Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2020/617 E. 2022/172 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/12/2019
NUMARASI …

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali ( Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 17.02.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 17.02.2022
Eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; davalının inşa ettiği yapının mekanik tesisat projesinin müvekkili tarafından yapılarak teslim edildiğini, ilgili kurum ve kuruluşlardan bu projelere ilişkin gerekli onayların alındığını, davalının iş bedelini ödemediğini, Eskişehir 4. İcra Müdürlüğü’nün 2018/7885 sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu öne sürerek itirazın iptaliyle takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini dava etmiştir.
Davalı vekili özetle; müvekkilinin davacıya borçlu olmadığını, icra takibine konu borcu ödediğini, davacının mükerrer tahsilat yapmaya çalıştığını, takibin dayanağı faturaların kapalı fatura olduğunu, kapalı faturanın ödendiğine karine teşkil ettiğini savunarak davanın reddine ve davacı aleyhinde %20 oranında tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; “…Her ne kadar davacı ticari defter ve kayıtlarında dava konusu alacağa ilişkin ödeme kaydı yok ise de, fatura tarihindeki davacı ortak ve yetkilisi …’in tanık ifadesi ile doğruladığı tahsilat makbuzu ile dava konusu alacağın ödenmiş olduğu anlaşıldığı gibi davalının, usule uygun tutulup lehine delil niteliğinde bulunan ticari defter ve kayıtlarının da borcun bulunmadığını göstermesi karşısında davanın reddine, ödenmiş olan borca ilişkin takibe geçmekte davacı kötü niyetli görüldüğünden asıl alacağın %20’sine karşılık gelen 901,52 TL. kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine karar vermek” gerektiği gerekçesiyle ” …Davanın REDDİNE, Davacı takibinde kötü niyetli görüldüğünden asıl alacağın %20’sine karşılık gelen 901,52 TL. kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine…” karar vermiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ödemeye esas alınan makbuzdaki imzanın müvekkili şirkete ait olmadığı, tanık dinlenemeyeceği, imza incelemesi yapılması gerektiği, makbuzun şirket ortağının yetkisi sona erdikten sonra düzenlenmiş olabileceği, şirket ortağı olan tanık … hakkında suç duyurusunda bulunulduğu, soruşturma sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiği, …’in delil listesinde tanık olarak bildirilmediği, makbuzun müvekkili defterinde kayıtlı olmadığı, müvekkilinin takip yapmakta kötü niyetli olmadığı nedenleriyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin olup mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Fatura sözleşmenin kurulması aşamasıyla ilgili olmayıp, sözleşmenin ifasına ilişkin olarak düzenlenir. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir (TTK md 21/1). Alt kısmına, düzenleyen tarafından kaşe basılmış ve imza atılmışsa, uygulamada fatura kapalı fatura olarak nitelendirilmektedir. Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereğince, kapalı fatura ticari bir örf ve adet kuralı olarak bedelin tahsil edildiğine karine teşkil eder. Bu karine aksi ispatlanabilen bir karinedir. Kapalı faturanın ödenmediğini ispat yükü faturayı düzenleyen taraftadır (Yargıtay HGK, 12.10.2021, 2017/(6)3-978, 2021/1215).
Somut olayda taraflar arasındaki eser sözleşmesi ilişkisi çekişmesizdir. Davacı yüklenicinin iş bedelinin tahsili için başlattığı ilamsız icra takibinde kapalı faturaya dayandığı, davalının yargılama aşamasında takibe dayanak faturanın ödendiğine dair tahsilat makbuzu sunduğu ve makbuzun düzenlendiği tarih itibariyle davacı şirketin yetkilisi olan tanığın makbuzdaki imzasını teyit ettiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 madde gereğince esastan reddine,
2-) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-) İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve ödenen istinaf başvuru harcının kendisi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1-a madde gereğince KESİN olmak üzere 17.02.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.