Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2020/821 E. 2022/364 K. 01.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2020/821 – Karar No:2022/364
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/821
KARAR NO : 2022/364

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/02/2020
NUMARASI : 2015/530 E-2020/132 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 01.04.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 01.04.2022

Eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; taraflar arasında akdedilen 21.08.2013 tarihli sözleşme gereğince müvekkilinin davalının yüklenicisi olduğu iki okulun inşaatı kapsamındaki temel, çatı vs. işlerinin yapımını üstlendiğini, işi tamamladığını, davalının işi idareye teslim ettiğini, ancak müvekkilinin bakiye 50.000 TL alacağının ödenmediğini, takibin haksız itiraz sonucu durduğunu öne sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili özetle; müvekkilinin … ve … okullarının yapım işinin yüklenicisi olduğunu, iş kapsamındaki karkas inşaat vs işlerin 147.000 TL bedelle davacıya taşere edildiğini, davacının işleri eksik ve ayıplı bırakarak terk ettiğini, davacının sözleşme gereğince 03.01.2014 tarihinde teslim etmesi gerekirken … okulunda 168 gün … Okulunda 187 gün geciktiğini, sözleşmenin 10/a, b, c ve e maddeleri gereğince hesaplanan gecikme ceza ve gecikme tazminatı toplamının 280.163 TL olduğunu, müvekkilinin toplam 130.718,82 TL ödeme yaptığını, ayrıca eksik ve ayıplı işler için malzemelere verilen zararlar ile cezai şart ve gecikme tazminatının mahsubu gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince özetle; dava dışı idarenin yaptığı geçici kabulde tespit edilen 20 kalem eksik iş içerisinde davacının üstlendiği kaba inşaat ve çatı işçiliğine ilişkin tespit bulunmadığı, idare tarafından düzenlenen hakedişler ve pursantaj cetveline göre kaba inşaat ve çatı imalatının ilerleme yüzdesinin %100 olduğu, davalı yüklenici tarafından eksik ve ayıplı işlere ilişkin ihtarname keşide edilmediği, davacının üstlendiği işi 14.06.2014 tarihi itibariyle tamamladığının anlaşıldığı, davalı yüklenici tarafından davacı taşeronun üstlendiği işlerin dava dışı kişilere yaptırıldığına ilişkin savunmanın kanıtlanamadığı, sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın ifaya ekli cezai şart olduğu, ihtirazi kayıtsız teslim alması nedeniyle davalının ifaya ekli cezai şart talep edemeyeceği, davacının üstlendiği işi tam olarak gerçekleştirmesi nedeniyle kararlaştırılan 147.000 TL iş bedeline hak kazandığı, ancak sözleşmenin 21/f maddesinde KDV’nin fatura düzenlendiğinde ödeneceği kararlaştırıldığından fatura düzenlemeksizin KDV talep edilemeyeceği, dosyaya sunulan 27.03.2014 tarihli belgenin ödemelere ilişkin mutabakat niteliğinde olduğu, belgede yazılı ödemeler tanık beyanları, davalı tarafından sunulan diğer ödeme belgeleri gözetildiğinde davalının toplam ödemesinin 133.871,71 TL ve buna göre bakiye iş bedelinin 13.128,29 TL olduğu, davalı sözleşme kapsamında ödenen ve ödenmemiş olan iş bedellerini belirleyebileceğinden alacağın likit olduğu, inkar tazminatı koşullarının oluştuğu, takip tarihinden önce davalı temerrüde düşürülmediğinden işlemiş faiz talep edilemeyeceği, davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle “… Davanın KISMEN KABULÜNE, Ankara 7. İcra Müdürlüğü’nün 2015/12816 sayılı dosyası üzerinden yürütülen takibe yapılan itirazın kısmen iptaliyle, takibin; 13.128,29 TL asıl alacak üzerinden devamına,alacağı takipten itibaren TC Merkez Bankasının kısa vadile kredilere uyguladığı değişen oranlarda faiz yürütülmesine, 13.128,29 TL’nin %20 si olan 2.625,66 TL olan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Fazla istemin reddine… ” karar vermiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece geçici kabul tutanağının esas alınmasının ve geçici kabul tutanağında belirlenen eksik işlerde davacının üstlendiği iş bulunmadığına dair tespitin hatalı olduğu, geçici kabulün idare ve müvekkili arasında akdedilen sözleşmedeki işin tamamlandığını tespit ettiği, davacıya taşere edilen işler yapılmadan diğer işlerin yapılmasının mümkün olmadığı, davacının üstlendiği işleri teslimde geciktiği, sözleşmenin 6.maddesi gereğince davacının işi idare görevlileri ile müvekkili yetkililerine teslim etmesi gerektiğinden düzenlemenin delil sözleşmesi niteliğinde olduğu, davacının teslime ilişkin belge sunamadığı, taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamındaki işlerin idare tarafından düzenlenen 5 no’lu hakedişte tamamlandığı, ancak hakedişe giren işler kapsamında davacı tarafından eksik bırakılıp müvekkili tarafından tamamlanan imalatında bulunduğu, davacının işi eksiksiz ve ayıpsız olarak teslim ettiğini kanıtlayamadığı, sözleşmenin 10.maddesindeki cezanın ifaya ekli cezai şart olmadığı, ayrıca TBK 118.madde gereğince gecikme tazminatı talep edebilmek için ihtirazi kayıt gerekmediği, idarenin müvekkili hakedişlerinden toplam 39.936 TL gecikme cezası kestiği, en azından bu gecikme cezasının dikkate alınması gerektiği, bilirkişi kök raporunda vergi mükellefi olmayan kişilere yapılan ödemelerde %20 stopaj hesaplanarak vergi kesilmesi gerektiği belirtildiği ve hesabında buna göre yapılması gerektiği, davacı tacir olmadığından lehine avans faizi uygulanamayacağı, bilirkişi raporunda müvekkili tarafından 14.635,36 TL ödeme yapıldığının belirlendiği, davacının 13.07.2018 tarihli duruşmada rapora itirazının bulunmadığını bildirdiği, belirtilen ödeme dahil edildiğinde müvekkilinin 15.574,88 TL, ödeme dahil edilmediğinde 969,51 TL fazla ödemesinin bulunduğu, sözleşmede bedele KDV’nin dahil yahut hariç olduğu konusunda açıklama bulunmadığı, ayrıca KDV istenemeyeceği, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği, davacı kötüniyetli olduğundan müvekkili lehine kötüniyet tazminatına karar verilmesi gerektiği nedenleriyle mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali talepli olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut olayda davacı taşeron, davalı yüklenici olup, davalının yapımını üstlendiği iki adet okul inşaatı kapsamındaki temel, subasmanı, katlar karkas inşaatı, beton, kalıp, demir işleri ve duvarların yapımı ile çatı örtüsü kapatılması işçiliğinin 21.08.2013 tarihli eser sözleşmesiyle davacıya taşere edildiği çekişmesizdir. İşin anahtar teslim, KDV hariç 147.000 TL bedelle yapılmasının, KDV’nin fatura karşılığı ödenmesinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin 10. maddesinde geç teslim, iş programındaki gecikme, iş programının belirlenen sürede verilmemesi, gece ve gündüz bekçisi bulundurulmaması ile iş hacmi itibariyle yeterli sayıda eleman istihdam edilmemesi halleri için ayrı ayrı cezaların belirlendiği, dava dışı idare tarafından işin geçici kabulünün 21.10.2014 tarihinde onaylanan tutanakla 08.09.2014 tarihi itibariyle yapıldığı, geçici kabul eksiklikleri içerisinde davacının üstlendiği iş kalemlerine dair tespit bulunmadığı, idare ile davalı yüklenici arasında düzenlenen hakedişlere göre davacının üstlendiği işlerin 14.06.2014 tarihinde tamamlandığı, Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereğince sözleşmenin yürürlükte olduğu dönemde mevcut sözleşme kapsamındaki işlerin davacı taşeron tarafından yapıldığının kabulü gerektiği, davalı tarafça yaptırılmış delil tespiti ve ihtarname bulunmadığından davacının işi terk etmesi nedeniyle eksik işleri 3. kişilere tamamlattığına dair savunmanın davalı tarafça kanıtlanamadığı, davacının sözleşme kapsamındaki işleri yapması nedeniyle ücrete hak kazandığı, teslimden önce cezai şart talep etme hakkının saklı tutulduğunun kanıtlanamadığından ve eser teslim edilmiş olmakla ifaya ekli cezai şart talep edilemeyeceği, tarafların tacir olduğu anlaşıldığından mahkemece sözleşmede belirlenen iş bedelinden davalı yüklenici tarafından yapıldığı kanıtlanan ödemeler düşülmek suretiyle bulunan bakiye alacak üzerinden takibin devamına, takip tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmiş olması dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalı vekilinin diğer istinaf nedenlerinin reddine karar verilmiş ise de; hak kazanılan iş bedelinin ve davalı tarafça yapılan ödemelerin bilirkişi incelemesi ve tanık anlatımları ile yargılama sonucu belirlenmiş olması sebebiyle alacak likit olmadığından davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmiş olması doğru olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının HMK 353/1.b.2 madde gereğince kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile icra inkar tazminatı talebinin reddine dair yeniden hüküm tesisine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-) Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne,
2-) Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24.02.2020 tarih ve 2015/530 Esas- 2020/132 Karar sayılı kararının HMK 353/1-b.2 madde gereğince kaldırılmasına,

3-) Davanın kısmen kabulüne,
4-) Davalının Ankara 7. İcra Müdürlüğü’nün 2015/12816 sayılı takibine vaki itirazının kısmen iptaliyle, takibin 13.128,29 TL asıl alacak üzerinden devamına, alacağa takipten itibaren TC Merkez Bankasının kısa vadeli kredilere uyguladığı değişen oranlarda faiz yürütülmesine,
5-)Davacının icra inkar tazminatı ve davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
6-) Fazla istemin reddine,
7-) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 896,79 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan harcın mahsubuyla 42,91 TL harcın davalıdan alınıp Hazineye gelir kaydedilmesine,
😎 Davacı tarafından yatırılan 885,68 TL harcın davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
9-) Davacı tarafça yapılan dosya masrafı, tebligat, tanık ücreti, posta gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.970,55 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre 504,34 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
10-) Davalı tarafça yapılan tebligat, tanık ücreti, posta gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.550,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre 1.153,30 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
11-) Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına takdir edilen 5.100 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya, 5.724,93 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine,
12-) HMK 333. maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip taraflara iadesine,
İstinaf incelemesi yönünden;

13-) Davalı tarafından yatırılan 225 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
14-) Davalı tarafından yapılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 36,10 TL dosya gönderme masrafı ve 16,50 TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 201,20 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1-a madde gereğince KESİN olmak üzere 01.04.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …