Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2020/572 E. 2022/245 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/12/2019
NUMARASI : ….

DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 03.03.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 03 03 2022

Eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; taraflar arasında akdedilen imar planına esas jeolojik/ jeoteknik etüt çalışması hizmet alımına ilişkin sözleşme hükümlerine aykırı olarak davalı yüklenicinin sahada gerçek zemin kaya örneklerini almaksızın sahte laboratuvar raporu düzenlettiğini iddia ederek iş bedeli olarak davalıya ödenen 29.605 TL’nin tahsiline karar verilmesini dava etmiştir.
Davalı vekili özetle; raporun gerçek numunelere dayanarak düzenlendiğini, sahte olmadığını, davacı görevlisi olan müfettişin işin uzmanı olmadığını, hakkında test edilen işleme ilişkin olarak idari yargıda dava açtığını, yine hakkında açılan ceza davasının derdest olup bekletici mesele yapılması gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; “…Davacının iddiası davalının sözleşme kapsamında düzenlemesi gereken raporları mahallinden örnek almadan düzenlediği, bu kapsamda sözleşmeye aykırılık gerçekleştirmesi nedeniyle davalıya yapılan ödemenin tahsilini talep etmiş, aynı zamanda jeoloji mühendisi olan davalı hakkında gerçek numuneler kullanmadan sahte rapor düzenlemesi nedeniyle altı ay süre ile meslek uygulanmasının yasaklanması cezası ile cezalandırıldığı, davalı tarafından bu ceza nedeniyle cezayı veren…… aleyhine açtığı davanın Ankara Bölge İdare Mahkemesi 1. İdare Dava Dairesi’nin kapatımlan 4. Kurulunun 2013/28677 Esas, 2014/12629 Karar sayılı ilamı ile kabulüne karar verilip dava konusu işlemin iptaline karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. Davalının bu eylemden tazminat ile sorumlu tutulabilmesi için davaya dayanak yapılan sahtecilik olayının yaşanıp yaşanmadığı ve yaşandı ise gerçekten sahtecilik olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği konusunun açıklığa kavuşturulması gereklidir. Sahtecilik olayını gerçekleştirdiği ileri sürülen davalı hakkında davacı yanın şikayeti üzerine Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2013/140 Esas- 2014/458 karar sayılı dosyasında açılan dava sonucunda beraat kararı verildiği gibi davacı yanca dosyaya sahtecilik ve dolandırıcılık olayına ilişkin olarak somut delil sunulmadığı…” gerekçesiyle “…Davanın REDDİNE…” karar vermiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalıya toplam 29.605 TL hakediş ödemesi yapıldığı, davalının edimini sözleşmeye uygun biçimde ifa etmediği, kontrol mühendislerinin araziye gitmedikleri, teknik araç ve gereç yeterliliğinin takip edilmediği, mahallinden alınan numunelerin kargoya verilip bilahare geri çekildiği, sondaj açım çalışmalarında kontrol mühendisi görevlendirilmediği, davalının bağlı olduğu meslek odası tarafından özel bir laboratuvardan sahte rapor alınması vs. nedenlerle, davalı hakkında meslekten men kararı verildiği, davalı tarafından açılan idari davada müvekkilinin taraf olmadığı, davalı ceza davasında delil yetersizliğinden beraat etmiş ise de, kararın hukuk hakimini bağlayıcı olmadığı ve bu davada alınan raporlarda davalının sözleşmeye aykırı davrandığının tespit edildiği nedenleriyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 madde gereğince esastan reddine,
2-) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-) İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve ödenen istinaf başvuru harcının kendisi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1-a madde gereğince KESİN olmak üzere 03.03.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

….