Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2020/724 E. 2022/516 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2020/724 – Karar No:2022/516
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/724
KARAR NO : 2022/516

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/12/2019
NUMARASI : 2018/792 E-2019/1103 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ
DAVANIN KONUSU : İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 17/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/06/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan istirdat davasında mahkemece davanın reddine dair verilen karar karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkili ile davalı …- … arasında 24/11/2015 tarihinde sözleşme yapıldığını, bu sözleşme ile davalının müvekkili firmaya ait olan bina inşaatı içerisinde mutfak, banyo ve vestiyer yapma işini üstlendiğini, sözleşmenin 5. maddesinde yapılacak işlerin, fiyatları ile birlikte detaylandırıldığını ve genel toplam kısmında müvekkili tarafından ödenecek miktarın 172.500,00 TL olarak belirlendiğini, davalının, işin başlamasına müteakip müvekkilini malzemecilere para vermesi gerektiğinden aradığını ve malzemecilere vermek üzere senet istediğini, müvekkilinin de davalıya güvenip sözleşmeye istinaden teminat amaçlı 05/02/2016 keşide tarihli 25.000,00 TL bedelli bir senet verdiğini, sözleşme bedeli ve senedin toplamı dahi 197.500,00 TL iken, müvekkili tarafından davalı tarafça müvekkili şirkete kesilen 203.550,00 TL’lik fatura karşılığında banka kanalı ile toplam 203.550,00 TL ödeme yapılmış olmakla davalıya 6.050,00 TL fazla ödeme yapıldığını, müvekkili şirketin davalıya olan borcunu bitirir bitirmez, karşı taraftan teminat amaçlı almış olduğu senedi iade istediğini ancak davalı tarafın söz konusu 25.000,00 TL’lik senet dayanak gösterilerek Ankara 26. İcra Müdürlüğü’nün 2018/2108 Esas sayılı kambiyo senetlerine mahsus takip yolu ile senedin 7.000,00 TL’lik kısmı yönünden icra takibi başlattığını, bu bedelin müvekkili şirket tarafından icra marifeti ile 10.286,68 TL olarak ödendiğini belirterek; Ankara 26. İcra Müdürlüğü’nün 2018/2108 Esas sayılı dosyasında ihtirazi kayıtla ödenmek zorunda kalınan 10.286,68 TL’nin o tarihten itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte ödenmesini, ayrıca davalıyla yapılan sözleşme ve işe istinaden fazla ödenen 6.050,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte ödenmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; iş bu istirdat davasının İİK’nın 72/7 maddesi uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, ayrıca davacı tarafından aynı vakıalara dayanılarak Ankara 11. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/307 Esas sayılı davasının açıldığını, yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verildiğini, …’nde yapılacak işin bedelinin KDV dahil 203.550,00 TL olduğunu, bu nedenle bu iş için yapılan fazla ödeme olmadığı gibi, sözleşmede işverenin göstereceği yerlerdeki işlerin de yapılacağına ilişkin hüküm olup, davacının bu kapsamda gösterdiği yerlerde de imalat ve montaj yaptıklarını, ayrıca …’nde sözleşme kapsamında olmayan fazladan iş de yaptırıldığını, icra takibine konu edilen bononun asıl sözleşmenin kapsamı dışında ve davacı tarafından gösterilen diğer yerlerde yapılan imalat bedellerine karşılık verildiğini, iş sahibinin talep ve talimatları doğrultusunda müvekkili tarafından, müteahhidin Eryaman’daki dairesindeki mutfak boy dolabına 450,00 TL değerinde yeniden ebatlama ve montaj; müteahhidin Eryaman’daki villasına 2.750,00 TL değerinde ray kapak vestiyer dolabı yapımı ve mutfak buzdolabı kabini tadilatı; yeğeni ve şantiye sorumlusunun evine 1.500,00 TL değerinde mutfak dolabı yapımı; örnek daireye yapılan giyinme odası dolabı, süpürgelik, şaft kapağı, su basan dairenin banyo üst dolabının ve vestiyer dolabının sökülerek bozulan malzemelerin yenisi ile değiştirilmesi 4.126,00 TL değerinde işlerinin yapıldığını, bu işlerden doğan toplam ücretin 8.826,00 TL olup, uygulanan iskonto sonrası müvekkili alacağının 7.000,00 TL olarak belirlendiğini, bu alacak karşılığında da iş sahibi tarafından müvekkiline senet verildiğini, ellerinde 25.000,00 TL bedelli senet olduğu halde, sadece alacaklı olduklarını düşündükleri kısım yönünden icra takibi yaptıklarını, davacı tarafından kendilerine yapılmış fazla ödeme bulunmadığını belirterek; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın, taraflar arasında eser yapımını konu alan sözleşme nedeni ile davacının davalı tarafa fazladan yaptığını ileri sürdüğü ödemelerin davalıdan tahsili istemine ilişkin olduğu, toplanan delillere göre; sözleşme kapsamındaki iş bedelinin davacının dilekçesinde belirttiği gibi 197.500,00 TL olmayıp, KDV dahil 203.550,00 TL olduğu, bu iş nedeni ile davacı tarafından yapılan ödeme de aynı miktarda olduğu için sözleşme kapsamındaki iş karşılığı davacı tarafından 6.050,00 TL fazla ödeme yapılmadığı, davalı tarafından davacı hakkında başlatılan icra takibi nedeni ile davacının borçlu olmadığını, dayanak bononun teminat amacı ile verildiğini, … dışındaki davalı tarafından yapılan işlerin davacının isteği üzerine yapılmadığı için kendilerinden bedel talep edilemeyeceğinin ileri sürülüp, bu takip dosyası için ödenen 10.286,68 TL’nin de davalıdan tahsilinin talep edildiği, ancak; sözleşmenin 3.1. maddesinde yer alan iş sahibinin göstereceği yerlerde yapılacak imalat bedellerinin ayrıca ödeneceğine ilişkin hüküm, davalı tanıklarının anlatımı ve imalatın yapıldığı yerlerden ikisinin davacı şirket yetkilisine ait olup, bu yerlerde halen davacı şirket yetkilisi ve babasının oturuyor olmaları, üçüncü yerde ise davacı şirket yetkilisinin yeğeni ve aynı zamanda … inşaatının şantiye şefi olan kişinin oturuyor olması karşısında, bu yerlerde yapılan imalat bedellerinden de davacı şirketin sorumlu olması gerektiğinin kabul edildiği, taraflar arasında imzalanan 24/11/2015 tarihli sözleşme kapsamında olmayıp …’nde davalı tarafından yapılan fazla iş bedelinin KDV dahil 3.271,55 TL ve gösterilecek yerlerde yapılan iş bedelinin KDV dahil 3.929,40 TL olduğu, bu iki iş bedelinin toplamının 7.200,95 TL olup, bu miktarın davacı tarafından ödenmesi gerektiği, davalının ise icra takibinin dayanağı olan bonoyu bu iş bedeline karşılık davacıdan aldığı, yine yukarıda belirtilen 7.200,95 TL olan alacağının daha altında olan 7.000,00 TL için icra takibi başlatmış olması nedeni ile davacının davalıya yaptığı fazla ödeme olmadığı gibi, ödemenin 25/09/2018 tarihinde yapıldığı, davanın İİK’nun 72/7. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 08/11/2019 tarihinde açılan dava ile talep edildiği göz önüne alınarak davacının davalıya yaptığı fazla ödeme bulunmadığı gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf başvurusunda; taraflar arasındaki sözleşmenin 6. maddesinin ikinci fıkrasında iş bedelinin 18 daire + Kapıcı Dairesi için toplam bedeli 185.000,00 TL + KDV olarak kararlaştırıldığını, müvekkilinin bu sözleşmeye istinaden toplam 203.550,00 TL ödeme yaptığını, davalının 01/07/2016 tarihli faturasının da bu miktarda olduğunu, bu işlemlerin müvekkilinin ticari defterlerinde kayıtlı olduğunun da bilirkişi incelemesi ile tespit edildiğini, taraflarınca muvafakat edilmemesine rağmen, davalı tarafın talebiyle keşif yapılarak tanık dinlendiğini, muvafakat verilmediğinden keşif ve tanık delillerinin verilecek bir karara esas alınmaması gerekirken, tam aksine karara dayanak yapıldığını, gerekçeli karardaki kabulün aksine örnek dairenin de sözleşme kapsamında olan 18 daireden birisi olduğunu, dolayısıyla örnek bir daire olmadığından, imalatın 18 daire + kapıcı dairesine yapıldığını, Eryaman’da bulunan villanın müvekkili şirkete ait olmadığını, bu nedenle taşınmaza yapılan imalatlardan müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağını, yine …’deki dairenin de müvekkili şirkete ait olmayıp, davacı şirketin bu taşınmaza yapılan imalatlardan da sorumlu tutulamayacağını, aynı şekilde … Sitesi’nde bulunan ve müvekkili şirkete ait olmayan dairede imalatlardan da sorumlu tutulamayacaklarını, tarafların tacir olduğunu, yazılı delil ile ispat kuralı gereğince tanık dinlenemeyeceğini, müvekkili şirketin sözleşme kapsamında yapılan imalatların bedelini ödediğini, başka bir borcu da olmadığını, bu nedenle icra takibine konu senedin bedelsiz olduğundan taraflarına verilmesi gerektiğini, ayrıca icra takibine dayanak senedin kambiyo senedi vasfında olmadığını, zira alacaklı kısmında bir gerçek veya tüzel kişi ismi yazmadığını, bunun yanında senette malen ibaresi bulunduğunu, müvekkili şirketin defter ve kayıtlarında bu senetten dolayı borçlu olmadığının tespit edildiğini, zira bu senedin taraflar arasındaki sözleşme kapsamında teminat olarak verildiğini, mahkemenin 1 yıllık hak düşürücü süre yönünden gerekçesinin de yerinde olmadığını, zira burada genel zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiğini belirterek; istinaf taleplerinin kabulü ile usul ve yasaya aykırı mahkeme kararının ortadan kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan istirdat istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 362/1.a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 17/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …