Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2020/847 E. 2021/227 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :…
KARAR NO :…

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/10/2017
NUMARASI : …

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ :04/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ :05/03/2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; Davalı şirketin 29/03/2016 tarihli cari hesap ekstresinden kaynaklanan borcunu taahhüt ettiği tarihte müvekkili şirkete ödemediğini, cari hesaba dayalı olarak davalı hakkında yapılan icra takibine de itiraz ettiğini belirterek davalının Ankara Batı İcra Müdürlüğünün …icra takibine itirazın iptali ile en az %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; Davacı şirketin alacağının doğduğunu belirttiği ……..Hastanesi Yapımı İşinin yüklenicisinin müvekkili şirket olmadığını, … ile müvekili şirket arasında bu işe ilişkin bir sözleşmenin imzalanmadığını, söz konusu yapım işinin yüklenicisinin dava dışı …olduğunu, dava dışı bu şirket iflas ettiğinden takibin müvekkili şirkete karşı başlatıldığını, davacı ile müvekkili arasında ticari bir ilişkinin bulunmadığını, davacı ile olan ilişkinin davacıya…. adına çek vermekten öteye gitmediğini, müvekkilinin ihtarı üzerine davacının fatura düzenlediğini, ancak faturayı düzenlemesi gereken tutardan fazla düzenlediğini, bunun üzerine müvekkilince 18/03/2016 tarihinde iade faturasının düzenlenip davacıya gönderildiğini, davacı yanca bu faturaya yasal sürede itiraz edilmediğini, ayrıca taraflar arasında bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığını belirterek, davanın hukuki yarar yokluğu, husumet ve esas yönünden reddine, en az %20 oranında kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile usul ve yasaya uygun olarak alınan denetlenebilir bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, dosya kapsamında bilirkişi tarafından her iki tarafın da ticari defter ve kayıtları incelendiği, davacı tarafın defter ve kayıtlarına göre davalı şirketten 40.001,38 TL alacaklı gözükmesine rağmen davalı şirketin kayıtlarına göre davacı şirkete her hangi bir borcun gözükmediği, …. 279,79 TL tutarında devir bakiyesi ile 06.02.2015 tarihli 80,01 TL’lik faturanın davalı şirketin kayıtlarında yer almadığı, davalı şirketin kayıtlarında yer alan davalı şirket tarafından davacı şirket adına düzenlenmiş …. 39.638,56 tutarlı faturanın davacı şirket kayıtlarında yer almadığı ancak faturanın 21.03.2016 tarihinde iadeli taahhütlü posta ile davacı şirkete gönderildiği ve davacı şirket kaşesi basılarak ….tarafından teslim alındığı, davacı taraf söz konusu faturanın iade edildiğinin belirtildiği, bu yönde …. tarafından gönderilen kayıtların bilirkişi tarafından incelendiği, faturanın düzenlendiği tarihten sonrasına ilişkin bir kaydın yer almadığının anlaşıldığı, sonuç olarak davacı taraf cari hesap ekstresinden dolayı bakiye alacağın olduğunu belirttiği, tarafların ticari defter ve kayıtları incelendiğinde, davacı kayıtlarının davalı kayıtları ile örtüşmediğinin anlaşıldığı, bu nedenle HMK’nın 222. maddesi uyarınca davacı kayıtlarının kendi lehine delil olarak kabul edilemeyeceği ve takip tarihi itibariyle davacının alacağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine, davacı taraf hakkında kötü niyet tazminatı uygunlanmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalı şirketin ihale sonucu … ile yaptığı sözleşme ile “…. yapmayı yükümlendiğini, bu iş kapsamında da müvekkili şirket ile 4 adet faturada belirtilen işlerin yapımı hususunda anlaştığını, müvekkili şirketin faturalarda belirtilen işleri yaptığını, müvekkili şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenen son fatura olan 16.03.2016 tarihli 99.641.56 TL. bedelli faturanın …. aracılığı ile davalı şirkete gönderildiği ve tebliğ edildiğini, faturanın tebliği üzerine, davalı şirketin 18.03.2016 tarihli 39.592,00 TL. bedelli iade faturasını düzenleyerek müvekkili şirkete gönderildiğini, bunun üzerine müvekkili şirketin, davalı şirket tarafından düzenlenen bu iade faturasını, yine ….. aracılığı ile dosyaya sundukları 24.03.2016 tarihli kargo kabul fişiyle davalı şirkete iade ettiğini, yani faturaya süresi içinde itiraz ettiğini, sonuç olarak, müvekkili şirket tarafından düzenlenen toplam 262.641,56 TL. tutarındaki 4 adet faturaya karşılık, davalı şirketin toplam 223.000,00TL. tutarındaki 10 adet çekle ödeme yaptığını, ancak bakiye borcunu ödemediğini, kargo şirketince yanlış belge gönderildiğini, bu nedenle …. . yeniden müzekkere yazılarak, 24.03.2016 tarihli kargo kabul fişine ilişkin tüm bilgi ve belgelerin istenmesine karar verilmesini talep ettiklerini ancak mahkemece bu yoldaki taleplerinin nazara alınmadığını, müvekkili şirketin davalı şirket tarafından düzenlenen 18.03.2016 tarihli 39.592,00 TL. bedelli iade faturasına sekiz günlük süre içerisinde itiraz ettiği açık olduğundan, bu durum karşısında davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kaldı ki müvekkili şirketin faturalarda belirtilen işlerin yapılıp yapılmadığına ilişkin olarak keşif yapılmasına ilişkin talebinin nazara alınmadığını mali müşavir bilirkişi raporuna dayanılarak eksik incelemeyle karar verildiğini, ayrıca davalı şirketin, işin yapılmadığına veya bedeline dair bir itirazı olmadığı gibi, bugüne kadar herhangi bir ayıp veya eksik iş iddiasında bulunmadığı, sadece cevap dilekçesinde husumet itirazında bulunduğu, ancak bu itirazın da dosyaya …gelen yazı cevabı ve bilirkişi incelemesi sonucunda müvekkili şirket tarafından düzenlenen faturaların ve davalı şirket tarafından düzenlenen çeklerin her iki taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğunun ortaya çıkması karşısında mesnetsiz kaldığını belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava itirazın iptali istemine ilişkin olup mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında yazılı bir sözleşme ilişkisi bulunmadığı gibi cari hesap kapsamında oluşmuş bir mutabakat da yoksa da davacı tarafça kesildiği ve davalı defterine de kaydedildiği anlaşılan 4 adet toplam 262.641,56 TL’lik bedele ilişkin sözleşme ilişkisinin olduğu anlaşılmaktadır.
Dosyada mevcut bilirkişi raporundan da görüldüğü üzere 4 adet faturadan son kesilen fatura 99.641,56 TL bedellidir. Davalı bu faturanın düzenlenme tarihi öncesi 11/03/2016 tarihli yapılan iş ve ödemelere yönelik eksik fatura düzenlendiğini belirterek 2 gün içinde fatura düzenlenmesini talep etmiş, davacının 16/03/2016 tarihli yukarıda belirtilen faturasının düzenlenerek davalıya gönderilmesi üzerine davalı tarafça tarihli 39.638,56 TL bedelli iade faturasının düzenlendiği ve davacıya teslim edildiği anlaşılmıştır.
Tüm bu tespitler doğrultusunda taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığı gibi cari hesap mutabakatı / sözleşmesi de bulunmadığından taraf defterlerinde kayıtlı 4 adet faturadaki miktar işin davalının iade faturasının da bulunduğu görülmüş olmakla, davacıya teslim edilip edilmediği, iade faturasında belirtilen miktar kadar eksik bulunup bulunmadığı değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ve değerlendirmeyle hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, esası incelenmeksizin mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne,
2-Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/10/2017 gün ve … sayılı kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
4- Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
5- Davacı tarafından ödenen istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak 04/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…

Üye…

Üye…

Katip…

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır