Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2020/667 E. 2022/470 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/02/2020
NUMARASI :….

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 27/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/04/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; Taraflar arasında imzalanan 23/6/2016 tarihli sözleşme ile müvekkilinin davaının taahhüdünde bulunan … … binasındaki elektrik tesisatı işçiliğinin yapımını üstlendiğini, müvekkilinin bakiye 7.200,00TL alacağının ödenmediğini, bu nedenle davalı aleyhine Ankara 22. İcra Müdürlüğünün 2017/1149 sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının haksız itirazı ile takibin durdurulduğunu, müvekkilinin elektrik işlerinin işçiliğini üstlendiğini ve elektrik işlerine başlanması için davalının gerekli koşulları sağlamadığını, yer teslimini ancak 2016 yılı Ağustos ayı ortalarında yaptığını, ayrıca 2016 yılı Eylül ve Ekim aylarında iki kez proje değişikliğine gidildiğini, davalının temin edeceği elektrik malzemelerinin geç teslim edildiğini, gecikmenin davalıdan kaynaklandığını ve işin Aralık ayının ilk haftası itibariyle davalıya teslim edildiğini belirterek icra takibine davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve en az %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; Davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının işi süresinde yapmadığını, eksik bıraktığını, ikazlara rağmen işi tamamlamadığını, müvekkilinin iş sahibine ceza ödememesi için davacının eksik işlerini … firması ile yapılan sözleşme ile bu firmaya 8.500,00 TL bedelle tamamlattırdığını, davacının eksik işlerini tamamlamaması nedeni ile sözleşme gereği gecikilen her gün için 500,00 TL ceza şartın müvekkiline ödenmesi gerektiğini, bu nedenlerle müvekkilinin alacaklı olduğunu ve davacının Ağustos ayından sonra hiçbir iş yapmadığını, tüm işin başkası tarafından yapıldığını belirterek davanın reddi ile davacı aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; Davanın eser sözleşmesinden kaynaklı bakiye alacak talebiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, taraflar arasında davalının taahhüdünde bulunan … …’ye ait binadaki elektrik tesisatı işçiliğinin yapılması hususunda sözleşme bulunduğu yönünde uyuşmazlık olmadığı, uyuşmazlığın, davacının edimini ayıpsız olarak ve süresinde teslim edip etmediği, davalının mahsuba konu edilebilecek cezai şart alacağının olup olmadığı hususlarında toplandığı, alınan bilirkişi raporunda 500,00 TL kesin kabul eksiklikleri düşüldüğünde bakiye alacağın 6.700,00 TL olduğunun rapor edildiği, davalı yanın davacının eksik bıraktığı işleri dava dışı …’ya yaptırdığını beyan ettiği, dosya kapsamında toplanan delillerden davacı işçilerinin Ağustos 2016-Kasım 2016 tarihleri arasında davaya konu sözleşme kapsamında çalıştığının açık olduğu, bu nedenle davalının işin dava dışı üçüncü kişiye tamamlattırıldığı yönündeki delillerine itibar edilmediği, öte yandan davalı yanın işin geç teslim edilmesi nedeniyle cezai şart alacağının mahsubunu istediği, taraflar arasındaki sözleşmeye göre malzeme tesliminin davalının, işçiliğin davacının yükümlülüğünde olduğu, fakat bilirkişi raporundan davalının bir kısım malzemeleri geç teslim ettiği, yine davacının yükümlülüğünde olmayan bir kısım işlerin tamamlanmaksızın davacının edimini ifa etmesinin mümkün olmadığının tespit edildiği, bu yöndeki mahsup talebinin de yerinde görülmediği, fakat dosya kapsamında davacının yükümlülüğünde olan işlerden kesin kabul sırasında eksiklik tespit edildiği, davacının alacağından bu bedelin mahsup edilmesi gerektiği, alacak eser sözleşmesinden kaynaklanıp likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile Ankara 22. İcra Dairesinin 2017/1149 sayılı dosyasına yapılan itirazın 6.700,00 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; … tarafından tutulan kesin kabul tutanağında birçok eksik bulunduğunun açıkça görüldüğünü, bu eksikliklerin 2018 yılına kadar tamamlandığını ve kesin kabule bağlandığını, davacı tarafın eksiklikleri yapıp teslim ettiğini belirtmesine rağmen 2016 yılından sonra bir çalışması görülmediğini, davacı tanığı ve davacının yanında çalıştığını beyan eden …’nun işleri süresinde 2016 yılında tamamlayarak teslim ettiklerini belirttiğini, hem davacı …’ın hem de davacı tanığı ve işçisi …’nun 2016 yılı Ekim ayından sonra işin yapıldığı …’a giriş dahi yapmadıklarının görüldüğünü, …’ın 2018 yılı Mayıs ve Haziran ayında birer defa kısa süreli giriş çıkışı olduğunu, bu durumun davacının …’la bir ilgisinin bulunmadığını ve iş yapmadığını açıkça gösterdiğini, oysa … yetkilileri tarafından düzenlenen tutanaklarda 2017 yılı sonunda dahi 36 adet eksik iş bulunduğunun tespit edildiğini, davacı ve çalışanlarının 2016 yılı Ekim ayından sonra …’a hiç gelmediklerine göre ve davacı tanığının işi süresinde 2016 yılında tamamladıklarını beyan ettiğine göre bu tarihten çok sonra tespit edilen eksiklikleri davacının yapmadığının açıkça ortada olduğunu, üstelik davacının 2016 yılından sonra işe devam ettiğine dair bir beyanının da olmadığını, davacı ve tanığının beyanları ile … kayıtları arasındaki çelişkilerin dikkate alınmadığını, kararda işin 2016 yılı Ağustos-Kasım aylarında yapılarak tamamlandığının belirtildiğini, ancak … tarafından tutulan eksik işler tutanağının bu tarihten çok sonra tutulduğunun ve bu tarihten çok sonra 36 parça eksik iş tespit edildiğinin kurum kayıtları ile sabit olmasına rağmen bu hususun dikkate alınmadığını, kurum tarafından 2017 yılında müvekkiline ek süre verildiğini, sonrasında da 2018 yılında eksik işlerin büyük kısmının tamamlanması ile kesin kabulün yapıldığı hususlarının sabit olduğunu, ortada hem … tarafından tutulmuş eksik işler listesinin hem de müvekkili ile … arasında yapılan eksik iş tamamlama sözleşmesi ve ödeme makbuzlarının bulunduğunu, davacının işi tamamladığını teslim tutanağı ile ispatla yükümlü olduğunu, davacının işi tamamladığına ilişkin bir tutanak ve ihtarın da bulunmadığını, davacının işi bırakması nedeniyle müvekkilinin cezaya girmemek veya fazla ceza ödememek için mecburen işi başkasına tamamlattırdığını, işin kalan kısmının … ve onun çalışanı … tarafından tamamlandığını, davacının işi tamamlayıp teslim ettiğini yazılı belge ile ispatlamak zorunda olduğunu, böyle bir durum olmadığı gibi belirtilen tarihlerde …’a giriş çıkış kayıtlarının da olmadığını, ortada … ile yapılanyazılı bir sözleşme ve ödenen makbuzların mevcut olduğunu, bu durumun müvekkilinin işi başkasına tamamlattığını açıkça gösterdiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı ile davalı arasında akdedilen 23/06/2016 tarihli sözleşme ile davacının … … binasında elektrik tesisatı işçiliğinin yapımını üstlendiği, davacının taşeron, davalının ise yüklenici olduğu, iş bedelinin toplam 16.000,00 TL olarak kararlaştırıldığı, davacı tarafından Ankara 22. İcra Müdürlüğünün 2017/1149 sayılı dosyasında sözleşme gereğince bakiye 7.200,00 TL alacağın tahsili için takip başlatıldığı, davalı tarafça işin eksik ve kusurlu yapıldığı, süresinde tamamlanmadığı, SGK primlerinin de ödenmediğinden ödemek zorunda kaldıkları belirtilerek takibe 27/01/2017 tarihinde itiraz edildiği, davanın İcra İflas Kanunu’nun(İİK.) 67. maddesinde yer alan bir yıllık hak düşürücü süre içersinde açıldığı, dava dışı iş sahibi … tarafından 31/10/2016 tarihine itibar edilerek geçici kabulün yapıldığı, 06/04/2018 tarihinde onaylanan 16/11/2017 tarihli kesin kabul tutanağı ekinde 35 madde halinde eksikliklerin belirlendiği ve ikmali için davalı yükleniciye 30/01/2018 tarihine kadar süre verildiği, bilirkişi raporundan …’ın kesin kabulde tespit edilen inşaat, elektrik ve mekanik işlere ait 35 kalem eksiklikler içinde 7 kalemin elektrik tesisatı eksik işçiliği olduğu, taraflar arasındaki sözleşmeye konu edim yükümlülüğü kapsamında tespit edilen kesin kabul eksiklerinden nefaset bedeli olarak 500,00TL’nın mahsubu sonrasında davacının bakiye 6.700,00TL alacağının bulunduğu belirlidir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmış ve davacı tarafça bakiye alacağın tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali istenilmiş olup, mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
2-) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 457,68 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL ve 61,00 TL olmak üzere toplam 115,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 342,28 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-) İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından ödenen başvuru harcı ve yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 27/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.