Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2020/586 E. 2022/243 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ
…..

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/10/2019
NUMARASI :….
DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 17.02.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 17.02.2022
Eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; taraflar arasında akdedilen 15.05.2014 tarihli sözleşmeyle davalının lojman, misafirhane ve idari binaların bakım, onarım ve mantolama işlerini yapmayı üstlendiğini, işin kesin kabulünün yapıldığını, kesin kabul eksikliklerinin davalı tarafça verilen sürede yerine getirilmediğini, davalı nam ve hesabına yaptırıldığını, davalı hesabına yaptırılan eksik işler bedeli, kesin kabul nefaset kesintisi, faiz ve gecikme cezası toplamı 316.507,16 TL’den yüklenicinin 87.200,00 TL nakit kesin teminatının mahsubuyla bakiye 229.307,16 TL borcun ödenmesi için davalıya yapılan ihtarların sözleşmede yazılı adresinden ayrılması nedeniyle sonuçsuz kaldığını öne sürerek 229.307,16 TL’nin faiziyle tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
İlk Derece Mahkemesince; “…ek rapora göre, nefaset bedelinin 68.455,00-TL, nam ve hesaba yaptırılan işler bedelinin 103.958,48-TL, gecikme cezasının makul süre 190 gün kabul edildiğinde 39.615,00-TL olduğu, toplamda davacının talep edebileceği miktarın 212.028,48-TL olduğu, nakde çevrilen 87.000,00-TL’lik teminat mektubu bedeli düşüldüğünde geriye talep edilebilecek miktarın 125.028,48-TL olduğu, yine davacı tarafından davalıya ihtarname çekilmiş ise de ihtarnamenin tebliğine ilişkin dosya kapsamında herhangi bir tebliğ belgesinin bulunmadığının rapor edildiği görülmüş olup bu çerçevede bilirkişi raporu değerlendirildiğinde, mahkememizce dosyaya sunulan 02/09/2019 tarihli ek raporun usul ve yasaya uygun olarak hazırlanması, denetime elverişli olması nedeniyle kabul edildiği, yine davacı tarafından her ne kadar davalıdan faiz talebinde bulunulmuş ise de davalının dava öncesi temerrüte düşürüldüğüne yönelik dosya kapsamında delil olmaması, ihtarnamenin davalıya tebliğ edildiğine ilişkin dosya kapsamında tebliğ parçasının olmaması nedeniyle davalının davadan önce temerrüte düşürülmediği yönünde mahkememizde kanaat oluşmuş olup tüm bu hususlar göz önüne alındığında, davacının davasının bilirkişi ek raporu doğrultusunda 125.028,48-TL yönünden kabulüne, söz konusu bedele dava tarihi olan 25/05/2018 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar vermek …” gerektiği gerekçesiyle “…Davanın kısmen kabulü 125.028,48-TL’nin 25/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine… ” karar vermiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun çelişkili, dayanaksız ve bilirkişilerin kendi yorum ve öngörülerine dayandığı, heyette makine mühendisinin bulunması gerektiği, Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 44/5 ve 6 maddeleri gereğince idarenin kusur ve eksiklikleri belirlenen süre içerisinde gidermesini yükleniciye tebliğ edeceği, işin kesin kabule elverişli duruma getirilmeyerek gecikmeye yol açılması halinde ceza uygulanarak eksik ve kusurların giderilmesinin bekleneceği, gecikmenin 30 günü geçmesi halinde ceza uygulanmakla birlikte kusur ve eksikliklerin yüklenici hesabına giderileceği, sözleşmede gecikme halinde her gün için sözleşme bedelinin onbinde altısı oranında gecikme cezası öngörüldüğü, gecikme cezasının Şartname ve sözleşme hükümlerine uygun hesaplandığı, müvekkilinin yüklenicinin nam ve hesabına yaptığı harcamalara ödeme tarihlerinden itibaren faiz talep etme hakkının bulunduğu, yüklenicinin de 07.01.2016 tarihli yazısında kesin kabulde tespit edilen bazı eksik ve kusurlu işlerin maddi imkansızlıklar nedeniyle kendi nam ve hesabına yaptırılmasını talep ettiği nedenleriyle mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 madde gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 madde gereğince esastan reddine,
2-) Davacıdan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-) İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve ödediği başvuru harcının kendisi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 17.02.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

…..
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır