Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2020/758 E. 2022/393 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2020/758 – Karar No:2022/393
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/758
KARAR NO : 2022/393

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/02/2020
NUMARASI : 2018/696 E-2020/70 K

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 06/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/04/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; davacı ile davalı arasında 4734 sayılı Kamu İhale Kanuna göre ihalesi yapılan Coğrafi Bilgi Sistemleri Entegresyonu Kurulumu işine ait sözleşme imzalandığını, davacının sözleşme gereği üzerine düşen tüm yükümlülüklerini zamanında yerine getirdiğini ancak sözleşmenin 4734 Sayılı Kanunun 11. maddesinin g bendi ve 4735 sayılı Kanunun 21 ve 22. maddeleri gereğince haksız olarak davalı tarafça 23/10/2017 tarihinde feshedilerek davalı nezdinde bulunan 71.500,00 TL’lik kesin teminatın irat kaydedildiğini ve ayrıca 3.049,88 TL teminat güncelleme farkının tahsilinin talep ediliğini, davacı şirket ve yetkililerinin hiçbir terör örgütü ile bağlantısının bulunmadığını, bu konuda açılan adli ve idari bir soruşturma bulunmadığını, davacı şirket yetkililerinin Fetö terör örgütüyle irtibatını, iltisakını gösterir hiç bir delil bulunmadığını, davacının … Büyükşehir Belediyesinin yaptığı ihaleye katıldığını, bu ihalede … Valiliği Ohal Komisyonunun 19/09/2017 tarihli yazısında ihaleye katılan firmaların terör örgtüleri ile irtibatlı ve iltisaklı olmadığının bildirildiğini, kabul etmemekle birlikte sözleşmenin 4734 sayılı yasa’nın 11. maddesinin g bendi kapsamında feshi halinde kesin teminatın gelir kaydedilmeyeceğini ileri sürerek, haksız olarak gelir kaydedilen kesin teminat ve kesin teminat güncelleme fark toplamı olan 74.549,88 TL’nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili özetle; taraflar arasında 09/02/2017 tarihli sözleşme imzalandığını, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 11. maddesinin g bendinde terör örgütlerine iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından bildirilen gerçek ve tüzel kişiler ile bu kapsamda olduğu Milli İstihbarat Teşkilat Müsteşarlığı tarafından bildirilen yurt dışı bağlantılı gerçek ve tüzel kişilerin doğrudan veya dolaylı veya alt yüklenici olarak kendileri veya başkaları adına hiç bir şekilde ihaleye katılamayacaklarının düzenlendiği, yine aynı hüküm uyarınca bu yasaklara rağmen ihaleye katılan isteklilerin ihale dışı bırakılarak geçici teminatlarının gelir kaydedileceğini, bu durumun tekliflerin değerlendirilmesi aşamasında tespit edilememesi nedeniyle bunlardan biri üzerine ihale yapılmışsa teminatının gelir kaydedileceği hususlarının düzenlendiği, bu bağlamda davacı şirket ve davacı şirket yetkilisi … hakkında … Valiliği’nden 4734 Sayılı Kanunu’nun 11. maddesi kapsamında olup olmadığının bildirilmesinin istenildiği, gelen yazı cevabı ile davacı şirket yetkilisinin terör örgütüne iltisakının yahut irtibatının olabileceğinin bildirildiğini, anılan yazı cevabına göre davacının 4734 Sayılı Kanunun 11. maddesinin g bendi kapsamında olduğu değerledirilerek davalı nezdinde bulunan 71.500 TL’lik teminatının nakde çevrilerek gelir kaydedildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki 09/02/2017 tarihli sözleşmenin, davacı şirketin 4734 sayılı Kanun’un 11.maddesinin 1.fıkrasının (g) bendi kapsamında … İl Emniyet Müdürlüğünden gönderilen yazıda davacı şirket sahibinin terör örgütleriyle irtibat veya iltisaklı olabileceğinin bildirilmesi nedeniyle davalı tarafça 23.10.2017 tarihinde fesh edildiği ve davacının davalı uhdesinde bulunan 71.500 TL’Lik teminatının 08/11/2017 tarihinde gelir kaydedildiği, 4734 sayılı Kanun’nun 11.maddesinin 1.fıkrasının (g) bendine göre terör örgütleriyle irtibatlı veya iltisaklı olduğu tespit edilenlerin ihalelere katılamayacakları ve bu yasağa karşın ihaleye katılıp, ihalenin bu gibi olanların üzerinde bırakılması halinde o ihalenin iptaline karar verileceğinin düzenlendiği, ancak davalının sözleşmenin feshine gerekçe yaptığı yine yukarıda ayrıntısına yer verilen … Valiliğince İl Emniyet Müdürlüğünce davalı idareye gönderilen yazı ekindeki araştırma tutanağında; davacı şirket sahibi …’ın Fetö/Pdy’ye müzahir şirkette çalışmış olabileceği, eşi … ve kız kardeşi …’in … hesap kaydının olabileceği, oğlu …’ın Fetö/Pdy’ye müzahir okulda eğitim görmüş olabileceği bilgilerine ulaşıldığı, bu bilgilerin istihbari mahiyette olduğu, doğruluğuna ilişkin teyitlerin ilgili kurumlardan yapılması gerektiği hususlarının belirtildiği, anılan yazıda davacı şirket sahibi ve ailesiyle ilgili ilgili bir takım istihbari bilgilere ulaşılmış ve fakat “olabileceği” ifadesi kullanılmak ve “ilgili kurumlardan teyidinin yapılması gerektiği” şerhi düşülmekle bu bilgilerin ihtimal dahilinde olduğunun bildirildiği, buna rağmen davalı tarafça anılan bilgiler ilgili kurumlarından teyit edilmeden ve ihtimal dahilinde olan istihbari bilgilere göre sözleşmenin feshedilmesinin haksız olduğu, bu nedenle teminatın gelir kaydedilmesinin yerinde olmadığından davacıya iadesi gerektiği, nitekim yine aynı taraflar arasında başka bir işe ilişkin ihalenin aynı gerekçeler dayanılarak davalı tarafça feshi işleminin iptaline dair davacı tarafça Ankara 11. İdare Mahkemesi’nin 2017/3095 sayılı esasında açtıkları davanın aynı gerekçelerle kabulüne karar verildiği ve anılan kararın Danıştay 13. Dairesi’nin 2018/515 Esas ve 2018/1597 Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği, davacı taraf teminat güncelleme farkına ilişkin davasını 30/09/2019 tarihli dilekçesi ile geri aldığı ancak davalının davacının bu yöne ilişkin davasın geri almasına muvafakat etmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 71.500,00 TL’nin 10/11/2017 dava tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 11.maddesinin (g) maddesi bağlamında davacı şirket sahibi … hakkında 31/01/2017 tarih 7629 sayılı yazı ile … Valiliğinden isteklinin 4734 Sayılı Kanunu’nun 11.maddesi kapsamında olup olmadığının bildirilmesinin istendiğini, 16/10/2017 tarihinde müvekkili şirketin haberleşme kayıtlarına giren bila Ekim 2017 tarih 8891 sayılı cevabi yazısında … şirketi sahibi …’ın terör örgütlerine iltisakı yahut irtibatı olabileceğinin bildirildiğini, bu kapsamda müvekkili şirketin gerekli araştırmayı yapmaksızın ihtimal dahilindeki bilgilerle işlem yaptığının kabul edilmesinin usul ve yasalara aykırı olduğunu, yasal düzenlemenin işaret ettiği bütün araştırmaların ve yazışmaların yapıldığını ve müvekkili şirketin yasalarla kendisine tanınan hak ve yetkileri kullandığını, yerel mahkeme kararında atıf yapılan idare mahkemesi kararına konu işin başka bir ihale konusu olduğunu, … Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü’nün bila Ekim 2017 tarih 8891 sayılı yazısı incelendiğinde, davacı şirketin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 11.maddesindin g bendi kapsamında yaptığı değerlendirmenin usul ve yasaya uygun olduğunu, müvekkili kurumun bütün işlemlerinin Sayıştay ve TBMM denetimine tabi olduğunu, olağanüstü hal kanun hükmünde kararnameler ile güncel halini alan 4734 Sayılı Yasanın 11.maddesinin g bendi ile 4735 Sayılı yasanın 21.maddesi uyarınca tanınan hak ve yetkilerin kullanıldığını, mahkemece davanın kabulü ile kabul edilen miktara avans faizine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, davanın kısmen kabulüne ilişkin kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 11/g bendinin Anayasa Mahkemesi’nin 14.11.2019 tarih ve 2018/90 Esas, 2019/85 Karar sayılı kararıyla düzenlemenin Anayasa’nın 13. ve 48.maddelerine aykırı olması nedeniyle iptal edildiğinin anlaşılmış olmasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınması gereken 4.884,16 TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 1.221,04 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.663,12 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle yapılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yargılama giderlerinin istinaf talep eden davalı üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 06/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…

Üye…

Üye…

Katip…