapmalarının güçleştiğini, bu nedenle dosyaların celp edilerek önceki tarihli dosyada davaların birleştirilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; Dava tarihi itibarı ile davalı şirketin tasfiye sonucunda kaydının silinerek ticaret sicilinden terkin edildiği, davacı vekiline verilen yetki doğrultusunda davalı şirketin ihyası için dava açıldığı, kesinleşen ihya kararı ile taraf teşkili sağlandığı, dava dilekçesi ve eklerinin tebliğ edildiği, tasfiye memuru vekilinin süresi içinde zamanaşımı, görev yetki husumet itirazında bulunduğu, dava konusu alacağın mimari proje çizim bedelinin tahsili talebine ilişkin olduğu, 2009 yılında anlaşmanın yapıldığı, dosyaya sunulan belge ve iddialardan projenin 2009-2010 yılı itibarı ile hazırlandığı, mimari proje çizim işinin eser sözleşmesi niteliğinde olduğu ve 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle TBK’nın 147/6 maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Hukuk Muhakemeleri Kanunu gereği, cevap dilekçesi verme süresinin bir hak düşürücü süre olduğunu ve mahkemenin re’sen göz önünde bulundurması gerektiğini, davalı tarafın süresinde cevap dilekçesi vermediğini yani dilekçeler aşaması bitmeden zamanaşımı itirazında bulunmadığını, zamanaşımının bir defii olup, hak düşürücü süreden farklı olarak mahkemece re’sen göz önünde bulundurulacak bir mesele olmadığını, ancak mahkemece davalının süresinde zamanaşımı defiinde bulunmayışı hususu göz ardı edilerek, süresinde bir zamanaşımı defii varmışçasına davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydı ile mahkemenin taraflar arasındaki mimari proje çizimi sözleşmesinin hukuki nitelendirmesinde hataya düştüğünü, taraflar arasındaki sözleşmenin fikri anlamda iş görme edimi içeren sui generis bir sözleşme olduğunu, sözleşmenin kesinlikle eser sözleşmesi olarak nitelendirilmesinin kabul edilebilir olmadığını, bu nedenle eser sözleşmeleri için ön görülen 5 yıllık zamanaşımı değil 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi tutulması gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle davalı şirketin tasfiyesine ilişkin verilen Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/03/2018 tarihli ihya kararının 27/09/2018 tarihinde kesinleştiği eldeki davada dava dilekçesinin 22/11/2018 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, davalı vekilince önceki tarih olan 05/11/2018 tarihi itibariyle zamanaşımı defiinde bulunulduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
2-Alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve ödediği başvuru harcının kendisi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nun 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 13/10/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır