Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2020/674 E. 2022/509 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2020/674 – Karar No:2022/509
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/674
KARAR NO : 2022/509
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/10/2019
NUMARASI : 2018/184 E-2019/824 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Rücuen Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 17/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/06/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan rücuen tazminat davasında mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; dava dışı … tarafından Ankara-Konya Hızlı Tren Projesi kapsamında yürütülen faaliyetler sırasında kendisine ait … İli, … İlçesi, … Köyü … parsel sayılı taşınmazın bir kısmına inşaat molozu dökülmek suretiyle kullanılamaz hale geldiğinden bahisle müvekkil Teşekkül aleyhine Polatlı 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/491 esasına kayden “Kamulaştırmasız El Atma Nedeniyle Tazminat” davası açıldığını, söz konusu davada … İnş. Taah. A.Ş.’nin ihbar olunan sıfatı ile yer aldığını, davanın Polatlı 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 17/07/2014 tarih ve 2011/491Esas -2014/318 Karar sayılı ilamı ile sonuçlandığını ve davanın kısmen kabulüne karar verilerek, 82.488,00 TL arazi bedeli ile, bu bedelin 22.488,00 TL’sine ıslah tarihi olan 15/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine hükmedildiğini, bu hükmün 15/12/2015 tarihinde kesinleştiğini ve dava dışı …’e 10/02/2016 tarihinde toplam 94.317,30 TL ödeme yapıldığını, ancak dava konusu edilen kamulaştırmasız el atma fiilinin davalı … tarafından gerçekleştirildiğini, bu nedenle davalı tarafa rücu amaçlı 05/01/2017 tarihli, 7402 sayılı yazı gönderilmiş olmasına rağmen davalı tarafça hiçbir ödeme yapılmadığını, davalı yüklenici firma ile müvekkili kuruluş arasında düzenlenen 05/03/2009 tarihli … yevmiye numaralı eser sözleşmesinin Yapı Denetimi ve Sorumluluğuna İlişkin Şartlar başlıklı 22. Maddesine, sözleşmenin eki olan Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 7., 9. ve 15. Maddelerine göre davalı …’nin sözleşme konusu işin gerçekleştirilmesi sırasında mevcut mülk ve şahısları ilgilendiren tüm zararlardan sorumlu olduğunu belirterek; fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile 94.317,30 TL alacağın ödeme tarihi olan 10/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte kendilerine rücuen ödenmesini talep etmiş, 01/07/2019 tarihli dilekçesi ile netice-i talebini “94.317,30 TL alacağın 10/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsiline ve bu bedelin tahsili halinde … İli, … ilçesi, … köyü … parselde kain taşınmazın davalı adına kayıt ve tesciline karar verilmesi” olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili; dava konusu zararın müvekkili şirketin yapım işi ve faaliyetlerinden doğmadığını, dava konusu taşınmaz sahibi …’in iddia ettiği 8.400 m²’lik dolgu malzemesinin müvekkili şirketten önce aynı yerde işlem yapan başka bir yüklenici firma tarafından doldurulmuş olup, müvekkili şirket tarafından hiçbir şekilde dolgu malzemesi işi yapılmadığını, her ne kadar Polatlı 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/491 Esas sayılı dosyası ile davacı idarenin …’e tazminat bedeli ödemesine karar verilmişse de söz konusu davada müvekkili şirketin taraf olarak yer almadığını, müvekkili şirketin söz konusu işin yapımını, idarenin emir ve talimatı altında gerçekleştirdiğini, müvekkili davalı şirket ile davacı idare arasında 05/03/2009 tarihli Ankara-Konya arasında 250 Km/Saat İşletme Hızlı Demiryolu Hattının Altyapı İkmal İnşaat Yapım İşleri Sözleşmesinin imzalandığını, işbu sözleşme kapsamında müvekkili şirketin yüklenici, davacı idarenin ise iş sahibi konumunda olduğunu, müvekkili şirket tarafından söz konusu sözleşme gereği yapım işleri ve tüm faaliyetlerin idarenin denetimi ve talimatı altında gerçekleştirdiğinden doğan zararlardan tarafların birlikte sorumlu olduklarını, iş sahibi ile yüklenici arasındaki sözleşmede iş sahibine yükleniciye emir ve talimat verme, yapılan işi kontrol ve denetleme yetkisinin tanınmış olması halinde, iş sahibi ile yüklenici arasında bağımlılık ilişkisi kurulmuş olacağından iş sahibinin “adam çalıştıran” sıfatıyla zarardan sorumlu tutulması gerektiğini, taraflar arasındaki sözleşme gereği davacı idarenin, emir ve talimatı altındaki eylem nedeniyle doğan zarardan iş sahibi olarak sorumlu olduğunu, iş sahibi idare tarafından yapım işi bitimine kadar yapı denetim görevlisi görevlendirildiğini, müvekkili şirketin tüm faaliyetlerini sözleşme gereği işbu yapı denetim görevlisi emir ve talimatı altında yürüttüğünü, yine işin yapımında çalışan personelin ve projelerin onaylarının idare tarafından yapıldığını ve tek tek incelendiğini, davacı idarenin iş sahibi olarak dava konusu zarardan doğan sorumluluğu devam ettiğinden davacı tarafından …’e ödenen tazminat miktarından tarafların birlikte sorumlu olduğunu belirterek; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın 3.kişiye ait taşınmaza dolgu malzemesi serilmek suretiyle el atılması eyleminin davalı tarafından yapılıp yapılmadığı, bu işte davalıya izafe edilecek bir kusur olup olmadığı, davacıyla davalılar arasında imzalanan sözleşme eki projenin tatbikinin dava konusu taşınmaza el atmayı zorunlu kılıp kılmadığı, alacağın tutarı, faizin türü ve başlangıç tarihinin ne olduğu konularına ilişkin olduğu, yapılan ödemenin dayanağının, kamulaştırmasız el atma tazminatı olduğu, Polatlı 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17/07/2014 tarih ve 2011/491Esas-2014/318 Karar sayılı kararının Yargıtay ilamı ile düzeltilerek onanmasına karar verildiği ve karar ile … ilçesi …( …) köyü … parsel nolu taşınmazın davalı kurumca el atılması nedeni ile eski hale getirme bedeli yer bedelinden fazla olduğundan el atılan 8.400 m²’lik kısmın değerine isabet eden 84.488,00 TL tazminatın 24.488,00 TL’sine ıslah tarihi olan 15/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp Polatlı 2. Noterliğinin 27/10/2011 tarih … yevmiye nolu mirasçılık belgesi payları oranında davacılara ödenmesine, fen bilirkişisinin 03/04/2014 tarihli rapor ve ekli krokisinde A harfi ile gösterilip maviye boyanan 8.400 m²’lik kısmın tapusunun iptali ile davalı … adına tapuya tesciline karar verildiği, dosyaya sunulan bilirkişi raporunda yukarıda ayrıntılı şekilde belirtildiği gibi teknik yönden yapılan değerlendirmede dosya içeriğinin tetkik edilmesi sonucunda sözleşme eki proje tatbikinin dava konusu taşınmaza el atmayı zorunlu kıldığı, … İşletmesi Genel Müdürlüğü ile … İnşaat Taah. A.Ş. arasında imzalanan Ankara Konya arasında hızlı tren yapım sözleşmesinin yapı denetimi ve sorumluluğuna ilişkin şartlar başlıklı 22.1 maddesi ve, 22.2’de düzenlenen işlerin denetimi yapı denetim görevlisinin yetkileri, yüklenici ile yapı denetim görevlisi arasındaki anlaşmazlıklar ve diğer hususlarda Yapım İşleri Genel Şartnamesi hükümleri uygulanacağının belirtildiği, yine Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 7. ve 9.maddeleri incelendiğinde Polatlı 2. Asliye Hukuk Mahkemesi kararında belirlenen kamulaştırmasız el atma tazminatından kural olarak davalı şirketin sorumlu olması gerektiği, davacının kamulaştırmasız el atma tazminatı davasında adına tesciline karar verilen taşınmazın bedeli için ödediği 82.488,00 TL’yi rücuen talep imkanı olmadığı, taşınmazın davacı adına tesciline karar verildiği, bu nedenle ödemeden dolayı bir zararı oluşmadığı, ancak kamulaştırmasız el atma tazminatının faizi, el atma davası harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti karşılığı ödemek durumunda kaldığı 11.829,30 TL’yi rücuen davalıdan talep edebileceği, davacı tarafça 01/07/2019 tarihli ıslah dilekçesi sunulduğu, HMK 176 ve devamı maddelerinde düzenlenen ıslah ile taraflardan her birinin yaptığı bir usul işlemini tamamen veya kısmen düzeltebileceği, dava konusunu veya talep sonucunu değiştirebileceği veya dava dilekçesinde talep etmediği bir talebi ıslah yolu ile davaya ekleyebileceğinin belirtildiği ancak yukarıda ayrıntılı olarak anlatıldığı şekilde dava konusu itibari ile davanın kısmen kabulüne karar verilmekle 11.829,30 TL alacağın ödeme tarihi olan 10/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, … ili … İlçesi, … Köyü, … parselde kaim taşınmazın davalı adına kayıt ve tescili talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf başvurusunda; Mahkemece alınan 28/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda açıkça “sözleşme eki proje tatbikinin dava konusu taşınmaza el atılmasını zorunlu kılmadığı, bu el atmada davalı …’nin kusurlu olduğu” yönünde kanaate varıldığını, mahkemenin, itiraz edilen bilirkişi raporunu esas alarak davanın kısmen kabulüne karar verdiğini, davalının, müvekkili idare ile akdedilen eser sözleşmesinin ifası esnasında 3. Kişilerin malvarlığına zarar vermiş olması sebebiyle, verdiği bu zarardan Borçlar Kanununun genel hükümleri ve sözleşme gereği sorumlu olduğunu, davalının sözleşmeye aykırı eylemi karşısında müvekkili idarenin, 3. şahıslara toplam 94.317,30 TL ödemek zorunda kaldığını ve ihtiyacı olmayan … İli, … İlçesi, … Köyü … parsel sayılı taşınmazın da hükmen tescil yoluyla maliki haline geldiğini, Polatlı 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/491 Esas-2014/318 Karar sayılı dosyası kapsamında eski hale getirme bedelinin (115.920,00 TL) mülkiyet bedelinden (82.488,00 TL) fazla olması nedeniyle mülkiyet bedelinin tespiti ile tapu kaydının müvekkili idare adına tesciline karar verildiğini, eski hale getirme bedeline hükmedilmiş olsa idi müvekkili idare adına tesciline karar verilen bir taşınmaz olmayacağını ve davalı da iç ilişkide kusurlu olduğundan, eski hale getirme bedelinin tahsiline karar verileceğini, somut olayda kullanılmaz hale gelen taşınmazın müvekkili idare adına tescilinin ödenen mülkiyet bedelinin tahsiline engel olmasının da hakkaniyete uygun olmadığını, müvekkilinin eski hale getirme bedeli 2011 yılı için 115.920,00 TL olan ve ihtiyacı olmayan bir taşınmazın hükmen sahibi haline getirildiğini belirterek; mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulü ile … ili, … ilçesi, … Köyü … parselde kayıtlı taşınmazın müvekkili idare adına kayıtlı kısmının tapusunun iptali ile davalı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dairemizin 21/04/2022 tarihli ara kararı gereğince davacı vekiline ihtarlı davetiye çıkarılarak; dava dışı …’e ait … ili, … ilçesi, … (…) köyü, … parsel sayılı taşınmazın, Polatlı 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 17/07/2014 tarih ve 2011/491 Esas-2014/318 Karar sayılı kararı ile ifraz edilerek müvekkili … İşletmesi Genel Müdürlüğü adına tesciline karar verilen 8.400 m²’lik kısmının oluşan yeni tapu kaydı ve taşınmaz bilgilerinin, davetiyenin tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde Dairemiz dosyasına bildirilmesi istenilmiştir.
Dairemiz ara kararı davacı vekiline 05/05/2022 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı vekilince 13/05/2022 tarihinde UYAP sisteminden sunulan dilekçe ile güncel tapu kaydı incelendiğinde, taşınmazın tapu kaydının halen, Polatlı 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/491 Esas-2014/318 Karar sayılı dosyasının davacısı … mirasçıları adına kayıtlı olduğu, müvekkili idare adına tescilinin sağlanmadığı belirtilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen 05/03/2009 tarihli “Ankara-Konya Arasında 250 Km/Saat İşletme Hızlı Demiryolu Hattının Altyapı İkmal İnşaat Yapım Sözleşmesi” niteliği itibariyle dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddeleri kapsamında eser sözleşmesi olup, davacı iş sahibi, davalı yüklenicidir.
Uyuşmazlık, davalının yükleniminde bulunan sözleşme konusu işin yapımı sırasında, dava dışı arazi sahibine verilen zarar nedeniyle, arazi sahibinin açmış olduğu kamulaştırmasız el atma davası nedeniyle ödenen bedelin davalıdan tahsili gerekip gerekmediği konusunda toplanmaktadır.
Davacı vekili 01/07/2019 tarihli dilekçesi ile netice-i talebini “94.317,30 TL alacağın 10/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsiline ve bu bedelin tahsili halinde … İli, … ilçesi, … köyü … parselde kain taşınmazın davalı adına kayıt ve tesciline karar verilmesi” olarak ıslah etmiştir.
Dava dışı arsa sahibi …’in mirasçılarının açmış olduğu Polatlı 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 17/07/2014 Tarih ve 2011/491 Esas-2014/318 Karar sayılı dosyasında; dava dışı 3.kişinin, davacıların arazisine harfiyat dökmek suretiyle 8400 m²’lik kısmına zarar verildiğinden, bu kısmın rayiç değerinin 84.488,00 TL olarak, aynı yerin eski hale getirme bedelinin ise 115.920,00 TL olarak hesaplanması nedeniyle bu kısmın tapusunun iptali ile iş sahibi Karayolları adına tesciline karar verildiği, kararın Yargıtay 5.Hukuk Dairesinin 14/10/2015 tarih ve 2015/3892 Esas-2015/17161 Karar sayılı kararı ile düzeltilerek onandığı, kararın kesinleştiği ve bu kısmın iş sahibi karayolları adına tescil edildiği, bedelinin de karayolları tarafından dava dışı 3.kişiye ödendiği anlaşılmaktadır.
Davacı ile davalı arasındaki sözleşmenin 9. Maddesi uyarınca sözleşmenin eki olan Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 9. Maddesinin 5.fıkrasında göre işin devamı sırasında işyerinde yapılacak çalışmalar nedeniyle, işçilerle çevre halkının kazaya uğramalarını, zarar görmelerini ve işlerde zarar ve hasar meydana gelmesini önleyici tedbirlerin alınmasından davalı yüklenici sorumludur. Bu düzenleme dava tarihinde yürürlükte bulunan HMK’nın 193. maddesinde düzenlenen “delil sözleşmesi” niteliğindedir. Şartnamenin bu hükmü 6098 sayılı TBK’nın 115. maddesinde düzenlenen “sorumsuzluk” kaydıdır.
Bu durumda mahkemece, Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesi’nin 05/02/2019 tarih ve 2018/4443 Esas-2019/438 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; yukarıda belirtilen Yapım İşleri Genel Şartnamesi hükümlerine göre, tüm sorumluluk yüklenici şirkete ait olduğundan, Polatlı 2.Asliye Hukuk Mahkemesince tescil kararının zorunlu olarak verildiği de gözetilerek; davacı tarafın ıslah dilekçesindeki talebi de birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, Polatlı 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararı ile taşınmazın davacı adına tesciline karar verildiği, bu nedenle ödemeden dolayı bir zararı oluşmadığı gerekçesiyle eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin diğer istinaf nedenleri incelenmeksizin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden görülmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,

2-Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/10/2019 tarih ve 2018/184 Esas- 2019/824 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Dairemiz kararına uygun şekilde davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,

4-Davacı tarafından yatırılan 200,66 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,

5-İstinaf talep eden davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 17/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip